1995 Yılında başlayan internet serüveni, II.Dünya Savaşından sonra oluşturulan ve tüm gücün, mevcut devletlerde toplanması ve meşrutiyet kaynağının sadece devlet olduğu savını sürekli pompalayan kontrol edilebilir medya araçlarının tekelini kırmış, gizli kalması istenilen pek çok bilgi ve belge, ortalığa saçılmıştı. Bu durum, bazı devletlerin iktidar güçlerini kısıtlarken, bazı devletlerin ise hükümetlerinin değişmesine neden olacak kadar etkili olmuştu ve halen pek çok güç odağını tehdit ediyor. Bir kaç büyük ticari grubun elinde olan basılı/TV/radyo medyasını kontrol ederek filtrelenmiş ve/veya çarpıtılmış bilgileri, insanları manipüle etmek için kullanmak mümkünken, biraz da teknolojik donanımlar yardımıyla, herkesin kendi çapında medya devi haline gelebildiği internet çağında, mumlar, yatsıdan önce söndürülüyor.
Genel olarak Araplar diye bilinen, Arap, Bedevi ve Lübnani ülkelerdeki toplumsal olayların organizasyonunun çoğunlukla sosyal medya üzerinden yürütülmüş olması, bu olayları bizzat destekleyen hükümetlerde bile bir endişe yaratmış olmalı ki, Birleşmiş Milletler tarafından kontrol edilen ve sadece hükümetlerden görevlilerin bulunduğu the International Telecommunication Union (ITU) adlı birlik, bugün, the World Conference on International Telecommunications (WCIT) adlı konferansla, internetin geleceğini tayin etmeye çalışıyor. Elbette bu konferansta, sadece hükümetlerin temsilcileri olacak ve verilecek tüm kararlarda, sadece onların katılımı olacak.
Bu olayın, İsrail ordusu IDFin, son Gazze operasyonları sırasında giriştiği sosyal medya macerasının ters tepmiş olması ile ilgisi olup olmadığını bilmek mümkün değil, ancak hükümetleri ve büyük medya kuruluşlarını kontrol edebilen bir zümrenin, internet ortamındaki küçük medya girişimleriyle ve yorumlar yapan sıradan insanlarla başa çıkamamış olmasından hemen sonra gerçekleşmesi ilginç bir tesadüf.
Aralarında Googleın da bulunduğu pek çok internet sitesi, #freeandopen adresinde, bu duruma tepki gösterilmesi için açık çağrıda bulunuyor.