Elinize ne geçecek?

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

jowood1

New member
Katılım
25 Eki 2008
Mesajlar
302
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
beyoğlu
Referandum için son haftaya girildi. Bugüne kadar çok şey söylendi, çok şey yazıldı. Kimi zaman yersiz polemikler de yaşandı. Halkoylamasını bahane ederek eteklerindekini dökenler; hatta derin operasyonlara başvuranlar da oldu. Şimdi hepsi geride kalmaya mahkum.

Pazar günü herkes sandık başına gidecek ve vicdani kanaatine göre oy kullanacak. İşte tam bu noktada vicdanlara son bir soru yöneltmek gerekiyor: Elimize ne geçecek? 'Hayır' dediğimizde ya da 'Evet' dediğimizde kim kazanacak? Şundan emin olabilirsiniz: Bugün referandumun içeriğini göz ardı ederek hadiseye partizanlık cinnetiyle yaklaşanlar yarın çok ama çok mahcup olacak. Bugün sadece kıskançlık ve öfke ile sandığa gidenler yarın çok ama çok pişman olacak.

Farz-ı muhal; referandum sonucu 'Hayır' çıkarsa gözler tabii ki 'Hayır'cı cepheye çevrilecek. Ve sorular art arda gelecek. Uzun yıllar gündemden düşmeyecek soru ve sorgulamaları parti yöneticilerinin göğüslemesi mümkün değil. Çünkü 'Hayır' sonucunun yansımaları sorumlu insanları bir kâbus gibi takip edecek. Eleştiriler hep referandumun muhtevasına yönelik olacak ve somut gerçeklere dayanacak.

Mesela, 12 Eylül Anayasası'nı yaşatmanın vebali bir heyûla gibi 'Hayır'cıların omuzlarına binecek. 12 Eylül Darbesi'ne sözde, karşı olmayan parti yok. CHP kendini 1980 Darbesi'nin mağduru olarak yıllarca anlattı. MHP de öyle. BDP de öyle. Şimdi o darbe anayasasını topyekûn savunmak zorunda kaldılar. Çok acı! Heyecanlar yatıştığında taban sormayacak mı: "Biz ne yaptık da darbe anayasasının arkasına saklanmak zorunda kaldık? Bir inat uğruna, bir karşıtlık belasına bu toplumu bu çağdışı anayasaya mahkum ettik?" Sular durulduğunda insanlara söyleyecek sözünüz kalmayacak. 12 Eylül darbe anayasasını koruma ve kollama hiçbir siyasî partiye yakışmaz; üretilecek mazeretler de inandırıcı bulunmaz...

Bir başka misal: Bugüne kadar yüzlerce subay ordudan YAŞ kararları ile atıldı ve bu insanlar en küçük bir savunma yapamadı. Bunlardan önemli bir kısmı 'irtica' gibi muğlak suçlamalarla ordumuzdan ihraç edildi. Anayasa değişikliği bu kişilerin üst mahkemeye müracaat etmesine imkân sağlıyor. Buna karşı çıkanlar makul bir gerekçe göstermek zorunda. Yoksa halk vicdanı 'Hayır' oyu veren herkese ve tabii ki onları 'Hayır' demeye teşvik eden parti yöneticilerine soracak: "Sorgusuz sualsiz TSK'dan atılan bu insanlara üst yargı yolunu açan anayasa değişikliğine neden karşı çıktınız? Elinize ne geçti?" Hangi MHP'li bu keskin soruya net ve delikanlıca cevap verebilir? Hangi ehli insaf başını yastığa koyarken bu yürek sızlatan soru karşısında gönül huzuru içinde uykuya dalabilir?

Bir misal daha: Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) ve Anayasa Mahkemesi (AYM) ile ilgili güncel tartışmalar ortada. Üst yargı mensupları referandumda, "Öcalan'a ihtiyacımız var!" diyebiliyor. PKK ile işbirliği yapılmasını temenni edebiliyor, 'kaos' çıkması için gayret gösterilmesine sıcak bakabiliyor. HSYK üyeleri kritik davaların seyrini değiştirmek için alavere dalavere işler içinde olmakla suçlanıyor. Kimisi Ergenekon zanlıları ile görüşürken fotoğraflanıyor, kimisi davayı âkim bırakmak için görüşmeler yapmakla itham ediliyor. Üst yargı dar bir zümrenin, dar bir ideolojinin operasyonel bir merkezi haline gelmiş adeta. Referandum, HSYK ve AYM'nin daha çoğulcu ve demokratik bir yapıya kavuşmasını sağlıyor. Buna hayır demek için, ya bu yapıdan menfaat temin etmek gerekiyor, ya da gerçekleri görmezden gelecek kadar partizanlıkta aşırı olmak. HSYK'nın ve AYM'nin son yıllardaki ideolojik imajından dolayı hukuk ve demokrasiye verdiği zarar bu kadar aşikârken hangi vicdan sahibi bu yapının devamına katkı sağlayabilir?

Daha saymama gerek var mı? Anayasa değişikliğinin bütün maddeleri böyle. Onların her birine bir paragraf açsam bu sütun tabii ki yetmez. O yüzden herkes vicdanıyla baş başa kalıp anayasa değişikliğinin bu ülkeye ne getireceğini iyi düşünmeli. İnanın ki 26 maddeden oluşan değişiklik teklifi içinde bireye zarar verecek, toplumu huzursuz edecek, demokratik çıtayı aşağıya çekecek hiçbir unsur bulunmuyor. O yüzden 'Hayır' cephesi ısrarla paketin muhtevasını eleştirmiyor; tartışmayı siyasî ağız dalaşına dönüştürüyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığı ve AK Parti karşıtlığı üzerinden 'Hayır cephesi' oluşturmak, referandum kültürünün yerleşmemiş olmasından kaynaklanıyor. Referandumda herhangi bir partiyi oylamıyoruz ki! Önümüzde bir anayasa değişikliği duruyor. O öneriyi masaya tek tek yatırmak ve ülkemiz adına bir karar vermek varken...

Sonuç 'Hayır' çıkarsa MHP mi kazançlı çıkacak? Hayır! CHP mi? Asla! BDP mi? Ne mümkün! Evet çıkarsa kim kazanacak? Bu sorunun cevabını subjektif analizlere bırakmamak gerekiyor. 26 maddelik anayasa değişikliğinde birey ve toplum adına ne öngörülüysa ona bakmak şart. "Evet çıkarsa bu işten AK Parti kârlı çıkar!" gibi küçük bir hesabın altında ezilmeye gerek yok. Çünkü 'Evet' sonucu bir partiye değil; demokratik standartların yükselmesine verilen destektir. "Güçlü bir 'Evet' çıkarsa Erdoğan'ın artık önü alınamaz." gibi basit bit mantık kurgusuyla referanduma yaklaşılmaz. Çünkü çıkacak sonuç bir liderin güvenoylaması değil; bu milletin demokratik taleplerinin neticesidir. En iyisi şöyle yapalım: 12 Eylül'de sandığa gittiğimizde vereceğimiz oy ekseriyetle çıkarsa, bu sonucun ülkeye ne fayda sağlayacağını ya da zararının ne olacağını hesap edelim.

kaynak
 
Evet ve hayırları güzel özetlemişsinde,
madem ki darbe anayasasına karşılar,2002 den bu yana bu anayasada kaç madde değişti biliyormusun?Madem ki değişebiliyordu,neden işi gövde gösterisine dönüştürdüler?

İş Erdoğan'ın sınanması yada önüne geçilmesi meselesi olmadığını bahsederken,madem sadece demokratik adım için bir referandumdu da,devlet kurumlarını,kamu kurum ve kuruluşlarınının tamamını arkasına alarak zaten işletmede :) olan onlarca tesis yeniden neden açılıp gövde gösterisine dönüştürüldü?

Madem sizde darbe anayasası ve darbecilerden şikayetçisiniz,bu hesabın nasıl sorulacağının hukuki cevabını veremiyorsunuz?

Zaman aşımı değil mi?

Hayır lar da zaman aşımına uğrar unutulur ,merak etme :)
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Geri
Üst