Komuta kademesi istifaya mı hazırlanıyor?

_bozkurt_

New member
Katılım
12 Nis 2006
Mesajlar
2,689
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
kanlı SıRt
ANKARA dün cadı kazanı gibiydi.
Dedikodunun bini bir para.
Neler konuşulmadı neler.
Başbakan'ın 10 bakanla birlikte İspanya'da olmasının arkasındaki gerekçeden tutun, bu işin temizlenmesi için ABD'nin devrede olduğuna kadar.
Ancak en heyecan verici olan dedikodu, TSK'nın komuta kademesinin istifa hazırlığı içinde olduğuydu.
Sabah saatlerinde bir araya gelen bazı yüksek rütbeli askerlerin,
"Madem bize güvenilmiyor. O zaman bu koltuklarda oturmanın âlemi yok. Hep beraber istifa edelim. Ne halleri varsa görsünler"diye konuştukları ve istifalarını hazırladıkları dedikodusu dün Ankara'ya yayıldı.
Genelkurmay'da yapılan değerlendirmede, 3. Ordu Komutanı'nın ve hatta 1. Ordu Komutanı'nın da tutuklanabileceğinin konuşulduğu ve bunlar olmadan önce toplu istifanın ele alındığı dedikodusu epey heyecan yarattı.
Ele alınan bir diğer mesele, Balyoz Planı ile ilgili Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un da hedefte olduğu, darbe hazırlığı olduğu iddia edilen Balyoz Planı'nın hazırlandığı dönemde Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı olması nedeniyle, ona yönelik olarak bazı hazırlıkların da bulunduğu iddiaları Ankara'nın dedikodu gündeminde yer aldı.
Ankara bu dedikodularla çalkalanırken, Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek'in Genelkurmay Başkanı ile bir görüşme yapması ve ardından Çankaya Köşkü'ne çıkacağının açıklanması, sabahtan beri yapılan dedikoduların çok da boş olmadığı izlenimi doğurdu.
Gerçi Cemil Çiçek bunu yalanladı ve sonrasında Çankaya'ya çıkmaktan da vazgeçti ama dedikodular durmadı.
Diyeceksiniz ki, "Peki sizce bu dedikodular gerçek mi?"
Emin olun bilmiyorum.
Ama şunu söyleyebilirim.
Genelkurmay Başkanı, geçen haftalarda yaptığı açıklamalarda ne dedi:
"Bize güvenin. Bizde darbeci olmaz. Orduyu yıpratmayın. Eğer kötü niyetli birileri varsa biz gereğini yaparız, aramızda barındırmayız."
Mesaj açıktı.
Peki ne oldu?
Kuvvet komutanları, generaller, albaylar gözaltına alındı. Tutuklanma talebiyle mahkemedeler. Belli ki, gerisi de gelecek.
Bu açıkça, Genelkurmay Başkanı'na "güvenmiyoruz" demek.
İyi de, bundan sonra bu devlet nasıl yönetilecek?
Silahlı Kuvvetler'e ve onun komutanına güvenmeyen bir yapı ile Silahlı Kuvvetler nasıl bir araya gelecek?
Güvenilmeyen bir Silahlı Kuvvetler'e ülkenin sınırları, şerefi, namusu nasıl emanet edecek?
Böyle bir durumda ben Genelkurmay Başkanı olsam, Cumhurbaşkanı ve Başbakan'la konuşur, "Madem bana güvenmiyorsunuz, buyurun istifam" derim.
Şu anda içinde bulunduğumuz durum, bu ülkenin yaşadığı en ağır krizdir.
İçinden nasıl çıkılacağı konusunda ise hiçbir fikrim yok.
Olan varsa beri gelsin.
Galiba tek çıkar yol, toplumsal hafızamızın balıklar kadar olması ve bunun da unutulup gidecek konular arasına girmesi.

Savaşı kaybeden komutan yargılanır
ŞÖYLE bir baktım, herhangi bir ülkede askerlere yönelik böyle bir yargı müdahalesi olmuş mu diye.
Pek yok.
Var olanlar şöyle:
Birincisi Nürnberg Mahkemeleri.
İkinci Dünya Savaşı sonrasında yenik Alman Ordusu'nun yenilen generalleri yargılanmışlar. Ama son derece dikkatli ve tarihe usul açısından mükemmel olarak geçen bir hukuk süreciyle. Savaş mahkemesi olmasına ve galipler tarafından yapılmasına rağmen.
Bir başka yargılama Yunanistan'da.
Kıbrıs Barış Harekâtı sonrası, Yunanistan'daki Albaylar Cuntası yargılanmış.
Kıbrıs'ta savaşı kaybettikleri için.
Benzer bir yargılama Arjantin'de olmuş, Falkland yenilgisi sonrası.
Bir de 80'lerin başında İspanya'da, parlamentoyu basan bir albay yargılanmış. Ama olay bireysel.
Batı'daki örneklere baktığımda vardığım sonuç şu:
"Sadece savaşı kaybeden komutanlar yargılanmış."
Acaba bizde de durum bu mu?

Yarına

SEVGİLİ okurlar, bugün sizlere Mustafa Kemal Atatürk'ün Afyonkarahisar'da yaptığı bir konuşmayı nakletmek istiyordum.
Ancak yerim dar geldi.
Ya siz bulun okuyun.
Ya da ben yarın yazayım.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Bir ülkenin, bütün güçleriyle bir ülke olduğunu unutmadığımız zaman.


FATİH ALTAYLI
 
ANKARA dün cadı kazanı gibiydi.
.....Dedikodunun bini bir para.

....Sabah saatlerinde bir araya gelen bazı yüksek rütbeli askerlerin,"Madem bize güvenilmiyor. O zaman bu koltuklarda oturmanın âlemi yok. Hep beraber istifa edelim. Ne halleri varsa görsünler"diye konuştukları ve istifalarını hazırladıkları dedikodusu dün Ankara'ya yayıldı.

...tutuklanabileceğinin konuşulduğu ve bunlar olmadan önce toplu istifanın ele alındığı dedikodusu epey heyecan yarattı.


.... bazı hazırlıkların da bulunduğu iddiaları Ankara'nın dedikodu gündeminde yer aldı.

...Ankara bu dedikodularla çalkalanırken,

....sabahtan beri yapılan dedikoduların çok da boş olmadığı izlenimi doğurdu.


....Gerçi Cemil Çiçek bunu yalanladı ve sonrasında Çankaya'ya çıkmaktan da vazgeçti ama dedikodular durmadı.







-------Şu anda içinde bulunduğumuz durum, bu ülkenin yaşadığı en ağır krizdir.
İçinden nasıl çıkılacağı konusunda ise hiçbir fikrim yok.
Olan varsa beri gelsin.


----Galiba tek çıkar yol, toplumsal hafızamızın balıklar kadar olması ve bunun da unutulup gidecek konular arasına girmesi.




FATİH ALTAYLI


eh be ALTAYLI,ŞİMDİ ŞU YAZININ HANGİ TARAFINA YORUM YAZSAKTA SENDE O KALEMİ 3.CÜ SINIF BİR HABER BÜLTENİNDE KULLANIR HALE GELESİN DİYECEM AMA EKMEK PARANDAN OLMA HADİ..

Yazının tümünde benim sayabildiğim 8(tam sekiz) adet dedikodu servisinden bahsediyor,(sanki o dedikoduları ben üretiyorum,kendin pişir- kendin ye medya dedikodu kazanından ),sonra bu kendi uydurdukları dedikodulardan fikir devşirerek senaryoyu yazıyorsun,

hadi ona da eyvallah, ama sıra geliyor altlarda bir yerde,;


___''...Diyeceksiniz ki, "Peki sizce bu dedikodular gerçek mi?"


----------Emin olun bilmiyorum.
Ama şunu söyleyebilirim. ''

diyorsun;

ya dedikodu gerçekmi sorusuna mı gülsek, kendin sorduğun saçma sorunun saçma cevabı olan; __Emin olun bilmiyorum cevabına mı:))


hadi ondanda vazgeçtim; daha altta;

____'''-------Şu anda içinde bulunduğumuz durum, bu ülkenin yaşadığı en ağır krizdir.
İçinden nasıl çıkılacağı konusunda ise hiçbir fikrim yok.
Olan varsa beri gelsin.


----Galiba tek çıkar yol, toplumsal hafızamızın balıklar kadar olması ve bunun da unutulup gidecek konular arasına girmesi.''''


paragrafına bakıyorum,

yine aynı dengesiz cümle yapına bakarak,hiçbir fikrim yok dediğin bu krizden çıkış yoluna çare üretiyorsun balık hafızalı insanlar olduğumuz önyargısıyla kendi devrik düşünce tarzının ne güdük bir kafa yapısında gezindiğini gösteriyorsun..




Senden çare isteyen yok, kendi ürettiğin dedikodu ve asparagasla,TSK yı kışkırtma görevinde başarılı olamadığını,bu çelişki dolu ifadelerle, sadece maaş aldığın provakatörlük işinden yüzakıyla çıkamayacağını belirtir, komik duruma düşmüş olduğunu ikaz eder, bir daha tekerrür etmesi halinde o çok yüksek paralarala çalıştığın gazete ve medyanın ve servislerin senin gibi biriyle çalışmak yerine buradan senin kalemini kıran LOOPUSED e çağrı yapacaklarını ve kalemini alacakLarını ironiyle belirtirim..)

ALIRIM KALEMİNİİİİ... SENDEN YAZAR OLMAZ BE ALTAYLI...
 
Loopused iyi analiz etmiş dengesiz bu adam dedikoduyla habercilik yapıor hala.
 
Geri
Üst