Mayhoş
mayhoş
1) Cam kenarında oturuyorsunuz. Aklınızdan neler geçiyor?
a) Güzeller güzeli... Onun elleri, gülüşü, saçını arkaya atışı...
b) Kaybetmenin kazanmakla son bulabileceği...
c) Bir hiç geçiyor.
d) Nefes almak ve nefes vermek bile nasıl farklı şeylere işaret ediyor...
2) Kalktınız yürüyorsunuz. Hayırdır nereye?
a) Görmezsem yüzünü vakit geçmiyor...
b) İçimdeki arzu durmadıkça yerimde duramıyorum.
c) Vakti gelmiş bir hesaplaşmaya...
d) Nereye gittiğimi, niye gittiğimi anlamak dahi istemiyorum.
3) Birazdan bir durağa varacaksınız. Gitmek mi lazım dersiniz?
a) Sonunda kavuşmak olacaksa, evet.
b) Lüks bir yaşam, saraylar ve sofralar beni beklerken, evet.
c) Geri döneceğim. Bu gidişin de mutlaka bir sonu var.
d) Her şeyin mubah olduğunu bildiğinde, neyin lazım olduğunu sorgulamazsın.
4) Oysa ki ne isterdiniz?
a) Hemen şimdi onun yanında olabilmeyi...
b) Keşke öl deseydi, hiç düşünmez, ölürdüm.
c) İstemek ya da istememek... İkisinden biri mi olmalı?
d) Herkesin gerçekten istediğini ifade edebilmesini ve hatta istemeyi bilmesini...
5) Kötülük sizce nedir?
a) Benden uzak olsun, bahsi dahi...
b) Hiç istemezken gelebileceğin bir noktadır.
c) Neye göre? Kime? Hangi zamanda?
d) Taammüden zihinsel bir eylemdir.
6) Ya iyilik?
a) Sadece insan olmak galiba...
b) Aslında her şey iyi bir niyet değil midir?
c) İçinde bir kemirgendir.
d) Sonrasında kötülüğe razı edendir.
7) Aşk insanın başına nasıl belalar açar?
a) Bela açmaz, su gibidir aşk, huzur verir.
b) Uğruna yapılmayacak şey yoktur. Aşkını kaybetmek de buna dahildir.
c) Bela mı? Hayatı yeniden kazanmanı sağlar.
d) Bile bile gerçeği görmemezlikten getirebilir.
8) Hangi kelime size daha yakın geliyor?
a) Saflık
b) Arzu
c) Duyarsızlık
d) Vicdan
9) Sizi nasıl tarif etmelerini isterdiniz?
a) İnsancıl
b) Tutkulu
c) Dâhi
d) Entelektüel
10) Son olarak, içinde gezindiğiniz hikâyenin trajik kısmı ne olurdu?
a) Anlaşılmamak
b) Kaybetmek
c) Sara nöbetleri
d) Vicdan azabı
Sonuç:
A’lar çoğunluktaysa: Prens Mişkin - Budala
Prens Mişkin, Dostoyevski’nin saf, insancıl, çocuk kadar temiz karakteridir. Budala’nın her sayfasını çevirişte “niyeti bütünüyle güzel bir insanı anlatmak” olan yazarın amacına ulaştığını görürsünüz. Onun aşkına, sadakatine ve sevgisinin saflığına hayran olmamak ve üzülmemek elde değildir. Sınandıkça sınanan Prens Mişkin, dayanma gücüyle tüm taşları çatlatabilir.
B’ler çoğunluktaysa: Alexis İvanovitch - Kumarbaz
Alexis İvanovitch, Dostoyevski’nin dramatik bir aşk hikâyesi ve kumar tutkusunu anlattığı romanın kahramanıdır. Generalin kızı Polona’ya delilik derecesinde âşıktır. O kadar âşıktır ki, Polona ondan uçurumdan atlamasını istese, o anda atlayabileceğine yemin eder. Derken Polona’yı borçtan kurtarmak için kumara bulaşır. Alexis, o masadan kalkamayacak, bütün yıkılmışlığını ve mutsuzluğunu rulet oynayarak gidermeye çalışacaktır.
C’ler çoğunluktaysa: Raskolnikov - Suç ve Ceza
Dostoyevski’nin en bilinen karakteri diyebiliriz onu için. Okuyucuyu kendinden nefret ettirmek ve kendine hayran bıraktırmak gibi bir ikileme sokar. Ukaladır, kibirlidir, inançsızdır... Ama aynı zamanda akıllıdır, gururludur, farkındadır, özeldir. Kimden ve neyden yana taraf tutmak gerektiği konusunda kafaları karıştırır. İnsan kendini, işlediği cinayete rağmen “Raskolnikov yaptıysa iyi yapmıştır.” derken bulabilir. Böylece Dostoyevski, iyi ve kötüyü sorgulatma amacına ulaşır.
D’ler çoğunluktaysa: İvan Karamazov - Karamazov Kardeşler
“Tanrı öldü, artık her şey meşrudur.” sözüyle ünlüdür İvan Karamazov. Karamazov kardeşlerin entelektüel ve felsefeci olanıdır. Uzun ve derin konuşmalarınyla bilinir. Dostoyevski, Rus toplumunun ve insanın varoluşuna dair en ciddi sorgulamaları onun ağzından yapmıştır.
Radikal Kitap/ 25/07/2008
Konu yanLış yerde ise taşırsanız sevinirim.
a) Güzeller güzeli... Onun elleri, gülüşü, saçını arkaya atışı...
b) Kaybetmenin kazanmakla son bulabileceği...
c) Bir hiç geçiyor.
d) Nefes almak ve nefes vermek bile nasıl farklı şeylere işaret ediyor...
2) Kalktınız yürüyorsunuz. Hayırdır nereye?
a) Görmezsem yüzünü vakit geçmiyor...
b) İçimdeki arzu durmadıkça yerimde duramıyorum.
c) Vakti gelmiş bir hesaplaşmaya...
d) Nereye gittiğimi, niye gittiğimi anlamak dahi istemiyorum.
3) Birazdan bir durağa varacaksınız. Gitmek mi lazım dersiniz?
a) Sonunda kavuşmak olacaksa, evet.
b) Lüks bir yaşam, saraylar ve sofralar beni beklerken, evet.
c) Geri döneceğim. Bu gidişin de mutlaka bir sonu var.
d) Her şeyin mubah olduğunu bildiğinde, neyin lazım olduğunu sorgulamazsın.
4) Oysa ki ne isterdiniz?
a) Hemen şimdi onun yanında olabilmeyi...
b) Keşke öl deseydi, hiç düşünmez, ölürdüm.
c) İstemek ya da istememek... İkisinden biri mi olmalı?
d) Herkesin gerçekten istediğini ifade edebilmesini ve hatta istemeyi bilmesini...
5) Kötülük sizce nedir?
a) Benden uzak olsun, bahsi dahi...
b) Hiç istemezken gelebileceğin bir noktadır.
c) Neye göre? Kime? Hangi zamanda?
d) Taammüden zihinsel bir eylemdir.
6) Ya iyilik?
a) Sadece insan olmak galiba...
b) Aslında her şey iyi bir niyet değil midir?
c) İçinde bir kemirgendir.
d) Sonrasında kötülüğe razı edendir.
7) Aşk insanın başına nasıl belalar açar?
a) Bela açmaz, su gibidir aşk, huzur verir.
b) Uğruna yapılmayacak şey yoktur. Aşkını kaybetmek de buna dahildir.
c) Bela mı? Hayatı yeniden kazanmanı sağlar.
d) Bile bile gerçeği görmemezlikten getirebilir.
8) Hangi kelime size daha yakın geliyor?
a) Saflık
b) Arzu
c) Duyarsızlık
d) Vicdan
9) Sizi nasıl tarif etmelerini isterdiniz?
a) İnsancıl
b) Tutkulu
c) Dâhi
d) Entelektüel
10) Son olarak, içinde gezindiğiniz hikâyenin trajik kısmı ne olurdu?
a) Anlaşılmamak
b) Kaybetmek
c) Sara nöbetleri
d) Vicdan azabı
Sonuç:
A’lar çoğunluktaysa: Prens Mişkin - Budala
Prens Mişkin, Dostoyevski’nin saf, insancıl, çocuk kadar temiz karakteridir. Budala’nın her sayfasını çevirişte “niyeti bütünüyle güzel bir insanı anlatmak” olan yazarın amacına ulaştığını görürsünüz. Onun aşkına, sadakatine ve sevgisinin saflığına hayran olmamak ve üzülmemek elde değildir. Sınandıkça sınanan Prens Mişkin, dayanma gücüyle tüm taşları çatlatabilir.
B’ler çoğunluktaysa: Alexis İvanovitch - Kumarbaz
Alexis İvanovitch, Dostoyevski’nin dramatik bir aşk hikâyesi ve kumar tutkusunu anlattığı romanın kahramanıdır. Generalin kızı Polona’ya delilik derecesinde âşıktır. O kadar âşıktır ki, Polona ondan uçurumdan atlamasını istese, o anda atlayabileceğine yemin eder. Derken Polona’yı borçtan kurtarmak için kumara bulaşır. Alexis, o masadan kalkamayacak, bütün yıkılmışlığını ve mutsuzluğunu rulet oynayarak gidermeye çalışacaktır.
C’ler çoğunluktaysa: Raskolnikov - Suç ve Ceza
Dostoyevski’nin en bilinen karakteri diyebiliriz onu için. Okuyucuyu kendinden nefret ettirmek ve kendine hayran bıraktırmak gibi bir ikileme sokar. Ukaladır, kibirlidir, inançsızdır... Ama aynı zamanda akıllıdır, gururludur, farkındadır, özeldir. Kimden ve neyden yana taraf tutmak gerektiği konusunda kafaları karıştırır. İnsan kendini, işlediği cinayete rağmen “Raskolnikov yaptıysa iyi yapmıştır.” derken bulabilir. Böylece Dostoyevski, iyi ve kötüyü sorgulatma amacına ulaşır.
D’ler çoğunluktaysa: İvan Karamazov - Karamazov Kardeşler
“Tanrı öldü, artık her şey meşrudur.” sözüyle ünlüdür İvan Karamazov. Karamazov kardeşlerin entelektüel ve felsefeci olanıdır. Uzun ve derin konuşmalarınyla bilinir. Dostoyevski, Rus toplumunun ve insanın varoluşuna dair en ciddi sorgulamaları onun ağzından yapmıştır.
Radikal Kitap/ 25/07/2008
Konu yanLış yerde ise taşırsanız sevinirim.