KIRMIZI BAŞLIKLI KIZ DEĞİL kIRMIZIKIZ :durdurun
Bir zamanlar küçük bir kız varmış. Annesi ona üzerinde kırmızı başlığı olan bir pelerin almış. Kız bu pelerini çok seviyormuş ve nereye gitse onu giyiyormuş.
-walla koktu o kıyafet üzerinde ama neyse devam edelim..-
Bu nedenle de herkes ona KırmızıKız diyormuş..
bir gün
"KırmızıKız gel buraya seni küçük velet! nerdesin!" diye seslenmiş annesi..
Ama Kırmızıkız ın umurunda mı sanıyorsunuz.. o yaramazlık peşinde..girmiş çamaşır makinesinin içine kapağı kapatmaya çalışıyor.. tabi annesi görür görmez yapıştırmış iki tokat poposuna.. tınlamıyor bile velet.. yaramaz.. tutmuş kulağından annesi Kırmızıkız ın :
" Büyükannen hasta yemek götüreceksin ona! çabuk hazırlan kırmiyim bacaklarını senin hadi! tavşan ormanından ayrıldığını duyarsam alimallah fena yaparım seni !" demiş..
niye tavşan ormanı diyorlarsa artık.. avcı ormanı daha makbul geçerdi bütün tavşanları vurup midelerine indirdiler.. peh.. neyse devam edelim..
Kırmızıkız ormanda aval aval yürürken bişey belirmiş karşısında.. korkmuş tabi ama belli etmemiş..
"sende kimsin be böyle insanın karşısına mı çıkılır utanmaz senii!" die çıkışmış.. korkuda yok tabi veletde
insan kurda böyle çıkışırmı akıl da mı yok hiç herneyse..
Kurt sormuş:
"Nereye böyle Kırmızı yawru?" demiş.. Kırmızıkız yavru lafını duyunca durur mu:
"Sanane be pis kurt azını topla yersin kafana sepeti! bak aikido biliyorum ona göreee!" demiş..
tabi kurdun başka planları warmış.. bu yüzden özür dilemiş Kırmızıkızdan..
Kırmızıkız da safım özrü duyunca inanmış kurda..
"Büyükanneme gidiyorum yolun sonunda oturuyor. biraz hasta yemek götürüyorum ona.." demiş..
Kurt Allah'tan başka bişey isteseymiş olacakmış
"Neyse ozaman seni fazla tutmiyim hasta kadını bekletmek olmaz."demiş ve sıvışmış hemen yanından ondan önce büyükannesine varıp planlarını gerçekleştirmek için..
Kırmızıkız sallana sallana börtü böcekle uğraşa uğraşa giderken kurt varmış bile kestirmeden büyükannesinin evine..
Çalmış kapıyı kurt.. büyükanne “Kim o?” diye seslenmiş içeriden..
Kurt sesini değiştirerek, “Benim, KırmızıKız,” demiş. “Çayın yanında yemen için sana çörek getirdim.”
“Kapı açık güzelim,” diye seslenmiş Büyükanne. Kurt hemen içeri dalmış. Öyle açmış ki! Günlerdir hiçbir şey yememiş. Bu yüzden Büyükanneyi çiğnemeden bir lokmada yutuvermiş. Biraz sonra KırmızıKız Büyükannenin kapısını çalmış..
“Kim o?” diye seslenmiş kurt yumuşak bir sesle.
“Benim, KırmızıKız.”
“Kapı açık güzelim,” diye seslenmiş kurt. “İçeri girebilirsin.”
Kırmızı Başlıklı Kız bir an için tereddüt etmiş. ‘Büyükannemin sesi ne kadar da garip böyle?’ diye düşünmüş.
-ayh saf yafrum benim başına gelceklerden bihaber tabi - neyse..
Sonra büyükannesinin hasta olduğu gelmiş aklına ve kapının mandalını kaldırıp açarak içeri girmiş.
Kurt,( tabi çakalın önde gideni ) Büyükannenin geceliğini giymiş, onun başlığını ve gözlüğünü takmış yatakta yatıyormuş. Yorganı boğazına kadar çekmiş, içerisi karanlık olsun ve suratı fark edilmesin diye de perdeleri iyice kapamış.
“Elindekileri oraya bırak da yanıma gel Yavrum,” demiş kurt.
Kırmızı Başlıklı Kız çöreği yatağın yanındaki küçük masanın üzerine koymuş, ama hemen kurdun yanına gitmemiş. Çünkü Büyükannesi bir tuhaf görünüyormuş. ama akıl yokki bu velet de işi gücü yaramazlık anlamamış tabi kurt olduğunu..
"büyükanne görmeyeli nede uzamış kolların hayırdır?" demiş.
“Seni daha iyi kucaklamak için!” demiş kurt.
“Kulakların neden büyük, peki? ne kadar çirkin olmuşsun büyükanne..”
“Seni daha iyi duyabilmek için!” demiş kurt.
“Gözlerin neden kocaman, peki?”
“Seni daha iyi görebilmek için,” demiş kurt.
“Dişlerin neden sivri peki?”
“Seni daha iyi ısırabilmek için,” demiş kurt.
anca dank etmiş tabi bizim veletin kafasına.. ama donmuş kalmış bişey yapamamış..
Bunu söyledikten sonra kurt artık daha fazla kendine engel olamamış ve yorganı bir tarafa atarak yataktan fırladığı gibi Kırmızı Başlıklı Kızın üzerine atlamış. küçük kız ne yapacağını bilememiş ama kurt kestirmiş bi kere kızı gözüne... Evin önünden geçen bir avcı onların bağırmalarını gürültüyü duymuş.
Büyükanneye kötü bir şey mi oldu acaba, diyerek kulübeden içeri girmiş. İçeri girer girmez de orada neler olduğunu hemen anlamış.
“Aylardır senin peşindeyim pis yaratık,” diye bağırmış avcı ve kurdun kafasına elindeki baltanın sapıyla vurmuş. Sonra da önce KırmızıKızı kurtarmış kurdun pençelerinden tecavüzünden, sonra da Büyükanneyi dikkatle kurdun içinden çıkarmış. İkisi de sapasağlammış.
-Nası oluyosa artık :S -
Büyükanne, KırmızıKızın ona getirdiği çöreği afiyetle yemiş. KırmızıKız büyükannesine bir daha hiçbir kurdun sözüne kanmayacağına dair söz vermiş.
- Ne kadar durur sözünde bu yaramazlıkla bilinmez ama-
Eve dönerken bi bakmışki yolda tam 34242341 tane tavşan yan yana yürüyorlar .. Bu da yaramazlık yapacakya durur mu hiç ..
Herkezin ve sizin tahmin ettiğiniz gibi durmaz..
takılmış peşlerine tavşanlar bi yandan kırmızıkız bi yandan .. söylüyorlar ismail yk dan bas gaza aşkın bas gaza şarkısını =) tabi tavşanlar eve kadar götürmüşLer arka kapıdan tavşanları içeri sokan kırmızı kız ın annesi durumdan habersiz:
"baban tawşanları çok sevdiğini duyunca dayanamadı gitti sana tavşan alacak.."
"… ee şey bende tawşan aldım hemde tam 34242341 hehehe" der Kırmızıkız..
Anne çıldırır tabi:
"neeeeeeeeeeeee" die bi ses yükselir ve etrafta ne kadar yabani hayvan warsa eve gelir =) sonar durum malum tam 1 saat ev hapsi ..
Kırmızı kız o cezayı çekene kadar evvel zaman geçer .. kalbur zaman geçer develer bale öğrenir .. ama tawşanLar gün geçtikçe çoğalmakdadır…
FINISHED
mujxx yafrumm :durdurun :durdurun
sonunu düsenleyip bana yardıım ettiin için ayrıca Ethnic e teşekkür ediorm :goz:
Bir zamanlar küçük bir kız varmış. Annesi ona üzerinde kırmızı başlığı olan bir pelerin almış. Kız bu pelerini çok seviyormuş ve nereye gitse onu giyiyormuş.
-walla koktu o kıyafet üzerinde ama neyse devam edelim..-
Bu nedenle de herkes ona KırmızıKız diyormuş..
bir gün
"KırmızıKız gel buraya seni küçük velet! nerdesin!" diye seslenmiş annesi..
Ama Kırmızıkız ın umurunda mı sanıyorsunuz.. o yaramazlık peşinde..girmiş çamaşır makinesinin içine kapağı kapatmaya çalışıyor.. tabi annesi görür görmez yapıştırmış iki tokat poposuna.. tınlamıyor bile velet.. yaramaz.. tutmuş kulağından annesi Kırmızıkız ın :
" Büyükannen hasta yemek götüreceksin ona! çabuk hazırlan kırmiyim bacaklarını senin hadi! tavşan ormanından ayrıldığını duyarsam alimallah fena yaparım seni !" demiş..
niye tavşan ormanı diyorlarsa artık.. avcı ormanı daha makbul geçerdi bütün tavşanları vurup midelerine indirdiler.. peh.. neyse devam edelim..
Kırmızıkız ormanda aval aval yürürken bişey belirmiş karşısında.. korkmuş tabi ama belli etmemiş..
"sende kimsin be böyle insanın karşısına mı çıkılır utanmaz senii!" die çıkışmış.. korkuda yok tabi veletde
insan kurda böyle çıkışırmı akıl da mı yok hiç herneyse..Kurt sormuş:
"Nereye böyle Kırmızı yawru?" demiş.. Kırmızıkız yavru lafını duyunca durur mu:
"Sanane be pis kurt azını topla yersin kafana sepeti! bak aikido biliyorum ona göreee!" demiş..
tabi kurdun başka planları warmış.. bu yüzden özür dilemiş Kırmızıkızdan..
Kırmızıkız da safım özrü duyunca inanmış kurda..
"Büyükanneme gidiyorum yolun sonunda oturuyor. biraz hasta yemek götürüyorum ona.." demiş..
Kurt Allah'tan başka bişey isteseymiş olacakmış
"Neyse ozaman seni fazla tutmiyim hasta kadını bekletmek olmaz."demiş ve sıvışmış hemen yanından ondan önce büyükannesine varıp planlarını gerçekleştirmek için..
Kırmızıkız sallana sallana börtü böcekle uğraşa uğraşa giderken kurt varmış bile kestirmeden büyükannesinin evine..
Çalmış kapıyı kurt.. büyükanne “Kim o?” diye seslenmiş içeriden..
Kurt sesini değiştirerek, “Benim, KırmızıKız,” demiş. “Çayın yanında yemen için sana çörek getirdim.”
“Kapı açık güzelim,” diye seslenmiş Büyükanne. Kurt hemen içeri dalmış. Öyle açmış ki! Günlerdir hiçbir şey yememiş. Bu yüzden Büyükanneyi çiğnemeden bir lokmada yutuvermiş. Biraz sonra KırmızıKız Büyükannenin kapısını çalmış..
“Kim o?” diye seslenmiş kurt yumuşak bir sesle.
“Benim, KırmızıKız.”
“Kapı açık güzelim,” diye seslenmiş kurt. “İçeri girebilirsin.”
Kırmızı Başlıklı Kız bir an için tereddüt etmiş. ‘Büyükannemin sesi ne kadar da garip böyle?’ diye düşünmüş.
-ayh saf yafrum benim
başına gelceklerden bihaber tabi - neyse..Sonra büyükannesinin hasta olduğu gelmiş aklına ve kapının mandalını kaldırıp açarak içeri girmiş.
Kurt,( tabi çakalın önde gideni
) Büyükannenin geceliğini giymiş, onun başlığını ve gözlüğünü takmış yatakta yatıyormuş. Yorganı boğazına kadar çekmiş, içerisi karanlık olsun ve suratı fark edilmesin diye de perdeleri iyice kapamış.“Elindekileri oraya bırak da yanıma gel Yavrum,” demiş kurt.
Kırmızı Başlıklı Kız çöreği yatağın yanındaki küçük masanın üzerine koymuş, ama hemen kurdun yanına gitmemiş. Çünkü Büyükannesi bir tuhaf görünüyormuş. ama akıl yokki bu velet de işi gücü yaramazlık
anlamamış tabi kurt olduğunu..
"büyükanne görmeyeli nede uzamış kolların hayırdır?" demiş.
“Seni daha iyi kucaklamak için!” demiş kurt.
“Kulakların neden büyük, peki? ne kadar çirkin olmuşsun büyükanne..”
“Seni daha iyi duyabilmek için!” demiş kurt.
“Gözlerin neden kocaman, peki?”
“Seni daha iyi görebilmek için,” demiş kurt.
“Dişlerin neden sivri peki?”
“Seni daha iyi ısırabilmek için,” demiş kurt.
anca dank etmiş tabi bizim veletin kafasına.. ama donmuş kalmış bişey yapamamış..
Bunu söyledikten sonra kurt artık daha fazla kendine engel olamamış ve yorganı bir tarafa atarak yataktan fırladığı gibi Kırmızı Başlıklı Kızın üzerine atlamış. küçük kız ne yapacağını bilememiş ama kurt kestirmiş bi kere kızı gözüne... Evin önünden geçen bir avcı onların bağırmalarını gürültüyü duymuş.
Büyükanneye kötü bir şey mi oldu acaba, diyerek kulübeden içeri girmiş. İçeri girer girmez de orada neler olduğunu hemen anlamış.
“Aylardır senin peşindeyim pis yaratık,” diye bağırmış avcı ve kurdun kafasına elindeki baltanın sapıyla vurmuş. Sonra da önce KırmızıKızı kurtarmış kurdun pençelerinden tecavüzünden, sonra da Büyükanneyi dikkatle kurdun içinden çıkarmış. İkisi de sapasağlammış.
-Nası oluyosa artık :S -
Büyükanne, KırmızıKızın ona getirdiği çöreği afiyetle yemiş. KırmızıKız büyükannesine bir daha hiçbir kurdun sözüne kanmayacağına dair söz vermiş.
- Ne kadar durur sözünde bu yaramazlıkla bilinmez ama-
Eve dönerken bi bakmışki yolda tam 34242341 tane tavşan yan yana yürüyorlar .. Bu da yaramazlık yapacakya durur mu hiç ..
Herkezin ve sizin tahmin ettiğiniz gibi durmaz..
takılmış peşlerine tavşanlar bi yandan kırmızıkız bi yandan .. söylüyorlar ismail yk dan bas gaza aşkın bas gaza şarkısını =) tabi tavşanlar eve kadar götürmüşLer arka kapıdan tavşanları içeri sokan kırmızı kız ın annesi durumdan habersiz:
"baban tawşanları çok sevdiğini duyunca dayanamadı gitti sana tavşan alacak.."
"… ee şey bende tawşan aldım hemde tam 34242341 hehehe
" der Kırmızıkız..Anne çıldırır tabi:
"neeeeeeeeeeeee" die bi ses yükselir ve etrafta ne kadar yabani hayvan warsa eve gelir =) sonar durum malum tam 1 saat ev hapsi ..
Kırmızı kız o cezayı çekene kadar evvel zaman geçer .. kalbur zaman geçer develer bale öğrenir .. ama tawşanLar gün geçtikçe çoğalmakdadır…
FINISHED
mujxx yafrumm :durdurun :durdurun
sonunu düsenleyip bana yardıım ettiin için ayrıca Ethnic e teşekkür ediorm :goz:
