Kulluk yolunun yolcuları

Y£$!L

New member
Katılım
6 Nis 2007
Mesajlar
452
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
qöккυşλğιη∂λ вιя яєиk
Kulluk yolunun yolcuları

Rububiyet, “terbiye” ile ilgilidir. Nebiler en iyi “terbiye”cidir. İnsan his ve ahlak açısından her zaman terbiyeye ve “ham”lıktan kurtulmaya muhtaçtır. Bunun yolu da hakkıyla kulluktan geçiyor.
kulluk.jpg
Türk sanat musikisi alanında ideal bir sanatçı olmak için güzel bir sese sahip olmanız yeterli değildir. O hedef, ancak mahir bir ustadan musiki terbiyesi almak suretiyle yakalanabilir. Bir insanda harikulade bir hüsn-ü hat kabiliyeti olabilir. Fakat usta bir hattatın rahlesi önünde diz çöküp de bu kabiliyetini terbiyeden geçirmeden hattat olan tek bir kişi bile göstermek mümkün değildir. Sinan’ı Sinan yapan Selimiye’dir. Ama ne Şehzadebaşı terbiyesi görmeden Süleymaniye, ne de Süleymaniye terbiyesi görmeden Selimiye inşa edilemez. Üst üste konulmuş kiremit bloklarını bir yumruk darbesiyle kıran, karnının üzerinden otomobil, boğazının üzerinden motosiklet geçirten insanlara eti/kemiği çelik gibi yapan sırrı soracak olursanız “ter ve terbiye” cevabını alırsınız. Ne var ki; terbiyenin bedene ait kısmını hemen hemen herkes bilir ama asıl işe yarayan fikri ve hissi terbiyeyi anlayan çok azdır. Oysaki, birinci şıkta daha ziyade kas güçleriyle beden insanları, ikinci şıkta ise ruh ve mana insanları yetişir.

Asırlardan beri insanımız bu ulvi yolculuğa karşı yabancı ve biganedir. Onu, mahiyetinin marifetine erdirmek; aklını inkişaf ettirip iradesine güç katmak, his alemini durulaştırıp tabiatın ötesiyle temasını temin etmek, büyük terbiyecilerin vazifesidir. Hayatı zenginleştirmek için kullanacağımız aletler de bu fonksiyonu eda edecek aletlerdir ve mutlaka terbiyeden geçmeleri gerekmektedir. Zira insan, talim ve terbiye görmek üzere buraya gönderilmiştir. Zaten yaratılış itibarıyla hayvanla mukayese edildiğinde insanın terbiyeye ne kadar muhtaç olduğu aşikardır. Kainattaki her varlık mahir bir uzman gibi alimane tavırlar sergilerken insanın o acemilerden acemi tavrı, o zavallı hali terbiyeye ne kadar muhtaç olduğunu nasıl da ele veriyor.


ANLAŞILMASI GÜÇ BİR VARLIK

İnsan her şeyi ile anlaşılması güç bir varlıktır. Gariplik ve tuhaflıkları dünyaya gelişiyle başlar ve devam eder. Onun dışında her canlı dünyaya ayak basarken, başka bir alemde yetiştirilmiş gibi, hayat kanunlarına aşina ve en mükemmel kabiliyetlerle gelir. Ufacık bir kedi yavrusu dünyaya geldiği andan itibaren, annesinden kendisine miras kalan bütün hususları bilir. Önüne bir iplik yumağı atıverseniz onunla oynamaya başlar. Onu daha gözlerini açar açmaz götürüp bir tavuğun altına koysanız yumurtadan çıkmış bir civciv gibi hareket etmeyecek, yine kedi gibi hareket edecektir. Her varlık, hayatını sürdürebilmek için Allah (cc) tarafından aldığı cihazlarla mamur, mükemmel olarak ve başka bir alemde kendisine gerekli olan bilgiyle programlanmış olarak dünyaya gönderilir. Arı, bir mühendis, bir kimyagerdir. İnsanların en büyük kimyagerlerinin üstesinden gelemediği, en büyük mühendislerinin biçime koyamadıkları bal ve petek, milyon sene evvel nasılsa bugün de aynısıdır. Arılarda tekemmül etmiş, olgunlaşmış adeta her şeyin şuuruna ermiş bir cemiyet hayatı vardır ki bu yönden bakılırsa onlarda tam manasıyla bir cumhuriyet idaresi hakimdir. Bununla beraber onlar milyon senedir değişmemişlerdir. Bundan da anlaşılıyor ki arı için lüzumlu olan şeyleri Allah (cc) arının içine koyup dünyaya göndermiş, ihtiyaç hasıl olmadığı için de daha fazlasını vermemiştir.

İNSAN, TERBİYEYE MUHTAÇ​

İnsanın terbiyeye ne kadar muhtaç olduğu belli. “Her sanat dalında bir mahir ustadan terbiye alan insan, acaba insanca yaşama sanatında zirveye tırmanmak için kimin rahle-i tedrisi önünde diz çöküp ders alacak?” denecek olursa bu soruya liyakat iddia edip de “benim” cevabını verecek sesler duyulabilir. Ama, aslında bu hususta başvurulacak adres bellidir. İnsanı Allah yaratmıştır. Öyleyse insan için en gerekli yol da O’nun gösterdiği yol olmalıdır. İşte bu yol da İlahî bir terbiyeden ibaret olan “kulluk yolu”dur. Ne mutlu o yolun yolcularına!



ailem
 
Geri
Üst