Börteçine9
New member
Örnek devlet adamlığıyla gönüllerde yaşıyor
*Selim ÇORAKLI
1980 öncesi anarşi ve terör ortamının azıya aldığı bir dönemde Gümrük ve Tekel Bakanlığı yapan Gün Sazak, komünist teröristler tarafından 27 Mayıs 1980 tarihinde yapılan haince bir saldırı sonucu şehit edildi.
Gün Sazak’ın şehit edilmesinin ardından 28 yıl geçti. Ancak bu 28 yıl, inançlı, davasına samimiyetle bağlı, son derece güzel bir ahlaka sahip, milleti ve vatanı için hiçbir fedakârlıktan çekinmeyen bir ruha sahip olan Gün Sazak’ı unutturamadı.
Müslüman Türk milleti vefakârdır. Vatanını, milletini, bayrağını, milli ve manevi değerlerini seven milletimiz, davasının adamı olan Gün Sazak’ın bu millet için yaptıklarını asla hatırından çıkarmadı.
Gün Sazak, bu ülkenin yetiştirdiği büyük değerlerden biriydi. Milletvekili olmamasına rağmen bakanlık için göreve çağrılınca bütün işlerini terk ederek vazifeye koşmuş, en zor dönemde üzerine aldığı vazifeyi en iyi şekilde yerine getirmiştir.
Gün Sazak’ın görev yaptığı dönemde ülkeyi içten ve dıştan soymaya çalışanlar, onun dürüst görev anlayışı karşısında şaşkına dönmüşlerdi. Çünkü Gün Sazak, adeta yolgeçen hanına dönen gümrüklere ve sınır kapılarına çok sıkı bir disiplin getirmiş ve adeta kaçakçılığın belini bükmüştü. Onu yakından tanıyan herkes bu konularda hemfikirdir.
“Fazilet odur ki düşmanlar bile takdir ede.” diye bir atasözümüz vardır. Gün Sazak’ı görev yaptığı dönemlerde siyasi olarak rakibi olanlar bile takdir etmişlerdir. Bu Gün Sazak’ın nasıl bir kişiliğe sahip olduğunu ortaya koyan en büyük delildir.
Gün Sazak aramızdan ayrılalı 28 yıl oldu ama onu sevenler unutmadı. Her yıl anma törenleri yapıldı. Ancak üzücü olan bu yiğit adamın ardından kalıcı bir eser yapılmamış olmasıydı. Bilgeoğuz Yayınları bu boşluğu aradan 28 yıl geçse de bu yıl yaptığı güzel bir çalışma ile doldurmaya çalıştı.
Bilgeoğuz Yayınları “Arşiv Belgelerinde Şehit Gün Sazak” ismiyle hazırladığı kitapla Gün Sazak’ın bu millete yaptığı hizmetleri belgelendirmiş oldu. Bu vesile ile böyle anlamlı bir esere imza atan Oğuzhan Cengiz ile Gün Sazak ve kitap hakkında bir söyleşi yaptık.
Kaçakçılığın belini kıran cesur Bakan
Şehit edilişinin üzerinden 28 yıl geçmesine rağmen Gümrük ve Tekel eski Bakanı Gün Sazak’ın başarılı icraatları hâlâ dilden dile dolaşıyor
* Oğuzhan Bey! Şehit Gün Sazak öleli 28 yıl oldu, her yıl arkasından anma törenleri yapılıyor. Ancak böyle bir kitap yapma fikrini ilk siz gerçekleştirdiniz. Bu fikir nasıl oluştu?
Şehit Gün Sazak Bey, ülkücü hareket için sembol bir isimdir. Hayatına kısa bir göz attığımızda ülkücü hareket için ciddi bir rol model olduğunu görüyoruz. Bunun için Gün Sazak Bey’in unutulmaması çok önemlidir. Zaman birçok şeyi silip süpürüyor. Gün Sazak gibi kahramanların unutulmaması için kalıcı eserlerin olması gerektiğini her zaman savunmuşumdur. Epeydir böyle bir kitap hazırlamak planları yapıyordum. Ancak kısmet bu yıla nasip oldu. Şimdilerde yayıncılık yaptığımız için bu planımızı gerçekleştirmek daha kolaylaştı.
* Gün Sazak’ın rol modelliğinden bahsettiniz? Bu konuyu biraz açar mısınız?
Gençler çoğu kez önlerinde örnek alacakları insan bulamazlar. Türk gençliğinin dürüst, ahlaklı yetişmesi biraz da örnek alacağı insanlara bağlıdır. Bu anlamda Gün Sazak, büyük bir Türk milliyetçisi ve örnek bir ülkücü devlet adamıydı. Görev yaptığı dönemlerdeki dürüstlüğü, devlet adamı kişiliği herkese örnek olmuştur. Hatta onun siyasi rakipleri bile Gün Sazak’ın dürüstlüğünü ve devlet adamı ciddiyetini takdir etmişlerdir.
Siyasetin ve siyasetçinin alabildiğine kaypaklaştığı dönemlerde Gün Sazak gibi, inandığını yaşayan, yaşadığına inanan, söylediğini yaşayan, yaşadığını söyleyen bir büyük insana her zaman ihtiyaç duyulmuştur. Bu anlamda Gün Bey, iyi bir modeldir.
* Niçin biyografi türü bir eser değil de belgeler ışığında bir kitap hazırladınız?
Biyografi türü eserler daha çok hazırlayanların fikri yapılarının ektisinde kalır ve genellikle de övücü bir dil kullanılır. Bu sebeple birçok biyografi güzel hazırlanmasına rağmen objektif olmaktan uzak kalıyor. Biz Gün Sazak Bey’in yaptığı hizmetleri belgeler ışığında gündeme getirmek istedik. Çünkü milletine üstün bir fedakârlıkla görev yapan Gün Sazak’ın günümüz nesilleri için bilinmesini arzu ettik. Biz tarafsız bir eser hazırlayarak okuyuculara takdim ettik. Sadece ülkücüler değil, milletimizin her kesimi Gün Bey’in nasıl bir devlet adamı ve idealist biri olduğunu bu belgelere bakarak anlayacaktır.
* Gün Sazak niçin öldürüldü? Bir de sizin değerlendirmenizi alalım.
Kara ve Kızıl emperyalizmin gözü dönmüş güdümlü uşakları tarih boyunca olduğu gibi, günümüzde de son bağımsız Türk devletini yıkmak için plan üstüne plan yapmaktadırlar. Bu planların en meşumlarından birini de 12 Eylül öncesinde uygulamaya koymuşlardı. Gün Sazak ve onun gibi düşünenler Kara ve Kızıl emperyalizmin önünde en büyük engeldi. Bunun için hedef seçildi. Vatan, millet ve Allah yolunda öldürülenlerin şehit olacaklarını bilen, devlet ve millet düşmanları ile en iyi şekilde mücadele eden MHP Genel Başkan Yardımcısı, eski Gümrük ve Tekel bakanlarından Gün Sazak da komünistlerin kışkırtmaları sonucu kızıl kurşunlara hedef olarak şehit edildi.
Gün Sazak, Allah bir, Kitap bir, Bayrak bir, Vatan bir diye mücadele ettiği için katledildi. Bu inancın sahip olduğundan şehit edilen binlerce insanımız gibi Gün Sazak da gönlümüzde daima yaşayacaktır.
“Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyin, onlar diridirler. Fakat bunu bilemezsiniz.” Ayeti ile bu yolda öldürülenlerin şehit olacaklarını ve ahirette yerlerinin peygamberlerin yanı olduğunu bilen ülküdaşlarımız hayatları pahasına da olsa Allah’ın emrettiği yolda taviz vermeksizin mücadelelerini sürdürmeleri gerekir.
* Gün Sazak nasıl bir kişiliğe sahipti?
Gün Sazak şehit edildiği dönemlerde biz daha çok gençtik. Ancak onun yaptığı faaliyetler ve dürüstlüğü bize örnek oluyordu. Yaptığım incelemeler sonucunda onu tanıyan herkes, çok samimi bir dava adamı olduğunu, davası için yapmayacağı fedakârlığın bulunmadığını ve bu milleti çok sevdiğini söylemektedir.
Onu yakından tanıyanlardan biri olan Prof. Dr. Aydın Taneri, Gün Sazak Bey’i şöyle anlatmaktadır: “Gayri samimi, yapmacık hareketlere muhatap olmaktan asla hoşlanmazdı. Bu sebeple, protokolün hakim olduğu yerlerde kaidelere riayet etmekle beraber, kendisini göstermek, önde bulunmak gibi davranışlara tevessül etmezdi. Sohbet ve espri adamıydı. Muhataplarına hürmet ederdi. Bu bakımdan, gerek resmi gerek özel mahiyetteki topluluklarda hürmet görürdü. Siyasi nutuk ve demeçlerinde olduğu gibi, sohbet ve muhabbetlerinde de az ve öz konuşurdu. Sözü hiç uzatmaz, meseleleri muhatabının kültür seviyesine göre kısa ve onun hemen anlayabileceği şekilde anlatırdı.”
Son olarak okuyucularımıza e söylemek istersiniz?
Gençler, siyasetçiler, devlet adamları ve özellikle ülkücüler Gün Sazak gibi kahramanları iyi öğrenmeli ve kendilerine örnek almalıdırlar.
Bir de gençlerimiz okumayı öğrenmeli ve iyi bir okuyucu olmalıdırlar. Zira milletimizin geleceği okumuş ve okuduğunu hayata aktarmış gençlerin omuzlarındadır.
Yayınevi olarak inşallah bundan sonra da bu millete hizmet etmiş insanlarımızın hayatlarını kitaplaştıracağız. Bu projelerimizden biri de Rahmetli şehidimiz Recep Haşatlı ve oğlu olacaktır.
Şehitlik belgesi
* Eserde ne gibi belgeler var?Kitabın muhtevasından bahseder misiniz?
Hazırladığımız “Arşiv Belgelerinde Şehit Gün Sazak” isimli eserde en önemli belgelerden biri 10 Kasım 1992 tarih ve 21401 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Gün Sazak Bey’in resmi şehitlik belgesidir. 10-24 Kasım 1992 tarihleri arasında yapılacak olan MHP kurultayı genel idare kurulu üyeleri listesi açıklanırken 2. sırada gün Sazak karşısında “ŞEHİT” yazılarak şehit olduğu resmen tescillenmişti. Bu belgeyi arşivlerden bularak kamuoyunun dikkatine sunduk.
Kitabımızda Gün Sazak Bey’in görev yaptığı dönemlerde çeşitli gazetelere yansıyan icraatlarına ait haberleri kupürleriyle beraber kitabımıza aldık. Ayrıca geniş bir medya taraması yaparak Gün Sazak hakkında ister hayatında, isterse de ölümünden sonra hakkında yazılanları bir araya topladık. Bu yönüyle gelecekte Gün Sazak ve dönemi için araştırma yapacaklara da önemli bir belge kitap sunmuş olduk.
Gün Sazak dönemini yaşayanları o günlere yeniden götürecek kitap Türkiye’nin yaşadığı sıkıntıları; bu sıkıntılardan kurtulmak için verilen mücadeleleri yeniden hatırlatacaktır.
Kitabın en önemli misyonu o dönemi yaşayanlara hatırlatma, yeni nesli ise bilgilendirme niteliğidir. Eserin diğer bir özelliği de unutma hastalığına karşı hatırlamayı ve bir daha hafızalardan çıkmamayı amaçlamaktadır. Okuyan herkeste derin izler bırakacağından emin olduğumuz Gün Sazak’ın mücadelesi herkes için bir siyaset modeli olmasını ümit ediyorum.
Türkeş anlatıyor
Münir Köseoğlu bir gün bana Gün Sazak beyefendiyi tanıyıp tanımadığımı sordu. Milliyetçi ve vatanperver bir insan olduğunu ve bize karşı sevgi ve de muhabbet beslediğini de ilave etti. Tanıştık ve kendisini partiye davet ettim. Bana aynen “emrinizde çalışmak şereftir” dedi. Arkadaşlarımla görüştüm. Tüzüğümüzün bana verdiği yetkiye dayanarak kendisini Genel İdare Kurulu’na aldım.
Orada gayet güzel çalışmalar yaptı. Bütün arkadaşlarımızın sevgisini kazandı. Bu arada arkadaşlarımın da arzusuna uyarak kendisini genel başkan yardımcılığı görevine getirdim. O görevinde de çok hayırlı çalışmalar ifa etti.
Derken koalisyon ortağı olarak katıldığımız hükümette arkadaşlarımız kendisine Gümrük ve Tekel Bakanlığı’nı münasip gördüler. Bu çok hayırlı ve isabetli bir hareketi beraberinde getirdi. Zira Gümrük ve Tekel bakanı olarak Gün Sazak kaçakçılığa, hırsızlığa, ahlaksızlığa çok sıkı bir mücadele açtı. Devlete ve millete hizmet gayreti içinde bulundular. Mafya’yı, kaçakçıları bu durum çok huzursuz etti. Bakanlık gelirleri yüzde iki yüz arttı.
Tesirli kimseler, büyük işadamları, koalisyon ortağımız bazı bakanlar, bazı konularda araya girdiler. Tarizlerde bulunmağa kalkıştılar. Bana geldi. “İsterseniz sağlık sebepleriyle ben istifa edeyim, Zira bunlar sizi zora sokacaklar” dedi. İşin aslını öğrenince “Sonuna kadar arkandayım. İstifa yok” dedim.
Böylesine şerefli, haysiyetli bir dava adamıydı Gün Sazak. Onun davranışları, yapısı, karakteri, devlet ve millet düşmanlarını rahatsız etmişti. İşte bu devlet ve millet düşmanlarının idam mangaları onu şehit ettiler. Kendisini toprağa düşürülüşünün beşinci yılında rahmetle anıyorum.
Kimdir?
Gün Sazak 26 Mart 1932 tarihinde Ankara’da doğdu. Babası Eskişehir’in Mihalıççık ilçesinin Sazak köyünden Emin Sazak Bey, annesi Kayı köyünden Ayşe Hanımdır. İlk, orta ve lise tahsilini Ankara’da yaptı. Ankara Maarif Koleji’nden mezun oldu. California State Polytechnic’de eğitim gördü.
Babası Emin Sazak’tan miras kalan siyasal hassasiyetle yoğrulan Gün Sazak, toplumun acılarını, milletin yaralarını ve bunların çözüm yollarını yakından takip etti. 1971 yılında MHP saflarında siyasete girdi. Genel Başkan yardımcılığı yaptı. Siyasi entrikanın, adam kayırmanın had safhada olduğu bir dönemde Gün Sazak, şahsiyetli devlet adamı tanımının en belirgin örneği oldu.
Gümrük ve Tekel Bakanı olarak görevi devraldığında vurgun, talan, adam kayırma had safhadaydı. Karaborsacılığın, kaçakçılığın önünü kesebilmek için beş buçuk ay gibi kısa bir sürede insan üstü bir çalışmayla rant musluklarını kesti.
Örnek bir devlet adamı, davasına sadık bir ülkücü ve yiğit bir fıtrata sahip olan Gün Sazak, 27 Mayıs 1980 günü komünist teröristler tarafından hunharca şehit edildi.
Yeniçağ
*Selim ÇORAKLI
1980 öncesi anarşi ve terör ortamının azıya aldığı bir dönemde Gümrük ve Tekel Bakanlığı yapan Gün Sazak, komünist teröristler tarafından 27 Mayıs 1980 tarihinde yapılan haince bir saldırı sonucu şehit edildi.
Gün Sazak’ın şehit edilmesinin ardından 28 yıl geçti. Ancak bu 28 yıl, inançlı, davasına samimiyetle bağlı, son derece güzel bir ahlaka sahip, milleti ve vatanı için hiçbir fedakârlıktan çekinmeyen bir ruha sahip olan Gün Sazak’ı unutturamadı.
Müslüman Türk milleti vefakârdır. Vatanını, milletini, bayrağını, milli ve manevi değerlerini seven milletimiz, davasının adamı olan Gün Sazak’ın bu millet için yaptıklarını asla hatırından çıkarmadı.
Gün Sazak, bu ülkenin yetiştirdiği büyük değerlerden biriydi. Milletvekili olmamasına rağmen bakanlık için göreve çağrılınca bütün işlerini terk ederek vazifeye koşmuş, en zor dönemde üzerine aldığı vazifeyi en iyi şekilde yerine getirmiştir.
Gün Sazak’ın görev yaptığı dönemde ülkeyi içten ve dıştan soymaya çalışanlar, onun dürüst görev anlayışı karşısında şaşkına dönmüşlerdi. Çünkü Gün Sazak, adeta yolgeçen hanına dönen gümrüklere ve sınır kapılarına çok sıkı bir disiplin getirmiş ve adeta kaçakçılığın belini bükmüştü. Onu yakından tanıyan herkes bu konularda hemfikirdir.
“Fazilet odur ki düşmanlar bile takdir ede.” diye bir atasözümüz vardır. Gün Sazak’ı görev yaptığı dönemlerde siyasi olarak rakibi olanlar bile takdir etmişlerdir. Bu Gün Sazak’ın nasıl bir kişiliğe sahip olduğunu ortaya koyan en büyük delildir.
Gün Sazak aramızdan ayrılalı 28 yıl oldu ama onu sevenler unutmadı. Her yıl anma törenleri yapıldı. Ancak üzücü olan bu yiğit adamın ardından kalıcı bir eser yapılmamış olmasıydı. Bilgeoğuz Yayınları bu boşluğu aradan 28 yıl geçse de bu yıl yaptığı güzel bir çalışma ile doldurmaya çalıştı.
Bilgeoğuz Yayınları “Arşiv Belgelerinde Şehit Gün Sazak” ismiyle hazırladığı kitapla Gün Sazak’ın bu millete yaptığı hizmetleri belgelendirmiş oldu. Bu vesile ile böyle anlamlı bir esere imza atan Oğuzhan Cengiz ile Gün Sazak ve kitap hakkında bir söyleşi yaptık.
Kaçakçılığın belini kıran cesur Bakan
Şehit edilişinin üzerinden 28 yıl geçmesine rağmen Gümrük ve Tekel eski Bakanı Gün Sazak’ın başarılı icraatları hâlâ dilden dile dolaşıyor
* Oğuzhan Bey! Şehit Gün Sazak öleli 28 yıl oldu, her yıl arkasından anma törenleri yapılıyor. Ancak böyle bir kitap yapma fikrini ilk siz gerçekleştirdiniz. Bu fikir nasıl oluştu?
Şehit Gün Sazak Bey, ülkücü hareket için sembol bir isimdir. Hayatına kısa bir göz attığımızda ülkücü hareket için ciddi bir rol model olduğunu görüyoruz. Bunun için Gün Sazak Bey’in unutulmaması çok önemlidir. Zaman birçok şeyi silip süpürüyor. Gün Sazak gibi kahramanların unutulmaması için kalıcı eserlerin olması gerektiğini her zaman savunmuşumdur. Epeydir böyle bir kitap hazırlamak planları yapıyordum. Ancak kısmet bu yıla nasip oldu. Şimdilerde yayıncılık yaptığımız için bu planımızı gerçekleştirmek daha kolaylaştı.
* Gün Sazak’ın rol modelliğinden bahsettiniz? Bu konuyu biraz açar mısınız?
Gençler çoğu kez önlerinde örnek alacakları insan bulamazlar. Türk gençliğinin dürüst, ahlaklı yetişmesi biraz da örnek alacağı insanlara bağlıdır. Bu anlamda Gün Sazak, büyük bir Türk milliyetçisi ve örnek bir ülkücü devlet adamıydı. Görev yaptığı dönemlerdeki dürüstlüğü, devlet adamı kişiliği herkese örnek olmuştur. Hatta onun siyasi rakipleri bile Gün Sazak’ın dürüstlüğünü ve devlet adamı ciddiyetini takdir etmişlerdir.
Siyasetin ve siyasetçinin alabildiğine kaypaklaştığı dönemlerde Gün Sazak gibi, inandığını yaşayan, yaşadığına inanan, söylediğini yaşayan, yaşadığını söyleyen bir büyük insana her zaman ihtiyaç duyulmuştur. Bu anlamda Gün Bey, iyi bir modeldir.
* Niçin biyografi türü bir eser değil de belgeler ışığında bir kitap hazırladınız?
Biyografi türü eserler daha çok hazırlayanların fikri yapılarının ektisinde kalır ve genellikle de övücü bir dil kullanılır. Bu sebeple birçok biyografi güzel hazırlanmasına rağmen objektif olmaktan uzak kalıyor. Biz Gün Sazak Bey’in yaptığı hizmetleri belgeler ışığında gündeme getirmek istedik. Çünkü milletine üstün bir fedakârlıkla görev yapan Gün Sazak’ın günümüz nesilleri için bilinmesini arzu ettik. Biz tarafsız bir eser hazırlayarak okuyuculara takdim ettik. Sadece ülkücüler değil, milletimizin her kesimi Gün Bey’in nasıl bir devlet adamı ve idealist biri olduğunu bu belgelere bakarak anlayacaktır.
* Gün Sazak niçin öldürüldü? Bir de sizin değerlendirmenizi alalım.
Kara ve Kızıl emperyalizmin gözü dönmüş güdümlü uşakları tarih boyunca olduğu gibi, günümüzde de son bağımsız Türk devletini yıkmak için plan üstüne plan yapmaktadırlar. Bu planların en meşumlarından birini de 12 Eylül öncesinde uygulamaya koymuşlardı. Gün Sazak ve onun gibi düşünenler Kara ve Kızıl emperyalizmin önünde en büyük engeldi. Bunun için hedef seçildi. Vatan, millet ve Allah yolunda öldürülenlerin şehit olacaklarını bilen, devlet ve millet düşmanları ile en iyi şekilde mücadele eden MHP Genel Başkan Yardımcısı, eski Gümrük ve Tekel bakanlarından Gün Sazak da komünistlerin kışkırtmaları sonucu kızıl kurşunlara hedef olarak şehit edildi.
Gün Sazak, Allah bir, Kitap bir, Bayrak bir, Vatan bir diye mücadele ettiği için katledildi. Bu inancın sahip olduğundan şehit edilen binlerce insanımız gibi Gün Sazak da gönlümüzde daima yaşayacaktır.
“Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyin, onlar diridirler. Fakat bunu bilemezsiniz.” Ayeti ile bu yolda öldürülenlerin şehit olacaklarını ve ahirette yerlerinin peygamberlerin yanı olduğunu bilen ülküdaşlarımız hayatları pahasına da olsa Allah’ın emrettiği yolda taviz vermeksizin mücadelelerini sürdürmeleri gerekir.
* Gün Sazak nasıl bir kişiliğe sahipti?
Gün Sazak şehit edildiği dönemlerde biz daha çok gençtik. Ancak onun yaptığı faaliyetler ve dürüstlüğü bize örnek oluyordu. Yaptığım incelemeler sonucunda onu tanıyan herkes, çok samimi bir dava adamı olduğunu, davası için yapmayacağı fedakârlığın bulunmadığını ve bu milleti çok sevdiğini söylemektedir.
Onu yakından tanıyanlardan biri olan Prof. Dr. Aydın Taneri, Gün Sazak Bey’i şöyle anlatmaktadır: “Gayri samimi, yapmacık hareketlere muhatap olmaktan asla hoşlanmazdı. Bu sebeple, protokolün hakim olduğu yerlerde kaidelere riayet etmekle beraber, kendisini göstermek, önde bulunmak gibi davranışlara tevessül etmezdi. Sohbet ve espri adamıydı. Muhataplarına hürmet ederdi. Bu bakımdan, gerek resmi gerek özel mahiyetteki topluluklarda hürmet görürdü. Siyasi nutuk ve demeçlerinde olduğu gibi, sohbet ve muhabbetlerinde de az ve öz konuşurdu. Sözü hiç uzatmaz, meseleleri muhatabının kültür seviyesine göre kısa ve onun hemen anlayabileceği şekilde anlatırdı.”
Son olarak okuyucularımıza e söylemek istersiniz?
Gençler, siyasetçiler, devlet adamları ve özellikle ülkücüler Gün Sazak gibi kahramanları iyi öğrenmeli ve kendilerine örnek almalıdırlar.
Bir de gençlerimiz okumayı öğrenmeli ve iyi bir okuyucu olmalıdırlar. Zira milletimizin geleceği okumuş ve okuduğunu hayata aktarmış gençlerin omuzlarındadır.
Yayınevi olarak inşallah bundan sonra da bu millete hizmet etmiş insanlarımızın hayatlarını kitaplaştıracağız. Bu projelerimizden biri de Rahmetli şehidimiz Recep Haşatlı ve oğlu olacaktır.
Şehitlik belgesi
* Eserde ne gibi belgeler var?Kitabın muhtevasından bahseder misiniz?
Hazırladığımız “Arşiv Belgelerinde Şehit Gün Sazak” isimli eserde en önemli belgelerden biri 10 Kasım 1992 tarih ve 21401 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Gün Sazak Bey’in resmi şehitlik belgesidir. 10-24 Kasım 1992 tarihleri arasında yapılacak olan MHP kurultayı genel idare kurulu üyeleri listesi açıklanırken 2. sırada gün Sazak karşısında “ŞEHİT” yazılarak şehit olduğu resmen tescillenmişti. Bu belgeyi arşivlerden bularak kamuoyunun dikkatine sunduk.
Kitabımızda Gün Sazak Bey’in görev yaptığı dönemlerde çeşitli gazetelere yansıyan icraatlarına ait haberleri kupürleriyle beraber kitabımıza aldık. Ayrıca geniş bir medya taraması yaparak Gün Sazak hakkında ister hayatında, isterse de ölümünden sonra hakkında yazılanları bir araya topladık. Bu yönüyle gelecekte Gün Sazak ve dönemi için araştırma yapacaklara da önemli bir belge kitap sunmuş olduk.
Gün Sazak dönemini yaşayanları o günlere yeniden götürecek kitap Türkiye’nin yaşadığı sıkıntıları; bu sıkıntılardan kurtulmak için verilen mücadeleleri yeniden hatırlatacaktır.
Kitabın en önemli misyonu o dönemi yaşayanlara hatırlatma, yeni nesli ise bilgilendirme niteliğidir. Eserin diğer bir özelliği de unutma hastalığına karşı hatırlamayı ve bir daha hafızalardan çıkmamayı amaçlamaktadır. Okuyan herkeste derin izler bırakacağından emin olduğumuz Gün Sazak’ın mücadelesi herkes için bir siyaset modeli olmasını ümit ediyorum.
Türkeş anlatıyor
Münir Köseoğlu bir gün bana Gün Sazak beyefendiyi tanıyıp tanımadığımı sordu. Milliyetçi ve vatanperver bir insan olduğunu ve bize karşı sevgi ve de muhabbet beslediğini de ilave etti. Tanıştık ve kendisini partiye davet ettim. Bana aynen “emrinizde çalışmak şereftir” dedi. Arkadaşlarımla görüştüm. Tüzüğümüzün bana verdiği yetkiye dayanarak kendisini Genel İdare Kurulu’na aldım.
Orada gayet güzel çalışmalar yaptı. Bütün arkadaşlarımızın sevgisini kazandı. Bu arada arkadaşlarımın da arzusuna uyarak kendisini genel başkan yardımcılığı görevine getirdim. O görevinde de çok hayırlı çalışmalar ifa etti.
Derken koalisyon ortağı olarak katıldığımız hükümette arkadaşlarımız kendisine Gümrük ve Tekel Bakanlığı’nı münasip gördüler. Bu çok hayırlı ve isabetli bir hareketi beraberinde getirdi. Zira Gümrük ve Tekel bakanı olarak Gün Sazak kaçakçılığa, hırsızlığa, ahlaksızlığa çok sıkı bir mücadele açtı. Devlete ve millete hizmet gayreti içinde bulundular. Mafya’yı, kaçakçıları bu durum çok huzursuz etti. Bakanlık gelirleri yüzde iki yüz arttı.
Tesirli kimseler, büyük işadamları, koalisyon ortağımız bazı bakanlar, bazı konularda araya girdiler. Tarizlerde bulunmağa kalkıştılar. Bana geldi. “İsterseniz sağlık sebepleriyle ben istifa edeyim, Zira bunlar sizi zora sokacaklar” dedi. İşin aslını öğrenince “Sonuna kadar arkandayım. İstifa yok” dedim.
Böylesine şerefli, haysiyetli bir dava adamıydı Gün Sazak. Onun davranışları, yapısı, karakteri, devlet ve millet düşmanlarını rahatsız etmişti. İşte bu devlet ve millet düşmanlarının idam mangaları onu şehit ettiler. Kendisini toprağa düşürülüşünün beşinci yılında rahmetle anıyorum.
Kimdir?
Gün Sazak 26 Mart 1932 tarihinde Ankara’da doğdu. Babası Eskişehir’in Mihalıççık ilçesinin Sazak köyünden Emin Sazak Bey, annesi Kayı köyünden Ayşe Hanımdır. İlk, orta ve lise tahsilini Ankara’da yaptı. Ankara Maarif Koleji’nden mezun oldu. California State Polytechnic’de eğitim gördü.
Babası Emin Sazak’tan miras kalan siyasal hassasiyetle yoğrulan Gün Sazak, toplumun acılarını, milletin yaralarını ve bunların çözüm yollarını yakından takip etti. 1971 yılında MHP saflarında siyasete girdi. Genel Başkan yardımcılığı yaptı. Siyasi entrikanın, adam kayırmanın had safhada olduğu bir dönemde Gün Sazak, şahsiyetli devlet adamı tanımının en belirgin örneği oldu.
Gümrük ve Tekel Bakanı olarak görevi devraldığında vurgun, talan, adam kayırma had safhadaydı. Karaborsacılığın, kaçakçılığın önünü kesebilmek için beş buçuk ay gibi kısa bir sürede insan üstü bir çalışmayla rant musluklarını kesti.
Örnek bir devlet adamı, davasına sadık bir ülkücü ve yiğit bir fıtrata sahip olan Gün Sazak, 27 Mayıs 1980 günü komünist teröristler tarafından hunharca şehit edildi.
Yeniçağ