KADIN HAKLARI TARİHÇESİ - (Amerikadan bi örnek)

piken

New member
Katılım
5 Eki 2005
Mesajlar
2,622
Reaction score
0
Puanları
0
Son 151 sene içerisinde kadınlar için, aile hayatında, dinde, politikada, iş dünyası ve eğitimde büyük değişiklikler meydana gelmiştir. Bu değişiklikler kendiliğinden ortaya çıkıp, gerçekleşmedi. Kadınlar kendileri, bu değişiklikleri istedikleri için çaba gösterip bunların gerçekleşmesini sağladılar.

Bunları 151 senedir demokratik bir şekilde toplantılarda, imza kampanyalarıyla, konuşmalar düzenleyerek ve direnerek gerçekleştirdiler. Hep birlikte çalışarak, kadınlar için daha iyi bir dünya sağlamak için yaptılar. Bütün bunlarda büyük ölçüde de başarı sağladılar.

Çayda İhtilal

Kadın Hakları Hareketi 13 Temmuz 1848'de başladı. Elizabeth Cady Stanton, New York'ta oturan dört ev kadını arkadaşına, kadınların Amerika'daki durumundan memnun olmadığı ve kendini ne kadar kısıtlanmış olarak hissettiğini anlatmaya başlar. Tabi ki, Amerika'da sadece kadınların sorununu bu beş kadın konuşmuyordu, ama bu beş kadın konuşmakla kalmayıp harekete geçti. İşte onların sayesinde Kadın Hakları Hareketi'nin 151. yılını kutluyoruz. 19 Temmuz 1848'de, tarihte ilk kez, kadınlar "Kadınların Durumu ve Hakları" nı konuşmak üzere bir toplantı gerçekleştirdiler.

Hükümete Bildiri Hazırlanır

Elizabeth Cady Stanton, devletin kadınlara neden dikkat etmesi konusunda bir bildiri hazırlayıp, bu bildirinin geniş çapta tanıtımını yaptı. Stanton'un üzerinde durduğu bazı konular şöyleydi:

*Kadınların oy kullanma hakkının olmaması,
*Evli kadınların mal, mülk sahibi olmamaları,
*Boşanma ve vesayet kanunlarının kadınlara hiçbir hak tanımaması,
*Çoğu mesleklerin, kadınların yapmasına iznin olmaması, (tıp, hukuk vb.)
*Kadınlar erkeklerle aynı işi yapsa bile, aynı parayı kazanamamaları,
*Kadınların üniversiteye kabul edilmemeleri,
*Kadınların tamamen erkeklere bağımlı olarak kalmalarının mecburiyeti.

İlk Kadın Hakları Toplantısı


İki gün süren bu toplantıda bildiri tartışıldı. Fakat, kadınlara oy kullanma hakkının kabul edilecek bir öneri olmadığı görüşü çok yaygındı. Alınan en büyük karar ise, bu tür toplantıların Amerika'nın her bir köşesinde yapılıp, görüşlerin toplanmasıydı.

Karşı Savaş Başlıyor

Kadın Hakları Hareketi'nin başladığı günün ertesi, tüm gazeteler böyle bir olayın ne kadar gülünç ve gereksiz olduğunu haber yaptılar. Böyle bir saldırı, aleyhinde olan erkekleri yeniden düşünmeye sevketti. Fakat bu eleştiriler kadınlar üzerinde umulduğundan ters bir etki yapıp, bu tarz toplantıların ve bildiride sözü geçen konuların, kadınlar tarafından daha fazla tartışılmasına sebep oldu.

Hareket'in Yayılması

Kadın hakları toplantıları 1850 yılına kadar düzenli bir şekilde, ülke çapında yapılmaya devam etti. Sonuç olarak, erkeklerin de desteği ile 72 sene sonra 1920 'de kadınlara oy kullanma hakkı verildi.

Oy Kullanma Hakkından Sonra

Kadınların çoğu, oy kullanma hakkını elde etmekle yetinirken, birkaç kadın bunun yeterli olmadığını, bu hakkın sadece yapılması gerekenlerin bir başlangıcı olması gerektiğini düşünüyorlardı. Bu kadınlardan biri de Alice Paul'du. 1923'de Alice Paul, Ulusal Kadınlar Partisi'nin başkanı, anayasada yapılması gereken değişiklikler için çalışmalara başlar. Bunlardan ilki, "Kadın ve Erkeklere Eşit Şartlar" çalışmasını yapar. İkinci hareket ise, hemşire Margaret Sanger tarafından başlatıldı. Bu da, kadınların doğum kontrolü kullanma hakkı üzerindeydi. Bu çalışmaların sonucunda, ancak 1965'de kadınlar kanunen doğum kontrolü hakkını kullanabildiler.

İkinci Dalga


Seri hareketler 1960'larda başladı. İlk olarak, 1961'de Esther Peterson Kadın İşçiler Bürosu'na direktör olarak atandı. Hazırladığı raporda, kadınlara karşı "önceden verilen hüküm" tarzı uygulamalarının hükümet tarafından durdurulması önerisini getirdi. Sonra, 1963'de Betty Friedan'ın "Kadınımsı Gizem" (Feminine Mystique) adlı kitabı piyasaya çıktı. Bu kitapta kadınların nasıl baskı altında tutulduğu anlatıldı ve en çok satan kitaplar arasına girdi. 1965'de Eşit İş Verme Kanunu'na cinsiyet kelimesi de eklendi. Bunu takiben, Eşit İş Verme Komisyonu kuruldu. Bu kurulun ilk beş senelik hayatında, 50.000 şikayet geldi. Bu dönemlerde, üniversitelerde okuyan kadınların da kadın hakları hareketine aktif destekleri oldu.

Yeni Konuların Gündeme Gelmesi

1972'de "Eğitimde Eşitlik" kanunu çıktı. Bunu takiben tıp, hukuk, mühendislik, mimarlık ve diğer mesleklerde, kadınların sayısında büyük artışlar görüldü. Bunun olumlu yan etkisi ise, kadınların hemen hemen her dalda spor yapmaya başlamaları oldu.

Sonuç

Bütün bu çalışmaların sonucunda belki de en önemli başarı kadınların ekonomik özgürlüğüne sahip olmalarıydı. Bir düşünün: Sadece 26 sene öncesine kadar, kadınlara kredi kartı verilmiyordu! Kadınlar, bankalardan erkek kefil olmadan, kredi alamıyorlardı! Kadınlar, yaptıkları aynı iş için erkeklerden %39 daha az para alıyorlardı! Sadece 26 sene bu! Amerika'da artık "Eşit Haklar" mevzusunu konuşmaya gerek kalmadı. Tartışılan konular daha hassas ve karmaşık. Kadınların papa olması gibi. Darısı Türkiye'mizin başına. Ama, bu yazıdan da anladığımız üzere, bunlar sadece konuşmakla olmuyor. Bir düşünsenize Elizabeth Cady Stanton ve dört arkadaşı, 13 Temmuz 1848'de sadece konuştuklarıyla kalsalardı, bugün biz kadınlar ne durumda olurduk acaba?
 
şimdilik kadın-erkek eşit denilioda yakında bütün dünya nekadar üstün varlıklar olduğumuzu kabul etcek:) tşkler
 
Geri
Üst