Dişlek Hanımın Gündüz Düşleri

kent55

Süper Moderatör
Süper Moderatör
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
31,409
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
ѕαмѕυηѕρσя


642454_c3796c915f4bcc00625c1a3f96c19964.jpg


10 senedir Hollywood’da işlev veren ana akım hikaye anlatma sinemasına hakim İngiliz yönetmen Nigel Cole’a, belli ki “Kadının Fendi” ile İngiltere’ye geri dönmek yaramamış. Zira 1968 yılında gerçekleşen ve feminist alt metinler bulunduran cinsel eşitlik grevinin altını dolduramayan dramatik yapısı sebebiyle, belini ‘tipler’e ve ‘olaylar’a bağlamak durumunda kalan bir eserle yüzleşiyoruz burada. “Kadının Fendi” eski model bir gerçek hikaye uyarlaması olarak karakterlerini abartılı oyunculuklara ve makyaj efektlerine hapsedince de, Hollywood’un 1990’lardaki ‘başarı hikayesi’ çıkarımlarını hatırlatmaktan kurtulamamış.

Filmin fragmanı için tıklayınız...


“Grace’i Kurtarmak” (“Saving Grace”, 2000) ile sinemaya girdikten sonra Hollywood’a açılan Nigel Cole, son filminde bir kadın hikayesi anlatmak için soluğu yeniden İngiltere’de almış. Aslında İngiliz sinemasının Hugh Hudson gibi yönetmenlerinin ekolünden giden Cole’un komedi ile dramı iç içe geçirme zekası olağanüstü. Bunu kabul etmeliyiz. Zira kariyerinde de söylediğimiz şeyin örneklerini çokça görebiliriz. Onun eserleri iddialı değildir ama zanaat becerisiyle her zaman ‘garanti’ verir izleyicisine.

Karakterler tip, senaryo sinopsis düzeyinde kalınca...

Burada ise sanki 1968 yılına açılan yönetmen, Dagenham’daki cinsel eşitlik grevini ele alırken eski model bir gerçek hayat uyarlamasına imza atmayı seçmiş. Elimizde 2.35:1 formatında çekilmiş ve mükemmel (Amerikalıların deyimiyle well-done) gözüken bir eser var evet. Ancak Cole, burada ilk yapması gereken iş olan dramatik yapıdaki boşlukları çözememiş. Bu sebeple de başta Sally Hawkins’in canlandırdığı ana karakter olmak üzere karakterlerin tamamı ‘tip’ düzeyinde kalmış.

Zira onun kocasıyla ilişkisinden feminist haykırışına kadar dramatik yapıdaki hiçbir yan öğe ya da damar konusunda bir inandırıcılık görmüyoruz. Bunun ana sebebi “Kadının Fendi”nin gerçek hikayeden uyarlanmasının getirdiği zamansal dağılım sorunsalı.

90’lardan kalma bir başarı hikayesi

Bunun üzerine Hawkins’in bütün filmi dişlek geçirerek ‘abartılı makyaj’ rekoru kırması ve “Daima Mutlu”dan (“Happy-Go-Lucky”, 2008) kopma ‘şirinlik muskası’ karakterinin anti-feminist hali de eklenince sanki bütün tamamlanıyor gibi. Tabii Rosemund Pike, Miranda Richardson gibilerinin de Hollywood’un ve Akademi’nin sevdiği o ‘makyajla kimlik değiştirme’ hali, 2010 tarihli “Şampiyon” (“Secretariat”) gibi 90’larda gördüğümüz popüler başarı hikayelerinden birine dönüşmesini sağlıyor eldeki yapıtın.

“Kadının Fendi”, yola çıkış noktasında ‘sosyal bir meseleyi ele alıp hikaye anlatma sinemasıyla geniş kitlelere ulaştırma’ gayesi açısından son derece şart bir proje. Ancak Nigel Cole, nedendir bilinmez ama ülkesine adapte olma konusunda sıkıntı çekmiş. Böylece bütün filmi makyajlı, tuvaletli ve adeta sınıfsal bir temsil sunmayan oyuncuların mücadelesi üzerine kurmak durumunda kalmış. Oyuncu performanslarının ‘dışa dönük’ (external) ve ‘yapay’ duruşları da buna destek olunca, başarı hikayesinin dahi inandırıcılığı kalmıyor elbette.

FİLMİN NOTU: 3.5

Künye:

Kadının Fendi (Made in Dagenham)
Yönetmen: Nigel Cole
Oyuncular: Sally Hawkins, Miranda Richardson, Bob Hoskins, Rosamund Pike, Jaime Winstone, Andrea Riseborough
Süre: 112 dk.
Yapım Yılı: 2010









 
Geri
Üst