GüNLüK Kürtçe yayın yapan Azadiya Welat gazetesinin Sorumlu Yazıişleri Müdürü Mehti Tanrıkulu'nun duruşmada ısrarla Kürtçe savunma yapmak istemesi krize neden oldu. Tanrıkulu, "Ben Kürdüm, savunmamı Kürtçe yapmak istiyorum" talebini mahkeme, sanığın savcılıkta ifadesini Türkçe verdiği gerekçesiyle kabul etmedi. Mahkeme sanık Tanrıkulu'yu kaçma ihtimalini göz önüne alarak, tutukladı.Kürtçe yayın yapan Azadiya Welat gazetesi Yazı İşleri Müdürü Mehdi Tanrıkulu hakkında, gazetesinin 23-24 Ocak tarihlerinde yayınlanan sayılarında yer alan haber ve makalelerde, Öcalan için 'Kürt halk önderi' PKK için ise, 'Kürt özgürlük hareketi' olarak bahsedilmesi üzerine, 'Terör örgütünün propagandasını' yapmak suçlamasıyla açılan davanın ilk duruşmasında 'Kürtçe savunma' krizi oldu. Diyarbakır 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuksuz yargılanan sanık Mehti Tanrıkulu ve avukatı hazır bulundu.
SAVCILIKTA TüRKçE, MAHKEMEDE
KüRTçE Kimlik tespiti yapılan ve hakları hatırlatılan sanık Tanrıkulu, "Haklarımı anladım. Savunmamı avukatım yardımı ile yapacağım. Ancak ben Kürdüm ve savunmamı Kürtçe yapmak istiyorum" dedi. Mahkeme heyeti sanığın bu talebi karşısında, savcılık ifadesini Türkçe yaptığını hatırlattı. Sanık ise Kürtçe savunma yapmakta ısrarcı oldu. Bu sırada araya giren sanık Tanrıkulu'nun avukatı da, "Müvekkillim 'Türkçe konuşmayacağım demiyor, savunmamı Kürtçe yapacağım' diyor. Bu talebi haklıdır" diye konuştu.
SAVCI: TüRKçE BİLDİĞİ AŞİKAR
Sanık Mehti Tanrıkulu bu sırada yeniden Kürtçe konuşarak, ısrarla savunma yapmak istediğini söyledi. Sanığın Kürtçe savunma talebine ilişkin görüşünü aldığı savcı da, "Sanık soruşturma aşamasında savunmalarını Türkçe yapmıştır. Türkçe bildiği aşikardır. Bu aşamada tercüman sadece Türkçe'yi bilmeyen kişilere usül hükümleri gereğince atanabilir. Bu nedenle talebin reddini talep ediyorum" dedi.Mahkeme heyeti, sanığın daha önce savcılığa verdiği Türkçe ifadesi ve duruşmadaki durumundan Türkçe bildiğinin anlaşıldığını belirterek, 'Kürtçe savunma' talebini reddetti.Yargılamaya devam eden mahkemenin yeniden savunma yapması için söz verdiği sanık Mehti Tanrıkulu, bu kez de avukatına dönerek Kürtçe konuştu. Mahkeme heyetinin avukata sorması üzerine sanığın "Lozan Antlaşmasına göre savunmalarımı Kürtçe yapma hakkım var" dediği belirtildi ve duruşma tutanaklarına geçirildi.Sanığın Kürtçe ısrarı üzerine mahkeme başkanı sanığa "Böyle devam edersen savunmada bulunma hakkından vazgeçtiğini ve susma hakkını kullandığını var sayacağız" uyarısında bulundu. Bu uyarı tutanaklara geçerken sanık Kürtçe konuşmaya ise devam etti.Daha sonra mahkeme, savunma için sanık avukatına söz verdi. Sanık avukatı savunmasında, "Müvekkilinin üzerine yüklenen suçlamayı kabul etmiyoruz. Müvekkilim suça konu gazeteyi düşünce özgürlüğü kapsamında çıkarmıştır. Ayrıca duruşmada Kürtçe konuşması, savunmalarını ve konuşmalarını Kürtçe yapması susma hakkını kullanmak kapsamında değerlendirilemez. Müvekkilimin AİHM'e göre Kürtçe savunma hakkı vardır" dedi.
SAVCI 10 YIL HAPSİNİ İSTEDİ
Sanık avukatının ardından, iddia makamından esas hakkındaki görüşü soruldu. İddia makamı esas hakkındaki görüşünde, sanığın sorumlu olduğu gazetede çıkan haber ve makalelerde, Öcalan için 'Kürt halk önderi', PKK için ise, 'Kürt özgürlük hareketi' denildiği gerekçesiyle sanığın 'Terör örgütünün propagandası yapmak' suçlamasıyla, ikişer kez toplam 10 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasını istedi.
TUTUKLANDI
Savcının görüşü karşısında yeniden söz verilen sanık Mehti Tanrıkulu, Kürtçe savunma yapmakta bir kez daha ısrar etti. Duruşmayı sonlandıran mahkeme heyeti, sanığın üzerine atılan suçun vasıf ve mahiyeti ile kaçma şüphesini göz önüne alarak, tutuksuz yargılanan sanık Mehti Tanrıkul hakkında tutuklama kararı verdi.
Kürtçe Savunma Israrı Cezaevine Götürdü
SAVCILIKTA TüRKçE, MAHKEMEDE
KüRTçE Kimlik tespiti yapılan ve hakları hatırlatılan sanık Tanrıkulu, "Haklarımı anladım. Savunmamı avukatım yardımı ile yapacağım. Ancak ben Kürdüm ve savunmamı Kürtçe yapmak istiyorum" dedi. Mahkeme heyeti sanığın bu talebi karşısında, savcılık ifadesini Türkçe yaptığını hatırlattı. Sanık ise Kürtçe savunma yapmakta ısrarcı oldu. Bu sırada araya giren sanık Tanrıkulu'nun avukatı da, "Müvekkillim 'Türkçe konuşmayacağım demiyor, savunmamı Kürtçe yapacağım' diyor. Bu talebi haklıdır" diye konuştu.
SAVCI: TüRKçE BİLDİĞİ AŞİKAR
Sanık Mehti Tanrıkulu bu sırada yeniden Kürtçe konuşarak, ısrarla savunma yapmak istediğini söyledi. Sanığın Kürtçe savunma talebine ilişkin görüşünü aldığı savcı da, "Sanık soruşturma aşamasında savunmalarını Türkçe yapmıştır. Türkçe bildiği aşikardır. Bu aşamada tercüman sadece Türkçe'yi bilmeyen kişilere usül hükümleri gereğince atanabilir. Bu nedenle talebin reddini talep ediyorum" dedi.Mahkeme heyeti, sanığın daha önce savcılığa verdiği Türkçe ifadesi ve duruşmadaki durumundan Türkçe bildiğinin anlaşıldığını belirterek, 'Kürtçe savunma' talebini reddetti.Yargılamaya devam eden mahkemenin yeniden savunma yapması için söz verdiği sanık Mehti Tanrıkulu, bu kez de avukatına dönerek Kürtçe konuştu. Mahkeme heyetinin avukata sorması üzerine sanığın "Lozan Antlaşmasına göre savunmalarımı Kürtçe yapma hakkım var" dediği belirtildi ve duruşma tutanaklarına geçirildi.Sanığın Kürtçe ısrarı üzerine mahkeme başkanı sanığa "Böyle devam edersen savunmada bulunma hakkından vazgeçtiğini ve susma hakkını kullandığını var sayacağız" uyarısında bulundu. Bu uyarı tutanaklara geçerken sanık Kürtçe konuşmaya ise devam etti.Daha sonra mahkeme, savunma için sanık avukatına söz verdi. Sanık avukatı savunmasında, "Müvekkilinin üzerine yüklenen suçlamayı kabul etmiyoruz. Müvekkilim suça konu gazeteyi düşünce özgürlüğü kapsamında çıkarmıştır. Ayrıca duruşmada Kürtçe konuşması, savunmalarını ve konuşmalarını Kürtçe yapması susma hakkını kullanmak kapsamında değerlendirilemez. Müvekkilimin AİHM'e göre Kürtçe savunma hakkı vardır" dedi.
SAVCI 10 YIL HAPSİNİ İSTEDİ
Sanık avukatının ardından, iddia makamından esas hakkındaki görüşü soruldu. İddia makamı esas hakkındaki görüşünde, sanığın sorumlu olduğu gazetede çıkan haber ve makalelerde, Öcalan için 'Kürt halk önderi', PKK için ise, 'Kürt özgürlük hareketi' denildiği gerekçesiyle sanığın 'Terör örgütünün propagandası yapmak' suçlamasıyla, ikişer kez toplam 10 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasını istedi.
TUTUKLANDI
Savcının görüşü karşısında yeniden söz verilen sanık Mehti Tanrıkulu, Kürtçe savunma yapmakta bir kez daha ısrar etti. Duruşmayı sonlandıran mahkeme heyeti, sanığın üzerine atılan suçun vasıf ve mahiyeti ile kaçma şüphesini göz önüne alarak, tutuksuz yargılanan sanık Mehti Tanrıkul hakkında tutuklama kararı verdi.
Kürtçe Savunma Israrı Cezaevine Götürdü