Eski El Cezire çalışanından tartışma yaratan itiraflar

degazor35

TÜRK oğlu TÜRK
Katılım
6 Mar 2007
Mesajlar
5,674
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
forumda bu kadar HIYAR varken,ortalığın CACIĞA dön
Bazı iktidar yalakası,sözde müslüman,dünyayı takipten yoksun zeka ve araştırma özürlüler içindir....


Katar sermayeli El Cezire televizyonunun Suriye'de yaşananlarla ilgili haberlerinin yanlı olduğunu söyleyerek istifa eden kanal çalışanları konuştu: "Gerçekler medyanın yansıttığı gibi değil."

El Cezire'nin Beyrut bürosunda çalışırken, Suriye haberlerinin taraflı olduğu gerekçesiyle istifa eden Musa Ahmed'in anlattıkları tartışmaları yeniden alevlendirdi.

Reuters'a konuşan Ahmed, El Cezire'nin Suriye'de yaşanan olaylara dair yaptığı haberlerin, muhabirlerin aktardıklarına değil, editörlerin kendi görüşlerine göre yapıldığını söyledi.

Kanalda yayınlanan görüntülerin de montaj olduğunu belirten Ahmed, "Gerçekler, El Cezire'nin anlattığından tamamen farklı" diye konuştu.

KURGU KATLİAM HABERLERİNİN KAMERA ARKASI / WEB

El Cezire'nin bazı editörlerinin düşüncelerinin, sözde gerçekmiş gibi sunulduğunu söyleyen Ahmed, "Gerçekleri bu kadar gizlediğimiz için üzgünüm" dedi.

İLK İTİRAF HAŞİM'DEN GELMİŞTİ
Kanaldan bir süre önce istifa eden Ali Haşim de Suriye'de olayların başladığı ilk günlerde, Lübnan sınırından ülkeye sızan silahlı birlikler gördüğünü ancak kanalın bu görüntüleri yayınlamayı reddettiğini anlatmıştı.

El Cezire televizyonu bu dönemde, Suriye'de barışçıl gösteriler düzenleyen protestoculara, ordunun ateş açtığını duyuruyordu.

Haşim, Katar Emiri'nin Devlet Başkanı Beşar Esad'a reform yapması için rüşvet teklif ettiği gerekçesiyle Suriye'den kovulduğuna yönelik iddiaların ortaya atılmasından sonra, kanalın yayın politikasında ciddi bir değişim olduğunu belirtmişti.

ÇALIŞANLAR RAHATSIZ
Lübnan'da yayımlanan El Akbar gazetesi, kısa bir süre önce Esad yanlısı bazı hackerların El Cezire'nin bilgisiyar ağına sızdığını ve bazı ilginç yazışmaları deşifre ettiğini bildirmişti.

Bu yazışmalarda, kanal çalışanı olduğu düşünülen kişilerin arasında yayın politikasının yanlılığından duyulan rahatsızlık belli oluyordu.

Ayrıca çalışanlar, El Cezire'yi Bahreyn'de yaşanan isyanı görmezden gelmekle suçluyor.

HÜRRİYET
 
SURİYE MÜLTECİ ÇADIRLARINDA NELER OLUYOR

Tayfun Talipoğlu, Suriye’li mültecilerin kaldığı Boynuyoğun kampında röportajlar yaptı. 5 Bisan günü TV8’de yayınlanan Haber programına katılan Talipoğlu’nun çarpıcı açıklamalarından bazı satırbaşları şöyle:

-“Suriyeli’lere kurulan kamp, deprem kapmları dahil olmak üzere bugüne kadar gördüğüm en iyi kamp. Çarmaşırlıklardan, okula, meslek kurslarından spor alanlarına kadar her şey var. Tatil köyü gibi...

-Gelenlerden sadece yüzde 20’si Esad rejiminden kaçtığını söylüyor. Diğerlerine bazı vaatlerde bulunulmuş ve öyle gelmişler. Hiçbiri kaçmış gibi değil, yanında güvercinlerini getirenler bile var.

-Askerlerimiz kampta silahsız nöbet tutuyorlar. Dışişleri görevlileri de her ihtiyacı karşılamaya çalışıyor. Ama buna rağmen en ufak bir talepleri karşılanmadığında oturma eylemi yaparak devlet görevlilerini şikayet etmekle tehdit ediyorlar. Biraz sinirlenince “Bana Başbakan Erdoğan’ı bağlayın” diye bağırıyorlar.

-Konuştuğum bir Suriye’li bana, ‘ne söylememi istiyorsan onu söyleyeyim’ dedi. Yani bizim dünya medyasından duyduğumuz birçok bilgi doğru değil.

-Suriye’de baskı ve ayrımcılık gördüğünü söyleyenler, ‘nasıl’ ya da ‘size tam olarak ne yaptılar’ diye sorduğumda cevap alamıyorum. Kimse belirli bir olay anlatmadı. Bir tanesi, ‘kendisinin sünni olduğunu, askerdeki komutanın da Alevi olduğunu, birgün kendisinden bir bardağı yıkamasını istediğini, kendisinin de bunu reddedince Alevi komutandan bir tokat yediğini’ anlattı. Bu nedenle kalkıp Türkiye’ye gelmiş.

-Devletin kendilerine verdiği battaniye soba gibi eşyaları para karşılığında satıyorlar.

-İçlerinde çatışmalara katılmış çok az sayıda insan var, diğerleri iş, para ve vatandaşlık vaatleri ile gelmişler.

-Şu ana kadar 20 milyon TL para harcanmış. 20 Trilyon yani... Şu anda bu Suriye’lilere bir de kart dağıtılıyormuş. Harcama yapmaları için, belli limitleri olan kredi kartı türü kartlar bunlar...

-Türkiye bu Suriye’li göçmenlere burada kaldıkları müddetçe bakmak zorunda, her ihtiyaçlarını karşılamak zorunda.

Bunları dinleyince, Van’daki deprem çadırlarını ve oradaki yurttaşlarımızı da düşününce insanın Suriye’li mülteci olası geliyor.”

Tayfun Talipoğlu’nun naklettiği en önemli gözlemi, bu gelenlerin bir çoğunun bir çatışmadan, ölüm tehdidinden kaçıyormuş gibi bir hallerinin olmamasıydı.

Soru şudur: Bu insanları kimler, ne vaatlerle, hangi projeler için buralara getirdi?

Suriye Arap Haber Ajansı

 
var var bu iştede bir oyun var en baştan beri bunu düşünüyordum
 
Evet, ESADI cani gibi göstermeye çalışan bir sürü amerikan köpeği var, bu köpekler cemaatların yurtlarında okullarında kurslarında yetiştirilen gönüllü hayinlerdir...

Bizde pkklıları gebertiyoruz aynı ESADIN yaptığını yapıyoruz...

Suriyedek çadırlar dünyanın gözünü boyamak için kurulmuş paravanlardır, bu paravanlarda esad muhaliflerine silah mühimmat desteği verilerek suriyeye geri gönderilmektedir.
 
Evet, ESADI cani gibi göstermeye çalışan bir sürü amerikan köpeği var, bu köpekler cemaatların yurtlarında okullarında kurslarında yetiştirilen gönüllü hayinlerdir...

Bizde pkklıları gebertiyoruz aynı ESADIN yaptığını yapıyoruz...

bir dönem bunun için çekiç güç türkiyede bunu takip ediyordu
 
Evet, Türkiyeyi cani gibi gösterme gayretleri vardı bir ara ancak iktidara amerikan yanlısı iktidarlar gelince bu sorun askıya alındı.
 
Geri
Üst