c.sivasli
New member
- Katılım
- 13 Tem 2007
- Mesajlar
- 79
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Cumhuriyetin Kurucusu Atamızı saygıyla anıyorumm.....
Mustafa filmini izlemedim, bildiğim kadarıyla Atatürk ün özel hayatına ışık tutmuş, doğrumudur yanlışmıdır bilmem filmdekiler ama yazı çok hoşuma gitti, dün ki konulardan birine dikkat ettim arkadaş Atatürk hakkında soru soruyor, herkes aynı şeyleri tekrarlıyor"yobazlar atayı nasıl kabul etmessiniz şuan rahat rahat yaşayabiliyorsan onun sayesinde, o bizim canımız kanımız vs.." bunları ilk okuldan beri biliyoruz aklını kullanan herkes zaten bunların böyle olduğunu bilir,,,
Yazıda da söylendiği gibi Atatürk bir insandır, onunda zaafları vardır, onunda hataları vardır bunu kabullenmek gerekir,Hataları olması demek onun Önderlik vasfını küçültmez,,,
Ruhun şaad olsun Atam
Can Dündar işi bir çırpıda bitirdi
Yıllarca dil döktüm, Can Dündar işi kamerasıyla bir çırpıda bitirdi. Ellerine sağlık...Engin Ardıç, bu 10 Kasım'ın diğerlerinden farkını yazdı.
Daha da büyüdü
Yıllarca uğraştım, bu günü görmek için... Çok şükür...
Elbette "görsel" etki, yazılı basından binlerce kat fazladır. Televizyonculuk günlerimden bilirim.
Yıllarca dil döktüm, Can Dündar işi kamerasıyla bir çırpıda bitirdi. Ellerine sağlık.
Atatürk'ün uzaydan gelmediği, bir tanrı olmadığı anlaşıldı.
Atatürk uyumaz, üşümez, acıkmaz, yorulmaz safsatası bitti.
Demek ki onun da herkes gibi "zaafları" olabiliyor, o da hepimiz gibi içki ve sigara içebiliyor, seviyor seviliyor, küsüyor darılıyor, seviniyor üzülüyordu...
Demek ki insanın bir üvey babası ve üvey kardeşleri olması utanılacak bir şey değildi, bu yüzden anasına kızması hatta küsmesi de son derece "insani" bir duyarlıktı...
Demek ki o da böbrek taşı düşürebilir, kalp spazmı geçirebilirdi herkes gibi...
Yapayalnız bir yetim çocuktan büyük bir önder çıkabiliyordu demek ki...
Demek ki onun da dar geçitleri, zor zamanları, başarısızlığın kıyısına kadar geldiği, herşeyinin pamuk ipliğine bağlı olduğu ters günleri olabiliyor, büyük bir önder bile gerektiğinde bunalabiliyor, sıkılabiliyor, kuşkuya da kapılabiliyordu...
Sevdikleri ve sevmedikleri, dostları ve düşmanları elbette çıkabiliyordu...
Çevresine çöreklenmiş olan bir sürü çıkarcı hergeleye burukluk ve hatta öfke de duyabiliyordu o büyük önder, hayatının son yıllarında...
"Eserini" nasıl eğip büktüklerini, çarpıttıklarını görüp hayata bile küsebiliyordu...
Yıllarca bunları anlatmaya çalıştım kot kafalılara. Her türlü haksızlığa ve hakarete de uğradım. Şimdi Can Dündar da uğramaktadır. Katlanacaktır bizim gibi.
Evet arkadaşlar, savaş bitmiştir. Atatürk bu filmle küçülmedi, daha da büyüdü.
Kemalistler yenildiler, Atatürk kazandı.
Bugün gene bir 10 Kasım... O pırıltılı ve "trajik" adamın, o itilip kakılmış yetim çocuğun, o yanlışları ve doğrularıyla hepimizden daha büyük insanın ölüm yıldönümlerinden biri daha.
Ben onu severim. Gençliğinde parasızlıktan kestaneyle rakı içtiğini öğrendiğim gün daha da sevmiştim.
Şimdi daha iyi tanıyınca siz de daha çok seveceksiniz artık.
Ölümünden yetmiş yıl sonra, Atatürk kazandı.
Biz de bunun için didindik, hokkabazlar, çapsızlar, yeteneksizler, kaz kafalılar yenilsinler, o kazansın diye.
Başardık Can... Başardın... O kazandı.
Yani, Türkiye kazandı.
ENGİN ARDIÇ-SABAH
10.Kasım.2008 10:19:12
http://www.samanyoluhaber.com/haber-124750.html
Mustafa filmini izlemedim, bildiğim kadarıyla Atatürk ün özel hayatına ışık tutmuş, doğrumudur yanlışmıdır bilmem filmdekiler ama yazı çok hoşuma gitti, dün ki konulardan birine dikkat ettim arkadaş Atatürk hakkında soru soruyor, herkes aynı şeyleri tekrarlıyor"yobazlar atayı nasıl kabul etmessiniz şuan rahat rahat yaşayabiliyorsan onun sayesinde, o bizim canımız kanımız vs.." bunları ilk okuldan beri biliyoruz aklını kullanan herkes zaten bunların böyle olduğunu bilir,,,
Yazıda da söylendiği gibi Atatürk bir insandır, onunda zaafları vardır, onunda hataları vardır bunu kabullenmek gerekir,Hataları olması demek onun Önderlik vasfını küçültmez,,,
Ruhun şaad olsun Atam
Can Dündar işi bir çırpıda bitirdi
Yıllarca dil döktüm, Can Dündar işi kamerasıyla bir çırpıda bitirdi. Ellerine sağlık...Engin Ardıç, bu 10 Kasım'ın diğerlerinden farkını yazdı.
Daha da büyüdü
Yıllarca uğraştım, bu günü görmek için... Çok şükür...
Elbette "görsel" etki, yazılı basından binlerce kat fazladır. Televizyonculuk günlerimden bilirim.
Yıllarca dil döktüm, Can Dündar işi kamerasıyla bir çırpıda bitirdi. Ellerine sağlık.
Atatürk'ün uzaydan gelmediği, bir tanrı olmadığı anlaşıldı.
Atatürk uyumaz, üşümez, acıkmaz, yorulmaz safsatası bitti.
Demek ki onun da herkes gibi "zaafları" olabiliyor, o da hepimiz gibi içki ve sigara içebiliyor, seviyor seviliyor, küsüyor darılıyor, seviniyor üzülüyordu...
Demek ki insanın bir üvey babası ve üvey kardeşleri olması utanılacak bir şey değildi, bu yüzden anasına kızması hatta küsmesi de son derece "insani" bir duyarlıktı...
Demek ki o da böbrek taşı düşürebilir, kalp spazmı geçirebilirdi herkes gibi...
Yapayalnız bir yetim çocuktan büyük bir önder çıkabiliyordu demek ki...
Demek ki onun da dar geçitleri, zor zamanları, başarısızlığın kıyısına kadar geldiği, herşeyinin pamuk ipliğine bağlı olduğu ters günleri olabiliyor, büyük bir önder bile gerektiğinde bunalabiliyor, sıkılabiliyor, kuşkuya da kapılabiliyordu...
Sevdikleri ve sevmedikleri, dostları ve düşmanları elbette çıkabiliyordu...
Çevresine çöreklenmiş olan bir sürü çıkarcı hergeleye burukluk ve hatta öfke de duyabiliyordu o büyük önder, hayatının son yıllarında...
"Eserini" nasıl eğip büktüklerini, çarpıttıklarını görüp hayata bile küsebiliyordu...
Yıllarca bunları anlatmaya çalıştım kot kafalılara. Her türlü haksızlığa ve hakarete de uğradım. Şimdi Can Dündar da uğramaktadır. Katlanacaktır bizim gibi.
Evet arkadaşlar, savaş bitmiştir. Atatürk bu filmle küçülmedi, daha da büyüdü.
Kemalistler yenildiler, Atatürk kazandı.
Bugün gene bir 10 Kasım... O pırıltılı ve "trajik" adamın, o itilip kakılmış yetim çocuğun, o yanlışları ve doğrularıyla hepimizden daha büyük insanın ölüm yıldönümlerinden biri daha.
Ben onu severim. Gençliğinde parasızlıktan kestaneyle rakı içtiğini öğrendiğim gün daha da sevmiştim.
Şimdi daha iyi tanıyınca siz de daha çok seveceksiniz artık.
Ölümünden yetmiş yıl sonra, Atatürk kazandı.
Biz de bunun için didindik, hokkabazlar, çapsızlar, yeteneksizler, kaz kafalılar yenilsinler, o kazansın diye.
Başardık Can... Başardın... O kazandı.
Yani, Türkiye kazandı.
ENGİN ARDIÇ-SABAH
10.Kasım.2008 10:19:12
http://www.samanyoluhaber.com/haber-124750.html