ßuRaK57
New member
- Katılım
- 14 Şub 2008
- Mesajlar
- 485
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
A Milli Takım Teknik Direktörü Fatih Terim, Çek Cumhuriyeti zaferi sonrası düzenlediği basın toplantısında medyaya sert çıktı!..
Terim'in konuşmalarından satır başları şöyle:
"HASAR TABLOSU AĞIR"
"Sabah kalktığımda ilk karşılaştığım şey hasar tablosuydu. 6-7 oyuncumuz hasarlı. Bu bizim için çok önemli bir konu Servet, Emre Beleözoğlu, Emre Güngör, Nihat ve Aurelio birazdan MR’a gidecekler sonucuna bakacağızcaz ama bunun dışında umutluyuz, gururluyuz."
"GAZETECİLERİN İŞİNİ ZORLAŞTIRDIK!"
Kendi işimizi en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz ancak farkındayım sizlerin işinizi zorlaştırıyoruz. 70. dakikadan sonra bütün yazdıklarınızı çöpe atmak zorunda kalmanızdan dolayı özür dilerim. Pes etmeyen bir takımız, yenilgiyi kabul etmeyen yapımız var. Turnuva boyunca size bu rahatsızlıkları vereceğimiz için şimdiden tekrar özür diliyorum..
Gecenin en karanlık olduğu an, sabaha en yakın olduğu andır. Oyuncularım bu sözü akıllarından hiç çıkartmadıkları için aslan gibi mücadele diyorlar…
"HIRVATLAR BAŞARILI MAÇLAR ÇIKARTTI"
96’dan bu yana şartlar çok değişti ama Hırvatlar hem grup maçlarında, hem de turnuvada başarılı maçlar çıkarttı. Ancak bu tek maçlarda isim, form ve daha önce alınan neticelerin önemi yok. O an, o gün önemli. Biz buraya gelirken keyif veren, kendi de keyif alan, kendini hatırlatacak, kazansa da kaybetse de manşetlerde yer alan bir takım istiyorduk. Bunları sahada görmek çok güzel ama iki takım da bir Basel yapmak, yarı finale çıkmak isteyecektir.
"HERKES PENALTILARA RAZIYKEN 'İLERİ GİDİN' DEDİM"
Futbol sayısız dinamiği içinde taşıyan bir oyun. Hayatınız boyunca yenemediğiniz bir takımı son 15 dakikada yeneceğinizi söyleseler inanır mıydınız? Biz inandık ve kazandık. Herkes penaltıya razıyken ben oyuncularıma ileri gitmelerini söyledim. Biz inandık ve başardık, üstelik Avrupa Şampiyonasında, Çekler gibi bir takım karşısında. İstatistiklerde de biz üstünüz. Bunları Avrupa Şampiyonalarında çok başarılı olmuş Çeklere karşı yapılıyorsa başarılıyız demektir. Bizi hala eleştirenler varsa bu istatistiklere baksınlar.
Hırvatistan’ın maçını birimiz gidip seyredeceğiz, İdeal 11’leri ile çıkmayacak olsalar bile .Zaten izleyenler vardı. Ama bu sefer belki de gidip ben seyredeceğim.
"TAKIMIN BAŞINDA FATİH TERİM VAR. BEKLEMEK LAZIM"
Futbol değişken bir oyundur. Ben bu maçı yorumlasam 2-0’dan sonra ‘’Takımın başında Fatih Terim ve sahada bu oyuncular var biraz daha beklemek lazım’’ derdim. Ne kadar mağlup duruma düşerse düşsün Türk takımı bir fazlasını atmamızı bekleyeceksiniz, biz de bekliyoruz.
Oyuncularımızın bir kısmı hakeme sadece ‘’ref’’ dediği için sarı kart gördü. Marco sadece ‘’ref’’ dediği için sarı kart gördüğünü söyledi. Volkan’ın hareketini tasvip etmiyorum. Sert oynadığımız düşünmüyorum, kalecimizin yaptığı dışındakileri doğal karşılıyorum
"HASAN DOĞAN İLE PROBLEMİM YOK"
Benim hiçbir zaman Federasyon Başkanları ile problemim olmadı Hasan Doğan ile çok iyi bir ilişkimiz var şu anda EURO 2008’in konsantresinden başka bir şey beni fazla ilgilendirmiyor. Durumumu sonra rahat rahat konuşuruz. Hasan Doğan ile aram bozuk değil, olsa söylerim
"TRANSFERİ DÜŞÜNEMEM"
Şu anda Avrupa’ya transferimle ilgili düşünebilecek durumda değilim. Transfer konuşmalarının benim oyuncularıma zarar verdiği söylerken ben nasıl bu konuda konuşabilirim.
"ANNELERE BİLE BENİ ELEŞTİRMELERİ İÇİN MİKROFON UZATTINIZ"
Oyuncuklarıma zarar veren bir ortamı kabul etmem mümkün değil, bana da zarar veren bir ortamı kabul etmem mümkün değil. Hakarete varan eleştirileri dünyanın hiçbir yerinde yapamazsınız. Size Mevlana’dan güzel bir dörtlük hazırlamıştım ama arkadaşlarım vazgeçirdiler. İçinde nezaket olan her eleştiriye açığım ama oyuncunun annesine mikrofon uzatıyorsunuz Terim’i eleştirsin diye. Oyuncu benle kampta. Utanmıyorsunuz!.. Einstein’ın bile aklına gelmez bu. Ananelerden, geleneklerden hiç mi haberiniz yok!.. Babaları da kırdınız, dün Babalar Günü’ydü gönüllerini aldık. Maçtan önce prim konusunu yazıyorsunuz. Takımda bir tek para konuşan yok. Yalan yazıyorsunuz, yalanı dönüp bana soru olarak soruyorsunuz. Buldunuz böyle ülkeyi her şey yazmak söylemek serbest. Başka yerde tazminattan evinizde oturamazsınız.İstanbul’a gelince daha net isimlerle konuşup bu işi hallederiz, şimdi konumuz Hırvatistan, Almanya olmalı.
Biz liyakatı halktan aldığımızı biliyoruz. Madalya’ya ihtiyacımız yok, oyuncularım halkın gözünde nerede olduklarını biliyor.
"KEŞKE TUNCAY GİBİ 3-4 OYUNCUM DAHA OLSA"
Bir oyuncu düşünün ki nereye koyarsanız oynuyor, istatistikleri alt üst ediyor, kaleye bile geçti fiziki olarak. Tuncay bizim kilit oyuncularımızdan biri, onun gibi yürekli 3-4 oyuncum daha olsun isterim. Tuncay’a yapılan eleştirilere katılmıyorum. 3 maçta doksan dakika en ciddi yerlerde, fizik mücadelesi yapması gereken yerlerde oynadı. Böyle haksızlık etmeyelim.
"HIRVATİSTAN'DAN KORKTUĞUM OYUNCU YOK"
Volkan’ın yerine Rüştü oynayacak kalede, Marco’nun yerine hasar tespitinden sonra birini düşünüyoruz. Tümer’in durumu iyi değil, Emre Belözoğlu’nun ortada. Emre Güngör’ü de MR’dan sonra kadrodan çıkartmak zorunda kalabiliriz. Hırvatistan takımında Krancjar dahil olmak üzere korktuğum oyuncu yok. Beğendiğim oyuncular var ama korktuğum oyuncu yok.
"TEK SANTRFORDA ISRAR ETMİYORUM"
Top çevirirken, bunun bir manası olmalı. Bir hücumun başlangıcı, bir atağın başlangıcı olarak düşünüyoruz. Bizim geride top çevirmemiz Çek maçının ilk yarısında maalesef “sığınma” oldu. Hücum hazırlığı olmadı. Ben tek santrforda ısrar etmiyorum, güçlü bir orta saha için ısrar ediyorum. Biz rakip alanda kontrollü baskı yapmak, topu becerili olduğumuz noktaya taşımak istiyoruz.
"HAKEM KONUSUNDA KONUŞMUYORUZ"
Çek Cumhuriyeti maçında hakemin sedyeyle çıkmış bir defans oyuncusu yerine değişikliğe izin vermemesi ilk defa oluyordur sanıyorum . Hakem konusunda daha fazla konuşup beyaz çizgileri aşmak istemiyorum. Hakem konusunda konuşmak istemiyoruz. Bu konuda teknik çizgilerin için kalacağız.
"SERVET, SAĞLIK EKİBİ İLE AKRABA OLDU!"
Servet’in özverisi veya ağrıya karşı toleresini onu öne çıkarttı tabi ki. Ama onun sağlığını, futbolculuk hayatını tehlikeye atacak hiçbirşey yapamayız. Ne ben ne de sağlık ekibi. Maçlar kaybedilebilir ama insanlar kaybedilemez. Onu riske atacak bir şeye ben karar vermem. Bu aralar sağlık heyeti ile akraba oldular. Ben de onu yemekten yemeğe görüyorum, rahat bırakıyorum. Onu riske atacak birşeyin altına asla imza atmam ama Servet çok önemli bir profesyonellik örneği veriyor.
Terim'in konuşmalarından satır başları şöyle:
"HASAR TABLOSU AĞIR"
"Sabah kalktığımda ilk karşılaştığım şey hasar tablosuydu. 6-7 oyuncumuz hasarlı. Bu bizim için çok önemli bir konu Servet, Emre Beleözoğlu, Emre Güngör, Nihat ve Aurelio birazdan MR’a gidecekler sonucuna bakacağızcaz ama bunun dışında umutluyuz, gururluyuz."
"GAZETECİLERİN İŞİNİ ZORLAŞTIRDIK!"
Kendi işimizi en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz ancak farkındayım sizlerin işinizi zorlaştırıyoruz. 70. dakikadan sonra bütün yazdıklarınızı çöpe atmak zorunda kalmanızdan dolayı özür dilerim. Pes etmeyen bir takımız, yenilgiyi kabul etmeyen yapımız var. Turnuva boyunca size bu rahatsızlıkları vereceğimiz için şimdiden tekrar özür diliyorum..
Gecenin en karanlık olduğu an, sabaha en yakın olduğu andır. Oyuncularım bu sözü akıllarından hiç çıkartmadıkları için aslan gibi mücadele diyorlar…
"HIRVATLAR BAŞARILI MAÇLAR ÇIKARTTI"
96’dan bu yana şartlar çok değişti ama Hırvatlar hem grup maçlarında, hem de turnuvada başarılı maçlar çıkarttı. Ancak bu tek maçlarda isim, form ve daha önce alınan neticelerin önemi yok. O an, o gün önemli. Biz buraya gelirken keyif veren, kendi de keyif alan, kendini hatırlatacak, kazansa da kaybetse de manşetlerde yer alan bir takım istiyorduk. Bunları sahada görmek çok güzel ama iki takım da bir Basel yapmak, yarı finale çıkmak isteyecektir.
"HERKES PENALTILARA RAZIYKEN 'İLERİ GİDİN' DEDİM"
Futbol sayısız dinamiği içinde taşıyan bir oyun. Hayatınız boyunca yenemediğiniz bir takımı son 15 dakikada yeneceğinizi söyleseler inanır mıydınız? Biz inandık ve kazandık. Herkes penaltıya razıyken ben oyuncularıma ileri gitmelerini söyledim. Biz inandık ve başardık, üstelik Avrupa Şampiyonasında, Çekler gibi bir takım karşısında. İstatistiklerde de biz üstünüz. Bunları Avrupa Şampiyonalarında çok başarılı olmuş Çeklere karşı yapılıyorsa başarılıyız demektir. Bizi hala eleştirenler varsa bu istatistiklere baksınlar.
Hırvatistan’ın maçını birimiz gidip seyredeceğiz, İdeal 11’leri ile çıkmayacak olsalar bile .Zaten izleyenler vardı. Ama bu sefer belki de gidip ben seyredeceğim.
"TAKIMIN BAŞINDA FATİH TERİM VAR. BEKLEMEK LAZIM"
Futbol değişken bir oyundur. Ben bu maçı yorumlasam 2-0’dan sonra ‘’Takımın başında Fatih Terim ve sahada bu oyuncular var biraz daha beklemek lazım’’ derdim. Ne kadar mağlup duruma düşerse düşsün Türk takımı bir fazlasını atmamızı bekleyeceksiniz, biz de bekliyoruz.
Oyuncularımızın bir kısmı hakeme sadece ‘’ref’’ dediği için sarı kart gördü. Marco sadece ‘’ref’’ dediği için sarı kart gördüğünü söyledi. Volkan’ın hareketini tasvip etmiyorum. Sert oynadığımız düşünmüyorum, kalecimizin yaptığı dışındakileri doğal karşılıyorum
"HASAN DOĞAN İLE PROBLEMİM YOK"
Benim hiçbir zaman Federasyon Başkanları ile problemim olmadı Hasan Doğan ile çok iyi bir ilişkimiz var şu anda EURO 2008’in konsantresinden başka bir şey beni fazla ilgilendirmiyor. Durumumu sonra rahat rahat konuşuruz. Hasan Doğan ile aram bozuk değil, olsa söylerim
"TRANSFERİ DÜŞÜNEMEM"
Şu anda Avrupa’ya transferimle ilgili düşünebilecek durumda değilim. Transfer konuşmalarının benim oyuncularıma zarar verdiği söylerken ben nasıl bu konuda konuşabilirim.
"ANNELERE BİLE BENİ ELEŞTİRMELERİ İÇİN MİKROFON UZATTINIZ"
Oyuncuklarıma zarar veren bir ortamı kabul etmem mümkün değil, bana da zarar veren bir ortamı kabul etmem mümkün değil. Hakarete varan eleştirileri dünyanın hiçbir yerinde yapamazsınız. Size Mevlana’dan güzel bir dörtlük hazırlamıştım ama arkadaşlarım vazgeçirdiler. İçinde nezaket olan her eleştiriye açığım ama oyuncunun annesine mikrofon uzatıyorsunuz Terim’i eleştirsin diye. Oyuncu benle kampta. Utanmıyorsunuz!.. Einstein’ın bile aklına gelmez bu. Ananelerden, geleneklerden hiç mi haberiniz yok!.. Babaları da kırdınız, dün Babalar Günü’ydü gönüllerini aldık. Maçtan önce prim konusunu yazıyorsunuz. Takımda bir tek para konuşan yok. Yalan yazıyorsunuz, yalanı dönüp bana soru olarak soruyorsunuz. Buldunuz böyle ülkeyi her şey yazmak söylemek serbest. Başka yerde tazminattan evinizde oturamazsınız.İstanbul’a gelince daha net isimlerle konuşup bu işi hallederiz, şimdi konumuz Hırvatistan, Almanya olmalı.
Biz liyakatı halktan aldığımızı biliyoruz. Madalya’ya ihtiyacımız yok, oyuncularım halkın gözünde nerede olduklarını biliyor.
"KEŞKE TUNCAY GİBİ 3-4 OYUNCUM DAHA OLSA"
Bir oyuncu düşünün ki nereye koyarsanız oynuyor, istatistikleri alt üst ediyor, kaleye bile geçti fiziki olarak. Tuncay bizim kilit oyuncularımızdan biri, onun gibi yürekli 3-4 oyuncum daha olsun isterim. Tuncay’a yapılan eleştirilere katılmıyorum. 3 maçta doksan dakika en ciddi yerlerde, fizik mücadelesi yapması gereken yerlerde oynadı. Böyle haksızlık etmeyelim.
"HIRVATİSTAN'DAN KORKTUĞUM OYUNCU YOK"
Volkan’ın yerine Rüştü oynayacak kalede, Marco’nun yerine hasar tespitinden sonra birini düşünüyoruz. Tümer’in durumu iyi değil, Emre Belözoğlu’nun ortada. Emre Güngör’ü de MR’dan sonra kadrodan çıkartmak zorunda kalabiliriz. Hırvatistan takımında Krancjar dahil olmak üzere korktuğum oyuncu yok. Beğendiğim oyuncular var ama korktuğum oyuncu yok.
"TEK SANTRFORDA ISRAR ETMİYORUM"
Top çevirirken, bunun bir manası olmalı. Bir hücumun başlangıcı, bir atağın başlangıcı olarak düşünüyoruz. Bizim geride top çevirmemiz Çek maçının ilk yarısında maalesef “sığınma” oldu. Hücum hazırlığı olmadı. Ben tek santrforda ısrar etmiyorum, güçlü bir orta saha için ısrar ediyorum. Biz rakip alanda kontrollü baskı yapmak, topu becerili olduğumuz noktaya taşımak istiyoruz.
"HAKEM KONUSUNDA KONUŞMUYORUZ"
Çek Cumhuriyeti maçında hakemin sedyeyle çıkmış bir defans oyuncusu yerine değişikliğe izin vermemesi ilk defa oluyordur sanıyorum . Hakem konusunda daha fazla konuşup beyaz çizgileri aşmak istemiyorum. Hakem konusunda konuşmak istemiyoruz. Bu konuda teknik çizgilerin için kalacağız.
"SERVET, SAĞLIK EKİBİ İLE AKRABA OLDU!"
Servet’in özverisi veya ağrıya karşı toleresini onu öne çıkarttı tabi ki. Ama onun sağlığını, futbolculuk hayatını tehlikeye atacak hiçbirşey yapamayız. Ne ben ne de sağlık ekibi. Maçlar kaybedilebilir ama insanlar kaybedilemez. Onu riske atacak bir şeye ben karar vermem. Bu aralar sağlık heyeti ile akraba oldular. Ben de onu yemekten yemeğe görüyorum, rahat bırakıyorum. Onu riske atacak birşeyin altına asla imza atmam ama Servet çok önemli bir profesyonellik örneği veriyor.