ErGeNeKoN_GFB
New member
- Katılım
- 16 Nis 2006
- Mesajlar
- 1,292
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 37
Porsche firmasi, 1983 yilinda otomotiv sektöründe yanki uyandiracak
teknik donanima sahip bir otomobille pazara girer. Müsterilerinden
gelen her türlü yorum ve fikirlere açik olan yönetim, aracin piyasaya
sürülmesinden 2 ay sonra ilginç bir sikayet mektubuyla karsilasir.
Müsterinin sikayeti sudur:
"Adim Danny Troatman. New Jersey'de yasiyorum. Esim ve cocuklarimla
her aksam film seyretmeden önce sehir merkezinde bulunan markete dondurma
almaya gidiyorum. Bir ay önce aldigim Porsche marka arabamla tabii
ki... Fakat ne ilginctir, ne zaman çikolatali veya meyveli dondurma
alip arabama dönsem, araç çalismiyor. Oysa vanilyali aldigim zaman
aracim rahatlikla calisiyor. Bunun bir kac kere denedim ve her
seferinde ayni sonucu aldim. Yardimlariniz icin simdiden tesekkürler"
Bu olay Türkiye'de olsa ne oldurdu? Muhtemelen mektubunuz ciddiye
alinmayip bir kenara firlatilirdi. Ama hayir! Porsche firmasindaki
yetkililer derhal adi gecen bölgeye bir mühendis gönderiyorlar ve
sebebini ögreninceye kadar orada kalmasini söylüyorlar. Ertesi gün
mühendis New Jersey'e variyor ve Bay Troatman'la hemen temasa geciyor.
Ayni aksamdan baslamak üzere her aksam üstü mühendisimiz ve Bay
Troatman dondurma almak üzere markete gidiyorlar.
Gercekten de cikolatali ve
meyveli dondurma alindigi zaman araba calismiyor, vanilyali alindigi
zaman ise rahatlikla calisiyor.
Mühendis başlangıçta bu olaya saskinlikla bakiyor fakat bilimsellikten
uzaklasmamaya gayret ediyor. Aradan yaklasik bir ay geciyor. Bay
Troatman ile her gün markete giden mühendis, sonunda olayi
cözüyor.Yeni model Porsche arabalarda kullanilan sogutma sistemi, arac
durdurulduktan hemen sonra devreye giriyor ve motor belirli bir isiya
düsene kadar motoru kilitliyor.
Markette en cok satilan dondurma ise vanilyali. Bu yüzden vanilyali
dondurma tezgahi önünde sürekli sira oluyor. Bay Troatman siraya girip
dondurmasini alana kadar gecen süre, motorun sogumasi icin yeterli
oluyor. Fakat cikolatali veya meyveli dondurma tezgahi önünde sira
olmadigi icin dondurmayi hemen alip aracina geri dönüyor. Motor ise
kilitli oldugu için araç çalismiyor. Mühendis, raporunu yönetime
sunuyor.
Piyasadaki araclar geri toplanip, gerekli ayarlamalar yapiliyor ve
müsterilere yeni haliyle teslim ediliyor.
Buyrun size müsteri memnuniyeti... :hhman: :hhman:
----------------------------------------------------------------------------------------------------------
>>
>>KADINLARIN ERKEKLERİ REDDETME BAHANELERİ:
>>10-Seni ağabeyim gibi severim.(Saz heyetinde 14. keman)
>>9-Aramızda bu kadar yaş farkı olmasaydı keşke. (Babam yaşındasın)
>>8-Seni düşünemiyorum. (Çirkinsin)
>>7-Hayatım şu anda karmakarışık. (eve gideceğiz ve eski erkek
>>arkadaşım gelecek,olay çıkacak)
>>6-Bir başkasını seviyorum. (Evde kedimi okşar,pasta börek yerim)
>>5-Aynı işyerinde çalıştığım biriyle çıkamam. (Aslında sadece aynı
>>güneş sisteminde olsak da seninle olmam)
>>4-Sorun senden değil,benden kaynaklanıyor. (sorun senden
>>kaynaklanıyor)
>>3-Şu sıralar kariyerime konsantreyim.(iş yapmak bile seninle
>>olmaktan daha ilginç)
>>2-Sözlüm var. (Seninle beraber olmaktansa her yalanı söylerim)
>>1-Arkadaş kalalım. (Benim yanımda ol da erkek arkadaşlarımın neler
>>yaptıklarını anlatacak bir adamım
>>olsun)
>>
>>
>>--------------------------------------------------------------------------------
>>
>>ERKEKLERİN KADINLARI REDDETME BAHANELERİ:
>>10-Seni kızkardeşim gibi severim(çirkinsin)
>>9-Aramızda bu kadar yaş farkı olmasaydı keşke (çirkinsin)
>>8-Seni düşünemiyorum (çirkinsin)
>>7-Hayatım şuanda karmakarışık (çirkinsin)
>>6-Bir başaksını seviyorum (çirkinsin)
>>5-Aynı işyerinde çalıştığım biriyle çıkamam (çirkinsin)
>>4-Sorun senden değil benden (çirkinsin)
>>3-Şu sıaralar kariyerime konsantreyim (çirkinsin)
>>2-Sözlüm var (çirkinsin)
>>1-Arkadaş kalalım (çok ama çok çirkinsin)
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
TİRYAKİ'NİN SİGARAYI BIRAKMA GÜNLÜĞÜ....
>>
>>Tiryakinin Sigara Bırakma Günlüğü
>>
>>
>>
>>
>>
>>
>>
>>Sevgili günlük, Bu sabah Hürriyet'in Kelebek ekinde sigarayı
>>bırakmanın vücuda yaptığı olumlu etkileri anlatan bir haber okudum.
>>Bu tarz haberlerden oldum olası tiksinmeme rağmen nedense coşup
>>sigarayı bırakmaya karar verdim. Kararım kesin, sigarayı
>>bırakıyorum. Bu kararımın vücuduma etkilerini gösteren tabloyu
>>başucuma astım. İçimin zehirden temizlenmesini tabloya bakarak daha
>>rahat hissedeceğim. Şimdi masanın üzerindeki dolu sigara paketini
>>buruşturup çöpe sallıyor ve sağlıklı gürbüz bir kişi olma yolundaki
>>ilk adımımı atıyorum.
>>
>>SEKİZİNCİ SAAT
>>
>>Sevgili günlük,
>>Tabloya göre sigarayı bıraktıktan sekiz saat sonra tansiyon ve
>>nabız normale dönüyormuş. İnanır mısın, bunu hissediyorum sanırım.
>>Tamam, tansiyon ve nabzımın bundan sekiz saat önceki halinde de
>>anormallik hissetmemiştim,ama normale dönmesi iyi bir şey herhalde.
>>Coşkumu paylaşmak için Teoman'ı
>>aradım, sigarayı bırakmama "geçici Ubeyd Korbey sendromu" adını
>>taktı. "Oğlum" dedim, "bak tam sekiz saattir sigara içmiyorum,
>>tansiyonum ve nabzım cillop gibi oldu".
>>Bunu söyleyince kendi nabzının ve tansiyonunun da harika olduğunu
>>söyledi, meğer sekiz saattir uyuyormuş. Yavşak işte, ben ne diyorum
>>o ne diyor. Yalnız laf aramızda, kafama takıldı gerçekten, demek ki
>>günde sekiz saat uyuyan bir sigara tiryakisinin tansiyonu ve nabzı
>>da günde bir kere normalleşiyor. E peki, tansiyon ve nabız günde üç
>>kez normale dönemeyeceğine göre benim kazancım ne bu işten? Demek
>>ki, savaşı erken bırakmayacaksın. Yoksa Teoman itinden ne farkım
>>kalır? Onun tansiyonu da normal, benimki de.... Neyse, bakıcaz....
>>
>>ONUNCU SAAT
>>
>>Sevgili günlük,
>>Sigarayı bırakırken başlangıcın çok zor geçtiğini duymuştum. Hiç de
>>değilmiş. Az önce yemek yedim, iştahım açılmış, yemeklerin tadını
>>daha iyi
>>aldım. Yıllardır ilk kez yemeğin üzerine sigara içmeyeceğim.
>>
>>ON BİRİNCİ SAAT
>>
>>Acaba azaltarak mı bıraksam? Sadece yemeklerden sonra içsem mesela?
>>Yok yok, dayanmam lazım. Kuruyemişçiye gidip kabak çekirdeği
>>alayım, oyalanırım.
>>
>>ON ÜÇÜNCÜ SAAT
>>
>>İki saattir aralıksız kabak çekirdeği yiyorum. Ve bir de yıldıran
>>dejavu: "abi bu çekirdeğe elini sürünce bırakamıyorsun."
>>
>>ON DÖRDÜNCÜ SAAT
>>
>>Kabak çekirdeğini bırakınca yemekten sonrakine benzer bir sigara
>>içme isteği uyandı. Çöpe attığım sigara paketini ararken telefon
>>çaldı, Teomanmış. "Sağlığında yeni düzelmeler var mı?" diye sorup
>>kahkaha attı .Vay ayı vaaay, sigarayla mücadelemde başarısız olmamı
>>bekliyor demekki. Bu beni sinirlendirmekten çok kamçıladı. Ulan
>>Teoman, görüşürüz bakalım. İlk işim sigara paketinin olduğu çöp
>>torbasını evden atmak
>>
>>ON YEDİNCİ SAAT
>>
>>Sevgili günlük,
>>
>>Kendimden utanıyorum. Az önce kapıdaki çöp torbasını geri almaya
>>karar verdim, kapıcı götürmüş. Kararsızım, sigarayı bırakanların
>>sinirli olmaya başladığı ve kilo aldığı söyleniyor. Şişman ve
>>sinirli biri olup Hüseyin'e benzemeyeyim sakın?
>>
>>YİRMİ DÖRDÜNCÜ SAAT
>>
>>Sevgili günlük,
>>Biliyor musun, sigarayı bıraktıktan 24 saat sonra kalp krizi riski
>>yüzde 25 azalıyormuş. Fena değil ha, ne dersin? Teoman'ı aradım az
>>önce, sana en fazla 15 gün veriyorum dedi. Kalp krizi riskinin
>>azalmasından sözettim, güldü. Gül bakalım Teoman efendi, gül...
>>Gidip kabak çekirdeği alayım.
>>
>>İKİNCİ GÜN
>>
>>Sevgili günlük,
>>Dün çok kötü geçti. Kuruyemişçiye gidip bir kilo kabak çekirdeği
>>aldım. Gazeteleri çıkmadan okusaydım keşke, Hıncal Uluç köşesinin
>>yarısını "kabak çekirdeğinin cinsel güce katkıları"na ayırmış.
>>Allahım, ya kuruyemişçi de okumuşsa yazıyı? Ulan yüz gram al çık,
>>bir kilo niye alıyorsun? Bundansonra o dükkanın önünden geçemem.
>>
>>ÜÇÜNCÜ GÜN
>>
>>Sevgili günlük,
>>Çok güzel bir gündeyiz. Sigarayı bırakmamın üzerinden 72 saat
>>geçti, yani sinir uçlarım bugünden itibaren yenilenmeye başlıyor.
>>Daha da güzeli, sevgilim geliyor. Bugün biraz sinirli gibiyim,
>>kızın yanında arıza yapmasam bari...
>>
>>DÖRDÜNCÜ GÜN
>>
>>Sevgili günlük,
>>Dün ne güzel başlamıştı hatırlarsın, ama korktuğum başıma geldi ve
>>sevgilimle kavga ettim. Her şey iyi başlamıştı halbuki. Bir ara
>>dışarı çıktık, ben sosisli sandviç almak istedim, hanımefendi karşı
>>çıktı. Neymiş, yürüyerek yemek yenilmezmiş. Durduk yerde kavga
>>çıktı. Sonunda dayanamayıp karşıdaki lokantaya gittim ve patlıcan
>>musakka söyledim. Garson tabağı getirir getirmez hatunun yanına
>>koştum ve "yürüyerek yemek öyle yenmez böyle yenir" diyerek elimde
>>tabak yürümeye başladım. Bir yandan da musakkayı
>>yemeye çalışıyorum. Kız kaçmaya başladı, ben de peşinden koşuyorum.
>>Bir ara ağzımdan köpükler çıktığını farkedince durakladım. Elimdeki
>>tabağı çöpe atıp eve döndüm. Sevgilimin telesekreterine not
>>bıraktım, umarım arar.
>>
>>BEŞİNCİ GÜN
>>
>>Sevgili günlük,
>>Bu sabah İstikbal'den çek-yat gelecekti, öğlene kadar bekledim, ne
>>gelen var ne giden. Birden sinirlerim tepeme çıktı, elimde odunla
>>beklemeye başladım. Hayır, niye sözünde durmuyorsun kardeşim? Sabah
>>dediysen sabah getir. Adamlar saat üçte geldiler, ben odunla kapıya
>>çıkınca tedirgin olup kaçtılar. İstikbal'i arayıp siparişi iptal
>>ettim, Seray'ı var Mobella'sı var canım, banane yani...
>>
>>ALTINCI GÜN
>>
>>Sevgili günlük,
>>Sevgilim aradı, bana çok kızgın olduğunu söyleyip bir çuval zır zır
>>yaptı. zaten ona moralim bozuk, bir de Teoman gelip karşımda fosur
>>fosur sigara imesin mi? Dumanı suratıma üflediğinde
>>çaktırmamaya çalışarak içime çekmeye çalıştım. Ulan özlemişim be...
>>
>>YEDİNCİ GÜN
>>
>>Sevgili günlük,
>>Kabul etmem gerekir ki bugün çok sinirliydim. Gevşemek için
>>televizyonu açıp belgesel izlemeye başladım. Discovery Channel'da
>>Timsah Avcısı diye bir lavuk var, 10 dakika dayanamadım herife.
>>Eline bir yılan almış, yılan çıtır çıtır ısırıyor, bu gevrek gevrek
>>gülüyor. Neymiş, yılan zehirsizmiş.Ya arkadaşım, zehirsiz diye ne
>>bu yani? National Geographic'I açıyorum, zürafalar var, daha iyi.
>>Ama zürafalardan, Mary ve ailesi diye söz ediliyor. Allah belanızı
>>versin hepinizin. Süt içip uyumaya karar veriyorum, süt şişesinin
>>üzerine "lütfen çalkalayınız" yazmışlar. Çal-ka-la-mı-yo-rum.
>>Mecbur muyum lan sizin şişenizi temizlemeye. Para almasını
>>biliyorsunuz eşşoğlueşşekler sizi be! Akşam arkadaşlarla bira
>>içmeye gittik. Buinsanlarne kadar anlayışsız var ya günlük, aklın
>>oynar.Ulan
>>zaten sigarasız bira içiyorum, beynim sulanmış, hala üzerime
>>geliyorlar. Masada ideolojik hadise çıktı, dışarı kadar uzadı.
>>Tartışma sorun değildi de "sigarayı bıraktığındanberi kilo aldın
>>lan kocagöt" deyince dayanamayıp kafa attım Teoman'a. Yapmasam
>>iyiydi.
>>
>>SEKİZİNCİ GÜN
>>
>>Sevgili günlük,
>>Teoman arayıp bir daha benimle görüşmek istemediğini söyledi. Çok
>>umurumdaydı lavuk. Gereken cevabı verdim zaten. Bu arada, gazetede
>>okudum yine. Sigarayı bırakmanın çeşitli yöntemlerinden
>>bahsediyordu. Azaltarak bırakma ve marka değiştirerek bırakma
>>maddeleri ilgimi çekti. Acaba? Ama yok yok, bu kadar dayandım,
>>gerisini getirmek lazım.
>>
>>DOKUZUNCU GÜN
>>
>>Sevgili günlük,
>>Sana ne zamandır sevgili günlük diye seslenmediğimi farkettim. Oysa
>>sen bu dünyada beni anlayan tek varlıksın, tek dostumsun. Bugün ne
>>oldu biliyormusun, sevgilim beni terketti. Alçak kadın,
>>Manyaklaştığımı söyleyip ayrıldı benden. Bu arada kabak
>>çekirdeğinin bokunu çıkardım, her tarafımda sivilce çıktı.
>>
>>ONUNCU GÜN
>>
>>Sevgili günlük,
>>İki gün önce, sigarayı bırakmanın çeşitli yöntemlerinden
>>sözetmiştim. Ben iki yöntemi birleştirip hem marka değiştirdim hem
>>de azalttım. Günde üç tane yemeklerden sonra Parliement içiyorum. O
>>kadar zaman sonra ilk içilen sigaranın bir güzel kafası var,
>>şaşırırısın.
>>
>>ON BİRİNCİ GÜN
>>
>>Sevgili günlük,
>>Kendime bir iyilik yapıp sigarayı beşe çıkardım. Ha üç, ha beş.
>>Eskiden günde bir paket içiyordum, şimdi beş tane içiyorum. Yine
>>kazançlıyım yani...
>>
>>ON İKİNCİ GÜN
>>
>>Sevgili günlük,
>>Bugün gazetede Amerika'da yapılan bir araştırmayla ilgili haber
>>okudum. Habere göre günde 10 taneye kadar sigaranın çok fazla
>>zararı yokmuş. Üstelik sigaranın markasını değiştirmekten falan da
>>bahsedilmiyordu. Madem öyle
>>günde 10 tane Camel içebilirim.
>>
>>ON ÜÇÜNCÜ GÜN
>>
>>Sevgili günlük,
>>Sevgilimi ve Teoman'ı arayıp özür diledim. Sevgilim, bir süre daha
>>görüşmek istemediğini söyledi. Ağzımdan köpükler çıkarken
>>koşturduğum sahneyi unutamıyormuş. Haklı kız, bir şey söyleyemedim.
>>Teoman aramızda geçen hadiseyi sigaraya yordu, ona göre yavaş yavaş
>>sigara içmeye başlayınca beynim tekrar faaliyete geçmiş. Neyse
>>barıştık ve yarın akşam buluşmaya karar verdik.
>>
>>ON DÖRDÜNCÜ GÜN
>>
>>Sevgili günlük,
>>Teoman'la ocakbaşına gittik. İçtiğim sigaraları saymadım. Teoman'ın
>>da dediği gibi, sigaranın zararlarını bilerek içiyorum, kime ne?
>>Sana da soruyorum günlük, sana ne?
>>
>>ON BEŞİNCİ GÜN
>>
>>Sevgili günlük,
>>Püfür püfür içiyorum sigaraları. Bir de, "sigaraya tekrar
>>başlayınca ne olur" tablosu yapmaya başladım. Sevgilim de bir daha
>>sigarayı bırakmayacağım sözünü verince geri döndü. Elveda günlük,
>>bir daha işim olmaz seninle.
teknik donanima sahip bir otomobille pazara girer. Müsterilerinden
gelen her türlü yorum ve fikirlere açik olan yönetim, aracin piyasaya
sürülmesinden 2 ay sonra ilginç bir sikayet mektubuyla karsilasir.
Müsterinin sikayeti sudur:
"Adim Danny Troatman. New Jersey'de yasiyorum. Esim ve cocuklarimla
her aksam film seyretmeden önce sehir merkezinde bulunan markete dondurma
almaya gidiyorum. Bir ay önce aldigim Porsche marka arabamla tabii
ki... Fakat ne ilginctir, ne zaman çikolatali veya meyveli dondurma
alip arabama dönsem, araç çalismiyor. Oysa vanilyali aldigim zaman
aracim rahatlikla calisiyor. Bunun bir kac kere denedim ve her
seferinde ayni sonucu aldim. Yardimlariniz icin simdiden tesekkürler"
Bu olay Türkiye'de olsa ne oldurdu? Muhtemelen mektubunuz ciddiye
alinmayip bir kenara firlatilirdi. Ama hayir! Porsche firmasindaki
yetkililer derhal adi gecen bölgeye bir mühendis gönderiyorlar ve
sebebini ögreninceye kadar orada kalmasini söylüyorlar. Ertesi gün
mühendis New Jersey'e variyor ve Bay Troatman'la hemen temasa geciyor.
Ayni aksamdan baslamak üzere her aksam üstü mühendisimiz ve Bay
Troatman dondurma almak üzere markete gidiyorlar.
Gercekten de cikolatali ve
meyveli dondurma alindigi zaman araba calismiyor, vanilyali alindigi
zaman ise rahatlikla calisiyor.
Mühendis başlangıçta bu olaya saskinlikla bakiyor fakat bilimsellikten
uzaklasmamaya gayret ediyor. Aradan yaklasik bir ay geciyor. Bay
Troatman ile her gün markete giden mühendis, sonunda olayi
cözüyor.Yeni model Porsche arabalarda kullanilan sogutma sistemi, arac
durdurulduktan hemen sonra devreye giriyor ve motor belirli bir isiya
düsene kadar motoru kilitliyor.
Markette en cok satilan dondurma ise vanilyali. Bu yüzden vanilyali
dondurma tezgahi önünde sürekli sira oluyor. Bay Troatman siraya girip
dondurmasini alana kadar gecen süre, motorun sogumasi icin yeterli
oluyor. Fakat cikolatali veya meyveli dondurma tezgahi önünde sira
olmadigi icin dondurmayi hemen alip aracina geri dönüyor. Motor ise
kilitli oldugu için araç çalismiyor. Mühendis, raporunu yönetime
sunuyor.
Piyasadaki araclar geri toplanip, gerekli ayarlamalar yapiliyor ve
müsterilere yeni haliyle teslim ediliyor.
Buyrun size müsteri memnuniyeti... :hhman: :hhman:
----------------------------------------------------------------------------------------------------------
>>
>>KADINLARIN ERKEKLERİ REDDETME BAHANELERİ:
>>10-Seni ağabeyim gibi severim.(Saz heyetinde 14. keman)
>>9-Aramızda bu kadar yaş farkı olmasaydı keşke. (Babam yaşındasın)
>>8-Seni düşünemiyorum. (Çirkinsin)
>>7-Hayatım şu anda karmakarışık. (eve gideceğiz ve eski erkek
>>arkadaşım gelecek,olay çıkacak)
>>6-Bir başkasını seviyorum. (Evde kedimi okşar,pasta börek yerim)
>>5-Aynı işyerinde çalıştığım biriyle çıkamam. (Aslında sadece aynı
>>güneş sisteminde olsak da seninle olmam)
>>4-Sorun senden değil,benden kaynaklanıyor. (sorun senden
>>kaynaklanıyor)
>>3-Şu sıralar kariyerime konsantreyim.(iş yapmak bile seninle
>>olmaktan daha ilginç)
>>2-Sözlüm var. (Seninle beraber olmaktansa her yalanı söylerim)
>>1-Arkadaş kalalım. (Benim yanımda ol da erkek arkadaşlarımın neler
>>yaptıklarını anlatacak bir adamım
>>olsun)
>>
>>
>>--------------------------------------------------------------------------------
>>
>>ERKEKLERİN KADINLARI REDDETME BAHANELERİ:
>>10-Seni kızkardeşim gibi severim(çirkinsin)
>>9-Aramızda bu kadar yaş farkı olmasaydı keşke (çirkinsin)
>>8-Seni düşünemiyorum (çirkinsin)
>>7-Hayatım şuanda karmakarışık (çirkinsin)
>>6-Bir başaksını seviyorum (çirkinsin)
>>5-Aynı işyerinde çalıştığım biriyle çıkamam (çirkinsin)
>>4-Sorun senden değil benden (çirkinsin)
>>3-Şu sıaralar kariyerime konsantreyim (çirkinsin)
>>2-Sözlüm var (çirkinsin)
>>1-Arkadaş kalalım (çok ama çok çirkinsin)
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
TİRYAKİ'NİN SİGARAYI BIRAKMA GÜNLÜĞÜ....
>>
>>Tiryakinin Sigara Bırakma Günlüğü
>>
>>
>>
>>
>>
>>
>>
>>Sevgili günlük, Bu sabah Hürriyet'in Kelebek ekinde sigarayı
>>bırakmanın vücuda yaptığı olumlu etkileri anlatan bir haber okudum.
>>Bu tarz haberlerden oldum olası tiksinmeme rağmen nedense coşup
>>sigarayı bırakmaya karar verdim. Kararım kesin, sigarayı
>>bırakıyorum. Bu kararımın vücuduma etkilerini gösteren tabloyu
>>başucuma astım. İçimin zehirden temizlenmesini tabloya bakarak daha
>>rahat hissedeceğim. Şimdi masanın üzerindeki dolu sigara paketini
>>buruşturup çöpe sallıyor ve sağlıklı gürbüz bir kişi olma yolundaki
>>ilk adımımı atıyorum.
>>
>>SEKİZİNCİ SAAT
>>
>>Sevgili günlük,
>>Tabloya göre sigarayı bıraktıktan sekiz saat sonra tansiyon ve
>>nabız normale dönüyormuş. İnanır mısın, bunu hissediyorum sanırım.
>>Tamam, tansiyon ve nabzımın bundan sekiz saat önceki halinde de
>>anormallik hissetmemiştim,ama normale dönmesi iyi bir şey herhalde.
>>Coşkumu paylaşmak için Teoman'ı
>>aradım, sigarayı bırakmama "geçici Ubeyd Korbey sendromu" adını
>>taktı. "Oğlum" dedim, "bak tam sekiz saattir sigara içmiyorum,
>>tansiyonum ve nabzım cillop gibi oldu".
>>Bunu söyleyince kendi nabzının ve tansiyonunun da harika olduğunu
>>söyledi, meğer sekiz saattir uyuyormuş. Yavşak işte, ben ne diyorum
>>o ne diyor. Yalnız laf aramızda, kafama takıldı gerçekten, demek ki
>>günde sekiz saat uyuyan bir sigara tiryakisinin tansiyonu ve nabzı
>>da günde bir kere normalleşiyor. E peki, tansiyon ve nabız günde üç
>>kez normale dönemeyeceğine göre benim kazancım ne bu işten? Demek
>>ki, savaşı erken bırakmayacaksın. Yoksa Teoman itinden ne farkım
>>kalır? Onun tansiyonu da normal, benimki de.... Neyse, bakıcaz....
>>
>>ONUNCU SAAT
>>
>>Sevgili günlük,
>>Sigarayı bırakırken başlangıcın çok zor geçtiğini duymuştum. Hiç de
>>değilmiş. Az önce yemek yedim, iştahım açılmış, yemeklerin tadını
>>daha iyi
>>aldım. Yıllardır ilk kez yemeğin üzerine sigara içmeyeceğim.
>>
>>ON BİRİNCİ SAAT
>>
>>Acaba azaltarak mı bıraksam? Sadece yemeklerden sonra içsem mesela?
>>Yok yok, dayanmam lazım. Kuruyemişçiye gidip kabak çekirdeği
>>alayım, oyalanırım.
>>
>>ON ÜÇÜNCÜ SAAT
>>
>>İki saattir aralıksız kabak çekirdeği yiyorum. Ve bir de yıldıran
>>dejavu: "abi bu çekirdeğe elini sürünce bırakamıyorsun."
>>
>>ON DÖRDÜNCÜ SAAT
>>
>>Kabak çekirdeğini bırakınca yemekten sonrakine benzer bir sigara
>>içme isteği uyandı. Çöpe attığım sigara paketini ararken telefon
>>çaldı, Teomanmış. "Sağlığında yeni düzelmeler var mı?" diye sorup
>>kahkaha attı .Vay ayı vaaay, sigarayla mücadelemde başarısız olmamı
>>bekliyor demekki. Bu beni sinirlendirmekten çok kamçıladı. Ulan
>>Teoman, görüşürüz bakalım. İlk işim sigara paketinin olduğu çöp
>>torbasını evden atmak
>>
>>ON YEDİNCİ SAAT
>>
>>Sevgili günlük,
>>
>>Kendimden utanıyorum. Az önce kapıdaki çöp torbasını geri almaya
>>karar verdim, kapıcı götürmüş. Kararsızım, sigarayı bırakanların
>>sinirli olmaya başladığı ve kilo aldığı söyleniyor. Şişman ve
>>sinirli biri olup Hüseyin'e benzemeyeyim sakın?
>>
>>YİRMİ DÖRDÜNCÜ SAAT
>>
>>Sevgili günlük,
>>Biliyor musun, sigarayı bıraktıktan 24 saat sonra kalp krizi riski
>>yüzde 25 azalıyormuş. Fena değil ha, ne dersin? Teoman'ı aradım az
>>önce, sana en fazla 15 gün veriyorum dedi. Kalp krizi riskinin
>>azalmasından sözettim, güldü. Gül bakalım Teoman efendi, gül...
>>Gidip kabak çekirdeği alayım.
>>
>>İKİNCİ GÜN
>>
>>Sevgili günlük,
>>Dün çok kötü geçti. Kuruyemişçiye gidip bir kilo kabak çekirdeği
>>aldım. Gazeteleri çıkmadan okusaydım keşke, Hıncal Uluç köşesinin
>>yarısını "kabak çekirdeğinin cinsel güce katkıları"na ayırmış.
>>Allahım, ya kuruyemişçi de okumuşsa yazıyı? Ulan yüz gram al çık,
>>bir kilo niye alıyorsun? Bundansonra o dükkanın önünden geçemem.
>>
>>ÜÇÜNCÜ GÜN
>>
>>Sevgili günlük,
>>Çok güzel bir gündeyiz. Sigarayı bırakmamın üzerinden 72 saat
>>geçti, yani sinir uçlarım bugünden itibaren yenilenmeye başlıyor.
>>Daha da güzeli, sevgilim geliyor. Bugün biraz sinirli gibiyim,
>>kızın yanında arıza yapmasam bari...
>>
>>DÖRDÜNCÜ GÜN
>>
>>Sevgili günlük,
>>Dün ne güzel başlamıştı hatırlarsın, ama korktuğum başıma geldi ve
>>sevgilimle kavga ettim. Her şey iyi başlamıştı halbuki. Bir ara
>>dışarı çıktık, ben sosisli sandviç almak istedim, hanımefendi karşı
>>çıktı. Neymiş, yürüyerek yemek yenilmezmiş. Durduk yerde kavga
>>çıktı. Sonunda dayanamayıp karşıdaki lokantaya gittim ve patlıcan
>>musakka söyledim. Garson tabağı getirir getirmez hatunun yanına
>>koştum ve "yürüyerek yemek öyle yenmez böyle yenir" diyerek elimde
>>tabak yürümeye başladım. Bir yandan da musakkayı
>>yemeye çalışıyorum. Kız kaçmaya başladı, ben de peşinden koşuyorum.
>>Bir ara ağzımdan köpükler çıktığını farkedince durakladım. Elimdeki
>>tabağı çöpe atıp eve döndüm. Sevgilimin telesekreterine not
>>bıraktım, umarım arar.
>>
>>BEŞİNCİ GÜN
>>
>>Sevgili günlük,
>>Bu sabah İstikbal'den çek-yat gelecekti, öğlene kadar bekledim, ne
>>gelen var ne giden. Birden sinirlerim tepeme çıktı, elimde odunla
>>beklemeye başladım. Hayır, niye sözünde durmuyorsun kardeşim? Sabah
>>dediysen sabah getir. Adamlar saat üçte geldiler, ben odunla kapıya
>>çıkınca tedirgin olup kaçtılar. İstikbal'i arayıp siparişi iptal
>>ettim, Seray'ı var Mobella'sı var canım, banane yani...
>>
>>ALTINCI GÜN
>>
>>Sevgili günlük,
>>Sevgilim aradı, bana çok kızgın olduğunu söyleyip bir çuval zır zır
>>yaptı. zaten ona moralim bozuk, bir de Teoman gelip karşımda fosur
>>fosur sigara imesin mi? Dumanı suratıma üflediğinde
>>çaktırmamaya çalışarak içime çekmeye çalıştım. Ulan özlemişim be...
>>
>>YEDİNCİ GÜN
>>
>>Sevgili günlük,
>>Kabul etmem gerekir ki bugün çok sinirliydim. Gevşemek için
>>televizyonu açıp belgesel izlemeye başladım. Discovery Channel'da
>>Timsah Avcısı diye bir lavuk var, 10 dakika dayanamadım herife.
>>Eline bir yılan almış, yılan çıtır çıtır ısırıyor, bu gevrek gevrek
>>gülüyor. Neymiş, yılan zehirsizmiş.Ya arkadaşım, zehirsiz diye ne
>>bu yani? National Geographic'I açıyorum, zürafalar var, daha iyi.
>>Ama zürafalardan, Mary ve ailesi diye söz ediliyor. Allah belanızı
>>versin hepinizin. Süt içip uyumaya karar veriyorum, süt şişesinin
>>üzerine "lütfen çalkalayınız" yazmışlar. Çal-ka-la-mı-yo-rum.
>>Mecbur muyum lan sizin şişenizi temizlemeye. Para almasını
>>biliyorsunuz eşşoğlueşşekler sizi be! Akşam arkadaşlarla bira
>>içmeye gittik. Buinsanlarne kadar anlayışsız var ya günlük, aklın
>>oynar.Ulan
>>zaten sigarasız bira içiyorum, beynim sulanmış, hala üzerime
>>geliyorlar. Masada ideolojik hadise çıktı, dışarı kadar uzadı.
>>Tartışma sorun değildi de "sigarayı bıraktığındanberi kilo aldın
>>lan kocagöt" deyince dayanamayıp kafa attım Teoman'a. Yapmasam
>>iyiydi.
>>
>>SEKİZİNCİ GÜN
>>
>>Sevgili günlük,
>>Teoman arayıp bir daha benimle görüşmek istemediğini söyledi. Çok
>>umurumdaydı lavuk. Gereken cevabı verdim zaten. Bu arada, gazetede
>>okudum yine. Sigarayı bırakmanın çeşitli yöntemlerinden
>>bahsediyordu. Azaltarak bırakma ve marka değiştirerek bırakma
>>maddeleri ilgimi çekti. Acaba? Ama yok yok, bu kadar dayandım,
>>gerisini getirmek lazım.
>>
>>DOKUZUNCU GÜN
>>
>>Sevgili günlük,
>>Sana ne zamandır sevgili günlük diye seslenmediğimi farkettim. Oysa
>>sen bu dünyada beni anlayan tek varlıksın, tek dostumsun. Bugün ne
>>oldu biliyormusun, sevgilim beni terketti. Alçak kadın,
>>Manyaklaştığımı söyleyip ayrıldı benden. Bu arada kabak
>>çekirdeğinin bokunu çıkardım, her tarafımda sivilce çıktı.
>>
>>ONUNCU GÜN
>>
>>Sevgili günlük,
>>İki gün önce, sigarayı bırakmanın çeşitli yöntemlerinden
>>sözetmiştim. Ben iki yöntemi birleştirip hem marka değiştirdim hem
>>de azalttım. Günde üç tane yemeklerden sonra Parliement içiyorum. O
>>kadar zaman sonra ilk içilen sigaranın bir güzel kafası var,
>>şaşırırısın.
>>
>>ON BİRİNCİ GÜN
>>
>>Sevgili günlük,
>>Kendime bir iyilik yapıp sigarayı beşe çıkardım. Ha üç, ha beş.
>>Eskiden günde bir paket içiyordum, şimdi beş tane içiyorum. Yine
>>kazançlıyım yani...
>>
>>ON İKİNCİ GÜN
>>
>>Sevgili günlük,
>>Bugün gazetede Amerika'da yapılan bir araştırmayla ilgili haber
>>okudum. Habere göre günde 10 taneye kadar sigaranın çok fazla
>>zararı yokmuş. Üstelik sigaranın markasını değiştirmekten falan da
>>bahsedilmiyordu. Madem öyle
>>günde 10 tane Camel içebilirim.
>>
>>ON ÜÇÜNCÜ GÜN
>>
>>Sevgili günlük,
>>Sevgilimi ve Teoman'ı arayıp özür diledim. Sevgilim, bir süre daha
>>görüşmek istemediğini söyledi. Ağzımdan köpükler çıkarken
>>koşturduğum sahneyi unutamıyormuş. Haklı kız, bir şey söyleyemedim.
>>Teoman aramızda geçen hadiseyi sigaraya yordu, ona göre yavaş yavaş
>>sigara içmeye başlayınca beynim tekrar faaliyete geçmiş. Neyse
>>barıştık ve yarın akşam buluşmaya karar verdik.
>>
>>ON DÖRDÜNCÜ GÜN
>>
>>Sevgili günlük,
>>Teoman'la ocakbaşına gittik. İçtiğim sigaraları saymadım. Teoman'ın
>>da dediği gibi, sigaranın zararlarını bilerek içiyorum, kime ne?
>>Sana da soruyorum günlük, sana ne?
>>
>>ON BEŞİNCİ GÜN
>>
>>Sevgili günlük,
>>Püfür püfür içiyorum sigaraları. Bir de, "sigaraya tekrar
>>başlayınca ne olur" tablosu yapmaya başladım. Sevgilim de bir daha
>>sigarayı bırakmayacağım sözünü verince geri döndü. Elveda günlük,
>>bir daha işim olmaz seninle.