Kırgın Durduğuma Bakma...

Sahilim

New member
Katılım
25 Ara 2010
Mesajlar
1,578
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
biRseyLer.de
Kırgın durduğuma bakma, aslında bende herşey aynı. Hüzünlere olan bu bağlılığım, eskiden kalma. Hüzünler biraz daha sanki bana benziyor.

"Hiç değişmeyeceksin" diyor bir dostum. Bu söz , tarifi imkansız bir mutluluk veriyor bana. Aslında yeni bir başlangıç için; yaşım ve rüzgar müsait. Ama gerekli dermanı dizlerimde ve yüreğimde bulamıyorum. Yokuşları çıkarken yaşıma yakışmayan bir daralma oluyor nefesimde. Bu darlıkta neyi değiştirebilirim ki? Yaşım daha küçük yüreğimden.

Ben aslında rüzgar olsam, hep doğudan eserdim.

Ben aslında, hayatın sayfalarına ölüme dair dipnotlar hiç düşmedim.

Ben aslında, bir gün kapımın umuttan yana çalınacağına emindim.

Ben aslında, hayat ile hayali hep birbirine karıştırırdım.

Ben aslında anladım, yaralarıma uzanacak ellerin çok uzak olduğunu.

Ben aslında anladım, cami avlusuna terkedilen kundaklık bir çocuktan bir farkım olmadığını.

Ben aslında anladım, hayatımın hep yamalardan ibaret olduğunu.

Ben aslında, cürmüm kadar yer yakardım.

.....

'Neyse' deyip toparlanmalıydım artık. Dökülen cümlelerimi, kırılan gençliğimi, darmadağın olan hayatımı onarmalıydım ve yeniden kalkabilmeliydim düştüğüm yerden. Bu kadar hassas olmanın vakti değildi artık. Küçük yaralarımla uğraşarak kaybedecek vaktim yoktu. Zira hayatın tutunacak dalları vardı. Asılmalıydım ben de zayıf kollarımla hayata; sabrı öğrenmeliydim. Sıkıca tutmalıydım bana uzanan elleri.

Değişmem zor aslında. Acılar hep aynı çünkü. Acılarım hep aynı...

Yine de değişmeliyim, ey rüzgarlı hüznüm. Ne tarafa eseceğin belli değil, biliyorum. Biliyorum, denizi özlemem de kar etmez. Kimbilir belki masal olsaydı yaşadıklarım, bir umut olurdu hep Kafdağı'nın ardında. Ama masal değil yaşadığım, biliyorum. Belki de oturup ağlayarak başlamalıyım değişmeye... Oturup ağlamalıyım halime.

Belki tebessümlerimin bereketsizliği de terkeder beni böylece, kimbilir..
 
tenekeci.jpg


hatırla ve sıkı tut:
korkardın küçükken
serçe parmağın uçacak diye elinden.
diğer çocuklara benzerdim bense
benzemesi gibi, bir çinlinin diğerine
 
baba_kiz_by_cren.jpg


çocuk olmak istiyorum tekrar
oyuncaklarım olsun istiyorum..
bez bebekler,maket binalar
kırmasın istiyorum birileri ve kırılmamak hayata
körebe oynamak olumsuzluklarla,
görmemek hayatın zalimliğini..
ve yakan top acılarla..daha az yaralanmak adına,
hayatta tek görevim dişlerimi fırçalamak ve erken uyumak olsun..
mutlu olayım bir kağıt helva alınca
yada kumbarama bi yüzlük atınca..
evet! çocuk olmak istiyorum tekrar..
çünkü benim çocukluğumda babam da var..
 
19565_352297976092_291850196092_5327294_5495033_n.jpg



...


Bensiz
seni / benden başkası anlamaz, Sensiz beni / senden başkası
anlamaz, Senden, benden / bize olanca varmadan Bizsiz bizi / bizden
başkası anlamaz....


-Özdemir Asaf-​
 

Yoruldum inan...
Düşler kurmaktan...
Nefessiz kalmaktan...
Boş bir evde...
Yalnızlığın şarkılarını söylemekten bıktım...
Yoruldum inan...
Yoruldum sensizlikten...​
 
Portre_43_1_by_OkTaYBiNGoL.jpg



Zaten hatırlasam bakışını
Bu kadar dikkatine bakıp da... anlayıp da...
Yine de sormazdım
Hangi renk bakıyorsun dünyaya ?…
...

Gözlerime iyi bak...
Emanet kaldılar benden sana...
 
Some_hearts_are_diamonds_by_iNeedChemicalX.jpg


kızın adı Eylül''dü
ellerine sarılmış, yalvarır gibi “gitme” diyordu. “Unuttun mu sözlerimizi? Hayallerimizi unuttun mu? Her şeyi olduğu gibi bırakıp nereye gidiyorsun? ”
her şeyi yüzüstü bırakıp gidiyordun
“gelirim bir gün”, demiştin. geldin..ama gideceğin hiç hesapta yoktu..
“yalan” demiştim. “bu Eylül ayrılığıdır, bir daha geri dönmezsin.
ayrılık olmayacak diye birbirimize söz vermiştik...

isyandım oysa ben
''EŞKİYAM'' diyordu birileri
korkup gözlerimin ışığından
ne yol kesmiştim
ne de incitmiştim karıncayı
sözcükleri tutuşturuyordum ha bire
yakarak içimin ormanlarını..

ellerine benzeyen esmer bir hüzünle geliyor gece
öylesine vurulmuşum ki sevdana
göremediğim saçlarına
puşt gülüşüne
beni aşka kırdıran aşkına bedeller ödüyorum..
sessiz vede öfkeliyim...
 
free_by_jamborzsofi.jpg



dudaklarım bir akarsuydu
karışırdı dudaklarında denize
döküle döküle şiirler kalırdı.
kalırdı şiirler, dudaklarının eşiğinde
ağlaya ağlaya çıkamazdım
çıkamazdım dışarı, kurmadığın cümlelerin gürültüsünde . . .

dudaklarım bir akarsuydu
dudaklarım dudaklarınla açılmış bir kuyuydu, kurudu!
kurudu . . .
kelimelerini kaybeden bir dilden nasıl bahsedilirse
kalp nakli gerekirken birine
bir başkasının ölmesi nasıl beklenirse, öyle!

dudaklarım
geceden masada unuttuğun bir bardak suydu belki de
bir bir silinirdi haritadan
tüm umut köyleri
ben,
sabahı bekledikçe . . .

telefonun ucunda da kimse yok!
sürekli dövüyorum dudaklarımı sessizlikle

sessizlik,
dudaklarımın tapusu gibi asılı duruyor gözlerinde.


Emre Gürcan
 
guz_sonrasi_by_yabanturk.jpg


...
Ah..
Budur benim payıma düşen,
budur benim payıma düşen,
benim payıma düşen,
bir perde asılmasının benden aldığı gökyüzüdür,
benim payıma düşen, terk edilmiş merdivenlerden inmektir
ve ulaşmaktır bir şeylere çürüyüşte ve gurbette,
benim payıma düşen anılar bahçesinde hüzünlü bir gezintidir.


Furuğ Ferruhzad
 
Hold_your_tongue__by_create_illusions.jpg


Geçmiş galasını sunmalı iki çift yüreğe,beraber içilen çayın lezzeti zehir olmalı dudaklarda..
Son kez öpüşmenin ölümcül olacağını görmesi için ayrılanların..
İlk bakış,ilk hediye ve ilk seni seviyorum sözcüğü son kez yad edilmeli..
İlkler yerini son bakışa,
son hediyeye
ve artık bitti
sözcüğüne devretmeli görkemli bir törenle...

Varlık yerini yokluğa,
yokluk kendini yeni yerine adapte etmeli..
Sallanırken vedalar eşliğinde eller güç olup yağmalı kalanın damarlarına.
Mağrur olmalı kalan bir o kadar da güçsüz.
Öfkeler birikmeli soluğunda,
hatırladığında
kırık yüreğinden dökülecek kelimelere yetecek kadar
ben olması lazım gerek içinde.
Ve ne olursa olsun tek kelam edilmemeli,
yalnızlığında savuracağı edepli edepsiz haykırışlara anlam katabilmeli . . .

Bir kız gitmeli bu öyküden
erkek arkasından seni seviyorum diye bağırmalı.

Bir erkek gitmeli bu masaldan
kız arkasından seni hiç unutmayacağım diye
içli içli ağlamalı

. . .
 
Geri
Üst