GebzeLi
Altın Üye
FENER’İN 7-0’I YALANCI BAHAR MI YOKSA GERÇEK BİR BAHARIN BAŞLANGICI MI?
Muzaffer KARTAL / Maraton.com.tr
Hacettepe karşısında alınan 7-0’lık galibiyet tabi ki herkeste farklı “anlam ve kavram” oluşturdu… Bu maçta, sonuç kadar Fenerbahçeli futbolcuların ortaya koyduğu tabloda önemliydi. O günkü görüntü “çok şeyleri” ifade ediyordu… O maçın gollerinden öte futbolcuların “duruşu” özellikle ruh halleri “niçin ve nedenleriyle” iyi analiz edilmeli ve değerlendirilmesi doğru yapılmalıdır… O maçın sonucundan fazla görüntüsü önemliydi. Çünkü sezon başından bu yana Fenerbahçe futbol takımının ortaya koyduğu en güzel birkaç tablodan biriydi o maç.
Özellikle Aragones bu maçın kasetini tekrar tekrar izlemi. Ama gollerini değil, bir takımın takım olabilmesi için “o günkü” isteğini, hırsını, var olan ruhunu ve bütünlüğünü Aragones iyi görmeli, algılamalı… Eğer hala daha Aragones bu görüntünün farkında değilse, bunu birileri Aragones’e iyi anlatmalı, ama iyi bir tercümeyle… Yanlış anlamayın “tercümanla” değil, tercümeyle. Yani Aragones’in anlayabileceği anlatım tarzıyla.
Fenerbahçe 7-0 kazandı. Tabi ki bunun ilk getirisi ve ilk coşkusu 3 puan… İkincisi o günün anlamına yakışan “sevgiler günü” hediyesi oldu gerçek Fenerbahçelilere… Evet, “gerçek Fenerbahçelilere” diyorum. Çünkü taraftarlık sadece iyi günde değil, kötü günde de takımın yanında olabilmek ve destekleyebilmektir. Sevdalısı olduğu renklere her koşulda, her yerde, her zaman “güç” olabilmektir gerçek taraftarlık… Öyle son günler “azınlıkta olsa” bazılarının yaptığı gibi, en küçük olumsuzluklarda sırtını dönmek, desteği çekmek “çatlak sesler” çıkarmak değildir taraftarlık.
Her büyük takımın “bazen” başına geldiği gibi, bu sezona Fenerbahçe’de beklenmeyen yanlışlarla başladığından Avrupa’ya veda ederek bunun ilk ağrır faturasını ödedi… Ama hala hedefteki 2 kupaya ulaşma şansı var… Fenerbahçeliler önce bunu düşünmeli, buna ulaşabilme yolundaki mücadelelerini iyi ve doğru yapmalı.
Hacettepe karşısındaki Fenerbahçe öyle bazılarının abarttığı gibi doksan dakika pres yaparak, öldürücü, yıldırıcı bir futbolla 7-0’ı bulmadı… Ama o maçta Fenerbahçe adına birbirinden ilginç “olumlu ve güzel” gelişmeler vardı ve yaşandı… Bu gelişmelerde 7-0’lık skor kadar önemliydi.
Fenerbahçe Hacettepe maçında bu sezon fazla gösteremediği, yapmadığı, yapamadığı bir olguyu gerçekleştirerek saha içinde “bütünleşip” dayanışmayı, yardımlaşmayı, takımdaşlığı sergiledi… Alex ile Semih yan yana geldiklerinde neler yapabileceklerini bir kez daha tescillediler… Emre ile Deniz’in her geçen gün daha iyi iş birliği içinde olmalarının takıma nasıl olumlu yansımasını gördük. Gökhan Gönül kadar olmasa da Ali Bilgin’in gayreti ve artı katılımı vardı… Daha sonra oyuna giren genç Gökhan Emreciksin istekli ve dirençli olması, yedek kulübesi için olumlu bir görüntüydü. Her ne kadar Kazım yine dağınık olsa da.
Şimdi bir çoklarının aklında “Bu 7-0 Fenerbahçe için yeni bir başlangıç olacak mı?” sorusu var… Yani bu 7-0 Fenerbahçe için yalancı bir bahar mı, yoksa gerçek bir baharın başlangıcı mı?... Şu an ne desek yanlış olur… Bu 7- 0 hakkında benim konuşabilmem için Gençlerbirliği ve Sivasspor maçlarını görmem lazım.
Tabi ki sağduyulu gerçek taraftarlar takımlarının bu “duruşunu” diğer haftalara taşıyabilmesinin beklentisi ve heyecanı içinde… Ve Aragones’e rağmen Fenerbahçe’nin sahada aynı hırsı, isteği, bütünlüğü gösterebilmesi “taraftarın en büyük mutluluğu” olacak… Kısacası, bu sezon fazlasıyla yüksek tansiyonlu maçlar yaşayan Fenerbahçe taraftarı artık gerçek baharı bekliyor!.. Bu 7-0’lık sonuç gerçek baharın başlangıcı olsun istiyor!

Muzaffer KARTAL / Maraton.com.tr
Hacettepe karşısında alınan 7-0’lık galibiyet tabi ki herkeste farklı “anlam ve kavram” oluşturdu… Bu maçta, sonuç kadar Fenerbahçeli futbolcuların ortaya koyduğu tabloda önemliydi. O günkü görüntü “çok şeyleri” ifade ediyordu… O maçın gollerinden öte futbolcuların “duruşu” özellikle ruh halleri “niçin ve nedenleriyle” iyi analiz edilmeli ve değerlendirilmesi doğru yapılmalıdır… O maçın sonucundan fazla görüntüsü önemliydi. Çünkü sezon başından bu yana Fenerbahçe futbol takımının ortaya koyduğu en güzel birkaç tablodan biriydi o maç.
Özellikle Aragones bu maçın kasetini tekrar tekrar izlemi. Ama gollerini değil, bir takımın takım olabilmesi için “o günkü” isteğini, hırsını, var olan ruhunu ve bütünlüğünü Aragones iyi görmeli, algılamalı… Eğer hala daha Aragones bu görüntünün farkında değilse, bunu birileri Aragones’e iyi anlatmalı, ama iyi bir tercümeyle… Yanlış anlamayın “tercümanla” değil, tercümeyle. Yani Aragones’in anlayabileceği anlatım tarzıyla.
Fenerbahçe 7-0 kazandı. Tabi ki bunun ilk getirisi ve ilk coşkusu 3 puan… İkincisi o günün anlamına yakışan “sevgiler günü” hediyesi oldu gerçek Fenerbahçelilere… Evet, “gerçek Fenerbahçelilere” diyorum. Çünkü taraftarlık sadece iyi günde değil, kötü günde de takımın yanında olabilmek ve destekleyebilmektir. Sevdalısı olduğu renklere her koşulda, her yerde, her zaman “güç” olabilmektir gerçek taraftarlık… Öyle son günler “azınlıkta olsa” bazılarının yaptığı gibi, en küçük olumsuzluklarda sırtını dönmek, desteği çekmek “çatlak sesler” çıkarmak değildir taraftarlık.
Her büyük takımın “bazen” başına geldiği gibi, bu sezona Fenerbahçe’de beklenmeyen yanlışlarla başladığından Avrupa’ya veda ederek bunun ilk ağrır faturasını ödedi… Ama hala hedefteki 2 kupaya ulaşma şansı var… Fenerbahçeliler önce bunu düşünmeli, buna ulaşabilme yolundaki mücadelelerini iyi ve doğru yapmalı.
Hacettepe karşısındaki Fenerbahçe öyle bazılarının abarttığı gibi doksan dakika pres yaparak, öldürücü, yıldırıcı bir futbolla 7-0’ı bulmadı… Ama o maçta Fenerbahçe adına birbirinden ilginç “olumlu ve güzel” gelişmeler vardı ve yaşandı… Bu gelişmelerde 7-0’lık skor kadar önemliydi.
Fenerbahçe Hacettepe maçında bu sezon fazla gösteremediği, yapmadığı, yapamadığı bir olguyu gerçekleştirerek saha içinde “bütünleşip” dayanışmayı, yardımlaşmayı, takımdaşlığı sergiledi… Alex ile Semih yan yana geldiklerinde neler yapabileceklerini bir kez daha tescillediler… Emre ile Deniz’in her geçen gün daha iyi iş birliği içinde olmalarının takıma nasıl olumlu yansımasını gördük. Gökhan Gönül kadar olmasa da Ali Bilgin’in gayreti ve artı katılımı vardı… Daha sonra oyuna giren genç Gökhan Emreciksin istekli ve dirençli olması, yedek kulübesi için olumlu bir görüntüydü. Her ne kadar Kazım yine dağınık olsa da.
Şimdi bir çoklarının aklında “Bu 7-0 Fenerbahçe için yeni bir başlangıç olacak mı?” sorusu var… Yani bu 7-0 Fenerbahçe için yalancı bir bahar mı, yoksa gerçek bir baharın başlangıcı mı?... Şu an ne desek yanlış olur… Bu 7- 0 hakkında benim konuşabilmem için Gençlerbirliği ve Sivasspor maçlarını görmem lazım.
Tabi ki sağduyulu gerçek taraftarlar takımlarının bu “duruşunu” diğer haftalara taşıyabilmesinin beklentisi ve heyecanı içinde… Ve Aragones’e rağmen Fenerbahçe’nin sahada aynı hırsı, isteği, bütünlüğü gösterebilmesi “taraftarın en büyük mutluluğu” olacak… Kısacası, bu sezon fazlasıyla yüksek tansiyonlu maçlar yaşayan Fenerbahçe taraftarı artık gerçek baharı bekliyor!.. Bu 7-0’lık sonuç gerçek baharın başlangıcı olsun istiyor!