Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Başbakana Erdoğan, 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle Gazi Üniversitesi’nde düzenlenen törene katıldı. Törende yaptığı konuşmada Anayasanın sadece demokratik ve laik olduğuna vurgu yapıldığını ancak sosyal devlet ilkesini göz ardı edildiğini söyledi. Erdoğan şöyle dedi:
“Eğer sosyal devlet olmazsanız, sosyal bir hukuk devleti olamazsanız, o zaman devlet öncelikli bir insan yapısı ile karşı karşıya kalırsınız. Biz devleti öncelikli değil, insanı öne alan, devleti arkaya çeken bir anlayışı temsil ediyoruz.”
Erdoğan, sosyal güvenlik yasa tasarısına ilişkin gerçekleştirilen eyleme yönelik şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bakın şimdi bir şey yapılıyor, nedir o? İş yavaşlatma eylemi. Bunu yasal olarak yapmak kesinlikle yasaktır. Böyle bir şey yapmak yasaktır, bunu yapamazsın. Hukuken buna müsaade eden bir yasa maddesi yoktur. Şimdi soruyorum, yasal olmayan hangi davada olursa olsun bunu yapan kuruluşlar bir defa orada kendi insanına zulüm ediyor mu? Zulüm ediyor. Nasıl zülüm ediyor? Diyelim hastanelerde ise orda iş yavaşlatma suretiyle eğer beş kişiyi tedavi edecekse o iki saat içinde, bir defa o beş kişi orada dışlanmış olarak bekleyecek. Oysa oraya hangi şartlarda gelmişti. Aynı şekilde gişeleri, karayollarını düşünün. Araç çalışıyor iki saat orada. Benim vatandaşımın yakmış olduğu akaryakıtı kim telafi edecek. Büyükşehirlerimizde zaten böyle bir sıkıntımız varken böyle bir uygulamaya gitmenin acaba bir demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devlet içinde tanımlanabilir mi? Bunlar masada konuşulacak şeyler ve konuşulmuştur."
AA
Emek Platformu'nun çağrısıyla 81 ilde işçiler kitlesel basın açıklamaları yaparak Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası yasa tasarısını geri çekmesi için AKP iktidarını uyardı. Emeklilik ve sağlık haklarını ortadan kaldıran tasarıya karşı bugün de tüm fabrikalarda ve işyerlerinde iki saat iş bırakılacak, kitlesel eylemler düzenlenecek.
TBMM Genel Kurulunda görüşülmesi beklenen Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası yasa tasarısına karşı işçi ve memurlar bugün 2 saatliğine hayatı durduracak. Emek Platformu'nun aldığı karar doğrultusunda çalışanlar bugün 10:00-12:00 saatleri arasında "uyarı amaçlı çalışmama hakkı"nı kullanacak. Türkiye çapında gerçekleştirilecek eylem çerçevesinde belediye ve temizlik hizmetleri yapılmayacak, şehiriçi ulaşım duracak, bakım ve onarım çalışmalarına ara verilecek, havaalanlarında iki saat süreyle uçuşlar yapılmayacak, öğretmenler 2 saat süreyle derse girmeyecek. Hastanelerde doktorlar, eylem süresince acil vakalar dışında hizmet vermeyecek. İstanbul'da 11:30'da Cerrahpaşa'dan Saraçhane'ye, Ankara'da 10:00'da Numune Hastanesi önünden Başkent Dağıtım A.Ş.'ye, İzmir'de de 11:00'de Basmane Meydanı'ndan Konak Meydanı'na kitlesel yürüyüşler gerçekleştirilecek. Diğer tüm illerde de yasa tasarısına karşı protesto gösterileri yapılacak.
İstanbul'da binlerce işçi Tünel'den Taksim'e yürüdü
İstanbul'da Taksim Tünel'de bir araya gelen binlerce işçi "İşçiler burada yalancılar nerede" sloganıyla Başbakan Tayyip Erdoğan'ın önceki gün SSGSS'ye karşı çıkanları yalancılıkla itham eden sözlerine tepki gösterdi. Emek Platformu'nun çağrısıyla Tünel meydanında toplanan işçiler saat 12:30'da yürüyüşe geçti. Türk-İş'e bağlı sendikaların çoğunlukta olduğu eyleme DİSK, KESK, Kamu-Sen ve Herkese Sağlık Güvenli Gelecek Platformu da katıldı. Direnişteki İlbek Tekstil işçilerinin de katıldığı eyleme Tekgıda-İş'te örgütlü Tekel işçileri de yoğun katılım gösterdi.
"Hükümet istifa", "Genel grev genel direniş", "Hükümet yasanı al başına çal" sloganlarıyla yürüyüşe geçen kitleye İstiklal Caddesi boyunca da katılımlar oldu. Yaklaşık 7 bin kişilik yürüyüş koluna baronun bulunduğu sokağın başında cüppeleriyle bekleyen Çağdaş Avukatlar Grubu da katıldı. Türkiye Gazeteciler Sendikası üyeleri de üzerinde "yıpranıyoruz" yazan ve polis saldırısına uğrayan meslektaşlarının resimlerini taşıyan kokartlar taşıdı.
İstiklal Caddesi boyunca birçok işyerinden kapı ve pencerelere çıkan emekçiler coşkulu kitleye alkış, ıslık ve sloganlarla destek verdi.
"Kasımpaşa imamı kaça sattın vatanı", "Geliyor geliyor genel grev geliyor", "Parasız eğitim parasız sağlık", "İşçiler burada yalancılar mecliste", "Sağlıkta ticaret ölüm demektir", "Şalter inecek bu iş bitecek" sloganlarıyla Taksim Meydanına gelen kitleyi polis barikat kurarak durdurdu. Polisle sendika yöneticileri arasında kısa süren tartışmanın ardından polis barikatı kaldırdı ancak işçilerin Taksim Meydanına girmesine izin vermedi. Taksim Tramvay Durağının önünde yapılan basın açıklaması için işçilerin bir kısmı Sular İdaresi önüne ulaşırken kitlenin büyük bir bölümü İstiklal Caddesi'nde kaldı.
‘Yalancı Tayyip'
Açıklamayı yapan Türk-İş 1. Bölge Temsilcisi Faruk Büyükkucak SSGSS'nin çalışanlar, emekliler, hak sahibi durumundaki aile fertleri ile dul ve yetimler için sosyal sigortalar ve sağlık alanında ağır hak kayıplarına neden olacağını belirtti. Yasa tasarısının iddia edildiği gibi çalışanlar arasında norm ve standart birliği sağlamadığını kaydeden Büyükkucak tam tersine eşitsizlikleri daha da derinleştirdiğini söyledi. Hükümetin yasa tasarısının çalışanlar açısından hak kayıplarına neden olacağını anlatan sendikaları yalancılıkla suçlamasına da tepki gösteren Büyükkucak, mevcut sistemdeki hakların korunduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını vurguladı. "Çünkü bu tasarının yasalaştığı tarihten itibaren herkes bu yasa kapsamında çalıştığı süre oranında yeni düzenlemelerden etkilenecektir." diyen Büyükkucak'ın konuşması "Yalancı Tayyip" sloganlarıyla kesildi. Büyükkucak, "sosyal güvenlik ve sağlık hakları açısından yarınları tamamen güvencesiz bırakan düzenlemeleri" kabul etmeyeceklerini belirterek hükümetin 2 günlük uyarı eylemine kulak vermemesi halinde Emek Platformu'nun tekrar toplanacağını ve bundan sonra atılacak adımları belirleyerek kamuoyuna duyuracağını ifade etti.
‘Amerikan polisleri'
Büyükkucak basın açıklaması sırasında Tuzla tersanesinde bir patlama olduğu ve 5 işçinin yaralandığı haberini aldıklarını belirtirken "Tuzla işçisi yalnız değildir" sloganları atıldı. Açıklamada, direnen İlbek Tekstil, Yörsan ve Tekel işçilerine de dayanışma mesajları gönderildi. Basın açıklamasının sona ermesinin ardından Tekel işçilerinin bir süre daha "Tekel vatandır satılamaz", "Hainler, şerefsizler Tekel'i peşkeş çektiler" sloganları atarak alanı terk etmemesi üzerine sivil polisler müdahale etmek istedi. Tekel işçileri dağılmalarını isteyen polise sloganlarını sürdürerek yanıt verirken Tekgıda-İş sendikasının yöneticileri araya girdi. Bu arada öfkeli bir işçinin dağılmalarını isteyen polislere "Amerikan polisleri" diye bağırdığı, polislerin de öyle olmadıklarını anlatmaya çalıştıkları gözlendi.
Harb-İş üyeleri yol kapattı
Akşam saatlerinde de Pendik ve Mecidiyeköy'de Türkiye Harb-İş sendikasına üye işçiler eylem yaptı. SSGSS yasa tasarısını protesto etmek üzere Pendik'te toplanan yaklaşık bin işçi D-100 Karayolunu trafiğe kapattı. Yolu uzun süre trafiğe kapatan işçiler SSGSS yasa tasarısının geri çekilmesini isteyerek AKP karşıtı sloganlar attı. Mecidiyeköy'de yapılan basın açıklamasında da Harb-İş üyeleri, Tayyip Erdoğan'ın düzenlemenin mevcut işçilerin hak kaybına yol açmayacağı yalanına "çocuklarımızı mezara mı gömelim" diyerek karşılık verdi. soL gazetesine konuşan işçiler çocukları için yürüdüklerini, geleceklerine ipotek koyulduğunu ve buna karşı sonuna kadar direneceklerini belirttiler. AKP'ye oy vermiş olan işçiler de pişmanlıklarını dile getirdiler.
Ankara'da emekçiler: Yasa çekilene kadar Kızılay'ı terk etmeyeceğiz
Ankara'da Kızılay'da yapılan eylemde, gerekirse hükümet devrilene kadar mücadelenin süreceği ve Emek Platformu kararlarının arkasında durulacağı vurgulandı. Dün saat 18:00'de Sakarya Caddesi'nde yapılan kitlesel basın açıklamasında, hükümetin SSGSS dayatmasına işçiler "Genel grev genel direniş" sloganlarıyla yanıt verdi. Türkiye Komünist Partisi'nin de kitlesel olarak katıldığı basın açıklamasında, Ankara Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü ve Petrol-İş Sendikası Ankara Şube Başkanı Mustafa Özgen, Türk-İş'le hükümetin anlaşması gibi bir durum olmadığını belirterek, şöyle konuştu: "Bugün konfederasyon başkanlarının da söylediği gibi, anlaşma gibi bir durum yok. Biz Emek Platformu olarak kazanılmış haklarımızın elimizden alınmasına izin vermeyeceğiz. Bugün ülkemizin her yerinde yapılan eylemler bir provadır. Bizler varken, Emek Platformu varken, bu yasa bizlere rağmen hayata geçirilemez". Mustafa Özgen'in konuşması sırasında sık sık "Genel grev genel direniş", "İşçiler birleşin AKP'yi devirin", "AKP'yi istemiyoruz", "Söz bitti sıra eylemde" sloganları atıldı.
Hükümet işçilere düşman, IMF'ye dost
Hükümetin söylediklerine çalışanların vereceği en iyi yanıtın alanları doldurmak ve talepler yerine getirilmezse bu hükümeti devirene kadar eylemleri sürdürmek olduğunu belirten Özgen, şu an başımızda işçilere düşman, IMF'ye dost bir hükümet olduğunu söyledi. "Yarın hayatı 2 saat süreyle durduracağız. Bu eylem genel grev için provadır. Bunu herkes böyle bilsin" diyen Özgen Türk-İş'e de şöyle seslendi: "Bu hükümetle uzlaşma. İşçiler, emekçiler arkanda, Emek Platformu kararlarını bekliyorlar. Bu yasa çekilene kadar, yetmedi bu hükümet yıkılana kadar Kızılay'ı terketmeyecekler."
Ülkenin geleceği işçilerin elinde
Daha sonra söz alan Türk-İş Ankara İl Temsilcisi ve Yol-İş Ankara 3 Nolu Şube Başkanı Fahri Yıldırım da Türk-İş'e ve Emek Platformu'na seslenerek, "Sizlerin arkanızda 70 milyon, onların arkasında ABD emperyalizmi ve Dünya Bankası var. Yürüyün başkan, bu yasayı geri çekecekler" şeklinde konuştu. Son kalan iki kalenin sosyal güvenlik ve kıdem tazminatı olduğunu belirten Fahri Yıldırım, sadece bunların değil, gelinen süreçte ülkenin geleceğinin de işçilerin elinde olduğunu belirterek, bugün her alanda hem ABD emperyalizmine, hem de onların işbirlikçilerine karşı direnmenin zorunlu olduğunu belirtti.
Konuşmaların ardından Emek Platformu'nun ortak basın bildirisinin okunduğu eylem, bugün yapılacak iş bırakma eylemine ve basın açıklamasına çağrı ile sona erdi.
sen önce memurlarına gereken önemi ver onların yaşam koşullarını iyileştir memurlarında böyle bir yola başvurmasın bu ülkede herşey senin istediğin gibi olmayacak bunu asla unutma tayyip
Ya bu adama oy atan ellerım kırılsaymış bırde cıkmıs neyı savunuyorsa adamlar kendı derdıne eylem yapıo bu ne dıyo sen onların arasında olsaydın aynı acıklamayı yaparmıydın acaba?