KoaLa Görmek İsteyen ?

KıRmızıKız

Kayıp üLkenin Prensesi
Katılım
4 Tem 2006
Mesajlar
11,353
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
37
1-57.jpg


2-56.jpg


3-52.jpg


Koalalar en tembel hayvanlar arasında liste başı. Hepsi kelimenin tam anlamıyla 'uykucu'. Günde sadece dört saat uyanık kalıp aktif oluyorlar ve ancak bu süre içerisinde yavrularıyla ilgilenebiliyorlar. Hiçbir düşmanları yok. Pireler dahi Koalalardan kaçmayı tercih ediyorlar.

Hayvanlar aleminde bir maraton düzenlense bitiş çizgisine en son ulaşacak olanlar, düşünülenin aksine kaplumbağalar değil, kesinlikle koalalar olurdu. Zaten bu sevimli ayıcıkların da 'koşucuyuz' diye bir iddiaları yok. Nasıl olabilir ki? Anne koala bebeğini bir yıl boyunca sırtında taşıyor ve bakımını tek başına üstleniyor.
Baba koala ise hiç hareket etmeden tembel tembel oturmayı tercih ediyor ve eşine 'yardımcı olmayı' aklından bile geçirmiyor.

4-45.jpg


5-34.jpg


6-29.jpg


Çıplak ve kör olarak doğuyorlar
Avustralya'da yaşayan koalalar bu kıtanın neredeyse sembolü. Toplam sayılarını ise hiç kimse tam olarak bilmiyor. Okaliptüs ormanlarında 40. 000 mi yoksa 100. 000 koalanın mı yaşadığı konusunda kesin bir bilgi yok.
Koalaların çiftleşme dönemi de çok ilginç: Erkek koala kendine bir harem kuruyor ama mutlulukları kısa sürüyor. Dört hafta sonra da bebekler dünyaya geliyor. Bebek koala neredeyse kesme şeker büyüklüğünde, gözleri kapalı ve çıplak olarak doğuyor. Annesinin torbasında, memeye sıkı sıkı tutunarak birkaç ay kalıyor. Daha sonra annesinin sırtınına binip uzun bir süre de orada yaşıyor

7-26.jpg


8-20.jpg


9-21.jpg



Eskiden kürkleri çok değerliydi
Koala anne bu durumdan hiç şikayet etmiyor. Kime etsin ki? Baba koala çocuklarla zaten hiç ilgilenmiyor, annenin yükünü azaltmayı ise kesinlikle düşünmüyor. Anne koala da büyük bir sabırla çocuklarına hangi okaliptus yapraklarını yiyebileceklerini öğretiyor. Çünkü Avustralya'da okaliptüs ağacının 600'den fazla türü var, fakat koalalar bunların sadece 35 kadarını yiyor. Bu ağaçlar koalalar için sadece bir ev değil, aynı zamanda da en önemli besin kaynakları, hatta iyi bir ilaç.
İşte işin bu kısmı çok ilginç: Okaliptüs yapraklarında eterik yağ bulunur. Zehirli olan bu yağ, birçok hayvan için zararlı, fakat koalalar için tam tersine çok faydalıdır. Koalalar yedikleri yapraklar sayesinde bu maddeyi vücutlarına alırlar. Böylece eterik yağın bir kısmı uçup gider bir kısmı da vucütlarına girer. Bu hayvanların spesifik bir kokusu vardır. Kokunun nedeni de bu maddeden kaynaklanır. Koalaya gelen parazitler, pireler bu kokudan kaçar, yani çok uzun süre koalada barınmazlar. Koalalar yedikleri okaliptüs yapraklarıyla vucüt ısılarını da düzenleyebilirler. Seçtikleri yapraklara göre vucüt ısıları düşer veya artar.
Koalalar günde 1 - 2 kilo yaprak tüketirler. Araştırmacılar, 50 insanın bu miktardan kesin ölebileceğini iddia ediyor. Koalalar bu yaprakları yiyor, üstüne üstük asla da susamıyorlar. Zaten isimlerini de bu ilginç özelliklerinden almışlar: 'Koala' kelimesi Avustralya'nın yerli halkı Aborjinlerin dilinde 'asla içmeyen' anlamına geliyor. Bir başka özellikleri de; olası düşmanlarından asla saklanmak zorunda kalmamaları. Çünkü kürklerinin rengi yaşadıkları ağaçların kütükleriyle o kadar çok benzeşiyor ki, koalaları fark etmek mümkün değil.

10-16.jpg


11-22.jpg


12-12.jpg


"Tatlı Hayat"
Aslında koalaların düşmanları yok, ama 'düne' kadar insan avcıları en büyük düşmanlarıydı. Kürklerine olan yüksek talep, katledilmelerine neden oluyordu. Sadece 1927 yılında 2,5 milyon koala öldürüldü. Neyse ki artık koruma altındalar.
Günde 18 - 20 saat uyuyan koalaların huzurunu pireler dahi bozamıyor. Öksürük pastilini andıran kokuları sayesinde pireler bile onlardan kaçmayı tercih ediyor.
Kısacası, 'gel keyfim gel' şeklinde bir hayat sürüyor ve hiçbir şey yapmamanın tadını çıkarıyorlar.

13-9.jpg




seviyorum bu hayvancıkları :sigara:
 
Bana ne koalaların yaşamından yaaa. Bananeeee..
 
çok şirinLer =)
 
teşk kımrızı.koalaları çok severim
 
Geri
Üst