Güle güle Sayın Paşa!..

LOOPUSED

Altın Üye
Altın Üye
Katılım
6 Haz 2008
Mesajlar
12,048
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
55
Konum
€z€Ld€n €b€d€
Güle güle Sayın Paşa!..


Arkadaşımız Kemal Gümüş, “Paşa’nın ailesini askeri helikopterle pikniğe götürdüğüne” dair fotoğrafları ele geçirdiğinde...
Askeriye’den “Maksadı belli gazetelerin haberleri hakkında yorum yapmayız!” açıklaması gelmişti...
Şimdi de...
Bir başka arkadaşımız Yener Dönmez’in ele geçirdiği fotoğrafta bir “zanlı” ve Genelkurmay Başkanı’nın oğlu...
Birlikteler...
Gayet samimi bir poz...
İyi sarılmışlar...

Efendim;
Ergenekoncu takımı, gün boyunca, “Bu gerçek olamaz, fotoğraf garanti montajdır” filan dedi...
Ve bir kısım dandik kartel fotoğraf uzmanları “Biz bu işi biliriz, kelle yerleştirilmiş, arka tarafla oynanmış” deyu deyu zırvaladı ama...
Genelkurmay hem Vakit’in haberiyle ilgili açıklama yapmak, hem de fotoğrafın montaj olmadığını kabullenmek mecburiyetinde kaldı.
Vakit’in sürmanşetten ilan ettiği üzere;
Haberi yalanlayamadı!..
Aferin!..

Genelkurmay Başkanlığı’nın açıklamasında fotoğrafın arkadaş ortamında çekildiği bilgisi de yer aldığından...
Haberdeki “arkadaş” vurgusu da “yalanlanabilmiş” olmuyor!..
Yine aferin!..

Hepsi iyi güzel de...
Bir noktaya takıldık, kaldık.
Acaba...
Genelkurmay açıklamasında yer bulan
“Haberin gerçeği yansıtmadığı” yönündeki ifadenin dayanağı ne?..
Fotoğraf gerçek mi, değil mi?..
Genelkurmay açıklamasından çıkan:
Evet!..
Sapına kadar gerçek!..
Peki...
O zat, Vakit’in belirttiği gibi “arkadaş” mı?..
Genelkurmay’ın İfadesi şu:
“Bu fotoğraf, üç yıl önce bir arkadaş grubu ortamında çekilen bir resimdir.”
Yani...
Arkadaş mı?
Ya da...
Arkadaş mıydı?..
Bakın Genelkurmay’a...
Ne diyor!..
Peki...
Haberdeki sıkıntı ne?..
Efendim, Genelkurmay Başkanı, “arkadaş ortamında” yer alan zatın örgüt bağlantılı olduğunu Emniyet’in 16 Nisan 2009 yazısı sayesinde öğrendi.
Fotoğraf çekildiği sırada, “arkadaş”ın bu bağlantısı bilinmiyordu!..
Bağlantıyı oğlu da bilmiyordu, babası da!..
E ne diyelim...
İyi ki varsın Emniyet!..
Yaşa var ol Emniyet!..

Hale bak!..
Asker’in istihbaratı, irtica takibinden vakit bulup da, koca Genelkurmay Başkanı’nın oğlu etrafında dönüp duran tehlikeden haberdar olamadı ve dolayısıyla ilgilileri haberdar edemedi mi acaba?..
Emniyet uyarana kadar,
“Tehlikenin farkında” değiller miydi?..
Sonracığıma...
Ya Emniyet görevini, hatta görevinden fazlasını yapmamış olsaydı....
Ne olacaktı “oğul”un vaziyeti!..

Durum neresinden bakarsanız bakın hayli sıkıntılı.
Bazı komutanların, PKK’lılarla işbirliği yaptığı iddialarına yaslanan “Heron” mevzuunda günlerce “suskun kalan” ve bu tavrını sürdüren Asker’in, “oğul” sözkonusu olduğunda birkaç saat içinde hem de “kurumsal” açıklama yapması da ilginç.
Heron haberi o kadar önemli değil miydi yani?..
Genelkurmay’ın açıklama yapması için her habere bir “oğul” mu katmak gerekiyor?..

Hitapla mı bitirsek ne yapsak?..
Ya Sayın Genelkurmay Başkanım; mühimmat, boru, kağıt parçası, kedidir o kedi filan diye diye...
Sıkıntılı TSK mensuplarının bünyeden atılması için çaba gösterenleri, “kanı bozuklukla” itham ede ede..
Soy soylayıp boy boylayıp, kürsülere yumruk sallaya sallaya...
Bağıra bağıra..
Çağıra çağıra...
Geldi mi emeklilik zamanı!..
Göreve başladığınız günlerde,
“Ağlama duvarı” önündeki fotoğraflarınızı basmak suretiyle “hoş geldiniz” diyen VAKİT, şimdi de...
Oğlunuzun fotoğrafı ile uğurluyor sizi!..
Yolunuz açık olsun!..
Güle güle efendim!..



_____kaynak____


İLGİLİ HABERİN BÜTÜN LİNKLERİ BAŞLIKLAR HALİNDE.. TIKLAYIN.


BAŞBUĞ'UN OĞLU PKK SANIĞI İLE

TSK'DAN O FOTOĞRAF AÇIKLAMASI

FOTOĞRAFTAKİ KİŞİ DOĞRULADI

ASIL BUNLARA CEVAP LÜTFEN

FOTOĞRAF BİR DEĞİL, BİR SÜRÜ

_______________________________________________________
*******************************************************
_______________________________________________________
 
Fotoğraf bir değil, bir sürü____

Fotoğraf bir değil, bir sürü


resim132728_2.jpg

1.Ordu Komutanı Org. Ergin Saygun'un, 13 Nisan 2009'da İstanbul Emniyeti'ne gerçekleştirdiği esrarengiz ziyaretin perde arkasında, Murat Başbuğ'la fotoğrafı ortaya çıkan PKK sanığı Hasan Lala'nın gözaltına alınması olayının olduğu öğrenildi.

resim132902_2.jpg





İlker Başbuğ'un, Hasan Lala'nın evinden oğlu Murat Başbuğ'la çekilmiş fotoğraflar çıktığından haberdar olunca, olayın basına sızmaması için Saygun'u İstanbul Emniyeti'ne gönderdiği belirtiliyor.

BAŞBUĞ DA İSTANBUL'DAYDI


Ergin Saygun'un İstanbul Emniyetini İlker Başbuğ'un talimatıyla ziyaret ettiği iddia ediliyor. Başbuğ'un o gün İstanbul'a oğluyla ilgili durumu öğrenince gittiği ileri sürülüyor. Ergin Saygun, İlker Başbuğ'u havaalanında karşılamıştı. Saygun'un Cerrah'la görüşmesinde, Hasan Lala'nın evinden çıkan fotoğrafların basına yansımaması konusunda ricada bulunduğu belirtiliyor. Nitekim bu ziyaretin meyvelerini verdiği, PKK üyesi olmakla halen yargılanmakta olan Hasan Lala ile Başbuğ'un oğlu Murat'ın arkadaşlığı basından bugüne kadar özenle gizli tutuldu.



CEVAP BEKLEYEN SORULAR


- Lala 9 Nisan 2009 tarihinde yakalanıyor. Ergin Saygun 13'ünde Cerrah'ı ziyaret ediyor. Aynı gün Başbuğ da İstanbul'da. Genelkurmay açıklamasında ise, “Kişiye ilişkin iddialar 16 Nisan 2009 tarihli İstanbul Emniyet Müdürlüğünün yazısından öğrenilmiştir” deniliyor. Bu bir çelişki değil midir?
-Ergin Saygun'un ziyareti Lala-Murat fotoğrafıyla ilgili değil miydi?
-Genelkurmay'ın “Emniyet haber verdi” açıklaması büyük bir itiraf değil mi? Polis haber vermese Genelkurmay Başkanı'nın oğluna PKK'nın sızma yaptığından haberdar olunamayacaktı. Burada büyük bir askeri istihbarat skandalı yok mu?



-Hasan Lala'nın dosyasında Murat Başbuğ'la çekilmiş sadece bir fotoğraf yok. Çok sayıda fotoğraf var. Hepsi farklı zamanlarda farklı mekanlarda çekilmiş. Ayrıca aralarında görüşme ve yazışmalar var. Bu, aralarındaki ilişkinin 3 yıl öncesinde arkadaş grubunda çekilmiş bir fotoğraftan ibaret olmadığını göstermez mi?
-Lala'nın reklam ajansında çok sayıda manken var. Bunlarla Murat Başbuğ'un uygunsuz görüntülerinin çekilip şantaj yoluyla kullanılma riskinden söz ediliyor. Bu konuda bir açıklamanız olacak mı?
-Bu olay, bu iddialar öyle “Bu fotoğraf, üç yıl önce bir arkadaş grubu ortamında çekilen bir resimdir” denilerek, geçiştirilebilecek bir olay mı?

-”Haberde yer alan hususlar ise gerçeği yansıtmamaktadır” deniliyor. Gerçek olmayan nedir?

-Hasan Lala adlı şahsın, PKK'ya üyelikten yargılanan biri olduğu yalan mı?

-Lala'nın 12 ay hapiste yattığı, bugün halen PKK'ya üyelik iddiasıyla tutuksuz yargılandığı yalan mı?

-Murat Başbuğ'un Hasan Lala adlı kişiyle arkadaş olduğu yalan mı?

-PKK'ya üyelikten yargılanan Lala, emniyet ve savcılıktaki ifadesinde bazı asker yakınlarıyla ilgili Murat Başbuğ'dan taleplerde bulunduğu iddiasını doğruluyor. Bugün PKK'ya üyelikten yargılanan bir ismin asker yakınlarıyla ilgili talepleri yerine getirilmiş midir?


KAYNAK
 
Vakit gazetesinden mi alıntı dicektim ...
haber vakti sitesinden çıktı
yoğurt vakti de gelir merak etmeyin.
Ama o yoğurttan cacık olurmu olmazmı onuda yakında göreceğiz.
 
İlk Verdiğim haberin altına kendim, olayın nasıl yan yattı çamura battı aymazlığı ile hemen kaynak sataşmasına dökecekler çıkacaktır.. bari okuyun ondan sonra yorum yapın diyerek hemde kalın italik yazdıysam o nu bile okumayan direk konuya başlığa bakarak dalan üyeler; belirgin olsun diye birde maviye aldım kendi uyarımı..yine söylüyorum, okuyun hiç olmassa ondan sonra yazın...
 
İlk Verdiğim haberin altına kendim, olayın nasıl yan yattı çamura battı aymazlığı ile hemen kaynak sataşmasına dökecekler çıkacaktır.. bari okuyun ondan sonra yorum yapın diyerek hemde kalın italik yazdıysam o nu bile okumayan direk konuya başlığa bakarak dalan üyeler; belirgin olsun diye birde maviye aldım kendi uyarımı..yine söylüyorum, okuyun hiç olmassa ondan sonra yazın...

haber hakkındaki (size göre olumsuz) görüşlere şuncu , buncu diye hitap ediliyor ve seviyeli yorummu bekliyorsun ??? Madem insanlar düşüncelerini rahatça ifade edecek ozaman o düşünceleri beyan eden kişilere şuncu , buncu takımı yok efenim uncu takımı :001_smile: diye hitap etmiceksin..
 
Vakit gazetesinden mi alıntı dicektim ...
haber vakti sitesinden çıktı
yoğurt vakti de gelir merak etmeyin.
Ama o yoğurttan cacık olurmu olmazmı onuda yakında göreceğiz.

görüşlerine katılıyorum fakat forum kuralları gereği kaynak eleştirisi yapmak yasak dostum.:001_huh:
 
ya arkaşım siz neyin peşindesiniz Allah aşkına bir deyin bana? Ordu da kimin suçu varsa cezasını çeker beni ilgilendirmiyor. Ben kendi ekmeğimin peşine düşmüşüm, sende gitmiş bulmuşsun bu haberi vakit bilmem ne sitesinden. kime çalıştıkları belli, sende zaten o siteden belli ki hiç çıkmıyorsun maaşallah bütün haberlerin oradan. burayı resmen yayın organına çevirdin. TÜRK ORDUSU'nu yıpratmak için bütün haberler senden çıkıyor. sana birşey sorayım önce askere gittin mi? gittiysen nerede gittin? bir kaç kelimede sana edeyim de kulağına küpe olsun. bak ben acemiliğimi ısparta da yerlerde sürünerek,tozun içinde yaptım. usta birliğimide mardin de yaptım. 5 kere çağırsalar yine gider 18 ay yine yaparım. vatan sevgisinden dolayı bilmem sende var mı? diyeceğim o ki sizin bu haberleriniz beni daha da orduya sahip çıkmaya itiyor. çünkü siz TÜRK ORDUSUNA kin güdüyorsunuz. bu ordunun komutanlarını komple yok etseniz bile, unuttuğunuz birşeyler var ki TÜRK ORDUSU bir kurum değildir. Kalbimizde bizim ikinci evimiz gibidir. Hiç bir Türk Evladı sizin bu kötüleme kampanyalarınızla kendi ordusundan soğumaz. Ordu olmasa bile karşınızda 70 milyon luk TÜRK MİLLETİ var. Sizi saymadım kusura kalma TÜRK'lüğünüzden şüphe ettiğim için. Bu yazıyıda hadi şikayet et VAKİT kaybetme..
 
millet vekili dokunulmazlıkları bir kalksa, sen dosya görmemişsin görürsün o zaman.:durdurun
 
Bu ORDU DÜŞMANLARINI kale almamak gerektiğini daha önce de yazmıştım.Arkadaşlar bırakın kendileri çalsın, kendileri oynasın...
 
arkadaşlar bu tür haberlerin. Vakit, zaman, yenişafak vs.. gazetelerde çıkmasına şaşırmayın kızmayın. İnanın hiçbirinide para verip almış değilim. Ama büyükler(gazeteler) bu tür haberleri yayımlamazlar, yımlayamazlar. Önceden bunlarda bu haberleri yapamazdı. ama düzen değişiyor fark bu.
 
Biz hariç hiçbir ülke, bunların kendi ordularına yaptığı yıpratma girişimlerine müsade etmez. Dinci insanların hepsimi böyle diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Biri de çıkıp Allah için, Allah'ıma çok şükür Türk Ordusu bizim ordumuz demiyor? Yoksa Türk Ordusu'nu karalamak, yıpratmak veya sürekli hakkında kindar davranmak, dinciler için farz olduğu belli de? Biz MÜSLÜMAN'lar için ne zaman farz oldu? Onu bilemiyorum. Farz olduysa bunu kim farz kıldı acaba?
 
Biraz okuduğumuz öğrendiğimiz tarih bilgilerimizi kullansak hemen böyle "sen askere gittin mi ben gittim yine çağırsalar yine giderim" gibi konuyla alakasız sataşmalar olmaz. Zira Osmanlı'dan beri, kim ne derse desin, ordu başımıza bela olmuştur, siyasetten ayırmadığımız ve adamakıllı denetleme yapmadığımız sürece başımıza bela olmaya da devam edecektir.
 
Geri
Üst