zerkli
New member
- Katılım
- 7 Eyl 2008
- Mesajlar
- 2,738
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
CHP Grup Başkan Vekili Kemal Kılıçdaroğlu, AKP'nin demokratik açılım için TBMM'de gizli oturum istemesinin çelişki ve iki yüzlülük olduğunu öne sürerek, "Siz bireysel özgürlükleri genişletecekseniz, halka özgürlük getirecekseniz, demokrasinin gelişimiyle terörü sonlandıracaksanız o zaman parlamentoda neden gizli oturum yapıyorsunuz? Çıkın yurttaşın karşısına `şu önlemleri getireceğiz' deyin bitsin. Ama maalesef AKP'nin demokrasi anlayışı bu" dedi.
CHP Grup Başkan Vekili ve İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu, kurtuluş şenlikleri nedeniyle gelidği Kemalpaşa'da partisinin ilçe başkanlığını ve belediyeyi ziyaret etti. Kılıçdaroğlu, AK Parti'nin demokratik açılım için TBMM'de gizli oturum istemesinin çelişki ve ikiyüzlülük olduğunu öne sürerek, şöyle konuştu:
"Siz demokratik açılımdan söz ediyorsunuz hak ve özgürlüklerin genişletilmesini istiyorsunuz ama `bunların görüşülmesinin yeri meclistir' mecliste gizli oturumda görüşeceğiz' diyorsunuz. Düşünün bireysel özgürlük getiriyorsunuz, demokrasi getirdiğinizi iddia ediyorsunuz ama `bunları halktan gizli parlamentonun gizli oturumda konuşacağız' diyorsunuz. Tam bir çelişki. Demokratik açıdan çelişki. Hükümetin iki yüzlülüğünü bundan daha iyi sergileyen başka bir olay olamaz. Demokratik açılım diye 1.5 aydır hemen hemen herkes konuştu, bütün köşe yazarları yazılar yazdılar. Şu ana kadar AKP'den bir tek öneri gelmedi. Hiç öneri yok. Öyle anlaşılıyor ki önerilerini parlamentoda gizli oylamayla ve halktan gizli yapacaklar. Bunu akılla mantıkla bağdaştırmak mümkün değil. AKP'nin demokrasi anlayışı da bu. Siz bireysel özgürlükleri genişletecekseniz, halka özgürlük getirecekseniz, demokrasinin gelişimiyle terörü sonlandıracaksanız o zaman parlamentoda neden gizli oturum yapıyorsunuz. Çıkın yurttaşın karşısına `şu önlemleri getireceğiz' deyin bitsin. Ama maalesef AKP'nin demokrasi anlayışı bu. AKP kendi tutarsızlığını sürdürüyor. Bir açmaza girdiğini o da fark etti. Bir açılım getireceğiz dedi ama açılımın ne olduğunu kimse bilmiyor. Hatta AKP'nin kurmayları da bilmiyor. Grup başkan vekilleri, genel başkan yardımcıları kapalı kapılar ardında ne konuşuyorlar? Hangi önerileri getirmek istiyorlar, bilmiyoruz. Yapılan bazı hazırlıklar var ki kamuoyundan gizli parlamentonun gündemine kapalı oturumda getirmek istiyorlar."
YARGININ ÜZERİNDE YÜRÜTMENİN BASKISI VAR
Kemal Kılıçdaroğlu, Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker'in adli yılın açılışında yaptığı konuşmada gerçekleri ortaya koyduğunu vurgulayarak, "Demokrasilerde güçler ayrılığı ilkesi var. Kişi, kurum yargıya talimat veremez, baskı kuramaz ama Anayasa'da bu kadar açık ve net hükümler olmasına karşın yargının özellikle yürütme organının baskısı altında olduğu çok açık. En son HSYK kararında da bunlar görüldü. Gerçeker, yargı üzerindeki bu baskıları bir şekilde tanımlamış oldu. Daha önce de yargının bağımsız olmadığı yönünde bir bildiri yayınlanmıştı. Tablo değişmedi. Umuyoruz ve diliyoruz Anayasa'daki tanımına uygun yargı bağımsızlığı gerçekleşsin" dedi.
KAMUOYU VİDANINI RAHATLATAN BİR KARAR VERİLDİ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yerel seçimler öncesi Aydın mitinginde kendisini protesto ettiği için yanına çağırıp boynunu sıktığı iddia edilen, Başbakan'a hakaretten hakkında kamu davası açılan çocuğun, yargılanmasına gerek görülmemesini de "Rahatlatan bir karar" olarak değerlendiren Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın 71 milyonun ensesini ekonomik açıdan sıktığını öne sürdü. Kılıçdaroğlu, şunları söyedi:
"Yargıç bana göre toplum vicdanını rahatlatan bir karar vermiş. Özellikle küçük bir çocuğu ensesinden tutarak, bir yandan da onu cezalandırması demokrasi söylemini dilinden düşürmeyen bir Başbakana hiç yakışmıyor. O zaman çocuğun ensesini yakaladı ama şu anda 71 milyon insanın ensesini ekonomik olarak sıkan bir Başbakan var. Yoksulluğun, açlığın, sefaletin olduğu bir Türkiye var. Çocuğa sevgi ve hoşgörüyle yaklaşması gereken bir Başbakan, gidip de bu eleştirilere tahammül edemeyip çocuğun ensesini sıkıp daha sonra da onu Başbakan'a hakaret etti diye mahkemeye veren bir Başbakan var. Başbakan'ın eleştiriye tahammül edemeyen baskıcı tutumu artırarak sürdüren bir profil çizdiğini düşünüyoruz."
ALINTERİYLE BU SERVET BİRİKMEZ
CHP Grup Başkan Vekili Kılıçdaroğlu, Kemalpaşa Belediyesi Meclis Salonu'nda vatandaşlarla sohbet etti. Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın servetini eleştirerek, "İstanbul'a Trabzon'dan gelip Rize'den gelip ayakkabı alacak parası olmayan birisi, 25-30 yıl içinde dünyanın en zengin başbakanlarından biri olursa o zaman millet `bi dakka ya! Nasıl oluyor? Bu iş alınteriyle olmaz, bu kadar servet alınteriyle birikmez' demeli. Onu bilmesi lazım. Siz de çalışıyorsunuz. 30- 40 yıldır çalışan emlekli oluyor. Emekli olup da bir ev alamayan kiralarda oturanlar var" dedi.
http://w9.gazetevatan.com/Hukumet_iki_yuzlu/258291/9/Manset
CHP Grup Başkan Vekili ve İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu, kurtuluş şenlikleri nedeniyle gelidği Kemalpaşa'da partisinin ilçe başkanlığını ve belediyeyi ziyaret etti. Kılıçdaroğlu, AK Parti'nin demokratik açılım için TBMM'de gizli oturum istemesinin çelişki ve ikiyüzlülük olduğunu öne sürerek, şöyle konuştu:
"Siz demokratik açılımdan söz ediyorsunuz hak ve özgürlüklerin genişletilmesini istiyorsunuz ama `bunların görüşülmesinin yeri meclistir' mecliste gizli oturumda görüşeceğiz' diyorsunuz. Düşünün bireysel özgürlük getiriyorsunuz, demokrasi getirdiğinizi iddia ediyorsunuz ama `bunları halktan gizli parlamentonun gizli oturumda konuşacağız' diyorsunuz. Tam bir çelişki. Demokratik açıdan çelişki. Hükümetin iki yüzlülüğünü bundan daha iyi sergileyen başka bir olay olamaz. Demokratik açılım diye 1.5 aydır hemen hemen herkes konuştu, bütün köşe yazarları yazılar yazdılar. Şu ana kadar AKP'den bir tek öneri gelmedi. Hiç öneri yok. Öyle anlaşılıyor ki önerilerini parlamentoda gizli oylamayla ve halktan gizli yapacaklar. Bunu akılla mantıkla bağdaştırmak mümkün değil. AKP'nin demokrasi anlayışı da bu. Siz bireysel özgürlükleri genişletecekseniz, halka özgürlük getirecekseniz, demokrasinin gelişimiyle terörü sonlandıracaksanız o zaman parlamentoda neden gizli oturum yapıyorsunuz. Çıkın yurttaşın karşısına `şu önlemleri getireceğiz' deyin bitsin. Ama maalesef AKP'nin demokrasi anlayışı bu. AKP kendi tutarsızlığını sürdürüyor. Bir açmaza girdiğini o da fark etti. Bir açılım getireceğiz dedi ama açılımın ne olduğunu kimse bilmiyor. Hatta AKP'nin kurmayları da bilmiyor. Grup başkan vekilleri, genel başkan yardımcıları kapalı kapılar ardında ne konuşuyorlar? Hangi önerileri getirmek istiyorlar, bilmiyoruz. Yapılan bazı hazırlıklar var ki kamuoyundan gizli parlamentonun gündemine kapalı oturumda getirmek istiyorlar."
YARGININ ÜZERİNDE YÜRÜTMENİN BASKISI VAR
Kemal Kılıçdaroğlu, Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker'in adli yılın açılışında yaptığı konuşmada gerçekleri ortaya koyduğunu vurgulayarak, "Demokrasilerde güçler ayrılığı ilkesi var. Kişi, kurum yargıya talimat veremez, baskı kuramaz ama Anayasa'da bu kadar açık ve net hükümler olmasına karşın yargının özellikle yürütme organının baskısı altında olduğu çok açık. En son HSYK kararında da bunlar görüldü. Gerçeker, yargı üzerindeki bu baskıları bir şekilde tanımlamış oldu. Daha önce de yargının bağımsız olmadığı yönünde bir bildiri yayınlanmıştı. Tablo değişmedi. Umuyoruz ve diliyoruz Anayasa'daki tanımına uygun yargı bağımsızlığı gerçekleşsin" dedi.
KAMUOYU VİDANINI RAHATLATAN BİR KARAR VERİLDİ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yerel seçimler öncesi Aydın mitinginde kendisini protesto ettiği için yanına çağırıp boynunu sıktığı iddia edilen, Başbakan'a hakaretten hakkında kamu davası açılan çocuğun, yargılanmasına gerek görülmemesini de "Rahatlatan bir karar" olarak değerlendiren Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın 71 milyonun ensesini ekonomik açıdan sıktığını öne sürdü. Kılıçdaroğlu, şunları söyedi:
"Yargıç bana göre toplum vicdanını rahatlatan bir karar vermiş. Özellikle küçük bir çocuğu ensesinden tutarak, bir yandan da onu cezalandırması demokrasi söylemini dilinden düşürmeyen bir Başbakana hiç yakışmıyor. O zaman çocuğun ensesini yakaladı ama şu anda 71 milyon insanın ensesini ekonomik olarak sıkan bir Başbakan var. Yoksulluğun, açlığın, sefaletin olduğu bir Türkiye var. Çocuğa sevgi ve hoşgörüyle yaklaşması gereken bir Başbakan, gidip de bu eleştirilere tahammül edemeyip çocuğun ensesini sıkıp daha sonra da onu Başbakan'a hakaret etti diye mahkemeye veren bir Başbakan var. Başbakan'ın eleştiriye tahammül edemeyen baskıcı tutumu artırarak sürdüren bir profil çizdiğini düşünüyoruz."
ALINTERİYLE BU SERVET BİRİKMEZ
CHP Grup Başkan Vekili Kılıçdaroğlu, Kemalpaşa Belediyesi Meclis Salonu'nda vatandaşlarla sohbet etti. Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın servetini eleştirerek, "İstanbul'a Trabzon'dan gelip Rize'den gelip ayakkabı alacak parası olmayan birisi, 25-30 yıl içinde dünyanın en zengin başbakanlarından biri olursa o zaman millet `bi dakka ya! Nasıl oluyor? Bu iş alınteriyle olmaz, bu kadar servet alınteriyle birikmez' demeli. Onu bilmesi lazım. Siz de çalışıyorsunuz. 30- 40 yıldır çalışan emlekli oluyor. Emekli olup da bir ev alamayan kiralarda oturanlar var" dedi.
http://w9.gazetevatan.com/Hukumet_iki_yuzlu/258291/9/Manset
