Dünyanın En Lanetli Yerleri
Changi Plajı-Singapur
İkinci Dünya Savaşı sırasında meydana gelen Sook Ching katliamı sebebiyle burada pek çok Japon öldürüldü. Binlerce Çinli, Japon karşıtı olmakla suçlanarak katledildi. Bu plajda, ölen Çinlilerin hayaletlerinin görüldüğü söyleniyor. Bu olayı ürpertici boyutlara taşıyan şey ise, görüldüğü söylenen hayaletlerin arkalarında kan lekeleri bırakması!
Ohio Üniversitesi - Amerika
Bu kampüs ülkede anılan en lanetli yer olmakla beraber etrafında bulunan 5 ayrı mezarlığın şeytanın simgesi pentagramı oluşturduğu ve rektörlüğünde bu işaretin tam ortasında kaldığı gerçeği oldukça ürkütücü. Üniversitenin içinde de pek çok lanetli yer bulunuyor. Hayalet izine rastlanan yerlerden biri, altında mezarlar bulunan Jefferson salonu. Bir diğeri ise akıl hastaları üzerinde elektro şok deneyleri ve labotami uygulanan ‘The Ridges’ adlı terkedilmiş bir akıl hastanesi.
Çığlık tüneli, Niagara Şelaleleri-Ontario
Bu tünelin gerçekten de tüyler ürpertici bir hikayesi bulunuyor. Rivayete göre bundan yüzyıl önce tünelin güney çıkışına yakın bir çiflik evi varmış. Bir gece evde yangın çıkmış ve kıyafetleri tutuşan küçük bir kız çocuğu tünele doğru koşmaya başlamış. Bir yandan kıyafetlerinden kurtulmaya çalışan kız tünelin ortasında yere düşmüş ve orada ölmüş. İddiaya göre eğer gece tünelin ortasında dikilip bir kibrit yakarsanız alevi hemen sönüyor ve bir kız çığlığı işitiyorsunuz!
Highgate Mezarlığı, Kuzer Londra-İngiltere
Özellikle geceleri korku filmlerini andıran bir görünüme sahip bu mezarlık ürkütücü mezar taşları, sarmaşıkların yükseldiği duvarları, mezarlar arasındaki derin geçitleriyle Britanya’nın bir numaralı hayalet mevkii olarak görülüyor. Karl Marx’ın da burada yattığını söylemeden geçmeyelim.
Tarihi Tokmak Hanı (Ram Inn),Gloucestershire-İngiltere
Hayaletlere inanıyor olun ya da olmayın bu hanı ziyaret etmek oldukça huzursuz edici bir deneyim olacak. Gıcırdayan döşemeleri, soğuk duvarları, küf kokuları ve hafif aydınlatma sistemiyle konaklamak için oldukça ürkütücü bir han. Cinayet, satanizm ve çocuk kurban etme gibi olayların gerçekleştiği yönünde ciddi söylentiler dolaşıyor.
Monte Cristo-Avustralya
Bu lanetli malikanenin hikayesi ise, Bayan Crawley’nin kocasının ölümünden sonraki 23 sene boyunca iki kez dışında hiç dışarıya çıkmadığı yönünde. Bazıları evi lanetleyen kadının tuhaf biçimlerde gözükmesi, sesler, ışıkların yanıp sönmesi gibi ürkütücü gözlemlere sahip.
Dominician Hill(Dominik Tepesi) Baguio- Filipinler
Bazıları savaşta ölen insanların ruhlarının, bazıları da tedavi görmekte olan ve yaşama umudu olduğu halde burada ölen hastaların ruhlarının burayı ele geçirdiğini düşünüyor. Gece boyunca kapı ve cam çarpması, tabak kırılma sesi ve çığlıklar duyulduğu söyleniyor.
Berry Pomeroy Kalesi - Totnes
Lanetli olduğu konusundaki ünü ile 14’üncü yüzyıldan kalma bu kale birkaç efsaneye ev sahipliği yapıyor. Bu kalenin iki ünlü hayaleti var. Biri beyaz kadın diğeri de mavi kadın olarak adlandırılıyor. Efsaneye göre adı Margaret Pomeroy olan ‘beyaz kadın’ lakaplı hayalet, kıskanç kız kardeşi tarafından kalenin zindanlarına kapatılıp, açlıktan ölüme terkedilmiştir. Mavi kadının kim olduğu bilinmese de, ziyaretçileri akıl almaz bir biçimde kalenin harabe kısımlarına çekmekte olduğu söylenmektedir.
Bran Şatosu
Transilvanya'da bulunan Dracula'nın kalesi.
Myrtles Plantasyonu
St. Francisville, Louisiana'da bulunan bu ev "Amerika'nın en lanetli evi" olarak da bilinir. Canlanan yağlıboya tabloları, kanlı el izi ve kendi kendine açılıp-kapanan kapıları fenomen lanetleri arasında.
Pfister Oteli
1893 yılında inşa edilen bu otel ABD başkanı William McKinley ve ondan sonraki bütün başkanları ağırlamıştır. 1927'de ölen otelin kurucusu Charles Pfister'in hayaletinin gece vakti otele kayıt yaptırdığı söyleniyor. Bazı müşteriler de bazen garip sesler duyduklarını ve doğa üstü deneyimler yaşadıklarını anlatıyorlar.
Alcatraz Hapishanesi
Changi Plajı-Singapur

İkinci Dünya Savaşı sırasında meydana gelen Sook Ching katliamı sebebiyle burada pek çok Japon öldürüldü. Binlerce Çinli, Japon karşıtı olmakla suçlanarak katledildi. Bu plajda, ölen Çinlilerin hayaletlerinin görüldüğü söyleniyor. Bu olayı ürpertici boyutlara taşıyan şey ise, görüldüğü söylenen hayaletlerin arkalarında kan lekeleri bırakması!
Ohio Üniversitesi - Amerika

Bu kampüs ülkede anılan en lanetli yer olmakla beraber etrafında bulunan 5 ayrı mezarlığın şeytanın simgesi pentagramı oluşturduğu ve rektörlüğünde bu işaretin tam ortasında kaldığı gerçeği oldukça ürkütücü. Üniversitenin içinde de pek çok lanetli yer bulunuyor. Hayalet izine rastlanan yerlerden biri, altında mezarlar bulunan Jefferson salonu. Bir diğeri ise akıl hastaları üzerinde elektro şok deneyleri ve labotami uygulanan ‘The Ridges’ adlı terkedilmiş bir akıl hastanesi.
Çığlık tüneli, Niagara Şelaleleri-Ontario

Bu tünelin gerçekten de tüyler ürpertici bir hikayesi bulunuyor. Rivayete göre bundan yüzyıl önce tünelin güney çıkışına yakın bir çiflik evi varmış. Bir gece evde yangın çıkmış ve kıyafetleri tutuşan küçük bir kız çocuğu tünele doğru koşmaya başlamış. Bir yandan kıyafetlerinden kurtulmaya çalışan kız tünelin ortasında yere düşmüş ve orada ölmüş. İddiaya göre eğer gece tünelin ortasında dikilip bir kibrit yakarsanız alevi hemen sönüyor ve bir kız çığlığı işitiyorsunuz!
Highgate Mezarlığı, Kuzer Londra-İngiltere
Özellikle geceleri korku filmlerini andıran bir görünüme sahip bu mezarlık ürkütücü mezar taşları, sarmaşıkların yükseldiği duvarları, mezarlar arasındaki derin geçitleriyle Britanya’nın bir numaralı hayalet mevkii olarak görülüyor. Karl Marx’ın da burada yattığını söylemeden geçmeyelim.
Tarihi Tokmak Hanı (Ram Inn),Gloucestershire-İngiltere

Hayaletlere inanıyor olun ya da olmayın bu hanı ziyaret etmek oldukça huzursuz edici bir deneyim olacak. Gıcırdayan döşemeleri, soğuk duvarları, küf kokuları ve hafif aydınlatma sistemiyle konaklamak için oldukça ürkütücü bir han. Cinayet, satanizm ve çocuk kurban etme gibi olayların gerçekleştiği yönünde ciddi söylentiler dolaşıyor.
Monte Cristo-Avustralya

Bu lanetli malikanenin hikayesi ise, Bayan Crawley’nin kocasının ölümünden sonraki 23 sene boyunca iki kez dışında hiç dışarıya çıkmadığı yönünde. Bazıları evi lanetleyen kadının tuhaf biçimlerde gözükmesi, sesler, ışıkların yanıp sönmesi gibi ürkütücü gözlemlere sahip.
Dominician Hill(Dominik Tepesi) Baguio- Filipinler

Bazıları savaşta ölen insanların ruhlarının, bazıları da tedavi görmekte olan ve yaşama umudu olduğu halde burada ölen hastaların ruhlarının burayı ele geçirdiğini düşünüyor. Gece boyunca kapı ve cam çarpması, tabak kırılma sesi ve çığlıklar duyulduğu söyleniyor.
Berry Pomeroy Kalesi - Totnes

Lanetli olduğu konusundaki ünü ile 14’üncü yüzyıldan kalma bu kale birkaç efsaneye ev sahipliği yapıyor. Bu kalenin iki ünlü hayaleti var. Biri beyaz kadın diğeri de mavi kadın olarak adlandırılıyor. Efsaneye göre adı Margaret Pomeroy olan ‘beyaz kadın’ lakaplı hayalet, kıskanç kız kardeşi tarafından kalenin zindanlarına kapatılıp, açlıktan ölüme terkedilmiştir. Mavi kadının kim olduğu bilinmese de, ziyaretçileri akıl almaz bir biçimde kalenin harabe kısımlarına çekmekte olduğu söylenmektedir.
Bran Şatosu

Transilvanya'da bulunan Dracula'nın kalesi.
Myrtles Plantasyonu

St. Francisville, Louisiana'da bulunan bu ev "Amerika'nın en lanetli evi" olarak da bilinir. Canlanan yağlıboya tabloları, kanlı el izi ve kendi kendine açılıp-kapanan kapıları fenomen lanetleri arasında.
Pfister Oteli

1893 yılında inşa edilen bu otel ABD başkanı William McKinley ve ondan sonraki bütün başkanları ağırlamıştır. 1927'de ölen otelin kurucusu Charles Pfister'in hayaletinin gece vakti otele kayıt yaptırdığı söyleniyor. Bazı müşteriler de bazen garip sesler duyduklarını ve doğa üstü deneyimler yaşadıklarını anlatıyorlar.
Alcatraz Hapishanesi
