Dünya Kupasına kötü bir başlangıç yaptık. Rakibimiz ekol ülkelerden birisi Hollandaydı... Bu tür rakiplere her zaman deplasmanda kaybedebilirsin. Ancak oyun hiç beklenilmediği kadar enterasan geçti.
Hollanda o aklımızda, hayallerimizde kalan takım değildi... Çok problemleri var. Özellikle son dönemdeki başarısızlıkları tamamen takımın üzerine yansımış ki sürekli sahada hata yapan, tedirgin futbolcu bir oyuncu grubu vardı. Ama onların bu zaaflarını lehimize çeviremedik. Kötü mü oynadık, hayır... İyi mücadele ettik. Rakibin hatalarından girdiğimiz 2-3 pozisyon var, onun dışında Hollanda hücum bölgesinde bizden daha etkiliydi.
Kadro seçiminin son derece yanlış olduğunu düşünüyorum. Hollanda gibi bir ekibe karşı bu kadar tecrübesiz adamla maça başlayamazsın. Bizden korkan Hollandalıların işini kolaylaştırdık. Aslında maça iyi başladık. Orta sahadan rakibe yapılan pres doğru düşünceydi. Ancak önemli olan bunu ne kadar süre uygulayabileceğiniz. Bunu tüm takım olarak yapmak zorundasın. Bu oyuncular henüz bu sistemi uygulayacak kadar birlikte oynamadı. Kime sorsanız,
Hollandada önlem alınacak oyuncu için Robben derdi. Savunmamızı hallaç pamuğu gibi dağıttı. Ne yazık ki biz Robbene önlem almak yerine, bir de oraya ligde formsuz ve fizik olarak belirli seviyenin altında bulunan Hamiti koyduk. Hamit maç boyuncu, arkadan da destek göremeyince, inanılmaz zor durumlara düştü. Bu tercihten daha kötü olanı, Hamiti 90 dakikada oyunda tutmaktı. Mutlaka Hamitin bölgesinde çok iyi savunma yapılması gerekirken, biz Robbeni Hamitle baş başa bıraktık. Robben gecenin yaldızı olmasının yanında Hollandanın maçı kazanmasındaki en büyük etkendi.
Selçuk İnan, Burak gibi elimizde çok tecrübeli oyuncular varken, tecrübesiz oyuncularla maça başlanmasına anlam veremedim. Selçuk, Türkiyenin en iyi oyuncularından biri ancak maç boyu kenarda oturdu. Son sezonun gol kralı Burak bu kadar kötü oyuncu mu ki hem G.Sarayda hem de milli takımda 11e giremiyor. Ben Emre Belözoğlu-Nuri Şahin değişikliğine de anlam veremedim. Şu da bir gerçek, bizim defansın oyunu gol yemeden bitirmesi mümkün değil. Öyle bir kadroyla çıkmamız gerek ki gol de atmamız lazım.
Umut çok koştu, mücadele etti, çok beğendim. Sercan ve Tunayın kumaşları var ama pişmeleri gerek. Umutun yanına, Burak, Mevlüt gibi iki oyuncu daha monte edilmesi lazımdı. Rakip savunma ağır ve tek hamleli oyunculardan kuruluydu. O baskıyı doğru yapabilsek, yenebilirdik. Her zaman Hollanda böyle yakalanmaz.
Yine de ben rövanşta Portakalları yeneceğimize inanıyorum. Sadece isimleri kalmış. Şimdi önümüzde çok önemli bir Estonya maçı var. O maçı mutlaka kazanmamız lazım. Futbol hatalar oyunudur, hatayı az yapanlar kazanır, bu asla unutulmamalı. Biz de unutmamalıyız!
sergen yalçın