Bildiğiniz gibi İsviçreli bilimadamları boş zamanlarını her türlü ürüne onay vermekle, diş fırçalarının açılarını ölçmekle, insanların çaresiz kaldığı sorunlara -eskiler bilir- “Narenimo!” şeklinde itiraz etmekle geçiriyorlar. Vakit öldürmekten hoşlanmayan bir başka İsviçreli bilimadamı olan Anders Wilhelmson, biyolojik olarak çözülebilen, 12-24 saat boyunca koku vermeyen PeePoo adlı bir tuvalet (torbası) geliştirdi.
Bu buluşun özelliği, dışkınızı gübreye çevirmesi. Bunu da kendi yapmıyor. Torbayı uygun hale getirip tabiatın çağrısına uyuyorsunuz. Daha sonra da torbayı büzgülerinden sıkıca düğümleyip uygun bir yere gömüyorsunuz. Torbanın içindeki üre kristalleri atıklarınızı amonyak tabanlı gübreye dönüştürüyor, hastalığa neden olabilecek bakterileri de öldürüyor. Bildiğiniz gibi kediler bu teknolojiye zaten sahipler.
Aslında Wilhelmson iyi bir noktayı yakalamış. Gelişmekte olan ülkelerde 2.6 milyar kişi modern anlamda bir tuvalete sahip değil. Bunun sonucu olarak yılda 1.5 milyon çocuk ishal sebebiyle ölüyor. Bu noktada izole edilip gömülebilen ve kısa sürede biyolojik olarak çözülen bir ürün oldukça faydalı, ancak tuvaleti olmayan bir insanın (fiyatı 2-3 sent bile olsa) torbaya para vermek gibi bir lüksü olabilir mi? Belki pikniklerde işe yarayabilir.
