MozoLe Miяach
Çǿκ کε√díκ طę ∂طí
- Katılım
- 25 Eki 2006
- Mesajlar
- 12,862
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 121
Kaplumbağalar 200 milyon yıldan fazla bir süredir yeryüzünde bulunmaktadır. Varoluşları , memeliler, kuşlar, timsahlar, yılanlar ve hatta kertenkelelerden bile daha öncesine dayanır.
İlk kaplumbağaların dişleri vardı ve kafalarını içeri doğru çekemezlerdi. Bunun haricinde modern kaplumbağalar ,orijinal atalarına oldukça benzemektedirler.
Birçok kaplumbağa çeşidi yüz yılı aşkın bir süre yaşayabilir. Buna American Box Turtle da dahildir.
Kayıtlara geçen en yaşlı kaplumbağa , yetişkin bir Hint Okyanusu Büyük Kaplumbağasıdır.
( Indian Ocean Giant Tortoise) Bu kaplumbağa yakalandığı zaman yaklaşık 5o yaşında olduğu düşünülmüş ve bu tarihten itibaren 152 sene daha yaşamıştır. Kaplumbağalar Antartika kıtası haricinde her kıtada yaşarlar.
Kaplumbağalar , üreme döngülerini gerçekleştirebilecekleri kadar ılıman olması kaydıyla her türlü iklimde yaşayabilirler.
Birçok kaplumbağa soğuk havayı çok iyi tolere edemezken Blanding kaplumbağasının Büyük Göller bölgesinde ( Grand Lakes Region ) buzun altında yüzdüğü gözlemlenmiştir.
Yetişkin bir kaplumbağanın büyüklüğü, cinsine göre 10 cmden (Bog Turtle ) 680 kga kadar çıkabilir.
Kuzey Amerika Kıtası oldukça geniş bir kaplumbağa yelpazesine sahipken Avrupa kıtası sadece iki tür su kaplumbağası ve üç tür kara kaplumbağasına ev sahipliği yapmaktadır.
Bir kaplumbağanın kubbe şeklindeki üst kabuğuna CARAPACE, alt kabuğuna ise PLASTRON adı verilir.
Bir kaplumbağanın kabuğu, birbirine geçen tam 60 değişik çeşit kemikten oluşur. Bu kemikler insan derisinin bir türevi olan ve kabuğa fazladan güç ve koruma kazandıran SCUTES adı verilen plakalarla kaplıdır.
Kara kaplumbağalarındaki yüksek üst kabuk , bu hayvanların yeryüzündeki yırtıcıların açılıp kapanan çenelerinden kurtulmalarını sağlarken , su kaplumbağaları daha yayvan ve daha aerodinamik bir kabuğa sahiptir. Yüksek kabuklu kara kaplumbağalarına bir istisna ise Güney Afrika kökenli Pancake kaplumbağasıdır. Bu kaplumbağa tehlike altındayken kendini dar kayalıkların arasına sıkıştırıp vücuduna hava çeker ve kendini şişirir. Bu da onun kayalıklara daha fazla sıkışmasına yol açarak kaplumbağanın kendisini bekleyen diğer hayvan tarafından dışarı çekilmesini önler.
Birçok kaplumbağa türünün her ayağında beş parmağı bulunur. California kökenli Amerikan Box Turtle ise sadece 4 hatta bazen sadece 3 parmağa sahiptir.
Yaygın kanaatin aksine kaplumbağaların mükemmel görüş yetenekleri ve çok gelişmiş koku duyuları vardır. Duyma ve dokunma yetenekleri de bir o kadar iyi olup kabukları sinir uçlarıyla donatılmıştır.
Bazı su kaplumbağası çeşitleri boyun bölgelerindeki derileri yoluyla havadaki oksijeni alıp suyun altına kendilerini batırabilir ve su altında çok uzun bir zaman kalıp kış uykusuna yatabilirler.
Kaplumbağalar sürüngenler grubuna giren en eski ve en ilkel canlılardan biridir. Birçok canlı türünün soyu tükenmesine karşın onlar hayatta kalmışlardır. Kim bilir belki de eşsiz kabukları bu başarının esas sebebidir .
İlk kaplumbağaların dişleri vardı ve kafalarını içeri doğru çekemezlerdi. Bunun haricinde modern kaplumbağalar ,orijinal atalarına oldukça benzemektedirler.
Birçok kaplumbağa çeşidi yüz yılı aşkın bir süre yaşayabilir. Buna American Box Turtle da dahildir.
Kayıtlara geçen en yaşlı kaplumbağa , yetişkin bir Hint Okyanusu Büyük Kaplumbağasıdır.
( Indian Ocean Giant Tortoise) Bu kaplumbağa yakalandığı zaman yaklaşık 5o yaşında olduğu düşünülmüş ve bu tarihten itibaren 152 sene daha yaşamıştır. Kaplumbağalar Antartika kıtası haricinde her kıtada yaşarlar.
Kaplumbağalar , üreme döngülerini gerçekleştirebilecekleri kadar ılıman olması kaydıyla her türlü iklimde yaşayabilirler.
Birçok kaplumbağa soğuk havayı çok iyi tolere edemezken Blanding kaplumbağasının Büyük Göller bölgesinde ( Grand Lakes Region ) buzun altında yüzdüğü gözlemlenmiştir.
Yetişkin bir kaplumbağanın büyüklüğü, cinsine göre 10 cmden (Bog Turtle ) 680 kga kadar çıkabilir.
Kuzey Amerika Kıtası oldukça geniş bir kaplumbağa yelpazesine sahipken Avrupa kıtası sadece iki tür su kaplumbağası ve üç tür kara kaplumbağasına ev sahipliği yapmaktadır.
Bir kaplumbağanın kubbe şeklindeki üst kabuğuna CARAPACE, alt kabuğuna ise PLASTRON adı verilir.
Bir kaplumbağanın kabuğu, birbirine geçen tam 60 değişik çeşit kemikten oluşur. Bu kemikler insan derisinin bir türevi olan ve kabuğa fazladan güç ve koruma kazandıran SCUTES adı verilen plakalarla kaplıdır.
Kara kaplumbağalarındaki yüksek üst kabuk , bu hayvanların yeryüzündeki yırtıcıların açılıp kapanan çenelerinden kurtulmalarını sağlarken , su kaplumbağaları daha yayvan ve daha aerodinamik bir kabuğa sahiptir. Yüksek kabuklu kara kaplumbağalarına bir istisna ise Güney Afrika kökenli Pancake kaplumbağasıdır. Bu kaplumbağa tehlike altındayken kendini dar kayalıkların arasına sıkıştırıp vücuduna hava çeker ve kendini şişirir. Bu da onun kayalıklara daha fazla sıkışmasına yol açarak kaplumbağanın kendisini bekleyen diğer hayvan tarafından dışarı çekilmesini önler.
Birçok kaplumbağa türünün her ayağında beş parmağı bulunur. California kökenli Amerikan Box Turtle ise sadece 4 hatta bazen sadece 3 parmağa sahiptir.
Yaygın kanaatin aksine kaplumbağaların mükemmel görüş yetenekleri ve çok gelişmiş koku duyuları vardır. Duyma ve dokunma yetenekleri de bir o kadar iyi olup kabukları sinir uçlarıyla donatılmıştır.
Bazı su kaplumbağası çeşitleri boyun bölgelerindeki derileri yoluyla havadaki oksijeni alıp suyun altına kendilerini batırabilir ve su altında çok uzun bir zaman kalıp kış uykusuna yatabilirler.
Kaplumbağalar sürüngenler grubuna giren en eski ve en ilkel canlılardan biridir. Birçok canlı türünün soyu tükenmesine karşın onlar hayatta kalmışlardır. Kim bilir belki de eşsiz kabukları bu başarının esas sebebidir .