Fjellgat - Ağaçkakan

LEO

Ruh Hastası
Katılım
11 Haz 2010
Mesajlar
3,138
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Can't take my eyes off you . You'd be like heaven
peki, kabul.

zamanlama kehanet bekliyor

ve devrik cümlelerde özneye müdavim aranıyor

içilmeyen şaraplar, içinde maketten transatlantic mesajı tanımadığı bi' adama yolluyor.

bi zarf açıldı, içinde küflenmiş tekerrür

ya terk edersin ya da yalnız başına ölürsün

tevazudan yıkılmış çatıkatında pinekler

-bi' kargaşayı kolaçan eden martı kadar gebersen!-



işte o anda.

kamaştı, iğne batan gözleri

fayanstan yansıyan bi iblis kadar temizdi

eğildi, yerden topladığı ufalmış simetlerden birini seçti.

itiraz etmedi

göz kapaklarında mütevazı hatıralar gizleyen kaçık

dilinde erittiği turnusol kağıdı kırmızı

herhangi tarafta değildir-

farabi'nin sıfırına; hem artıdır, hem eksidir.



aksak tramplen, altında uzanmış paçavranın

düşmek, mirasıdır, kanatsız insanın

çakıldığında zemine, gökyüzünü anlamaz

ve düşüyor olmanın uçmaktan ne farkı var ?

yerküreye saplanınca kaçmak ister insan

geçmişe, antik örtüye, yok olmuş mavzere

fakat seçimden müzdarip gelecektir kaybolan

ve kaçıyor olmanın kalmaktan ne farkı var ?

müstakbel hafıza kanattı beyni

gren kaplı hatıralardan herhangi biri sakinleşiyor durmadan

durmadan

ve unutuyor olmanın anımsamaktan ne farkı var ?

bu bir bant kaydı, walkman'den armağan

bu bir tin aybı, tamamen -olmadan

bu bir kan kaybı, emanet martıdan

ve tam olmanın yarım adamlıktan ne farkı var ?

yok
 
Geri
Üst