Börteçine9
New member
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, her yıl olduğu gibi bu sene de ‘bütün yurtta’, ‘dış temsilciliklerde’ ve ‘Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde düzenlenecek törenlerle kutlanacak.
‘Tam bağımsızlık’ ve ‘milli egemenlik’ kelimelerini her duyduklarında adeta ‘cin çarpmışa’ dönen devlet ricali, sabah erken saatlerden itibaren Anıtkabir’e akın edip, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün aziz hatırasına çelenk koyacak, saygı duruşunda bulunacaklar.
Cumhuriyet’in başına ‘hangi çorapların’ örüldüğünün farkında dahi olmayan kalabalıklar, ‘gıcır gıcır üniformalar’, ‘grant tuvalet elbiseler’ ile karşılarına geçip “Cumhuriyet emin ellerdedir. Atam sen rahat uyuuu...” diye nutuklar atan paşaları, beyleri coşku içerisinde alkışlayacak.
Büyük paralar ödenerek alınan, sürekli ‘modernize’ edilen ama hiç kullanılmayan, ‘eskimeye’ yüz tutmuş füzeler, tanklar, toplar, tüfekler, bando takımlarının çaldığı marşlar eşliğinde geçip gidecek.
‘Yazılımları’ Amerika’nın elinde olan uçaklar gösteri yapacak.
Peki ya sonra?
* * *
Atatürk’ün fikirleri, unutulacak, unutturulacak.
‘ABD/AB/İsrail’ eksenindeki teslimiyetçi politikalar, her geçen gün biraz daha ivme kazanacak.
‘Ekonomi’ IMF’nin gözetimi altında çökertilecek, ‘dış politika’ ABD ve İsrail’in çıkarlarına göre yeniden şekillenecek, ‘içerisi’ AB normlarına göre yeniden tanzim edilecek.
Ülkenin ‘en verimli’ topraklarının yabancılara haraç-mezat peşkeş çekilmesi sürecek, ‘en kârlı’ kurumlarının küresel şirketler tarafından paylaşımı tamamlanacak.
Türk devleti, her geçen gün ‘bağımsızlığını’ biraz daha kaybedecek, ‘uluslararası’ anlaşmaların boyunduruğu altında her geçen gün biraz daha zayıflayacak.
‘Dış borçlar’ katlanarak büyüyecek, ‘cari açık’ inanılmaz boyutlara ulaşacak, “Borç yiğidin kamçısıdır” diye durmadan borçlandırılıp, ‘mideden’ esir alınan vatandaşlar, istenildiği gibi yönlendirilecek.
Sonrası malum.
* * *
İlanından itibaren tam 84 yıl geçti.
Ama Cumhuriyet, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünden sonra başına geçen ‘çapsız’, ‘ehliyetsiz’ve ‘liyakatsiz’ idareciler yüzünden, ne yazık ki bir arpa boyu dahi yol alamadı.
Uluslararası arenadaki ‘gücü’, ‘konumu’ ve ‘itibarı’ durmadan geriledi.
Bir zamanlar, ‘medeniyet’ ihtilali üzerinden ‘çağlar ötesine’ sıçramayı hedefleyen, nice tehlikeye, tehdide, ihanete pabuç bırakmayan Cumhuriyet, bugün artık bir metrekarelik bez parçasından ürker, üç-beş cemaat liderinin ele geçirmesinden korkar hale geldi.
Bir zamanlar, yedi düvele karşı mücadele veren, Amerika, İngiltere, Fransa ile boy ölçüşen Cumhuriyet, bugün artık dağdaki üç-beş eşkıya ve yanıbaşındaki bir çapulcu ile başa çıkamıyor.
Bir zamanlar, ‘kaya’ kadar sağlam olan Cumhuriyet’in, bugün artık kuruluşunun 100’üncu yılı olan 2023 tarihine kadar ‘tek parça’ halinde ayakta kalıp kalamayacağı tartışılıyor.
* * *
‘Tören’ Atatürkçüleri ve ‘İnanç’ Hortumcuları ile el ele vermiş hep birlikte Cumhuriyet Bayramı’nı kutluyorlar.
Kimse de çıkıp kendilerine sormuyor:
- “Hangi yüzle?..”
İSRAFİL KUMBASAR
YeniçaĞ
