Mavi Yengeç - Atlantic bLue Crab

bLueXtremE

єχтяємє &
Moderatör
Katılım
4 Kas 2007
Mesajlar
8,245
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
39
Konum
αℓσиє gαℓαтαѕαяαу
MAVİ YENGEÇ BİYOLOJİSİ, YAŞAM DÖNGÜSÜ,BESLENMELERİ,ÇEVRE KOŞULLARI,YAŞADIĞI BÖLGELER,TÜRKİYEDEKİ YAYILIŞLARI,YETİŞTİRİCİLİĞİ,PAZARLANMASI

image002.jpg


ERKEK VE DİŞİ MAVİ YENGEÇLER

Mavi yengeç adını makaslı ve yürüme ayaklarındaki koyu mavi renkten almaktadır. Mafsallar ve dikenlerin uçları ise soluk pas kırmızı renktedir.
Dişi ve erkek fertler gövdenin altına kıvrılmış karın (abdomen) halkalarının yapısı ile kolayca ayırt edilebilirler.
Erkeklerin boyu 9 cm, genişliği karapaks’ın yani sırt tarafı kaplayan sert kabuğun her iki yanındaki uzun ve sivri dikenlerle birlikte 22cm’dir. Erkek yengeçler dişilere oranla daha geniş çapta büyürler.
Dişilerin boyu 7,5cm genişliği 18cm kadar olabilmektedir. Karapaks’ın ön kenarında 9 adet dikenli çıkıntı vardır. Erkeklerden daha küçük boydaki dişiler, diğer yengeç türlerinde olduğu gibi yumurtalarını karın tarafında kıvrılmış, abdomen ve kuyruk altında taşırlar. Yumurtlama dönemi Eylül-Kasım arasındadır.

YAŞAM DÖNGÜLERİ

image003.jpg


Döllenme: Dişi mavi yengeçler cinsel olgunluğa eriştiklerinde yaşamlarında sadece bir kere döllenirler. Dişi mavi yengeçler dışkılarında erkek mavi yengeçleri harekete geçiren fenemon salgılarlar. Birleşme olana kadar erkek yengeçler dişiler için yarışırlar ve onları taşıyıp korurlar. Bu “Cradle carrying” olarak adlandırılır. Eşleşme sırasında dişi yengeç erkek yengecin spermlerini depolar ve daha sonra verimli bir döllenme için kullanır. Dişinin kabuğu sertleştiğinde, dişi tuzlu sulara göç eder.

Yumurtlama: Döllenmeden sonra dişiler tuzlu sulara göç ederler. Yumurtlamadan önce çamurda bir delik açarlar. Çoğu dişiler döllendikten sonra iki ile dokuz ay arasında ilk yumurtalarını bırakırlar. Dişi mavi yengeçler döllenmiş yumurtalarını sünger içine bırakırlar ve buda larva ortaya çıkana kadar karın’a bağlı kalır. Bir sünger yaklaşık iki milyon yumurta içerir ve yaklaşık iki saat içinde oluşur.

image005.jpg
image006.jpg


Larva:
Kısım I:Zoeae
Larvanın birinci kısmı zoeae olarak adlandırılır. Zoeae çatlama sırasında yaklaşık 0,25 mm genişliğindedir. Larva morfolojik bakımından yetişkinlere benzerlik gösterirler. Bunlar planktonik canlılardır. Zoeae’nin gelişimi tuzluluğa ve ısıya bağlıdır.

Karapaksın genişliği 2,5mm dir. Megalop görünüşte zoeae dan daha çok yengeç gibidir. Karapaksı daha geniştir ve bacaklarının bitiminde pençeleri vardır.Özgürce yüzerler fakat genellikle kıyının en dibinde bulunurlar.
Gençlik dönemi:
0,25 mm genişliğindedir. Daha az tuzlu ve daha sığ sulara yavaş yavaş göç ederler,ki burada büyür ve olgunlaşırlar.Erkek mavi yengeçler daha az tuzlu suları tercih ettiğinden daha uzak ırmaklara göç ederler.
Yetişkinler:
Erkekler cinsel olgunluğa eriştikten sonra gelişmeye ve deri değiştirmeye devam ederler.Yengeçler olgunlaştıklarında ve çiftleştiklerinde gelişmeyi ve deri değiştirmeyi durdururlar.Ancak yeni bir araştırmaya göre olgun dişiler doğru koşullar sağlandığında deri değiştirmeye devam ederler.
Deri değiştirme enerji alır.Yumurta üretmek daha fazla enerji aldığı için olgun dişi yengeçler geniş çapta büyüyemezler.Sperm üretimi ise enerji gerektirmez.Deri değiştirme enerjiye bağlıdır.Daha büyük hayvanlar küçüklere göre daha fazla besin depo ederler.Böylelikle gerçekten büyük bir deniz istakozu iki yıldan on yıla kadar sadece deri değiştirir.Yengeç büyüdükçe deri değiştirme için enerji depolamak daha zordur.Deri değiştirme tehlikeli bir iştir.Büyük hayvanlar daha büyük riskte olabilirler.Böylelikle nüfuslarında artış çok ve sık değildir.
Dişiler yumurtlama alanlarına göç ettikten ve çiftleştikten sonra her biri yaşamlarının sonuna kadar orada kalırlar ve denizin dışında kısa mesafelere giderler.Daha ılık aylarda erkekler genellikle daha az tuzlu sularda kalırlar.

BESLENMELERİ

Mavi yengeçler genellikle leş yiyen hayvanlar olarak sınıflandırılmıştır. Başka hayvanları yerler. Detrivor yada omnivor olanları da vardır. Hayat döngülerinin değişik aşamalarında plankton, balık, bitki, yumuşakça ve kabukluların tüketicisidir.

OTOTOMİ&REJENERASYON

Mavi yengeçlerin düşmanlarına esir düşmemek için kollarını yada bacaklarını feda etme yetenekleri vardır. Bu kol ve bacaklar rejenerasyon olarak adlandırılan bir dönemde yeniden oluşur.

ÇEVRE KOŞULLARI

Su Derecesi: Büyüme 15 ºC de oluşur.Su ısısının 33 ºC’nin üzerine çıkması öldürücüdür.Ve mavi yengeçler derecenin ani düşüşlerine karşı duyarlıdır.
Su Tuzluluğu: Tuzluluk önemlidir. İhtiyaçlar yaşam devrelerine göre değişiklik gösterir.Genelde optimal olanı binde üç ile onbeş arasındadır.
Su PH: Yaşamlarını ph 6-8 arasında devam ettirirler. 6’nın daha düşüğü öldürücüdür.

DERİ DEĞİŞTİRME DÖNEMİNDE MAVİ YENGEÇ NE KADAR BÜYÜR?

Normal şartlar altında her deri değişiminde 1/3 büyüme görülür.

YUMUŞAK VE SERT KABUKLU YENGEÇLER’İN ARASINDAKİ FARK

Yumuşak ve sert kabuklu yengeçler aynı türdedirler.Yumuşak kabuk yengeçleri kısa bir süre önce kabuklarını çıkarmışlardır.Kabuklarını bırakmış yengeçler düşmanlardan kendilerini korumak için kayalıkların arasına saklanırlar yada kendilerini kuma gömerler. Kabukları sertleştikten sonra tekrar ortaya çıkarlar,ve bu sertleşme hızlı bir süreçtir.

MAVİ YENGEÇ NE KADAR YAŞLANABİLİR?

Dişiler 2 yıl,erkekler 3 yıl yaşayabilirler.

MAVİ YENGEÇ’İN YAŞADIĞI YERLER?

Mavi yengeçler akarsuların döküldüğü,ince taneli çamur-kum karışımından oluşan acı su bölgelerinde 0,5m derinliklerde yaşar.

MAVİ YENGEÇ’İN TÜRKİYEDEKİ YAYILIŞLARI

image007.jpg


Asıl vatanı Kuzey Amerika ve Kanada’da ekonomik değere sahip,oldukça iri boydaki bu yengeç, ilk önce getirildiği Kuzey Egedeki acısulu lagünlere,özellikle de Enez dolaylarındaki göllere yerleşmiş,daha sonra Ege sahilleri boyunca sıralanan, Köyceğiz, Güllük lagünlerine yerleşmeye başlamıştır.Halen Fethiye ve Taşucu’ndaki Karadeniz dalyanında bol miktarda bulunmaktadır.
Mavi yengeç’in zorla getirildiği bu sulara tam anlamı ile uyum sağladığı söylenemez.Zira 1963 den itibaren kuzey Ege’yi ve Saroz’u tümü ile terk etmiş ,daha güneye doğru göç etmeye başlamıştır.Bunun nedeni olarak bu bölgedeki aşırı avcılık gösterilmekte ise de,hiç değilse Türkiye lagünlerinde bu yengeç’in bu denli avlanması söz konusu olmamıştır.Olayın nedeninin o yöredeki yerleşmeyi engelleyen doğal koşullarda aranması gerekir.
Mavi yengeç’in ekonomik olarak değerlendirilmesi amacı ile yapılan bazı girişimler başarısızlıkla sonuçlandığından ve balık türlerini tüketici yırtıcı karakteri nedeni ile,balıkçılarca istenmeyen,zararlı bir tür olarak algılanmaktadır.

MAVİ YENGEÇ’İN PAZARLANMASI

Aslında Mavi yengeç, Amerikan ülkeleri dışında, İngiltere,Fransa ve Belçikada da pazarlanma şansına sahiptir. Ancak Avrupa ülkelerinde bu türün pazarlamasını yapanlar,genellikle,sürekli sevkiyat garantisi olmadan bir alıma yanaşmamaktadırlar.Ayrıca, Mavi yengeç’in pazarlanması,avcılıktan itibaren çok dikkat ve bilgi isteyen bir konudur.Bu türün diğer bazı ülkelerdeki lokal adları,Almanya’da, Blaukrabbe, Fransa’da Crabe nageur,İngiltere’de Blue Crab’dir.

MAVİ YENGEÇ YETİŞTİRİCİLİĞİ

Yengeç eti lüks bir gıda maddesi olan, dış ülkelerde değerli bir canlı durumundadır.

Ülkemizde ilk olarak Köyceğiz taraflarında yakalanan mavi yengeçler zaman zaman yurt dışına ihraç edilmiştir.Değerli bir ürün olması nedeniyle dış ülkelerde pek çok tür üzerinde yetiştirme çalışmaları yapılmış ve bu konudaki bilimsel çalışmaların devam ettiği bilinmektedir.Bazı ülkelerde ise doğal kaynakları zenginleştirme amacıyla larva üretim çalışmaları da yoğun şekilde uygulanmıştır.Örneğin Japonyada bu konuda çok başarılı uygulamalar yapılmaktadır.Ülkemizde sofralık üretimi söz konusu olmasa da ihraç amacıyla ilerleyen teknoloji ve olanaklar çerçevesinde bu tür çalışmaların bazı bölgelerimiz için gelecekte ele alınması söz konusu olabilir.

Yengeç dünyanın bir çok ülkesinde avcılık yoluyla üretilen bir canlı olması yanında yetiştiricilik konusu son yıllarda pek çok ülkede önem kazanmaya başlamıştır.Korede, Çin mitten yengeç (Eriocbeir sinensis ve E.Japonicus) yetiştiriciliği yapılan türlerdir.Malezya’da çamur yengeci üzerinde yapılan çalışmaların (Scylla spp) gelecek için çok ümit verici olduğu kaydedilmektedir.Özellikle Sarawak bölgesinin bu çalışmalar için çok uygun olduğu görülerek devletçe desteklenen önemli yengeç yetiştirme projelerine başlanılmıştır.Bu arada; ekvatoral ormanlar arasındaki su kaynaklarından her gün avcılık yoluyla yakalanan yengeçlerin 10 cm dolayında olanları pazara gönderilmekte ve daha küçük olanları besiye alınarak altı ayda pazarlanabilecek boya ulaştıkları bildirilmektedir.Kafesler içerisinde ve çamurlu bölgelerde yapılan bu yetiştirmede yem olarak balık artıklarının kullanıldığı kaydedilmiştir.

Scyla sp.türü çamur yengeç yetiştiriciliğinin ileride gelişmesi ve pek çok ülkede yaygınlaşması beklenmektedir.Bu gruba ait yengeç yavrularının doğadan bol olarak toplandığı ve yetiştirme alanlarına alınarak özellikle mezbaha artıkları ile yapılan beslemede çok olumlu sonuçlar alındığı kaydedilmektedir.Yemlemede artık maddeler kullanıldığı için yemleme ucuza mal edilmektedir.Gelişmelerinin oldukça iyi ve yetiştiriciliğinin kazançlı bir iş olduğu bildirilmektedir. Belirli alanda üretim miktarı az ve yetiştiricilik için geniş alanlar istenilmektedir.Yetiştirmede sıklık arttıkça yamyamlık nedeniyle ölümler yüksek olmaktadır.Çamur ve geniş alanlarda yapılan üretim daha güvenli olmakta ve bu nedenle stoklama ölçülü yapılabildiği takdirde yamyamlık olaylarına daha az rastlanılmaktadır.

Yetiştirmede iki yol izlenmektedir.Çamur alanları geniş olduğu takdirde stoklama az yapılmakta ve yemleme uygulanmamaktadır.Bu gibi durumlarda doğal yemler yetiştirme için yeterli olabilmekte ve ek yemleme yapılmamaktadır.Birim alana yoğun stoklama yapılan ikinci besi yönteminde ise elden yemleme uygulanmaktadır.Besi dönemi 4 aydır.Bu yöntemde bile stoklama m2 de 3-4 adettir.Bazı üreticilerin bu stoklamayı m2 de 15 adede kadar çıkardığı ve fakat bu gibi durumlarda ölüm oranının daha fazla olduğu bildirilmiştir.10-50 gr olarak stoklamaya alınan yengeçler 3-5 ay süreli besi sonucu 350-400 gr civarında iken pazara sevk edilmektedir.Kuluçkahanelerde yetiştirilen bireylerin 25 mg iken besi alanlarına alınabileceği tespit edilmiştir.Her iki yöntemde de gelişmenin hemen olduğu kaydedilmiştir.Yapılan çalışmalarda yengeç üretimi insan eli altında mümkün olup yetiştiriciliğinin gelecek için ümit verici olduğu bildirilmiştir.

Scylla sp.türü yengeçler genel olarak orta yapılıdır.İç su balıkçılığında önemli bir grup olarak kabul edilir.Etlerinin lezzeti ve et verimlerinin yüksekliği nedeniyle lüks bir gıda maddesi olarak kabul edilirler.Ticari olarak önemli miktarlarda da avcılığı yapılır.Asya kıyılarındaki su kaynaklarında yengeç avcılığı küçük çaplı avcılar için önemli bir iş kaynağıdır.Avlanmadan sonra uzun süre el altında canlı olarak götürülür ve bu şekilde pazarlanırlar.

Bu tür üzerindeki yetiştiricilik çalışmalarına 100 yıl önce Çinde başlanıldığı kaydedilmektedir.Son 30 yılda Çin ve Japonyada Yetiştiricilik çalışmaları hız kazanmıştır.

Japonyada yavru üretim çalışmaları konusunda başarılı sonuçlar alındığı halde uygulamaya geçilememiştir ve günümüzde üretim doğal kaynaklardan sağlanan yavruların besiye alınmasıyla sağlanmaktadır.Fakat doğadan yakalanan yavru miktarı yeterli olmadığından ileriki yıllarda yavru üretiminin uygulamada yer bulması beklenilmektedir.

Yengeç yetiştiriciliği konusundaki sorunların çözülmesi amacıyla yapılan ülkeler arası bir toplantıda aşağıdaki konulara dikkat çekilmiştir.

1-Larval yetiştiricilik konusunda yoğun ve etkili araştırmalar yapılarak uygulamaya aktarılabilecek kuluçka yöntemleri geliştirilmektedir.

2-Larva üretiminde kullanılacak besi yöntemleri konusunda bir dizi araştırmalar planlanmaktadır.

3-Damızlık yetiştirme ve yumurtalardan yavru çıkışı konusunda araştırmalar düzenlenmelidir.

4-Beside kullanılacak yemler, kanibalizm, su kalitesi, havuz manejmanı ve hastalıklar konusunda çalışmalar yürütülmelidir.

5-Yengeç stoklarının genetik yapıları konusunda bölgesel genetik farklılıklar ve hangi bölgelerden daha iyi gelişen hatlar elde edilebileceği araştırılmalıdır.

6-Yengeç avcılığı, pazarlanması ve işlenmesi konusunda incelemeler yapılmalı ve bu konulardaki teknolojiler geliştirilmelidir.

Derleyen: Ergül KESER

Su Ürünleri Mühendisi

 
bilgi için teşekkürler.
 
Teşekkürler güzel bilgiler....
 
Geri
Üst