"Gaffar Okkan'ı Genelkurmay C Timi öldürdü"
14 yıl önce TSK'nın tercümanı olan Yıldırım Beğler'den korkunç iddia: "Timin tamamı, uçak kazasında yok oldu"
Güneydoğu’da 14 yıl Genelkurmay’ın tercümanı olan ve halen Norveç’te yaşayan Yıldırım Beğler, Gaffar Okkan’ı Hizbullah’ın değil, Özel Kuvvetler’e bağlı C Timi’nin öldürdüğünü, bu timin, bindirildiği CASA uçağının düşürülmesiyle imha edildiğini öne sürdü.
TÜRKİYE’ye 1995’te gelen ve Genelkurmay’a bağlı kadrolu tercüman olarak Güneydoğu’da 14 yıl görev yaptıktan sonra Norveç’e kaçan Kerküklü Türkmen Yıldırım Beğler, Gaffar Okkan cinayetinden Özel Kuvvetler’e, JİTEM’den faili meçhul cinayetlere kadar bir dizi konuda Cihan Haber Ajansı’na çarpıcı
iddialarda bulundu.
İMHA EDİLDİLER
Beğler, mülteci olarak yaşadığı Norveç’in başkenti Oslo yakınlarındaki köyde yaptığı açıklamada Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan’ı Hizbullah’ın değil, Özel Kuvvetler’e bağlı C Timi’nin öldürdüğünü öne sürdü ve olay günü yaşadıklarını anlattı. Olayı gerçekleştiren timdeki askerleri PKK kıyafetiyle gördüğünü öne süren Beğler, kendisinin de bir dönem C Timi’nde görev
aldığını savundu. C Timi’nin suikast sonrası halen Ergenekon sanığı olan
bir emekli albayın talimatıyla terörist kıyafetleriyle Süleymaniye’ye geçtiğini ileri süren Beğler, “Süleymaniye’de 3 veya 4 ay kaldılar. Bu süre zarfında, Okkan suikastını Hizbullah gibi örgütler üstlendi” dedi. C Timi’nin özellikle 1990’dan 2001 yılına kadar çok büyük olaylara imza attığını savunan Beğler, daha sonra bu timin 2 helikopterle Diyarbakır’a döndüğünü, CASA tipi uçakla Antep’e giderken uçağın 16 Mayıs 2001’de Malatya’da düştüğünü ve 34 kişinin hayatını kaybettiğini anlattı. Beğler, “Gaffar Okkan cinayeti faillerinin hepsi, yani C Timi’nin 20 kişilik tüm kadrosu da bu uçaktaydı” iddiasında bulundu.
“MAK” TEHLİKELİ
Beğler, C Timi’nin bağlı olduğu MAK hakkında da bilgi verdi. Özel Kuvvetler içerisinde ‘asıl işi’ MAK grubunun yaptığını söyleyen Beğler’in önemli bir iddiası daha var: “Şu an için en tehlikeli birim JİTEM değil MAK’tır.”
Düşen uçakta 21 bordo bereli vardı
Genelkurmay Özel Kuvvetler Komutanlığı Hava Grubu’na ait çift motorlu
CASA CN 235 tipi hafif nakliye uçağı 16 Mayıs 2001’de Malatya’da düşmüş, 34
asker şehit olmuştu. Diyarbakır’dan havalanan ve Ankara’ya giden uçakta 21
bordo bereli vardı: Binbaşı Lütfi Ceylan, Yüzbaşı Yılmaz Tekgül, Yüzbaşı Hakan Bizrelli, üsteğmenler Murat Erdeveci, Levent Şahin, Mahir Turan, Yılmaz
Gülhan, başçavuşlar Halil Helvacıoğlu, Ümit Başaran, Nadir Türkmen, Mikail
Altıntaş, Hasan Ersoy, üstçavuşlar Yılmaz Aydın, Mahmut Öner, Turan Kalın, Zeki Çınar, Mehmet Özden, Sudi Doruk, Tuncay Urhan, Ferhat Öztürk, Zahit Çelik, Ebubekir Çakıcı, Saadetin Boy, Uzman Çavuş Ersin Bartan ile erler İsa Türkmen, Mutlu Kaymakçı, Halit Güney, Bülent Haluk Demir, Erdal Şimşek, M. Ali Karabudak, Nedim Akyol, Şefik Ayaydın, Atakan Çağan ve Aydın Uçar.
TERCÜMANIN DAHA ÖNCEKİ ‘İTİRAFLARI’
14 yıl Güneydoğu’da Genelkurmay’a kadrolu Kürtçe tercüme hizmeti veren Yıldırım Beğler, daha önce de görev yaptığı yıllara ilişkin açıklamarında
iddialarda bulunmuştu. JİTEM olarak bilinen Jandarma İstihbarat Teşkilatı kimliği taşıdığını da söyleyen Beğler’in iddialardan bazıları:
Güneydoğu’da çok kişiye işkence yaptık. Çok adam kaçırdık.
Kara liste dediğimiz ajandada PKK’lı ya da yardım eden 1000 kişinin adı vardı. 200 kadarı sorgudan kurtuldu. Sorguya alınanlardan sadece biri çıkıp gidebildi.
İşkence normal bir şeydi. Benim görevim tercümanlık. Adama işkence yapılıyor, ben ağzından çıkanı çeviriyorum. Sorgularken öldürdüklerimizi ya da infaz ettiklerimizi Jandarma 2’nci Sınır Bölüğü’nün kalorifer kazanında yakıyorduk. Savcı ben görmeyeyim bunu götürün diyordu. O zamandaki savcıların yargılanması lazım.
O dönemde herkes kafasına göre iş yapıyordu.
Görevliler sınırda ticaret, kaçakçılık yapıyordu, “Kürtler yiyeceğine biz yiyelim”
diye. Sonra ben de başladım kaçakçılığa. Günlük 1.500 lira kazanıyorduk.
2006’da insan kaçakçılığından 7-8 ay hapis yattım. Komutanların hiçbiri
sahip çıkmadı bana, hepsi biliyordu halbuki kaçakçılığı.
Ben tetikçilik yapmadım. Habur’da gümrükte bir müdürü öldürmemi istediler ama yapamadım.
Kaynak
14 yıl önce TSK'nın tercümanı olan Yıldırım Beğler'den korkunç iddia: "Timin tamamı, uçak kazasında yok oldu"
Güneydoğu’da 14 yıl Genelkurmay’ın tercümanı olan ve halen Norveç’te yaşayan Yıldırım Beğler, Gaffar Okkan’ı Hizbullah’ın değil, Özel Kuvvetler’e bağlı C Timi’nin öldürdüğünü, bu timin, bindirildiği CASA uçağının düşürülmesiyle imha edildiğini öne sürdü.
TÜRKİYE’ye 1995’te gelen ve Genelkurmay’a bağlı kadrolu tercüman olarak Güneydoğu’da 14 yıl görev yaptıktan sonra Norveç’e kaçan Kerküklü Türkmen Yıldırım Beğler, Gaffar Okkan cinayetinden Özel Kuvvetler’e, JİTEM’den faili meçhul cinayetlere kadar bir dizi konuda Cihan Haber Ajansı’na çarpıcı
iddialarda bulundu.
İMHA EDİLDİLER
Beğler, mülteci olarak yaşadığı Norveç’in başkenti Oslo yakınlarındaki köyde yaptığı açıklamada Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan’ı Hizbullah’ın değil, Özel Kuvvetler’e bağlı C Timi’nin öldürdüğünü öne sürdü ve olay günü yaşadıklarını anlattı. Olayı gerçekleştiren timdeki askerleri PKK kıyafetiyle gördüğünü öne süren Beğler, kendisinin de bir dönem C Timi’nde görev
aldığını savundu. C Timi’nin suikast sonrası halen Ergenekon sanığı olan
bir emekli albayın talimatıyla terörist kıyafetleriyle Süleymaniye’ye geçtiğini ileri süren Beğler, “Süleymaniye’de 3 veya 4 ay kaldılar. Bu süre zarfında, Okkan suikastını Hizbullah gibi örgütler üstlendi” dedi. C Timi’nin özellikle 1990’dan 2001 yılına kadar çok büyük olaylara imza attığını savunan Beğler, daha sonra bu timin 2 helikopterle Diyarbakır’a döndüğünü, CASA tipi uçakla Antep’e giderken uçağın 16 Mayıs 2001’de Malatya’da düştüğünü ve 34 kişinin hayatını kaybettiğini anlattı. Beğler, “Gaffar Okkan cinayeti faillerinin hepsi, yani C Timi’nin 20 kişilik tüm kadrosu da bu uçaktaydı” iddiasında bulundu.
“MAK” TEHLİKELİ
Beğler, C Timi’nin bağlı olduğu MAK hakkında da bilgi verdi. Özel Kuvvetler içerisinde ‘asıl işi’ MAK grubunun yaptığını söyleyen Beğler’in önemli bir iddiası daha var: “Şu an için en tehlikeli birim JİTEM değil MAK’tır.”
Düşen uçakta 21 bordo bereli vardı
Genelkurmay Özel Kuvvetler Komutanlığı Hava Grubu’na ait çift motorlu
CASA CN 235 tipi hafif nakliye uçağı 16 Mayıs 2001’de Malatya’da düşmüş, 34
asker şehit olmuştu. Diyarbakır’dan havalanan ve Ankara’ya giden uçakta 21
bordo bereli vardı: Binbaşı Lütfi Ceylan, Yüzbaşı Yılmaz Tekgül, Yüzbaşı Hakan Bizrelli, üsteğmenler Murat Erdeveci, Levent Şahin, Mahir Turan, Yılmaz
Gülhan, başçavuşlar Halil Helvacıoğlu, Ümit Başaran, Nadir Türkmen, Mikail
Altıntaş, Hasan Ersoy, üstçavuşlar Yılmaz Aydın, Mahmut Öner, Turan Kalın, Zeki Çınar, Mehmet Özden, Sudi Doruk, Tuncay Urhan, Ferhat Öztürk, Zahit Çelik, Ebubekir Çakıcı, Saadetin Boy, Uzman Çavuş Ersin Bartan ile erler İsa Türkmen, Mutlu Kaymakçı, Halit Güney, Bülent Haluk Demir, Erdal Şimşek, M. Ali Karabudak, Nedim Akyol, Şefik Ayaydın, Atakan Çağan ve Aydın Uçar.
TERCÜMANIN DAHA ÖNCEKİ ‘İTİRAFLARI’
14 yıl Güneydoğu’da Genelkurmay’a kadrolu Kürtçe tercüme hizmeti veren Yıldırım Beğler, daha önce de görev yaptığı yıllara ilişkin açıklamarında
iddialarda bulunmuştu. JİTEM olarak bilinen Jandarma İstihbarat Teşkilatı kimliği taşıdığını da söyleyen Beğler’in iddialardan bazıları:
Güneydoğu’da çok kişiye işkence yaptık. Çok adam kaçırdık.
Kara liste dediğimiz ajandada PKK’lı ya da yardım eden 1000 kişinin adı vardı. 200 kadarı sorgudan kurtuldu. Sorguya alınanlardan sadece biri çıkıp gidebildi.
İşkence normal bir şeydi. Benim görevim tercümanlık. Adama işkence yapılıyor, ben ağzından çıkanı çeviriyorum. Sorgularken öldürdüklerimizi ya da infaz ettiklerimizi Jandarma 2’nci Sınır Bölüğü’nün kalorifer kazanında yakıyorduk. Savcı ben görmeyeyim bunu götürün diyordu. O zamandaki savcıların yargılanması lazım.
O dönemde herkes kafasına göre iş yapıyordu.
Görevliler sınırda ticaret, kaçakçılık yapıyordu, “Kürtler yiyeceğine biz yiyelim”
diye. Sonra ben de başladım kaçakçılığa. Günlük 1.500 lira kazanıyorduk.
2006’da insan kaçakçılığından 7-8 ay hapis yattım. Komutanların hiçbiri
sahip çıkmadı bana, hepsi biliyordu halbuki kaçakçılığı.
Ben tetikçilik yapmadım. Habur’da gümrükte bir müdürü öldürmemi istediler ama yapamadım.
Kaynak