- Katılım
- 1 May 2008
- Mesajlar
- 6,784
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Evlilik kurumunun olmadığı, erkeklerin yetkisiz olduğu, kadınların yönettiği bir dünya... Ricardo Coler, iki ay birlikte yaşadığı Mosuoların dünyasını anlattı.
Erkekler, ne yaşadıkları evin ne de bölgedeki herhangi bir malın sahibi olamazlar. Sadece kadınlar için çalışabilirler. Her şeyden kadınlar sorumlular. Ailenin bütün mal varlığı sadece kadınlarda. Soyadı vermek, miras almak gibi haklar kadınlara ait. Kısaca anaerkil bir dünya. İmkansız bir gelecek tasviri değil, Çin'in güneyinde yaşayan Mosuoların yaşamı.
Arjantinli doktor, gazeteci, fotoğrafçı Ricardo Coler iki ay mosularla birlikte yaşadı ve kadınların egemen olduğu bu dünyayı 'Kadın Krallığı' kitabında anlattı. Çok eşlilik ve anaerkil toplumlar üzerine yaptığı çalışmlarıyla bilinen Ricardo Coler 'Kadın Krallığı'nı ntvmsnbc'ye anlattı:
Mosuo ile ilgili bir kitap hazırlama fikri ilk ne zaman ve nasıl oluştu? Mosuolardan nasıl haberdar oldunuz?
Konuyla ilgili birkaç kitap okudum ve Çin’deki bu anaerkil toplumla ilgili bilgi edindim. Çin elçiliği ve Finlandiya'da bu toplumu takip eden komünlerle temasa geçtim. Ancak Mosuo’yu tanımak için seyahat etmek tam bir riskti çünkü elimde kesin birşey yoktu.
Aslında Mosuo’da eşit olmayan bir sistem var ama bu sistem ataerkil yapıdaki eşitsizlik gibi değil. Asıl sorunun -her zaman tartışıldığı gibi- eşitlik dışında bir şey olduğunu söyleyebilir miyiz?
Aslında eşitlik bizim sorunumuz, onların değil. Eşitlikçi olmayan bir toplumda mutlu mesut yaşıyorlar. Erkekler bu tür hayatı samimiyetle hatta tutkuyla destekliyorlar.
Mosuoların yaşamına bakıldığında erkekler ve otoritenin bir araya gelmemesi gerektiği daha iyi anlaşılıyor. Peki sizce sorunun çözümü bu kadar basit mi?
Biz insanız ve her zaman problemlerimiz olacak. Bununla birlikte, eğer kadınlar tarafından yönetile gelmiş olsaydık insanlığın var olan bir çok problemi olmayacaktı.
Kitap uzak bir coğrafyadan değil de fantastik-ütopik bir maceradan bahsediyormuş gibi. Bu durumu tahayyül etmek dünyanın geri kalanı için neden bu kadar imkansız?
Bu her zaman böyledir, sadece bu konu içişn değil. 200 yıl önce insanlar 35 sene yaşardı ve 80 yıl yaşamanın imkansız olduğunu düşünürlerdi. Kadınlar hakları olduğunu hayal bile edemezdi. Aynı şekilde, başka kuralları olan bir toplum resmi çizmek zordur ancak bu imkansızdır anlamına gelmez.
Mosuolardaki erkeklerin işlevsizliği erkekleri bir anlamda özgür kılıyor. Ama yine de insan erkeklerin eşitlik istemesini, şikayet etmesini bekliyor?
Mosuo feminist hareketin cennetidir ancak erkeklerin de bulunmaktan hazettiği bir cennet.
Peki şiddet hakkında ne düşünüyorsunuz? Kadınlar bu gücü neden erkekler gibi kullanmıyor. Yani iktidarın çekiciliği niye güce dönüşmüyor?
Kadınlar arasındaki dostluk çok acayip. Mosuolarda bir kadın için kız arkadaş aile gibidir. İkisi de aynı adamdan hoşlanıyorsa büyük olanın önceliği olduğunu biliyorlar. Ancak genç olan kadın da muhtemelen çok kısa sürede aynı erkekle şansını deneyecektir. Bu örnek bile konunun özü için yeterli sanırım.
Kadın erkek ilişkileri ve cinsel hayattaki sorunlarla ilgili binlerce teori üretiliyor, araştırma yayınlanıyor ama Mosulara baktığımızda görüyoruz ki, rollerin değişmesi tüm bu sorunları çözüyor. Sizce Mosuolar çoğu sorunun cevabı mı?
Harika olurdu ancak rolleri kolaylıkla değişmek bizim için neredeyse imkansız. Bunun farkında olmamız lazım. Örneğin aile reisi bir kadının bana bağırarak bütün gün ne yapmam gerektiğini söylemesi hoşuma gitmez. Kadınlar ve erkekler arasında her zaman yolunda gitmeyen birşeyler vardır. Öte yandan Mosuoların daha farklı bir bakış açısı var. Kendi hayat tarzımız hakkında düşünmek ve gözden geçirmek açısından çok işlevsel bir anlam taşıyor.
Kadınların yönetiminde bir toplum anaerkil bir yapı modernizmin ve kapitalizme rağmen başarılı olabilir mi?
Etrafınıza bakarsanız çok fazla mini anaerkil aileyle karşılaşırsınız. Birçok kadın kendilerini ve ailelerini destekliyor, birçoğu evlenmekten uzak duruyor. Birçoğu erkeklere ihtiyaç duymadan modern yöntemlerle hamile kalıyor. Bu anaerkil toplumun aramızda büyüdüğü anlamına gelmiyor ancak unutmamak gerekiyor ki gelecekte ne olacağı bilinemez.
'Kadın Krallığı' Nemesis Kitap etiketiyle kitapçılarda.

Erkekler, ne yaşadıkları evin ne de bölgedeki herhangi bir malın sahibi olamazlar. Sadece kadınlar için çalışabilirler. Her şeyden kadınlar sorumlular. Ailenin bütün mal varlığı sadece kadınlarda. Soyadı vermek, miras almak gibi haklar kadınlara ait. Kısaca anaerkil bir dünya. İmkansız bir gelecek tasviri değil, Çin'in güneyinde yaşayan Mosuoların yaşamı.
Arjantinli doktor, gazeteci, fotoğrafçı Ricardo Coler iki ay mosularla birlikte yaşadı ve kadınların egemen olduğu bu dünyayı 'Kadın Krallığı' kitabında anlattı. Çok eşlilik ve anaerkil toplumlar üzerine yaptığı çalışmlarıyla bilinen Ricardo Coler 'Kadın Krallığı'nı ntvmsnbc'ye anlattı:
Mosuo ile ilgili bir kitap hazırlama fikri ilk ne zaman ve nasıl oluştu? Mosuolardan nasıl haberdar oldunuz?
Konuyla ilgili birkaç kitap okudum ve Çin’deki bu anaerkil toplumla ilgili bilgi edindim. Çin elçiliği ve Finlandiya'da bu toplumu takip eden komünlerle temasa geçtim. Ancak Mosuo’yu tanımak için seyahat etmek tam bir riskti çünkü elimde kesin birşey yoktu.

Aslında Mosuo’da eşit olmayan bir sistem var ama bu sistem ataerkil yapıdaki eşitsizlik gibi değil. Asıl sorunun -her zaman tartışıldığı gibi- eşitlik dışında bir şey olduğunu söyleyebilir miyiz?
Aslında eşitlik bizim sorunumuz, onların değil. Eşitlikçi olmayan bir toplumda mutlu mesut yaşıyorlar. Erkekler bu tür hayatı samimiyetle hatta tutkuyla destekliyorlar.
Mosuoların yaşamına bakıldığında erkekler ve otoritenin bir araya gelmemesi gerektiği daha iyi anlaşılıyor. Peki sizce sorunun çözümü bu kadar basit mi?
Biz insanız ve her zaman problemlerimiz olacak. Bununla birlikte, eğer kadınlar tarafından yönetile gelmiş olsaydık insanlığın var olan bir çok problemi olmayacaktı.

Kitap uzak bir coğrafyadan değil de fantastik-ütopik bir maceradan bahsediyormuş gibi. Bu durumu tahayyül etmek dünyanın geri kalanı için neden bu kadar imkansız?
Bu her zaman böyledir, sadece bu konu içişn değil. 200 yıl önce insanlar 35 sene yaşardı ve 80 yıl yaşamanın imkansız olduğunu düşünürlerdi. Kadınlar hakları olduğunu hayal bile edemezdi. Aynı şekilde, başka kuralları olan bir toplum resmi çizmek zordur ancak bu imkansızdır anlamına gelmez.
Mosuolardaki erkeklerin işlevsizliği erkekleri bir anlamda özgür kılıyor. Ama yine de insan erkeklerin eşitlik istemesini, şikayet etmesini bekliyor?
Mosuo feminist hareketin cennetidir ancak erkeklerin de bulunmaktan hazettiği bir cennet.

Peki şiddet hakkında ne düşünüyorsunuz? Kadınlar bu gücü neden erkekler gibi kullanmıyor. Yani iktidarın çekiciliği niye güce dönüşmüyor?
Kadınlar arasındaki dostluk çok acayip. Mosuolarda bir kadın için kız arkadaş aile gibidir. İkisi de aynı adamdan hoşlanıyorsa büyük olanın önceliği olduğunu biliyorlar. Ancak genç olan kadın da muhtemelen çok kısa sürede aynı erkekle şansını deneyecektir. Bu örnek bile konunun özü için yeterli sanırım.

Kadın erkek ilişkileri ve cinsel hayattaki sorunlarla ilgili binlerce teori üretiliyor, araştırma yayınlanıyor ama Mosulara baktığımızda görüyoruz ki, rollerin değişmesi tüm bu sorunları çözüyor. Sizce Mosuolar çoğu sorunun cevabı mı?
Harika olurdu ancak rolleri kolaylıkla değişmek bizim için neredeyse imkansız. Bunun farkında olmamız lazım. Örneğin aile reisi bir kadının bana bağırarak bütün gün ne yapmam gerektiğini söylemesi hoşuma gitmez. Kadınlar ve erkekler arasında her zaman yolunda gitmeyen birşeyler vardır. Öte yandan Mosuoların daha farklı bir bakış açısı var. Kendi hayat tarzımız hakkında düşünmek ve gözden geçirmek açısından çok işlevsel bir anlam taşıyor.
Kadınların yönetiminde bir toplum anaerkil bir yapı modernizmin ve kapitalizme rağmen başarılı olabilir mi?
Etrafınıza bakarsanız çok fazla mini anaerkil aileyle karşılaşırsınız. Birçok kadın kendilerini ve ailelerini destekliyor, birçoğu evlenmekten uzak duruyor. Birçoğu erkeklere ihtiyaç duymadan modern yöntemlerle hamile kalıyor. Bu anaerkil toplumun aramızda büyüdüğü anlamına gelmiyor ancak unutmamak gerekiyor ki gelecekte ne olacağı bilinemez.
'Kadın Krallığı' Nemesis Kitap etiketiyle kitapçılarda.
