Mavi Balina

Newwave

Altın Üye
Katılım
17 Kas 2007
Mesajlar
12,976
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
World Of Hackhell

x2q7t1.jpg


Bilim insanları, Kosta Rika açıklarında bir zamanlar soyu tükenmenin eşiğine gelen balinaların bir araya geldikleri bölge üzerinde çalışıyor.

Pacific Storm, Acapulco Limanı'ndaki beyaz yatların arasında dikkat çekiyor. Geçmiş yaşamında çalışan bir tekne, Batı kıyısının trol teknelerinden biri olan siyah gövdeli Pacific Storm, şimdilerde bir araştırma gemisi olarak yeniden doğuyor. Limanda daha büyük, daha şaşaalı tekneler var -Acapulco'nun beyaz yatlarına bir servet yatırılıyor- ancak yüksek, siyah pruvası ve ciddi görünümüyle, 26 metrelik bu trol teknesi, benim denize açılmayı istediğim tekne.

Benden mavi balinaları izleyerek geçecek bir aylık yolculuk için tüm bu tekneler arasından birini seçmem istense, onu seçmekte bir an dahi duraksamazdım. Flip Nicklin ile birlikte malzemelerimizi tekne merdivenlerinden yukarıya verir ve kamaralarımıza yerleştirirken, neredeyse vahşi bir heyecana kapılmış durumdayım.
Ne zaman daha az gülümsediğimi, giderek daha çok hırçınlaştığımı hissetsem; ne zaman puslu bir kasım ayı çökse ruhuma; ne zaman bilgisayar klavyesi başında, yapay ışık altında, kendi kendini hapsetmiş biri, bir tür münzevi gibi, yaşamımı kazanmak için tuşlara vura vura birbirini izleyen pek çok ay geçirmiş olsam, olabildiğince çabuk bir şekilde denize açılma zamanımın geldiğine karar veririm.

Pacific Storm görevini büyük bir heyecan içinde kabul ettim. Yolculuğun, Ocak ayının 3'ünde başlayacak olması nedeniyle, kendime yeni yıl boyunca tutacağım üç söz verdim: Geçinmesi kolay bir gemi arkadaşı olmaya çabalayacaktım. Laf kalabalığı yapmadan, mümkün olabildiğince kısa ve öz yazacaktım. Herman Melville ile ilgili tek bir imada dahi bulunmaktan kaçınacaktım. Sahi, size bir beyaz balinanın peşinde olduğumuzdan söz etmiş miydim? Bu doğru. Kuzey Pasifik'in doğusundaki -çoğunlukla yaz aylarını Kaliforniya açıklarında geçiren ve güneye yaptıkları göçlerini izlediğimiz- mavi balina popülasyonu içinde bir de beyaz mavi balina var, belki de bir albino. Pacific Storm'un şişme botlarından biri, dört ay önce, Santa Barbara açıklarında bu balinaya uydu vericili bir marka yerleştirmişti, ancak 4172 numaralı marka, balinanın üzerine yerleştirilmesinden birkaç hafta sonra uyduya sinyal göndermeyi kesmişti ve balinanın nerede olduğu artık bir sırdı. Güneşle senkronize bir şekilde, dünya çevresinde her iki kutuptan da geçen bir yörüngede dönen TIROS N uyduları artık izini süremiyor olsa da o bizim Orta Amerika açıklarında görmeyi umduğumuz balinalardan biriydi.

Pacific Storm'a yerleştiğimizde, Nicklin, Sea & Sea marka sualtı muhafazası ile birlikte Nikon D200'ünü hazırlamaya başladı. Nicklin yeni tür balina avcılarından biri. Onun işi balina yağını alıp işlemek değil, deniz memelilerinin fotoğraflarını çekmek ve Nikon'u da en çok sevdiği zıpkını.
Pacific Storm denize açıldı. Orta Amerika'nın doğu yönünde kıvrılan kıyıları boyunca etkin olan Tehuantepec rüzgârlarından sakınmak amacıyla güneye doğru ilerledik, sonra da yönümüzü hedefimize, sıcaklık anomalisinin olduğu bölgeye çevirmek üzere güneybatıya yöneldik.

Kosta Rika Kubbesi, Orta Amerika'nın batısında birbiriyle buluşan rüzgâr ve akıntıların etkisiyle dipten yükselen soğuk, besin kaynakları açısından zengin bir su kütlesi. Sabit bir yeri yok; zaman zaman yer değiştiriyor ancak genellikle kıyıdan 500 ile 800 kilometre açıkta görülüyor. Yükselen su kütlesi, termoklinin -derin, soğuk sular ile yüzeyin sıcak suları arasında kalan sınır katmanı- yüzeye on metre yaklaşacak kadar yükselmesine neden oluyor. Derinlerden gelen soğuk, oksijen açısından fakir suyla birlikte nitrat, fosfat, silikat ve diğer besinler de yüzeye yaklaşıyor.

Bu da denizin ortasında, çöldeki vahaları andıran, zengin bir beslenme bölgesi oluşmasını sağlıyor. Kubbenin derinlerden yüzeye doğru yükselen besinleri fitoplanktonun minicik bitkilerini besliyor, ki bu bitkiler zooplanktonun minicik hayvanlarına besin sağlıyor, ki onlar da, daha büyük hayvanların gelmesine neden oluyor ve bunların bazıları gerçekten de epeyce büyük. Mavi balina, Balaenoptera musculus, bugüne kadar yaşamış hayvanların en büyüğü. Linnaeus, cins adını Latince'de balina, "balaena" ve Yunanca'da "yüzgeç" ya da "kanat" anlamına gelen "pteron" kelimelerinden türetmiş. Türe verdiği ad "musculus" ise, Latince'de "fare" anlamına gelen mus kelimesinin en küçük anlamı vermek için kullanılan formundan gelmekte, yani Linnaeus'un mavi balinaya verdiği tür adı, "farecik" anlamına geliyor -görüldüğü kadarıyla bu bir Linnaeus şakası olmalı. "Küçük fare balinası" 200 ton ağırlığa ve 30 metre uzunluğa erişebilir. Aynen bir filin küçük bir fareyi hortumuna alması gibi, fil de, sıra ona geldiğinde, bir mavi balina tarafından tutulup, balinanın devasa dili üzerinde taşınabilir. Bir insan diyelim ki bir mavi balina tarafından yutulmak yerine hayvana damardan enjekte edilmiş olsa, balinanın kalp atışı ile aşağı yukarı her on saniyede bir şişen atardamarlarından süzülüp geçebilir.

Mavi balinanın mükemmel yüzme hızı ve -Dünya'nın üç okyanusunun, Antarktika civarındaki buz gibi sularda birbirine karıştığı bir bölgede yer alan- yaşam alanlarının ulaşılabilirlikten uzak konumu, türün büyük bölümünün 20. yüzyıl başlarına kadar korunmasını sağladı. Patlayıcı zıpkınların icadı ve hızlı, buhar motorlu balina avı teknelerinin ortaya çıkışıyla birlikte, balinaların yaşadığı korunaklı mevziler de yarılmış oldu. 20. yüzyılın ilk altmış yılı boyunca 360 bin mavi balina öldürüldü. Güney Georgia Adası civarındaki popülasyon, bir zamanlar Japonya kıyılarında beslenenlerle birlikte, tamamen yok edildi. Bazı mavi balina popülasyonları % 99 oranında azalmış ve mavi balina türü neredeyse tamamen tükenme noktasına getirilmişti.

Pacific Storm'daki deneyimli uzmanlar Bruce Mate ve John Calambokidis için derin ve dokunaklı bir ironi söz konusu. Üzerinde çalıştıkları, yazlarını Kuzey Amerika'nın batısında geçiren 2 bin balina bir zamanlar sadece küçük bir grupken, bugün dikkate değer bir popülasyon haline gelmiş durumda.

Kaynak
 
Geri
Üst