Gözünü çıkaran devlet

metalic

New member
Katılım
18 May 2006
Mesajlar
3,007
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
119
Konum
Dünyayı bilmeyen, dünyanın maskarası olur. Kötülüğ
Size bir iyi, bir kötü haberim var:

İyi haber, meğerse en büyük asker bizim asker değilmiş!

Bu habere sevinenlerdenseniz, gözünüz aydın.

Kötü haber, meğerse en büyük asker bizim asker değilmiş...

Bu habere üzülenlerdenseniz, başsağlığı dilerim.

Ve ister sevinenlerden olun, ister üzülenlerden, her iki halde de değişmeyen “en büyük asker bizim asker değilmiş” saptamasından, masa başında alınan emirleri arazide, bazen canları pahasına yerine getiren, ama ay başlarında iki yakasını bir araya getiremeyen, yokluk çeken, yaşamı ayrılıklar, sıkıntılarla geçip ezici çoğunluğu için de öyle biten orta ya da küçük rütbeli subayları ve o subayların komutasında bu ülke için kendisini feda etmeye hazır, zaten de eden askerleri ayrı tutarım.

Hedefim, dünyanın 6. büyük ordusunun yıldızları çoğaldıkça fedakârlıkları azalan, Mercedes’lerle çekilip, Mercedes’lerle çıkarıldıkları konforlu kışlıklarında ve villalarından sahile golf arabalarıyla götürülüp getirildikleri lüks yazlıklarda “askerlik” yapan “en büyük askerler”dir. Bu zevat, araziden masalara çıkıp, masa üstü masaya tırmanarak tavana yaklaştıkça ordunun tabanından kopmuş, emir komuta zincirinin alt halkalarını göremez, göremediğini sanır olmuş, en kötüsü araziyi unutmuş ve masaların tepesinde, gerçeklerle ilişkisi kesilmiş bile değil, düpedüz gerçeküstü yaşam süren üst düzey komuta kadrosudur.

***


Bizim ordunun en özgün ve örnek özelliği, tepeden tırnağa bir halk ordusu oluşudur. Meslek olarak askerlik, Batı ülkelerinin çoğunda soylu ve varsıl aile çocuklarının prestij mesleğidir. Oysa Türkiye’de varsıl ailelerin çocukları okumaz askeri okullarda. Orta halli ya da düpedüz yoksul çocukların, “makûs kaderlerini” yenebilecekleri, çok iyi okullarda okuyabilecekleri, Anadolu’nun dört bir yanından, güç koşullardan gelip, hiçbir etnik ayrımcılığa uğramadan, sadece zekâ ve çalışkanlıklarıyla en üst mevkilere hak kazanabilecekleri bir kurumdur TSK. İşte bu yüzden halk ordusudur, şanslı doğmayanlara sınıf değiştirme şansı verdiği için “göz bebeğidir”, hem Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, hem de Türk toplumunun.

Ama Türkiye’nin göz bebeği, hepsi ABD güdümlü darbeler, özellikle de 1970 ve 1980 kadroları tarafından köreltildi, çapaklandırıldı. Sonra gelen ışıksız, kişiliksiz, en hafif deyimiyle vasat kadrolar, bir öncekilere bağımsızlık yanlısı yurtsever subayları ve zaten iki kuşak gençliğini temizletip, Türkiye’nin dümenini İslami cumhuriyete kıran ABD’nin besleyip büyüttüğü bir organizasyonun ordu içine sızdığını, yayıldığını görmediler bile...

Şimdi Türkiye, kendi göz bebeğini oyuyor. Devlet, kendi gözünü çıkarıyor.

***


Sakın kontrgerillanın tasfiyesine, kozmik odalarda yapılan aramalara karşı çıktığımı sanmayın. Tam tersine. O kozmik odaların, Türkiye’nin dünyevi talihsizliğini barındırdığını düşünüyorum. Bunca faili meçhul cinayet işlenmiş bir ülkenin, “kozmik sır” lüksü yok, olmamalı. Böyle bir temizlik yapılmalıydı, ama böyle mi?

Devlet çöküyor görüntüsü vermeye, toplumu şoke etmeye uğraşıyor sanki, birileri... Kesinlikle AKP hükümetini sorumlu tutmuyorum manzaradan, hükümeti aştı bu iş. TSK, uzun zamandır aşıldı zaten.

Ama hem Genelkurmay Başkanlığı’nı, hem de birkaç dönemdir iş başına gelen bazı başkanlarını, TSK’nın düştüğü hazin durumdan sorumlu tutuyorum.

Taşıdıkları yetkilerin, vasatsız ve vizyonsuz çaplarına büyük geldiğini düşünüyorum.

Genelkurmay Başkanı, TSK’yı hedef alan asimetrik, psikolojik bir savaştan şikâyetçi. İyi de kardeşim, asimetrik masimetrik, tüm savaş tekniklerini bilmesi gereken sizler değil misiniz?

Eğer Deniz Baykal’ın teorisi doğru ve bütün bu rezilliği başlatan olaydaki “muhbir avı”nda tuzağa düşürülenseniz, niye düştünüz tuzağa?

Düşmeseydiniz. Yoksa uyuyor muydunuz? “Nefes” filmini de mi görmediniz?

Strateji okuyan siz, taktik öğrenen siz, TSK’yı yıpratmak isteyenlerden koruyacak stratejiler yapmak, taktikler uygulamak sizin göreviniz değil mi?

Askeri darbelerin sillesini yiyenlere mi kalmalıydı devletin ve TSK’nın onurunu savunmak?

Devletin göz bebeği oyulurken bunca aymazlık, biraz ayıp olmuyor mu?

::Kaynak::
 
Geri
Üst