CHP-BDP seçim ittifakı konusuna çok ilginç bir isimden çarpıcı açıklamalar geldi. BDP Kadıköy Teşkilatı Başkanı Atilla Özdoğan, dayısının oğlu olan Kemal Kılıçdaroğlu liderliğindeki CHP ile ittifakın arzuladıkları bir birliktelik olduğunu söyledi.
Özdoğan, konuyla ilgili sorularımız karşısında “Sayın Demirtaş, CHP'nin, BDP'nin, ÖDP'nin içinde olacağı sol bir cepheden bahsetti. Bu bizim tabanımızın arzuladığı bir düşünce. İdealize ettiği bir düşünce. Buna CHP içinden farklı tepkiler geliyor. Olaya Mesut Değer Diyarbakır gözüyle bakıyor. Muharrem İnce olaya Yalova gözüyle bakıyor. Bir başkası başka bir gözle bakıyor. Ama şu bir gerçek ki, Türkiye'de bir Kürt sorunu var. Bir Alevi sorunu var. Bu sorunların çözümü de diyalogdan geçiyor. Çözümde en mantıklı yol bu. Solda bir cephe oluşturulursa, bu cephe bu sorunu çözer. Solda oluşturulacak ittifak ile Kürt sorunu ve Alevi sorunu aşılabilir” dedi.
KILIÇDAROĞLU'NA: CESARETLİ OL, RİSK AL
BDP Kadıköy Teşkilatı Başkanı Atilla Özdoğan'ın eski ve yeni CHP değerlendirmesi de şöyle oldu: “Bu ülkede CHP önemli bir misyona sahip. Devletin kurduğu bir parti. CHP köklü bir parti. Ancak özellikle Sayın Baykal döneminde güdülen politikalar tamamen milliyetçilik üzerine kurgulanmış politikalardı. Irkçılığı körükleyen politikalardı. Kılıçdaroğlu ile birlikte bu kırıldı. Ancak hemen Baykal Trabzon'da ve Ordu'da karşı mesajlar vermeye başladı. Kılıçdaroğlu da Onur Öymen'in Dersim'le ilgili sözlerine ‘gereğini yapmalı' diye cevap verdi önce. Sonra Ankara'da bu açıklamasının arkasında durmadı. Niye böyle oluyor? Şundan dolayı: Mesut Değer ‘BDP ile ittifaka örgütümüz de sıcak bakıyor' diyor. Diyarbakır penceresinden bakıyor olaya. Ama öbür taraftan Muharrem İnce, Yalova'nın penceresinden bakarak ters yönde mesajlar veriyor. Kılıçdaroğlu bunları dengelemeye çalışıyor. Ama dengeleme ile olmaz bu iş. Bu iş cesaretle olur, bu iş risk almakla olur. Liderlik vasfını ortaya koyarak olur. Siyaset risk işidir, risk almadan siyasette başarı yakalanamaz. Gerçekten Gandi olacaksa o zaman yumruğunu masaya vurmalı.”
HER NE KADAR İNKAR ETSE DE ALEVİ BİR KÜRTTÜR
BDP'li Özdoğan, Kılıçdaroğlu ile akrabalığı konusunda ise şunları söyledi: “Kılıçdaroğlu benim dayımın oğlu. Öz dayımın oğlu. Annemin abisinin oğludur. Ben de Dersimliyim. Ben Alevi bir Kürtüm. Kılıçdaroğlu da Alevi bir Kürttür. Her ne kadar inkar ediyorsa da Alevi bir Kürttür.”
GÖRÜŞÜYORLAR MI?
“Görüşüyor musunuz?” sorusu üzerine de Özdoğan “Tabii ki görüşüyoruz. Şöyle görüşüyoruz, cenazede, bir düğünde, bir akraba ziyaretinde falan zaman zaman görüşüyoruz. Ama ben Hadep'te, Dehap'ta, DTP'de, şimdi de BDP'de siyaset yapıyorum. O ise CHP'de” diye konuştu.
DAVET ETSE CHP'YE KATILIR MI?
BDP'li Özdoğan, Kılıçdaroğlu liderliğindeki CHP'den davet aldığını da açıklarken, CHP'ye katılabileceğini ifade etti: “Bizzat Kılıçdaroğlu'ndan değil ama CHP'de bazı isimlerden bu yönde davetler aldım. İşte bakın Kılıçdaroğlu ile birlikte değişiyoruz falan diye. Ben CHP'nin gerçek anlamda sosyal demokrat bir parti haline gelmesini çok istiyorum. Böyle bir parti olursa neden olmasın. Olabilir. Ben bu değerlere inanan biriyim.”
KAYNAK
Özdoğan, konuyla ilgili sorularımız karşısında “Sayın Demirtaş, CHP'nin, BDP'nin, ÖDP'nin içinde olacağı sol bir cepheden bahsetti. Bu bizim tabanımızın arzuladığı bir düşünce. İdealize ettiği bir düşünce. Buna CHP içinden farklı tepkiler geliyor. Olaya Mesut Değer Diyarbakır gözüyle bakıyor. Muharrem İnce olaya Yalova gözüyle bakıyor. Bir başkası başka bir gözle bakıyor. Ama şu bir gerçek ki, Türkiye'de bir Kürt sorunu var. Bir Alevi sorunu var. Bu sorunların çözümü de diyalogdan geçiyor. Çözümde en mantıklı yol bu. Solda bir cephe oluşturulursa, bu cephe bu sorunu çözer. Solda oluşturulacak ittifak ile Kürt sorunu ve Alevi sorunu aşılabilir” dedi.
KILIÇDAROĞLU'NA: CESARETLİ OL, RİSK AL
BDP Kadıköy Teşkilatı Başkanı Atilla Özdoğan'ın eski ve yeni CHP değerlendirmesi de şöyle oldu: “Bu ülkede CHP önemli bir misyona sahip. Devletin kurduğu bir parti. CHP köklü bir parti. Ancak özellikle Sayın Baykal döneminde güdülen politikalar tamamen milliyetçilik üzerine kurgulanmış politikalardı. Irkçılığı körükleyen politikalardı. Kılıçdaroğlu ile birlikte bu kırıldı. Ancak hemen Baykal Trabzon'da ve Ordu'da karşı mesajlar vermeye başladı. Kılıçdaroğlu da Onur Öymen'in Dersim'le ilgili sözlerine ‘gereğini yapmalı' diye cevap verdi önce. Sonra Ankara'da bu açıklamasının arkasında durmadı. Niye böyle oluyor? Şundan dolayı: Mesut Değer ‘BDP ile ittifaka örgütümüz de sıcak bakıyor' diyor. Diyarbakır penceresinden bakıyor olaya. Ama öbür taraftan Muharrem İnce, Yalova'nın penceresinden bakarak ters yönde mesajlar veriyor. Kılıçdaroğlu bunları dengelemeye çalışıyor. Ama dengeleme ile olmaz bu iş. Bu iş cesaretle olur, bu iş risk almakla olur. Liderlik vasfını ortaya koyarak olur. Siyaset risk işidir, risk almadan siyasette başarı yakalanamaz. Gerçekten Gandi olacaksa o zaman yumruğunu masaya vurmalı.”
HER NE KADAR İNKAR ETSE DE ALEVİ BİR KÜRTTÜR
BDP'li Özdoğan, Kılıçdaroğlu ile akrabalığı konusunda ise şunları söyledi: “Kılıçdaroğlu benim dayımın oğlu. Öz dayımın oğlu. Annemin abisinin oğludur. Ben de Dersimliyim. Ben Alevi bir Kürtüm. Kılıçdaroğlu da Alevi bir Kürttür. Her ne kadar inkar ediyorsa da Alevi bir Kürttür.”
GÖRÜŞÜYORLAR MI?
“Görüşüyor musunuz?” sorusu üzerine de Özdoğan “Tabii ki görüşüyoruz. Şöyle görüşüyoruz, cenazede, bir düğünde, bir akraba ziyaretinde falan zaman zaman görüşüyoruz. Ama ben Hadep'te, Dehap'ta, DTP'de, şimdi de BDP'de siyaset yapıyorum. O ise CHP'de” diye konuştu.
DAVET ETSE CHP'YE KATILIR MI?
BDP'li Özdoğan, Kılıçdaroğlu liderliğindeki CHP'den davet aldığını da açıklarken, CHP'ye katılabileceğini ifade etti: “Bizzat Kılıçdaroğlu'ndan değil ama CHP'de bazı isimlerden bu yönde davetler aldım. İşte bakın Kılıçdaroğlu ile birlikte değişiyoruz falan diye. Ben CHP'nin gerçek anlamda sosyal demokrat bir parti haline gelmesini çok istiyorum. Böyle bir parti olursa neden olmasın. Olabilir. Ben bu değerlere inanan biriyim.”
KAYNAK