Daniska: İstanbul’a Gelen Güzel Kız !..

64general1

New member
Katılım
14 Haz 2007
Mesajlar
1,720
Reaction score
0
Puanları
0
Bu kelimenin içinde onu kullanana ait olmayan bir kudret yatıyor. Ben “çevrecinin daniskasıyım, sporcunun daniskasıyım, yazarın daniskasıyım, başbakanın daniskasıyım...” diye uzat uzatabildiğince...

Sen, ben, o...
“Âlâ” ’sı olabiliriz...
“Daha iyisi” sayılabiliriz.
“En hallisi” seçilebiliriz.

Söz konusu olan çevrecilikse, doğaya titizlenmek, ormanı korumak, temiz bir tabiata sahip kentler geliştirmek ise “o işin kralını ben yapabilirim” diye ses tonunu da yükselterek bir çeşit argolu külhanbeylik anlamında kullanılan “daniskasıyım...” sözünü söyleyebiliriz. O zaman da “daniskası olabilirsiniz de kudretiniz nedir? Nereden geliyor. Kudretinizi görelim...” diye sorarlar ve cevap beklerler.

Haklı olarak beklerler.
Türkiye bekliyor.
Beklentisi bitsin.
Daniskalığınız daim olsun.

Vatanımız, kusursuz, eksiksiz, mükemmel, dört dörtlük bir çevreye, en kısa zamanda kavuşsun. Bu “daniska kelimesi” İstanbul’da peydahlanmış, İstanbul’da kullanılmış, halk diline girip yerleşmiş bir sözcük. Tarihi ve kültürel turizmin gelişmesine emek vermişlerden biri olan Faruk Pekin, daniska kelimesinin İstanbul’a 18’inci yüzyıl başında drahomalarını toparlamak için gelen “Danimarkalı güzel kızlarla...” girdiğini anlatıyor.

Danimarkalı kız!
Genç ve güzel kız.
Drahoması eksik kız.


İstanbul’a geliyor, İstanbul’un çapkınlarıyla para karşlığı aşk yapıyor, “Sen kimsin, nerelisin” diye sorulduğunda “Danimarkalıyım” anlamında “ben Danskeyim...” cevabını veriyor.

Danske, fettan kız.
Kızın danskesi...
Kızın en âlâsı...

Kızın daniskasına dönüşüyor. Daniska kelimesi de âlâsı, kralı, en hası, en iyisi anlamında Türkçe argo sözlüğüne girip yerleşiyor. Bazı kaynaklar, daniska kelimesinin 18. yüzyılda Almanya’dan ithal edilen çok kaliteli ve çok pahalı bir kürkün adından türeyerek İstanbul halk ağzına bir şeyin en iyisi, en ileri noktası anlamında girdiğini söylüyor.

Daniska kelimesinin Danimarkalı fallik kızlar sayesinde dilimize girişinden neredeyse 200 yıl sonra sayın Başbakan, “Ben çevrecinin daniskasıyım... Siz işsiz güçsüz takımısınız” diye azarlayıcı ses tonuyla konuşunca polis çevreci gençleri dövüp dağıttı.

Ülke dalgalandı.

Avrupalı çevreciler “bizi işsiz-güçsüz-hayta takımı” diye aşağılamak çok büyük hakaret ve anti demokratik tavırdır dediler. Başbakan’ın Rize’de “Çevrecinin daniskası benim...” diye bağırması Karadeniz kıyı çizgisinden başlayıp iç kısımlara doğru birden çok kola ayrılarak Kaçkar Dağları’nın kuzey yamaçlarına kadar uzanan FIRTINA VADİSİ’nde “Daniskasıyım... Daniskasıyım... Daniskasıyım...” diye yankılandı. Çünkü Fırtına Vadisi dünyanın korumada öncelikli 200 ekolojik bölgesinden biri, üzerinde 2 bin 460 bitki türü yetişiyor.

136 çeşit kuş.
30 çeşit memeli hayvan.
21 çeşit sürüngen.
116 endemik bitki türüne ev sahipliği yapıyor. Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) tarafından “korunması öncelikli yer olarak” ilan edildi.

Bu vadi çöp kokuyor.

Çamlıhemşin’in AKP’li Belediyesi bu vadiye yeniden çöp dökmeye başladı. (Kaynak, 14 Temmuz tarihli gazeteler.) Ekşimiş çöp kokuları arasında Fırtına Vadisi, Rize’den gelen Başbakan’ın “Çevrecinin daniskasıyım...” sesine “kudretini görelim... Daniskalığını görelim” diye ses vermeye çalışıyor.

Necati DOĞRU
 
ne çevrecidirler ya bunlar, çevreyi kolaçan ederler :D
 
bu çevreci arkadaşlar koç üniversitesine yer açmak için sarıyerde orman katliamı yapılırken nerdeydiler acaba?
talanı yapan koç olunca talan sayılmıyormu yoksa!
 
maşallah başbakanın edebiyatta eline su dökülmüyor.icraat kardeşim ben şuyum buyum diye naralar atacağına söylediklerinle icraatların birbirini tutsun ki samimiyetini anlayalım.

ama nerde sizde o samimiyettt!
 
Geri
Üst