MHP, Erdoğan'la Gül'ün arasını açmak istiyor

İηvictus

Banned
Katılım
2 Haz 2007
Mesajlar
3,529
Reaction score
0
Puanları
0
CHP'liler tekme tokat birbirine girdi

CHP'liler tekme tokat birbirine girdi

Mustafa Sarıgül’e tepki gösteren CHP Gençlik Kolları üyesi bir grup ile Şişli Belediyesi önünde toplanan bir başka grupla birbirine girdi. Kavgada tekme yumruklar konuştu.

72132.jpg


Şişli Belediye Başkanlığı binasına gelen CHP Bayrampaşa İlçe Gençlik Kolları Başkanı Öztürk Hocaoğlu başkanlığındaki yaklaşık 40 kişilik grup, Sarıgül'e bir mektup sunmak istediklerini dile getirdiler.

Bir belediye görevlisi tarafından binadaki CHP odasına alınan Hocaoğlu ve beraberindekiler, burada Şişli Belediye Başkan Vekili Eyüp Birgün'e mektubu sundular. Basın mensuplarının alınmadığı odadan bir süre sonra çıkan Hocaoğlu ve beraberindekiler, çıkışta basın açıklaması yapmak istediler.

Hocaoğlu'nun konuşması bu sırada dışarıda toplanan 70-80 kişilik başka bir grubun ''Baykal istifa'', ''Sevigen istifa'' şeklindeki sloganlarıyla kesildi.

Basın açıklamasını gerçekleştiremeyen Hocaoğlu ve beraberindekiler, belediye binası önünden ayrılmaya başladı. Bu sırada gazetecilerin sorularını yanıtlayan Hocaoğlu, belediye binası içinde Sarıgül'e olan tepkilerini dile getirdiklerini ve yaptıklarının etik değerlerle bağdaşmadığını ifade ettiklerini kaydetti.
72131.jpg

Belediye binasının yaklaşık 150 metre ilerisinde ise Hocaoğlu ve beraberindekiler ile belediye binası önünde toplanan gruptan birkaç kişi arasında yumruklaşmaya varan arbede yaşandığı görüldü.

Daha sonra gazetecilerin olaya ilişkin sorularını yanıtlayan Şişli Belediyesi Başkan Vekili Eyüp Birgün, CHP Gençlik Kolları üyeleriyle mektupta yazılanlar hakkında görüştüklerini dile getirdi.

Birgün, yaşanan arbedenin nedeninin sorulması üzerine, küfür edildiğini öne sürerek, ''Yoksa karşılayıp uğurladığımız bir misafire niye... Karşılama ve uğurlamada bir problem var mıydı?'' dedi. Birgün, bir gazetecinin, ''Son aşamada vardı'' şeklindeki ifadesi üzerine, ''Son aşamada vardı. Terbiyesizlikten sonra vardı'' diye konuştu.

Bu arada CHP Gençlik Kolları üyeleri tarafından Sarıgül'e sunulan mektupta, Sarıgül'ün seçimlerde CHP'nin aleyhine çalıştığı ve özellikle Şişli'de diğer partilere destek verdiği savunularak, ''Partiyi bölmeye, parçalamaya, altını oymanıza izin vermeyeceğiz. Bizler, CHP'li gençler artık CHP'den elinizi çekmenizi istiyoruz'' görüşü dile getirildi.



AA
 
Ağar partinin parasını bloke ettirdi

Ağar partinin parasını bloke ettirdi

DP Genel Başkanlığı’ndan istifa eden Mehmet Ağar’ın partinin kasasına 11.3 milyon YTL bıraktığı ve bu parayı bloke ettirdiği ortaya çıktı. Ağar'ın gerekçesi ile ilgili ilginç bir iddia var:
55884.jpg

Ağar’ın seçim öncesinde partisinin hem baraj altında kalacağını, hem de oy oranının Hazine yardımı almak için gerekli olan yüzde 7’nin altında kalacağını gördüğü için bu tür bir önlem aldığı öne sürülüyor.

Partinin Genel Muhasibi Bahattin Şeker ise, 4 Haziran’da milletvekili listelerine itiraz ederek hem görevinden istifa etmiş hem de adaylıktan çekilmişti. Şeker, istifa ederken ‘Partinin kasasında 35 trilyon lira bıraktım’ demişti.

Partinin kasasındaki paranın seçim çalışmalarında kullanıldığı belirtilirken, en fazla harcamanın Ali Taran’ın şirketiyle imzalanan reklam anlaşmasında yapıldığı kaydedildi.

Öte yandan gelecek dönemde mali sıkıntı yaşanmaması için DP Genel Merkezi’nin taşınması da gündemde. DP’nin, Balgat’ta bulunan ve kirası Nisan 2008’e kadar ödenen gökdelenden Akay Caddesi’deki eski küçük Genel Merkez binasına taşınacağı belirtildi.



Star gazetesi
 
MHP, Erdoğan'la Gül'ün arasını açmak istiyor


Öyle anlaşılıyor ki, yeni dönemde Parlamento’daki Anamuhalefet misyonu, fiilen ve ilk görünüme bakılırsa etkili bir biçimde Milliyetçi Hareket Partisi tarafından yürütülecek.

Devlet Bahçeli’nin “Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Genel Kurul’da olacağız” açıklaması, hem verilmiş sözlerin karşılığı olan bir tutarlılık örneği, hem de memleket hayrına önemli bir “Feraset Göstergesi” olsa da, bu kararın siyasi bir hedefinin olmadığını düşünmek biraz saflık olur.

Bu siyasi hedefin ne olduğunu, uzun tahlillerin ardından yazının sonuna
bırakma yerine, şimdiden bodoslama söyleyelim ki, önceki yazıları baştan
sona okumadan racon kesen bazı tembel yorumcularda istifade etsinler.
Evet MHP bu defa büyük oynamaktadır ve daha önce hiç kimsenin yapamadığını yaparak Erdoğan-Gül ikilisinin arasına açıp, bu “Stratejik Birlikteliğe” bir son vermek istemektedir.

Yine “Niyet Sorgulayıcısı” bazı okurların erken davranma çabalarına mahal vermeden şunun da altını çizelim.

Bir muhalefet partisi için bu, meşru bir hedeftir ve ulaşılması halinde,
MHP’yi gerçek bir iktidar alternatifi haline getirecek kadar da kıymetlidir.

Gelelim bu siyasi hedefin ne olduğuna:


MHP yönetimi (Belki de Bahçeli tek başına böyle bir karar aldı), Erdoğan ve Gül’ün arasını açmaya dönük adımları, daha seçimler yapılmadan miting meydanında atmaya başladı.

Bahçeli, Erdoğan’dan “Siyasi Terörist” diye söz ederken, Gül’ü özel bir
korumaya tabi tuttu. Örneğin Kayseri mitinginde “Başbakan hemşehriniz Abdullah Gül’ü aday yaparak harcadı” diyerek Erdoğan’ı Kayserililere şikayet etti.

Bahçeli bir başka mitingde de Gül’den “Değerli Şahsiyet” diye söz etti.

Bu yaklaşım seçimlerden sonra da devam etti.

MHP lideri, Erdoğan’ın telefonlarını yanıtsız bırakırken, Gül’ü ayrı bir
kefeye koydu.

Bütün bunlar, Erdoğan’la Gül’ün arasının bozulması için yeterli bir zemin
olabilir mi? Hayır. Geçen yıllar içerisinde bu birlikteliğin, çok daha
kritik dönemlerde test edildiği ve testinin kırılmadığına dair birçok örnek
verilebilir.

Ancak, “Cumhurbaşkanlığı Adaylığı” konusu ve sonrasında olup bitecekler, karşılıklı sadakat ve kardeşlik duygularıyla ayakta duran bu birliktelik için, yeni deneyleri beraberinde getirecek.

Daha açık yazalım. Eğer Ak Parti Abdullah Gül dışında bir başka aday
belirlerse, MHP’nin eline önemli bir fırsat geçecektir.

Siz bakmayın şimdilerde herkesin uzlaşmadan dem vurup, “Cumhurbaşkanı, herkesin içine sinecek bir aday olsun” demelerine.

Gül dışında bir aday çıkarsa, bu hava, güz yağmurları başlamadan dağılacak ve Ak Parti, işin doğası gereği, sıkı bir muhalefetle karşı karşıya kalacaktır. Gül’ün aday olmasıyla olmaması arasında bu yönüyle hiçbir
farklılığın olmayacağından emin olabilirsiniz.

“Bahçeli’nin Ak Parti istediği adayı gösterebilir” sözünün geri planında da
“Mevziye yattık, bekliyoruz” mesajı vardır.

Gül’ün aday olmaması halinde, Bahçeli’nin ilk meclis toplantısında Erdoğan’a dönüp, “Biz önünüzü açtığımız halde, siz yol arkadaşınızı harcadınız” demesi kuvvetle muhtemeldir.

Bahçeli’nin “Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Genel Kurul’da olacağız”
açıklamasının değerini gölgelemeyeceğini bilsem, şöyle bir soru
sorabilirdim.

Acaba, bu karar alınırken birileri, Ak Parti’nin adayının kim olacağı ya da
kim olmayacağı konusunda, Bahçeli’nin kulağına bir şey fısıldadı mı?


kaynak; mehmet acet - kanal7
 
Kural :

# Günlük konu açma limiti 2'dir.Bu sınırı aştığınız takdirde açtığınız fazla konular birleştirilecek veya kapatılacaktır.


konuları birleştirdim..
lütfen bölüm kurallarını okuyalım..
 
Geri
Üst