melihbakir
LorD oF The WaReZ
DELİ DANA HASTALIGI
Hastalığın adı gerçekte deli inek hastalığıdır. Hastalığı geçirip ölen hayvanların tümünün 2.5 yaş (30 ay) üzerinde olması nedeniyle dana değil inek olarak isimlendirilmesi gerekmektedir. Hastalığın tıbbi adı Bovine Spongioform Encephalopathy (BSE)'dir.
Scrapie hastalığı 1987 yılından beri bilinen ve ancak insanlara bulaşmayan bir hastalıktır. BSE, Scrapie'li koyunların iç organlarından ve kemiklerinden hazırlanan yemeklerden ineklere geçtiği varsayılmaktadır. Diğer hayvanlara özellikle kedi ve köpek gibi özel olarak yetiştirilen türlere de sığırların ve koyunların etlerinden hazırlanan mamalarla bulaşmaktadır.
Scrapie hastalığı 1946 yılında İngiltere'de bir laboratuar çalışması sırasında kazaen oluşturulmuş (?), yine kazaen (?) koyunlara bulaştırılmış, prion denilen virüs ya da bakteri olmayan protein yapısında bir madde ile meydana gelmektedir.
1987 yılında bir salgında hastalık tanımlanmış ama eskiye doğru araştırıldığında (soruşturulduğunda) hastalığın daha eskiye dayandığı ve bu tarihe kadar 100 civarında sığırın bu hastalıktan öldüğü anlaşılmıştır.
Hastalıklı hayvanlarda görülen belirtiler:
Hayvanın hareketleri yavaşlar, durgundur. Korkulu, endişeli olup otlamaz ve bakışları sabit bir noktaya odaklanır. Kuyruğunu sürekli sallar ve baş hareketleriyle sineklere aşırı tepki gösterir. Bazen diğer büyükbaş hayvanlara ve insanlara karşı agresiftir. Dokunmaya, sese karşı aşırı hassastır. Butlarda, boyun alt kesimlerinde ve omuz bölgelerindeki kaslarda istem dışı kasılmalar oluşur. Yürümesi bozulur. İneklerde gözlenen bu belirtiler etkenin alınmasından 2-8 yıl sonra ortaya çıkmaktadır. son 2 hafta içerisinde hasta hayvanda saldırganlık, ayakta duramama, çıldırma derecesine varabilen davranış bozuklukları ve sonunda felç meydana gelerek hayvan hızla ölür.
Hastalığın teşhisinde; ölen hayvanın beyin dokusundan alınan parçalarda süngerimsi bir yapı görülür, sinir hücreleri kaybolmuştur. Ülkemizde yeterli teşhis imkanları henüz bulunmamakta, ancak çalışmalar sürdürülmektedir. ülkemizde hastalık yoktur denilmekte ancak imkanların bu şekilde olması açıkken gerçekten dışlamak gerçekçi olmamaktadır.
Tedavisi mümkün olmayıp, hayvanlar öldürülüp yakılmak suretiyle imha edilmelidir.
Deli inek hastalığının insanları ilgilendiren yönü nedir?
Ekonomik kayıp değil tek başına elbette. Hastalığın etkeni olan priyonun insanlara bu hayvanlardan indirekt olarak geçmesiyle beraber yıllar alan bir süreçte hastalık meydana gelmektedir. Bu bulaşma hayvanların etinin yenmesi veya bulaşıcılıktan sorumlu prionların hayvanların dokularından hazırlanmış ve üretilmiş serum, ilaç ve sair maddelerin kullanılması ile olmaktadır. Özellikle özgeçmişi bilinmeyen hayvanların göz, beyin, kemik iliği dokusu ile ince barsağından uzak durulmalıdır. Bir rapora göre, prion ağız, burun ve gözdeki sümüksü dokudan ya da vücutta bulunan kapanmamış bir yaradan bulaşabilmektedir. Vücuda girdikten sonra normal protein üretimini etkileyip bozuk bir protein çeşidi üretilmesine neden olmaktadır. Bu anormal proteinlerin beyinde yaptığı etkilerle hastalık şekillenmektedir. Sığırlarda BSE, koyunlarda Scrapie, geyiklerde CWD ismini alan hastalık insanda Creusfeld-Jacop Hastalığı (CJD), yeni varyant CJD veya Kuru hastalığı, Gerstman-Straussler sendromu gibi klinik tablolar şeklinde görülebilmektedir. Dünya sağlık örgütü (WHO) raporuna göre kırmızı etten bulaşma ihtimali milyarda bir, sakatat ürünlerinden ise yüzde bir-iki civarındadır.
Hastalığın önlenmesinde alınacak tedbirler:
1. Hazır kıyma, sosis, sucuk ve etlerden yapılmış yiyecek maddeleri özellikle hamburger ve benzeri gıdaların tüketilmesinde çok dikkatli olunmalıdır.
2. Et ürünleri alırken güvenilir firmalardan alış-veriş yapılmalıdır.
3. Kontrol edilmemiş etlerin ve ürünlerin tüketilmemesi gerekir.
4. İthal etlerin tüketilmesine çok dikkat edilmelidir, tercih edilmemelidir.
5. Bu hastalık koyunlardan bulaşmadığından koyun eti tercih edilmesinde bir sakınca bulunmamaktadır.
Etkenin en önemli kaynaklarından biri olan hayvansal yemler, tavukçuluk sektöründe de kullanılmaktadır. Büyükbaş hayvanlarda görülen bu hastalık, aslında küçükbaş hayvanlarda ve kanatlılarda izlenmekte ancak kısa sürede belirti vermemesinden dolayı gözlenememektedir.
Deli inek etkeni, 130-140 derecede ölmektedir. Bu nedenle hazırlanacak yem hammaddesi hayvansal ürünlerin bu ısı hazırlanması hatta yenecek etlerin de asgari 120 derecede pişirilmesi (etlerin menşei çok iyi bilinmediğinden) gerekmektedir. Tüm ithal hayvansal ürünler (kedi-köpek mamaları, tavuk ve balık yemleri) çok dikkatli değerlendirilmeli, tercih edilmemelidir.
Deli inek hastalığı ve benzerlerinin nedeni olan prionun insanlara bulaşmasıyla görülen hastalıklar prion hastalıkları olarak bilinmektedir.
PRİON HASTALIKLARI
Bu hastalıkların en önemli özelliği, bir çok türlere geçirilebilme özelliğinin bulunmasıdır. Sponjioform ensefalopatiler insandan insana geçebilmektedir. Bu nedenle prion hastalıklarına "Transmissible spongioform encephalopathies" (TSE) adı da verilmektedir. Bu hastalıkları oluşturan etkenler oldukça farklı özelliklere sahiptirler. Bu nedenle infeksiyonlarının patogenezi tam olarak bilinmemektedir. Prion terimi protein yapısındaki infeksiyon etkeni anlamında kullanılmaktadır. Prionlar saflaştırılmış olup, yapısının siyaloglikoprotein olduğu anlaşılmış ve bu ajanların nöronal hücre membranı ile ilişkisi olduğu ortaya çıkarılmıştır. İnfekte bireylerde prionlar beyin dokusunda yüksek konsantrasyonlarda birikmektedirler. Prionlar birçok fiziksel ve kimyasal etkenlere olağan üstü dayanıklılık gösterirler. Formaldehid, UV ve 80°C'de ısıtılmaya dayanıklıdırlar. Ayrıca tripsin ve nükleazların da etkilerine direnç gösterirler.
KURU
1957 yılında Yeni Gine'de dağlık bölgeleri ziyaret ederken yerlilerde gelişen bir dejeneratif hastalık olarak tanımlanmıştır. Kuru hastalığı bu bölgede yaşayan bazı yerel kabileleri etkilemekteydi. Kanibalizm'in (insan eti yeme) yaygın olduğu bu bölgede hastalık genelde çocuklar ve erişkin kadınlarda görülmekteydi.
Kuluçka dönemi aylar ve yıllar olarak tarif edilmektedir. Şikayet ve laboratuar bulguları Scrapie hastalığına benzerlik göstermektedir. Yavaş ilerleyen ataksi ve başta karın bölgesinde ve el ve ayaklarda titremeler gelişmektedir. Ateş yoktur. Beyin omurilik sıvısı ve kan değerleri normaldir. Hiçbir iltihabi reaksiyon görülmez. Hastalık ilerledikçe göz dışı hareketlerde anormallikler ve mental (akıl) değişiklikler gelişir. Hastalık 3-6 ay içerisinde ölümle sonuçlanır. Hastalık sırasında bağışıklık oluşmaz.
Etyolojik etken olan prionun doğal kaynağının ne olduğu henüz bilinmemektedir.
Hastalığın adı gerçekte deli inek hastalığıdır. Hastalığı geçirip ölen hayvanların tümünün 2.5 yaş (30 ay) üzerinde olması nedeniyle dana değil inek olarak isimlendirilmesi gerekmektedir. Hastalığın tıbbi adı Bovine Spongioform Encephalopathy (BSE)'dir.
Scrapie hastalığı 1987 yılından beri bilinen ve ancak insanlara bulaşmayan bir hastalıktır. BSE, Scrapie'li koyunların iç organlarından ve kemiklerinden hazırlanan yemeklerden ineklere geçtiği varsayılmaktadır. Diğer hayvanlara özellikle kedi ve köpek gibi özel olarak yetiştirilen türlere de sığırların ve koyunların etlerinden hazırlanan mamalarla bulaşmaktadır.
Scrapie hastalığı 1946 yılında İngiltere'de bir laboratuar çalışması sırasında kazaen oluşturulmuş (?), yine kazaen (?) koyunlara bulaştırılmış, prion denilen virüs ya da bakteri olmayan protein yapısında bir madde ile meydana gelmektedir.
1987 yılında bir salgında hastalık tanımlanmış ama eskiye doğru araştırıldığında (soruşturulduğunda) hastalığın daha eskiye dayandığı ve bu tarihe kadar 100 civarında sığırın bu hastalıktan öldüğü anlaşılmıştır.
Hastalıklı hayvanlarda görülen belirtiler:
Hayvanın hareketleri yavaşlar, durgundur. Korkulu, endişeli olup otlamaz ve bakışları sabit bir noktaya odaklanır. Kuyruğunu sürekli sallar ve baş hareketleriyle sineklere aşırı tepki gösterir. Bazen diğer büyükbaş hayvanlara ve insanlara karşı agresiftir. Dokunmaya, sese karşı aşırı hassastır. Butlarda, boyun alt kesimlerinde ve omuz bölgelerindeki kaslarda istem dışı kasılmalar oluşur. Yürümesi bozulur. İneklerde gözlenen bu belirtiler etkenin alınmasından 2-8 yıl sonra ortaya çıkmaktadır. son 2 hafta içerisinde hasta hayvanda saldırganlık, ayakta duramama, çıldırma derecesine varabilen davranış bozuklukları ve sonunda felç meydana gelerek hayvan hızla ölür.
Hastalığın teşhisinde; ölen hayvanın beyin dokusundan alınan parçalarda süngerimsi bir yapı görülür, sinir hücreleri kaybolmuştur. Ülkemizde yeterli teşhis imkanları henüz bulunmamakta, ancak çalışmalar sürdürülmektedir. ülkemizde hastalık yoktur denilmekte ancak imkanların bu şekilde olması açıkken gerçekten dışlamak gerçekçi olmamaktadır.
Tedavisi mümkün olmayıp, hayvanlar öldürülüp yakılmak suretiyle imha edilmelidir.
Deli inek hastalığının insanları ilgilendiren yönü nedir?
Ekonomik kayıp değil tek başına elbette. Hastalığın etkeni olan priyonun insanlara bu hayvanlardan indirekt olarak geçmesiyle beraber yıllar alan bir süreçte hastalık meydana gelmektedir. Bu bulaşma hayvanların etinin yenmesi veya bulaşıcılıktan sorumlu prionların hayvanların dokularından hazırlanmış ve üretilmiş serum, ilaç ve sair maddelerin kullanılması ile olmaktadır. Özellikle özgeçmişi bilinmeyen hayvanların göz, beyin, kemik iliği dokusu ile ince barsağından uzak durulmalıdır. Bir rapora göre, prion ağız, burun ve gözdeki sümüksü dokudan ya da vücutta bulunan kapanmamış bir yaradan bulaşabilmektedir. Vücuda girdikten sonra normal protein üretimini etkileyip bozuk bir protein çeşidi üretilmesine neden olmaktadır. Bu anormal proteinlerin beyinde yaptığı etkilerle hastalık şekillenmektedir. Sığırlarda BSE, koyunlarda Scrapie, geyiklerde CWD ismini alan hastalık insanda Creusfeld-Jacop Hastalığı (CJD), yeni varyant CJD veya Kuru hastalığı, Gerstman-Straussler sendromu gibi klinik tablolar şeklinde görülebilmektedir. Dünya sağlık örgütü (WHO) raporuna göre kırmızı etten bulaşma ihtimali milyarda bir, sakatat ürünlerinden ise yüzde bir-iki civarındadır.
Hastalığın önlenmesinde alınacak tedbirler:
1. Hazır kıyma, sosis, sucuk ve etlerden yapılmış yiyecek maddeleri özellikle hamburger ve benzeri gıdaların tüketilmesinde çok dikkatli olunmalıdır.
2. Et ürünleri alırken güvenilir firmalardan alış-veriş yapılmalıdır.
3. Kontrol edilmemiş etlerin ve ürünlerin tüketilmemesi gerekir.
4. İthal etlerin tüketilmesine çok dikkat edilmelidir, tercih edilmemelidir.
5. Bu hastalık koyunlardan bulaşmadığından koyun eti tercih edilmesinde bir sakınca bulunmamaktadır.
Etkenin en önemli kaynaklarından biri olan hayvansal yemler, tavukçuluk sektöründe de kullanılmaktadır. Büyükbaş hayvanlarda görülen bu hastalık, aslında küçükbaş hayvanlarda ve kanatlılarda izlenmekte ancak kısa sürede belirti vermemesinden dolayı gözlenememektedir.
Deli inek etkeni, 130-140 derecede ölmektedir. Bu nedenle hazırlanacak yem hammaddesi hayvansal ürünlerin bu ısı hazırlanması hatta yenecek etlerin de asgari 120 derecede pişirilmesi (etlerin menşei çok iyi bilinmediğinden) gerekmektedir. Tüm ithal hayvansal ürünler (kedi-köpek mamaları, tavuk ve balık yemleri) çok dikkatli değerlendirilmeli, tercih edilmemelidir.
Deli inek hastalığı ve benzerlerinin nedeni olan prionun insanlara bulaşmasıyla görülen hastalıklar prion hastalıkları olarak bilinmektedir.
PRİON HASTALIKLARI
Bu hastalıkların en önemli özelliği, bir çok türlere geçirilebilme özelliğinin bulunmasıdır. Sponjioform ensefalopatiler insandan insana geçebilmektedir. Bu nedenle prion hastalıklarına "Transmissible spongioform encephalopathies" (TSE) adı da verilmektedir. Bu hastalıkları oluşturan etkenler oldukça farklı özelliklere sahiptirler. Bu nedenle infeksiyonlarının patogenezi tam olarak bilinmemektedir. Prion terimi protein yapısındaki infeksiyon etkeni anlamında kullanılmaktadır. Prionlar saflaştırılmış olup, yapısının siyaloglikoprotein olduğu anlaşılmış ve bu ajanların nöronal hücre membranı ile ilişkisi olduğu ortaya çıkarılmıştır. İnfekte bireylerde prionlar beyin dokusunda yüksek konsantrasyonlarda birikmektedirler. Prionlar birçok fiziksel ve kimyasal etkenlere olağan üstü dayanıklılık gösterirler. Formaldehid, UV ve 80°C'de ısıtılmaya dayanıklıdırlar. Ayrıca tripsin ve nükleazların da etkilerine direnç gösterirler.
KURU
1957 yılında Yeni Gine'de dağlık bölgeleri ziyaret ederken yerlilerde gelişen bir dejeneratif hastalık olarak tanımlanmıştır. Kuru hastalığı bu bölgede yaşayan bazı yerel kabileleri etkilemekteydi. Kanibalizm'in (insan eti yeme) yaygın olduğu bu bölgede hastalık genelde çocuklar ve erişkin kadınlarda görülmekteydi.
Kuluçka dönemi aylar ve yıllar olarak tarif edilmektedir. Şikayet ve laboratuar bulguları Scrapie hastalığına benzerlik göstermektedir. Yavaş ilerleyen ataksi ve başta karın bölgesinde ve el ve ayaklarda titremeler gelişmektedir. Ateş yoktur. Beyin omurilik sıvısı ve kan değerleri normaldir. Hiçbir iltihabi reaksiyon görülmez. Hastalık ilerledikçe göz dışı hareketlerde anormallikler ve mental (akıl) değişiklikler gelişir. Hastalık 3-6 ay içerisinde ölümle sonuçlanır. Hastalık sırasında bağışıklık oluşmaz.
Etyolojik etken olan prionun doğal kaynağının ne olduğu henüz bilinmemektedir.