Hiç sevilmeyen ama en çok takip edilen yorumcu: Ahmet Çakar

react

Admin
Süper Moderatör
Katılım
18 Haz 2005
Mesajlar
25,237
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
an insatiable prsn from hell
Ahmet_cakar_portre_banner.jpg

Pazar gecelerinin tartışmasız fenomeni haline gelen futbol programı Telegol’un eli maşalı, hiç sevilmeyen ama en çok takip edilen yorumcusu, doktor ve eski hakem Ahmet Çakar’a dair…

1962 doğumlu olan Ahmet Çakar, 1980 yılında İstanbul Erkek Lisesini ve ardından İstanbul Tıp Fakültesini bitirdi. Çakar, babası Mustafa Çakar gibi hakemliği tercih etti ve Fakültede ki son yılında Türkiye’nin en tanınmış hakemlerinden birisi haline geldi. 24 yaşında Türkiye Süper Ligi’nde düdük çalmaya başladı(1986). 1993 yılında ilk uluslar arası düzeyde maçı yönetti(Gana-Brezilya Gençler Dünya Futbol Şampiyonası). Bu yıldan sonra çeşitli uluslar arası karşılaşmaları yöneten Çakar, Türk futbol tarihinde uluslar arası bir turnuvaya davet edilen son hakem olarak tarihe adını altın harflerle kazıdı(1996 Avrupa Şampiyonası). Ahmet Çakar hakemliği bıraktığı 1997 yılından bu yana köşe yazarlığı ve yorumculuk yapmakta.

Madalyonun bir yüzü tarihi başarılarla süslenmişken, madalyonun diğer yüzünü hemen hemen herkes farklı şekillerde dolduruyor. Ahmet Çakar’ın sivri dili, kimisine göre korkusuzluk ve tarafsızlık göstergesiyken, kimisine göre ise sadece gündemde kalma çabası olarak adlandırılıyor. Beşiktaş başkanı Yıldırım Demirören ile girdiği “unutulmaz” atışma, Arda Turan için söylediği “futbolcu olmasaydı Ali Sami Yen’de köfte ekmek satardı” lafı, Galatarasay’ın teknik direktörü Hagi için sarf ettiği “pamuk işçisi gibi ilk kamyona koyup Romanya’ya gönderin,” sözü, Frank Rijkaard için, daha Türkiye’ye adımını atar atmaz “hizmetçiye sarkan adamdan hayır gelmez” yorumu, “Fenerbahçe, Sevilla’yı elerse bikini giyerim”, “Beşiktaş şampiyon olursa maskeli balo yaparım” öngörülerinde bulunan Ahmet Çakar’ın yorumculuğu için “keskin” tanımlamalar yapmak bu sözleri nedeniyle imkansız.

Ahmet Çakar, Euro 2008’de Türkiye’nin Hırvatisan’la oynayacağı çeyrek final mücadelesi için ATV ana haber bültenine tahminlerde bulunmuştu. Maçın 1-1 berabere sonuçlanacağını, normal sürede gol olmayacağını, maçın uzatmalarında Hırvatistan’ın öne geçeceğini ve Türkiye’nin beraberliği yakalayıp penaltılarda Hırvatistan’ı eleyeceğini maçtan günler önce tahmin etmişti. Türk futbol tarihinde ki bu çok önemli maçla ilgili 4 kalemde yapmış olduğu bütün tahminler tutunca ve Türkiye yarı finale yükselince, Ahmet Çakar’ı tanımlarken artık “kahin” kelimesi de kullanılmaya başlandı.

“Ben narsist bir insanım”

Türkiye’de Lig TV’de yıllarca yorumculuk yapmış olan Erman Toroğlu’da sivri diliyle ön plandayken, Çakar’ı Toroğlu’ndan ince bir çizgiyle ayırabiliriz. Eski hakem ve futbolcu Toroğlu, bel altı esprileri ve gündem yaratan “hakem” yorumlarıyla tanınırken; Ahmet Çakar muhatabını rencide etmemeye özen göstererek ve mümkün olduğunca dikkatli kelimeler kullanarak Türk futbol gündeminde bomba etkisi yaratacak gelişmelere neden oluyor. Asıl mesleği olan “hekim”likten gelen bilgisine dayanarak yaptığı yorumlar nedeniyle zaman zaman sert dille eleştirilen Çakar, “ben narsist(kişinin kendine tapması) bir insanım” demekten de çekinmiyor. Bu düşüncesini her fırsatta dile getirirken, bu özelliğini “sevgiye aç” olmasına bağlıyor. Zaman Gazetesi yazarı Nuriye Akman’a “11 yaşında evden ayrıldım. İstanbul Erkek Lisesi'ni yatılı okudum. Ve bizim şartlarımızda yatılı okul şartları çok ağırdı. Adeta komando kampında yetiştim.” diyerek “sevgiye aç” olmasının asıl nedenini de açıklıyor.

“Özür dilerim”

Ahmet Çakar’ın diğer yorumculara göre en belirgin bir diğer farkı ise yorum yaparken, her zaman açık bir kapı bırakıyor olması. “Beşiktaş şampiyon olamaz” dedikten sonra, Beşiktaş 2009-2010 sezonunu şampiyon tamamlayınca Beşiktaş camiasından ve Mustafa Denizli’den “özür” dilemiştir. Her insanın hata yapabilme lüksü taşıdığını düşünen Çakar, hataya düşülen durumlarda özür dileyebilmenin bir erdemlilik göstergesi olduğunu da yorumlarında dile getiriyor. Bu nedenle kendisini “sürekli özür diliyor” diye eleştirenlere de bir şekilde cevap veriyor.

Beşiktaşlısı, Fenerbahçelisi, Galatasaraylısı tribünlerden Ahmet Çakar için ağza alınmayacak hakaret ve küfürler ederken, Çakar bu tepkileri tebessümle karşılayabilecek kadar da sabırlı bir kişiliğe sahip. O kadar ki bu tepkilerden “hakem”lik mesleğini icra ederken bile olumlu olarak etkilendiğini dile getiriyor. Taraftarlardan yakışıksız tepkiler alıyor olmasının kendisini pozitif yönde etkilediğini düşünen Çakar, bu tepkilerden yola çıkarak “doğru” yolda ilerlediğini Telegol programında “konusu” açılınca dilinden hiç düşürmüyor. Eski hakem, ANTU, forzabeşiktaş gibi taraftar gruplarının internet sitelerini de yakından takip etmeyi ihmal etmiyor. Bu taraftar sitelerinde forumlarda ki yorumlardan da kendisine pay çıkartırken, Türkiye’de ki futbol fanatiklerinin ne düşündüğüyle yakından ilgileniyor. Sivri dilini genellikle “nabız” yoklamak için kullanıyor. Eleştiriye sonuna kadar açık tavrıyla Çakar, diğer yorumculardan kolaylıkla ayırt edilebiliyor.

Hiç sevilmeyen ama en çok takip edilen yorumcu

Türkiye’de Ahmet Çakar ismini duyan herkes öncelikle irkiliyor. Onun yorumlarının tutarlılığına çekinceyle yaklaşıyor ve büyük çoğunluk onun söylediklerini “sallamayın” görüşünde birleşiyor. Bazıları Ahmet Çakar’ı sadece “gülmek” için izlediğini söylerken, bazılarıysa “can sıkıntı”larını gidermek adına onu takip ettiğini vurguluyor. Yani, onunla ilgili konuşan herkes, her fırsatta “üç maymun”u oynamayı ihmal etmiyor. Çakar’la ilgili baştan aşağıya olumsuz geri dönüşlerle dolu futbol camiasına rağmen, “o” Türkiye’nin en “dikkat”e alınan ve en çok “takip” edilen yorumcusu.

“Yarın derhal istifa etsin”

Ahmet Çakar’ın Türk futboluna etkisine kanıt olarak en güncel gelişmeyi örnek verebiliriz. Türk futbolunun belki de en çok tartışılan kurumu olan MHK(Merkez Hakem Komitesi), dört büyük kulüp tarafından her fırsatta acımasızca eleştirilip, “istifa”ya davet edilirken etkilenmezken; geçtiğimiz günlerde Ahmet Çakar’ın sözleriyle deprem yaşadı. Bu depremin etkisi o kadar büyüktü ki MHK başkan vekili Yüksel Okçuoğlu, Ahmet Çakar’ın “yarın derhal istifa etsin” çağrısını dikkate alarak, 3 yıldır sürdürdüğü görevinden istifa etti. Bugüne kadar hiç konuşmayan, MHK başkanı Oğuz Sarvan ise bu gelişmelerin hemen akabinde basın bildirisi yayınladı. Dört büyük camianın aylarca uğraşıp yapamadığını, Çakar girdiği bir polemikle hemen yapmış oldu.

“10 gün insan içine çıkamadım”

İnternetin hayatımızın değişilmez bir parçası haline gelmesiyle birlikte, “sosyal medya” mecrasında da Ahmet Çakar’ın sözleri duvardan duvara paylaşılıyor, twitleniyor. Örneğin; Çakar, Telegol’de “Arda, Messi’nin sol bacağı etmez” lafını sarf ettiğinde, aradan dakikalar geçmeden bu “internet geyiği” sosyal medya mecralarında paylaşılmaya, tartışılmaya başlandı. Fenerbahçe taraftarları Çakar’ın “Fener, Sevilla’yı elerse bikini giyerim” lafına ithafen, ATV binasına yüzlerce bikini gönderdi. Yorumcu, bu olayın ardından “10 gün insan içine çıkamadım” diyerek pişmanlığını dile getirirken “iyi ki söylediğimin tersi çıktı, iddiayı kaybettim” demeyi de ihmal etmedi. Beşiktaş taraftarı Ahmet Çakar’ın, Yıldırım Demirören’le girdiği tartışma sonrası olan ilk maçta, yorumcuya dakikalarca hakaret içerikli tezahürat etti. Galatasaray taraftarı yorumları nedeniyle “eyyamcı Ahmet” tezahüratları yaptı. Bütün olayları etki-tepki diyerek açıklamak mümkün ancak emin olunması gereken bir şey var ki o da Ahmet Çakar’ın her söylediği lafın Türk futbol gündeminde “manşet” değeri taşıyabiliyor olması.

Dünya’nın en büyük video paylaşım sitesi youtube’da ise Ahmet Çakar’la ilgili 1680 video bulunuyor. Bu videolar 10 milyondan fazla izlenmiş. Yorumculuk yaptığı program devam ederken bile, Ahmet Çakar’ın konuşmaları programdan kesilip, kullanıcılar tarafından hemen youtube’da paylaşılıyor. İnternet mecrasında da gün geçtikçe efsaneleşen “Ahmet Çakar geyikleri”, her gün on binlerce insan tarafından kullanılıyor; haber programları bile sadece bu geyikler üzerinden haberler hazırlıyor.

IFFHS(uluslararası futbol tarihi ve istatistikleri federasyonu)’nin 1987-2011 yıllarını kapsayan “Dünya’nın en iyi hakemleri” listesinde bulunan tek Türk hakem olan Ahmet Çakar’la ilgili, listenin bir numarası olan Dr. Pierluigi Collina 1995 yılında “Ahmet Çakar yakın bir gelecekte çok iyi bir hakem olacak” demişti. Türk dostu Collina’nın(Türk takımları Collina yönetiminde çıktığı 10 maçta 8 galibiyet 2 beraberlik almıştı) bu öngörüsü o zaman için doğru çıkmıştı. “O” Türkiye’nin gelmiş geçmiş “en” iyi hakemi, “en” çok konuşulan ve tartışılan futbol yorumcusu. “O”, muhatabı kim olursa olsun “kral çıplak” diye haykırabilen, Türkiye’nin en iyi “komplo” teorisyeni.

IFFHS Dünya’nın en iyi hakemleri listesi;
IFFHS


Hüseyin Aslan
 
Geri
Üst