degazor35
TÜRK oğlu TÜRK
- Katılım
- 6 Mar 2007
- Mesajlar
- 5,674
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Almanya’daki Deniz Feneri e.V davasında gündeme gelen iddialar üzerine başlatılan soruşturmayı 3 yıl 7 ay sonra tamamladı. İddianamede, soruşturmayı başlatan ancak sonra görevden el çektirilen savcıların sanıklara yönelttiği “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve üye olmak ile nitelikli dolandırıcılık” suçlamalarının yer almaması ve çok daha hafif cezalar öngören “özel belgede sahtecilik ve güveni kötüye kullanma” gibi suçların yer alması dikkat çekti.
20 sanık hakkında “özel belgede sahtecilik, kamu görevlisinin sahtecilik suçuna iştiraki ve hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma” suçlarından ceza istenen iddianamenin Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi’ne (UYAP) yüklenmeye başlandığı ve ağır ceza mahkemesine gönderileceği bildirildi. Mahkemenin 15 gün içinde iddianameyi kabul etmesi halinde sanıklar hakkında dava açılmış olacak. Mahkemenin herhangi bir eksiklik görmesi halinde ise iddianameyi savcılığa iade ederek eksiklikleri tamamlamasını da isteyebilecek. Ankara Basın Savcılığı tarafından yürütülen soruşturmada 526 sayfalık iddianame hazırlandı. Delilerin toplam 230 klasörde toplandığı iddianamede Savcılık, sanıklara “özel belgede sahtecilik, kamu görevlisinin sahtecilik suçuna iştirak ve görevi kötüye kullanma” suçlamalarını yöneltti. 20 sanık arasında Almanya’daki davada hüküm giyen üç sanığın da yer aldığı belirtildi.
Savcılık, soruşturmayı şüphelilere sızdırmakla suçlanan kamu görevlileriyle ilgili ise takipsizlik kararı verdi. Soruşturmada gözaltına alınıp serbest bırakılan toplam 25 şüpheli hakkında da dava açmaya yetecek makul şüphe oluşmadığı gerekçesiyle “ek takipsizlik” kararı verildi.
Deniz Feneri soruşturmasını yürütürken sanık avukatlarının iddiaları üzerine dosyadan el çektirilen ve haklarında Yargıtay’da “resmi evrakta sahtecilik” suçundan dava açılan savcılar Nadi Türkaslan, Mehmet Tamöz ve Abdulvahap Yaren’in soruşturma yürütürken istedikleri tutuklama kararlarına dayanak teşkil eden nitelikli dolandırıcılık suçuna ise iddianamede yer verilmedi.
Yarı oranda indirim istendi
Sanıklar hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 207. maddesindeki 1-3 yıl arası hapis öngören “özel belgede sahtecilik” suçundan hapis cezası istendi ancak savcılık sanıkların bu belgeleri Almanya’daki Deniz feneri e.V’den olan alacakların tahsili için sahte olarak düzenlemiş olabilecekleri gerekçesiyle TCK’nın “daha az cezayı gerektiren hal” başlıklı 211. maddesine göre yarı oranında indirim de istedi. Bu durumda sanıklar, düzenledikleri her sahte belge için sadece 6 ay ceza alabilecekler. Savcılık ayrıca 2 yıla kadar hapis öngörülen örgüt suçu ile 7 yıla kadar hapis öngören nitelikli dolandırıcılık suçlarından da ceza istemedi ve böylece sanıklar büyük bir ceza yükünden de kurtulmuş oldu.
GAZETEVATAN
20 sanık hakkında “özel belgede sahtecilik, kamu görevlisinin sahtecilik suçuna iştiraki ve hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma” suçlarından ceza istenen iddianamenin Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi’ne (UYAP) yüklenmeye başlandığı ve ağır ceza mahkemesine gönderileceği bildirildi. Mahkemenin 15 gün içinde iddianameyi kabul etmesi halinde sanıklar hakkında dava açılmış olacak. Mahkemenin herhangi bir eksiklik görmesi halinde ise iddianameyi savcılığa iade ederek eksiklikleri tamamlamasını da isteyebilecek. Ankara Basın Savcılığı tarafından yürütülen soruşturmada 526 sayfalık iddianame hazırlandı. Delilerin toplam 230 klasörde toplandığı iddianamede Savcılık, sanıklara “özel belgede sahtecilik, kamu görevlisinin sahtecilik suçuna iştirak ve görevi kötüye kullanma” suçlamalarını yöneltti. 20 sanık arasında Almanya’daki davada hüküm giyen üç sanığın da yer aldığı belirtildi.
Savcılık, soruşturmayı şüphelilere sızdırmakla suçlanan kamu görevlileriyle ilgili ise takipsizlik kararı verdi. Soruşturmada gözaltına alınıp serbest bırakılan toplam 25 şüpheli hakkında da dava açmaya yetecek makul şüphe oluşmadığı gerekçesiyle “ek takipsizlik” kararı verildi.
Deniz Feneri soruşturmasını yürütürken sanık avukatlarının iddiaları üzerine dosyadan el çektirilen ve haklarında Yargıtay’da “resmi evrakta sahtecilik” suçundan dava açılan savcılar Nadi Türkaslan, Mehmet Tamöz ve Abdulvahap Yaren’in soruşturma yürütürken istedikleri tutuklama kararlarına dayanak teşkil eden nitelikli dolandırıcılık suçuna ise iddianamede yer verilmedi.
Yarı oranda indirim istendi
Sanıklar hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 207. maddesindeki 1-3 yıl arası hapis öngören “özel belgede sahtecilik” suçundan hapis cezası istendi ancak savcılık sanıkların bu belgeleri Almanya’daki Deniz feneri e.V’den olan alacakların tahsili için sahte olarak düzenlemiş olabilecekleri gerekçesiyle TCK’nın “daha az cezayı gerektiren hal” başlıklı 211. maddesine göre yarı oranında indirim de istedi. Bu durumda sanıklar, düzenledikleri her sahte belge için sadece 6 ay ceza alabilecekler. Savcılık ayrıca 2 yıla kadar hapis öngörülen örgüt suçu ile 7 yıla kadar hapis öngören nitelikli dolandırıcılık suçlarından da ceza istemedi ve böylece sanıklar büyük bir ceza yükünden de kurtulmuş oldu.
GAZETEVATAN