ѕσηυη¢υ
кιℓℓ ƒσя &#
- Katılım
- 17 Eyl 2006
- Mesajlar
- 3,505
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Bu maçın kritiğinde futbol olmaz!
5-1 yenilgi hezimettir, hazmetmek gerekir.
İstanbul’da boş kaleye atamamışsın, beş gol kaçırmışsın ve Almanya’ya sepet gibi gitmişsin! Lafazanlık edip de ilk 11’i, sistemi, taktiği tartışmanın manası yok. Olan oldu.
Zaten lafazanlığı ilk maçtan sonra moral olsun diye hepimiz yaptık. Galatasaray’a gaz verdik. Hem de turun çok zor olacağını bile bile…
Cenge giderken moral bozacak değildik ya!...
Ama bu ülkede felaketi önceden haber vermek bile bazılarınca meziyet! Hem de sürprizlerin bile olacağı sporda…
Versene deprem haberini önceden, üstelik o hayrına bir iş!
Galatasaray tura giderken ‘bu takım beş yer’ diyen lanetlenir.
Beş yedikten sonra da ağzı olan konuşur!
Sağduyulu insanlar da neyin ne olduğunu, nezaketin ve moral takviyenin insanlıktan geçtiğini bilir!
Talih Galatasaray’ı ilk çeyrekte yıktı! Yenen iki gol kaderi de karizmayı da çizdi.
Song olsaydı n’olurdu?
Lincoln olsaydı n’olurdu?
Nonda olsaydı n’olurdu?
1-0 yenilgi de olsa 3-2 yenilgi de olsa Galatasaray elenirdi…
İşte o zaman Kalli’nin otoritesi, çabası, yenilik düşüncesi yerle bir olurdu.
Giden tursa, gelen sağduyu olmalıdır.
Leverkusen’e şans güldü
Konya maçındaki serencam da etken değil. Futbolda kar da var zor günler de var. Skorun farklı oluşudur hepimizi üzen ama ben her zaman olduğu gibi yenilgiyi de galibiyet kadar olgunlukla karşılarım. Hezimet kedere çanak tutar o kadar!
Leverkusen’e şans güldü yakaladığını attı. Biz İstanbul’da atamadık! Avrupa defterini kendi elimizle kapattık.
Penaltı golü Galatasaray’ın şeref sayısı oldu. Bu da Barusso’nun Galatasaray’daki ilk maçında 20 dakikada tarihe geçmesine sebep oldu.
Bu maç üzerine söylenecek çok şey olabilir ama artık kıymeti yok.
Leverkusen’in çok top kaybıyla oynayan 36’lık Barbarez’inden iki gol var, bizim yıllanmış şaraplardan tık yok!
Kiessling, Vidal, Schneider, Barnetta da harikalar yaratmadı ama arka arkaya buldukları goller Leverkusen’i rahatlattı. Maçı seyretmeyen Leverkusen’i barut sanır! Oysa Galatasaray su tabancası gibiydi…
Sonucu Kalli’ye, yorgunluğa, yanlış kadroya bağlamak mızrağı kılıfa sokmaya benzer.
Galatasaray’ın elindeki malzemeler bunlar. Türkiye’ye yeter Avrupa’da tekler…
Şu oynasaydı, bu oynasaydı daha iyi olurdu demek anlamsız. Galatasaray tümüyle kötü bir günündeydi. Kaleci Orkun da kötülerin başındaydı.
Erken goller Galatasaray’ın umudunu yıktı!
Ayrıca Galatasaray Avrupa yolunda ne yaptı ki Leverkusen karşısında daha iyisini yapsın.
Helsingborg, Austuria Wien maçlarını düşünün…
Galatasaray’ın değişim kadrosu Avrupa’yı kaldıramazdı, kaldıramadı.
BayArena’da işlevi olmadı!
Kurnazlara gün doğdu!
Galatasaray’ı Kalli üzerinden yıkmaya uğraşanlara gün doğdu. Bundan daha güzel fırsat mı olur. Vurun Kalli’ye indirin aşağı! Getirin bir sihirli değnekli adam Galatasaray’ı uçursun!
Şimdi pusuya yatmış bütün avcılar piyasaya çıkacak! Kalli’nin kellesini isteyecek!
Bilmeyecekler ki sorun Kalli değil!
Galatasaray 2000’den beri ayağa kalkışın bastonunu bekliyor.
Tek suçlu Kalli’yse Lufthansa uçak bileti benden!
Ama gerçek o değil.
Futbolda artık bireysel zenginlik bir hiç!
Leverkusen’i gördünüz dünya çapında, vaz geçtim Avrupa, Almanya çapında bir oyuncusu var mı? Bir kalecileri Adler vardı o da oynamadı. Benim medyam hala Adler’in olmamasını avantaj olarak yazdı.
Biz hala salak yayınlardayız.
Kalli akıllı olduğu için bize ters geliyor.
Kalli bir camianın, bir takımın başarılı olması için bütünlük istiyor.
Bizim cahil kafalarımız da hala;
Hakan Şükür oynasın,
Seyrantepe’nin kurdelesini Canaydın kessin,
Shalke’nin kovduğu Lincoln bizim kralımız olsun diyor…
Kalli’yi değiştirmektense kafaları değiştirmek evladır!
Bir anlayabilsek!
Galatasaraylı akıllı ol!
Ey Galatasaraylı; Kopenhag günlerine dönmek istiyorsan önce alaturkalıktan vaz geç!
Her mağlubiyete kulp bulma, hocanı suçlama…
Gerçekleri gör!
Futbol takımında hocanın %25 etkin olduğunu bil!
Oyuncuların sorumluluk sahibi olması gerektiğini de bil!
Kalitenin parayla olacağını,
Ancak aklın da Galatasaray’ı parasız da olsa UEFA şampiyonu yapabileceğini bil!
Galatasaray 15 yıldır maddi zorluk içinde UEFA’sı da var, itibarı da var, zor günleri de var!
Zor günleri aşmak hoca kovmakla olmaz!
Olsaydı bunu yapan öteki Türk takımlarının da UEFA’sı olurdu…
Terimli takım sabrın eseriydi…
Terim az mı elendi Şampiyonlar Ligi’nden ama sonunda Galatasaray Asprin Bayer Leverkusen’de değil, Kopenhag’daydı! UEFA’yı alandı
O günleri gören kulüp, daha nice iyi günler görür.
Sabırla değişim şarttır.
Aksi;
İşte o zaman Galatasaray’a değer kaybettirir.
Büyük olanlar alkış sesini duymuş olanlardır….
Hagi’yi görenkerdir,
Taffarel, Popescu ile keyif alanlardır.
Galatasaraylı akıllı ol!
Kalli’yi koru, geçmişine kavuşmak istiyorsan iç çekişmeyi bırak 5-1’lik yenilgiyi de olgunlukla karşıla…
Unutma ki her takımın mazisinde hezimet vardır ama UEFA Kupası yoktur!
http://www.sporx.com/yazarlar/osman_tanburaci/4940
5-1 yenilgi hezimettir, hazmetmek gerekir.
İstanbul’da boş kaleye atamamışsın, beş gol kaçırmışsın ve Almanya’ya sepet gibi gitmişsin! Lafazanlık edip de ilk 11’i, sistemi, taktiği tartışmanın manası yok. Olan oldu.
Zaten lafazanlığı ilk maçtan sonra moral olsun diye hepimiz yaptık. Galatasaray’a gaz verdik. Hem de turun çok zor olacağını bile bile…
Cenge giderken moral bozacak değildik ya!...
Ama bu ülkede felaketi önceden haber vermek bile bazılarınca meziyet! Hem de sürprizlerin bile olacağı sporda…
Versene deprem haberini önceden, üstelik o hayrına bir iş!
Galatasaray tura giderken ‘bu takım beş yer’ diyen lanetlenir.
Beş yedikten sonra da ağzı olan konuşur!
Sağduyulu insanlar da neyin ne olduğunu, nezaketin ve moral takviyenin insanlıktan geçtiğini bilir!
Talih Galatasaray’ı ilk çeyrekte yıktı! Yenen iki gol kaderi de karizmayı da çizdi.
Song olsaydı n’olurdu?
Lincoln olsaydı n’olurdu?
Nonda olsaydı n’olurdu?
1-0 yenilgi de olsa 3-2 yenilgi de olsa Galatasaray elenirdi…
İşte o zaman Kalli’nin otoritesi, çabası, yenilik düşüncesi yerle bir olurdu.
Giden tursa, gelen sağduyu olmalıdır.
Leverkusen’e şans güldü
Konya maçındaki serencam da etken değil. Futbolda kar da var zor günler de var. Skorun farklı oluşudur hepimizi üzen ama ben her zaman olduğu gibi yenilgiyi de galibiyet kadar olgunlukla karşılarım. Hezimet kedere çanak tutar o kadar!
Leverkusen’e şans güldü yakaladığını attı. Biz İstanbul’da atamadık! Avrupa defterini kendi elimizle kapattık.
Penaltı golü Galatasaray’ın şeref sayısı oldu. Bu da Barusso’nun Galatasaray’daki ilk maçında 20 dakikada tarihe geçmesine sebep oldu.
Bu maç üzerine söylenecek çok şey olabilir ama artık kıymeti yok.
Leverkusen’in çok top kaybıyla oynayan 36’lık Barbarez’inden iki gol var, bizim yıllanmış şaraplardan tık yok!
Kiessling, Vidal, Schneider, Barnetta da harikalar yaratmadı ama arka arkaya buldukları goller Leverkusen’i rahatlattı. Maçı seyretmeyen Leverkusen’i barut sanır! Oysa Galatasaray su tabancası gibiydi…
Sonucu Kalli’ye, yorgunluğa, yanlış kadroya bağlamak mızrağı kılıfa sokmaya benzer.
Galatasaray’ın elindeki malzemeler bunlar. Türkiye’ye yeter Avrupa’da tekler…
Şu oynasaydı, bu oynasaydı daha iyi olurdu demek anlamsız. Galatasaray tümüyle kötü bir günündeydi. Kaleci Orkun da kötülerin başındaydı.
Erken goller Galatasaray’ın umudunu yıktı!
Ayrıca Galatasaray Avrupa yolunda ne yaptı ki Leverkusen karşısında daha iyisini yapsın.
Helsingborg, Austuria Wien maçlarını düşünün…
Galatasaray’ın değişim kadrosu Avrupa’yı kaldıramazdı, kaldıramadı.
BayArena’da işlevi olmadı!
Kurnazlara gün doğdu!
Galatasaray’ı Kalli üzerinden yıkmaya uğraşanlara gün doğdu. Bundan daha güzel fırsat mı olur. Vurun Kalli’ye indirin aşağı! Getirin bir sihirli değnekli adam Galatasaray’ı uçursun!
Şimdi pusuya yatmış bütün avcılar piyasaya çıkacak! Kalli’nin kellesini isteyecek!
Bilmeyecekler ki sorun Kalli değil!
Galatasaray 2000’den beri ayağa kalkışın bastonunu bekliyor.
Tek suçlu Kalli’yse Lufthansa uçak bileti benden!
Ama gerçek o değil.
Futbolda artık bireysel zenginlik bir hiç!
Leverkusen’i gördünüz dünya çapında, vaz geçtim Avrupa, Almanya çapında bir oyuncusu var mı? Bir kalecileri Adler vardı o da oynamadı. Benim medyam hala Adler’in olmamasını avantaj olarak yazdı.
Biz hala salak yayınlardayız.
Kalli akıllı olduğu için bize ters geliyor.
Kalli bir camianın, bir takımın başarılı olması için bütünlük istiyor.
Bizim cahil kafalarımız da hala;
Hakan Şükür oynasın,
Seyrantepe’nin kurdelesini Canaydın kessin,
Shalke’nin kovduğu Lincoln bizim kralımız olsun diyor…
Kalli’yi değiştirmektense kafaları değiştirmek evladır!
Bir anlayabilsek!
Galatasaraylı akıllı ol!
Ey Galatasaraylı; Kopenhag günlerine dönmek istiyorsan önce alaturkalıktan vaz geç!
Her mağlubiyete kulp bulma, hocanı suçlama…
Gerçekleri gör!
Futbol takımında hocanın %25 etkin olduğunu bil!
Oyuncuların sorumluluk sahibi olması gerektiğini de bil!
Kalitenin parayla olacağını,
Ancak aklın da Galatasaray’ı parasız da olsa UEFA şampiyonu yapabileceğini bil!
Galatasaray 15 yıldır maddi zorluk içinde UEFA’sı da var, itibarı da var, zor günleri de var!
Zor günleri aşmak hoca kovmakla olmaz!
Olsaydı bunu yapan öteki Türk takımlarının da UEFA’sı olurdu…
Terimli takım sabrın eseriydi…
Terim az mı elendi Şampiyonlar Ligi’nden ama sonunda Galatasaray Asprin Bayer Leverkusen’de değil, Kopenhag’daydı! UEFA’yı alandı
O günleri gören kulüp, daha nice iyi günler görür.
Sabırla değişim şarttır.
Aksi;
İşte o zaman Galatasaray’a değer kaybettirir.
Büyük olanlar alkış sesini duymuş olanlardır….
Hagi’yi görenkerdir,
Taffarel, Popescu ile keyif alanlardır.
Galatasaraylı akıllı ol!
Kalli’yi koru, geçmişine kavuşmak istiyorsan iç çekişmeyi bırak 5-1’lik yenilgiyi de olgunlukla karşıla…
Unutma ki her takımın mazisinde hezimet vardır ama UEFA Kupası yoktur!

http://www.sporx.com/yazarlar/osman_tanburaci/4940