Gündem düştü, 'evrim' tartışmasını başlatmanın zamanıdır!

aytoldi

New member
Katılım
14 Ara 2006
Mesajlar
1,156
Reaction score
0
Puanları
0
BİR dostum Amerika'da "genlerle ilgili yapılan" bir araştırmayı gönderdi. Konusu sadece "genler" değil, genlerin "matematiksel" olarak ele alınması. İnsanoğlu "milyarlarca yıl sonunda ortaya çıkıverdi" diyen herkes dikkatle okumalı! Ve neden "olmayacağını-olamayacağını" görmeli.
Sevgili dostlar, bu çalışmadan yola çıkarak ve bugünün pazar olmasından da yararlanarak izninizle "milyarlarca hücrenin mükemmel bir şekilde bir araya gelişini" tartışmak ve daha önceki yazılarımda gözden kaçırdığım bazı noktaların altını çizmek istiyorum. Kimilerine göre bu oluşum "bir zekânın bilinçli bir araya getirmesi", kimilerine göre "random-rastlantısal" bir "gelişme" yani "evrim".
Dedim ya biraz matematik bilen herkes için "rastlantısallık" fazla iyimser bir kavram. Canlı hücre yapısını bırakın bir kenara, "sadece bir atom" alalım, yanlış anlamayın "atomu da" örneklemede kullanmayacağım, sadece içine bakalım ve "rastlantı sonucu milyon-milyar yıllar sonucu oluştu" denilen "elektron" yapısını inceleyelim... Detay çok ilginç ve kaçırmamamız gerekli: Bir atom içinde en çok dikkat çeken nokta, çekirdeği elektrik yükünden oluşan bir zırh gibi kuşatan elektronların atomun içinde en ufak bir kazaya yol açmamaları! Olsa ne olur? Felaket olur! Madde olmaz! Biz olmayız!
Peki matematiksel olarak "felaket sınırında dolaşan" ve "olması ihtimali" yüksek olan böyle bir kaza neden asla gerçekleşmez? Matematiksel olarak "mümkündür" ama olmaz. İşte ayrıntı da burada gizli; ihtimal var ama asla olmaz! Aslında "yaradılışın makro düzeni gereği" olmaması da doğal. Tüm işleyiş mükemmel bir düzen ve kusursuz bir sistem içinde devam eder. Çekirdeğin çevresinde saniyede 1000 km. gibi akıl almaz bir hızla hiç durmadan dönen elektronlar, birbirleriyle bir kez bile çarpışmazlar. Birbirlerinden herhangi bir farkları bulunmayan bu elektronların farklı farklı yörüngelerde bulunmaları, son derece şaşırtıcıdır. Şimdi düşünün; atomdan, hücreden, atomların, hücrelerin "birleşmesinden" vazgeçtim, elektronlar "dahi" mükemmel bir "uyum içindedir" ve bu uyum "varoluştan" bugüne devam eder.
Sevgili dostlar, belli bir "ortak bilinç düzeyinin olup olmadığı" tartışılabilecek canlı yapıları bir kenara bırakalım ve diyelim ki; "evrim sonucu onlarda matematik olasılıkları sınırlarda kullanan ortak bir bilinç gelişti"! Ya içinde yaşadığımız sistem. Bizi uzaya doğru savrulmaktan koruyan "yerçekimi" gibi kurallar bileşkesi. Nefes almamızı sağlayan, güneşin bizi yakmasını önleyen yapı.
Sonuç: Arkadaşımın gönderdiği "genlerin matematiksel algısı" çalışması sonrasında eski notlarımı gözden geçirip sizlerle paylaşmak istedim. Bir kez daha vardığım sonuç çok açık ve net: Bir "zekânın müdahalesi" olmadan bugün gördüğümüz "mükemmel organizmaların" ortaya çıkma ihtimali, hatta bir "genin oluşma" ihtimali matematik olarak "0". Bu "oluşamama gerçeğine" üzerinde yaşadığımız sistemin "ortaya çıkma ihtimali" ve "yerçekimi" gibi sistemin bileşenlerini de ekleyin; varacağınız sonuç hep aynı: "Olur" diye sorgulanması dahi "abes"!
Son söz: Bence artık "evrimi-rastlantısallığı-olmazlığını" değil, sistemi anlama adına "yaratıcı zekâyı" bilimsel yöntemlerle "nasıl ortaya koyabiliriz"i sorgulamalı ve en önemlisi "bu zekânın" kurallarını formüllerle algılayarak "hayatımızın akışını" kolaylaştırmayı araştırmalıyız. Eminim ki; kanserin tedavisinden fosil yakıtlardan nasıl kurtulacağımıza kadar birçok "sebep-sonuç ilişkisi" gözümüzün önünde duruyor ama insanlık olarak göremiyoruz! Bu noktada lütfen dikkat buyurun; anlattığım "dinsel detaylar bütünü" değil, tam tersi "yaratıcıyı" duygu ve düşüncelerden kurtararak "akıl ve bilinç" eşliğinde algılama-sorgulama dinamiği. Düşünenlere yardımcı çoktur! Düşünelim!



Gündem düştü, 'evrim' tartışmasını başlatmanın zamanıdır! - HTSpor.com
 
Aslında böyle bir çalışma var.Adına Kuantum teknolojisi fiziği mekaniği düşüncesi vb deniyor.Henüz daha teori boyutlarında.Paralel evrenlerden bahseder.Zamanın ve mekanın olmadığı bir yerden.Atom altı çalışmalarında maddenin enerji ve madde haline geçişini ele alır ve en önemlisi kuantumsal olarak hiçbirşeyin raslantısal olmadığını.Ve bir nevi kader inancıyla örtüşen bu fikre göre.İnsanoğlu eğer sistemleri öyle öngörmeseydi parmağını dahi kıpırdatamazdı gerçeği...
 
Geri
Üst