utkutan81
New member
- Katılım
- 20 Ara 2006
- Mesajlar
- 359
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Demek ki biz erkekler ahlaksız kişileriz
ÇÜNKÜ, kadınların, kızların saçlarının bir tek teli bile görülse biz erkeklerde hemen cinsel arzular uyanır (derler!)...
Karşımızdaki kadının yaşı, mevkii, sosyal durumu, öğretmen, doktor, hákim, memur ne olursa olsun, hattá, hasta bile olsalar...
- Başörtüsü takmakla kadınlar ikiye ayrılıyorlar; dinliler, dinsizler... Demek ki baş örtülüler, başörtüsüzler hakkında dolaylı olarak dinsiz hükmü vermiş olmaktadırlar... Halbuki İslam felsefesi, kul hakkında kararı kul değil, Allah verir der... Başörtüsü, İslam felsefesine karşı gelmek olmuyor mu? Günah işlenmiyor mu?
- Başörtüsü takmak demokratik bir hak ise tüm İslam ülkeleri en demokratik ülkelerdir... En başta, Burka ile Afganistan gelmektedir...
- Demek ki, başörtüsü, erkeklere karşı alınan bir tedbir, onların ahlaksız olduklarının simgesidir.
- Eğer, başörtüsü Anayasa’ya girerse, hem de bazı erkeklerin aldığı kararla, biz erkekler, Anayasa’ca -zımnen- ahlaksız olarak vasıflandırılmış (mı) olacağız diye düşünmemeye imkán yoktur!..
Halûk TARCAN- Türk Dili Kültürü Uygarlığı Bilimsel Araştırmacısı
(Not: Selçuk Üniversitesi, İláhiyat Fakültesi İslám Felsefesi Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Şahin Filiz: "Kuran’da, asla baş ve saç kelimeleri yoktur, erkek/kadın eşittir" der!.. Ve "Türban farz değildir" diye ilave eder..." (Kanal B, 25 Ocak, saat 22.00)
Diyanet İşleri Başkanı Sayın Prof. Dr. Ali Bardakoğlu ise 14.09.2006’da Referans Gazetesi’ne "Başörtüsü hiç Müslümanlığın şartı olmamıştır" şeklinde demeç vermiştir.)
Uygar ulus kızı
"... Kimi yerlerde kadınlar görüyorum ki, başına bir bez ya da bir peştamal ya da benzer bir şeyler atarak yüzünü, gözünü gizler ve yanından geçen erkeklere karşı ya arkasını çevirir, ya da yere oturarak yumulur. Bu durumun anlamı, gösterdiği nedir? Efendiler uygar bir ulus anası, ulus kızı bu şaşırtıcı biçime, bu vahşi duruma girer mi? Bu durum ulusu çok gülünç gösteren bir görünüştür. Hemen düzeltilmesi gerekir."
ÇÜNKÜ, kadınların, kızların saçlarının bir tek teli bile görülse biz erkeklerde hemen cinsel arzular uyanır (derler!)...
Karşımızdaki kadının yaşı, mevkii, sosyal durumu, öğretmen, doktor, hákim, memur ne olursa olsun, hattá, hasta bile olsalar...
- Başörtüsü takmakla kadınlar ikiye ayrılıyorlar; dinliler, dinsizler... Demek ki baş örtülüler, başörtüsüzler hakkında dolaylı olarak dinsiz hükmü vermiş olmaktadırlar... Halbuki İslam felsefesi, kul hakkında kararı kul değil, Allah verir der... Başörtüsü, İslam felsefesine karşı gelmek olmuyor mu? Günah işlenmiyor mu?
- Başörtüsü takmak demokratik bir hak ise tüm İslam ülkeleri en demokratik ülkelerdir... En başta, Burka ile Afganistan gelmektedir...
- Demek ki, başörtüsü, erkeklere karşı alınan bir tedbir, onların ahlaksız olduklarının simgesidir.
- Eğer, başörtüsü Anayasa’ya girerse, hem de bazı erkeklerin aldığı kararla, biz erkekler, Anayasa’ca -zımnen- ahlaksız olarak vasıflandırılmış (mı) olacağız diye düşünmemeye imkán yoktur!..
Halûk TARCAN- Türk Dili Kültürü Uygarlığı Bilimsel Araştırmacısı
(Not: Selçuk Üniversitesi, İláhiyat Fakültesi İslám Felsefesi Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Şahin Filiz: "Kuran’da, asla baş ve saç kelimeleri yoktur, erkek/kadın eşittir" der!.. Ve "Türban farz değildir" diye ilave eder..." (Kanal B, 25 Ocak, saat 22.00)
Diyanet İşleri Başkanı Sayın Prof. Dr. Ali Bardakoğlu ise 14.09.2006’da Referans Gazetesi’ne "Başörtüsü hiç Müslümanlığın şartı olmamıştır" şeklinde demeç vermiştir.)
Uygar ulus kızı
"... Kimi yerlerde kadınlar görüyorum ki, başına bir bez ya da bir peştamal ya da benzer bir şeyler atarak yüzünü, gözünü gizler ve yanından geçen erkeklere karşı ya arkasını çevirir, ya da yere oturarak yumulur. Bu durumun anlamı, gösterdiği nedir? Efendiler uygar bir ulus anası, ulus kızı bu şaşırtıcı biçime, bu vahşi duruma girer mi? Bu durum ulusu çok gülünç gösteren bir görünüştür. Hemen düzeltilmesi gerekir."