İŞTİRAK NAFAKASI
Çocuğun bakımı ve yetiştirilmesi yükümlülüğü pek tabi çocuk kendisine bırakılmış tarafa ait olacaktır.Ancak medeni Kanun diğer tarafa da gücü oranında “çocuğun bakımı ve eğitimi ile ilgili giderlere” katılma yükümlülüğü vermiştir.Bu itibar ile çocuk kendisine bırakılmamış taraf çocuğun bakımı ve yetiştirilmesi için bir para ödeyecektir.Bu nafakaya uygulama da iştirak nafakası denilmektedir.
İştirak (Katılım nafakasının miktarını hakim takdir yetkisine dayanarak serbestçe belirler. Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarına göre hakim,iştirak nafakasına resen, yani bu yolda bir talep olmasa dahi kendiliğinden hükmetmek ile yükümlüdür.
İştirak nafakası miktarının belirlenmesi
Nafaka mahkeme kararı ile veya sözleşme ile belirlenir.Hakim nafaka ile ilgili kararı verirken nafakanın süresini ve miktarını da belirler. Ayrıca şartların değişmesi halinde nafakayı da şartlara uygun hale getirir.Hakim iştirak nafakasını belirlerken nafaka ödeyecek olan tarafın mali gücünü,çocuğun ihtiyaçlarını ve çocuk kendisine bırakılmış olan tarafın ekonomik durumunu dikkate almak zorundadır.Çocuk kendisine bırakılmış olan tarafın mali gücünün saptanmasında , ona diğer tarafça ödenmesine karar verilmiş olan tazminat ve nafakalarında dikkate alınması gerekir. Nitekim Yargıtay çok yeni bir kararında çalışamayacak durumda olduğu hekim raporu ile belirlenen ve başka hiçbir geliri olmadığı anlaşılan tarafın nafaka ödemekle yükümlü tutulamayacağı içtihadında bulunmuştur.
İştirak nafakasının süresi
İştirak nafakası velayet hakkında mahkeme hükmünün kesinleştiği tarihten başlayarak çocuğun ergin olduğu güne kadar devam eder.Yargıtay”ın yeni bir kararına göre, boşanmadan sonra dahi ana ve babanın çocuğu okutma yükümlülükleri devam eder. Eğer ailenin sosyal durumu çocuğun okula gönderilmesini gerektiriyorsa, çocuk erginlik yaşına gelse dahi nafakası kesilmez. Yeni Kanun Yargıtay”ın bu içtihadını md.328/II hükmüyle kural haline getirmiştir.
Çocuk kendisine bırakılmamış olan taraf, çocuğun okuması için harcamalarda bulunursa, örneğin onu bir yatılı okulda okutur, taksitlerini öder ise bu konuda harcamış olduğu meblağ ödeyeceği iştirak nafakasından indirilir.
ÇOCUKLARLA İLGİLİ ALINAN ÖNLEMLERİN DEĞİŞTİRİLMESİ
Boşanmanın çocuklarla ilgili olan sonuçları, yani velayetin ana ve babadan birine verilmesi, çocuk kendisine bırakılan tarafın çocuk ile kişisel ilişki kurması, ilişki kurduğu zamanların belirlenmesi,iştirak nafakası, kesin ve nihai bir hukuki durum yaratmaz. Bu sonuçlar yeni şartlara göre kısmen veya tamamen değiştirebilirler.
Hakimin boşanma kararında çocuklar ile ilgili olarak almış oldukları önlemler, sonradan yeni olayların ortaya çıkması halinde değiştirilebilecektir. Yeni Medeni Kanun bu halleri sayıca sınırlı olarak saymamış “gibi” demek suretiyle bunlara benzer olayların da bu maddenin kapsamına girdiğini kabul etmiştir. Doktrinde örnek olarak şu haller gösterilmektedir: Ana ve babadan birinin hapsedilmesi, alkole düşkünlüğü, ağır hastalığa tutulması, mali durumundaki değişiklikler, çocuğun ihtiyaçlarının artması veya değişmesi, hastalanması, karakterinde bazı değişikliklerin oluşması, velayet hakkından yoksun bulunan eşin olduğu şehirde bir okula girmesi.
Bu gibi yeni olayların çıkması halinde hakim kendiliğinden veya taraflardan birinin istemi üzerine evvelce alınmış önlemleri yeniden gözden geçirecek, gerekirse değiştirecektir. Örneğin velayet hakkını bir taraftan alıp diğer tarafa verecek, iştirak nafakasının miktarını azaltacak veya çoğaltacak, iştirak nafakasının miktarını azaltacak veya çoğaltacak, kişisel ilişkileri yeniden düzenleyecektir. Madde 183 uyarınca yeni olayların çıkması halinde gerekli önlemleri almaya yetkili mahkeme davalının yerleşim yerindeki Aile Mahkemesidir.
Çocuğun bakımı ve yetiştirilmesi yükümlülüğü pek tabi çocuk kendisine bırakılmış tarafa ait olacaktır.Ancak medeni Kanun diğer tarafa da gücü oranında “çocuğun bakımı ve eğitimi ile ilgili giderlere” katılma yükümlülüğü vermiştir.Bu itibar ile çocuk kendisine bırakılmamış taraf çocuğun bakımı ve yetiştirilmesi için bir para ödeyecektir.Bu nafakaya uygulama da iştirak nafakası denilmektedir.
İştirak (Katılım nafakasının miktarını hakim takdir yetkisine dayanarak serbestçe belirler. Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarına göre hakim,iştirak nafakasına resen, yani bu yolda bir talep olmasa dahi kendiliğinden hükmetmek ile yükümlüdür.
İştirak nafakası miktarının belirlenmesi
Nafaka mahkeme kararı ile veya sözleşme ile belirlenir.Hakim nafaka ile ilgili kararı verirken nafakanın süresini ve miktarını da belirler. Ayrıca şartların değişmesi halinde nafakayı da şartlara uygun hale getirir.Hakim iştirak nafakasını belirlerken nafaka ödeyecek olan tarafın mali gücünü,çocuğun ihtiyaçlarını ve çocuk kendisine bırakılmış olan tarafın ekonomik durumunu dikkate almak zorundadır.Çocuk kendisine bırakılmış olan tarafın mali gücünün saptanmasında , ona diğer tarafça ödenmesine karar verilmiş olan tazminat ve nafakalarında dikkate alınması gerekir. Nitekim Yargıtay çok yeni bir kararında çalışamayacak durumda olduğu hekim raporu ile belirlenen ve başka hiçbir geliri olmadığı anlaşılan tarafın nafaka ödemekle yükümlü tutulamayacağı içtihadında bulunmuştur.
İştirak nafakasının süresi
İştirak nafakası velayet hakkında mahkeme hükmünün kesinleştiği tarihten başlayarak çocuğun ergin olduğu güne kadar devam eder.Yargıtay”ın yeni bir kararına göre, boşanmadan sonra dahi ana ve babanın çocuğu okutma yükümlülükleri devam eder. Eğer ailenin sosyal durumu çocuğun okula gönderilmesini gerektiriyorsa, çocuk erginlik yaşına gelse dahi nafakası kesilmez. Yeni Kanun Yargıtay”ın bu içtihadını md.328/II hükmüyle kural haline getirmiştir.
Çocuk kendisine bırakılmamış olan taraf, çocuğun okuması için harcamalarda bulunursa, örneğin onu bir yatılı okulda okutur, taksitlerini öder ise bu konuda harcamış olduğu meblağ ödeyeceği iştirak nafakasından indirilir.
ÇOCUKLARLA İLGİLİ ALINAN ÖNLEMLERİN DEĞİŞTİRİLMESİ
Boşanmanın çocuklarla ilgili olan sonuçları, yani velayetin ana ve babadan birine verilmesi, çocuk kendisine bırakılan tarafın çocuk ile kişisel ilişki kurması, ilişki kurduğu zamanların belirlenmesi,iştirak nafakası, kesin ve nihai bir hukuki durum yaratmaz. Bu sonuçlar yeni şartlara göre kısmen veya tamamen değiştirebilirler.
Hakimin boşanma kararında çocuklar ile ilgili olarak almış oldukları önlemler, sonradan yeni olayların ortaya çıkması halinde değiştirilebilecektir. Yeni Medeni Kanun bu halleri sayıca sınırlı olarak saymamış “gibi” demek suretiyle bunlara benzer olayların da bu maddenin kapsamına girdiğini kabul etmiştir. Doktrinde örnek olarak şu haller gösterilmektedir: Ana ve babadan birinin hapsedilmesi, alkole düşkünlüğü, ağır hastalığa tutulması, mali durumundaki değişiklikler, çocuğun ihtiyaçlarının artması veya değişmesi, hastalanması, karakterinde bazı değişikliklerin oluşması, velayet hakkından yoksun bulunan eşin olduğu şehirde bir okula girmesi.
Bu gibi yeni olayların çıkması halinde hakim kendiliğinden veya taraflardan birinin istemi üzerine evvelce alınmış önlemleri yeniden gözden geçirecek, gerekirse değiştirecektir. Örneğin velayet hakkını bir taraftan alıp diğer tarafa verecek, iştirak nafakasının miktarını azaltacak veya çoğaltacak, iştirak nafakasının miktarını azaltacak veya çoğaltacak, kişisel ilişkileri yeniden düzenleyecektir. Madde 183 uyarınca yeni olayların çıkması halinde gerekli önlemleri almaya yetkili mahkeme davalının yerleşim yerindeki Aile Mahkemesidir.