4 Şubat 2008 tarihinde yeni nesil sunucu işletim sistemi Windows Server 2008�in piyasaya sürülmesinin ardından 26 Haziran 2008 tarihinde Microsoft�un Hipervizör tabanlı sunucu sanallaştırma teknolojisi olan Hyper-V piyasaya hazır hale getirilmiştir. Windows Server 2008�in bir parçası olarak beta sürümünün kullanılabilir olduğu Hyper-V�nin beta sürümü şimdiye kadar 1.5 milyon kez indirilerek son kullanıcılar tarafından test edilmiştir. Hyper-V http://www.microsoft.com/Hyper-V adresinden indirilebilir. 8 Temmuz itibarıyla da tüm Windows Server 2008 kullanıcıları tarafından Windows Update üzerinden indirilebilir durumdadır. Hyper-V, hipervizör tabanlı olması sebebiyle yeni nesil sanallaştırma teknolojilerini kendi içinde barındırmaktadır. Bu sayede aynı fiziksel makine üzerinde aynı anda birden fazla işletim sistemi kullanılabilmektedir. 64bit mimari üzerinde geliştirilen Hyper-V, yeni mimarinin getirdiği yeni nesil teknolojik özellikleri de kullanmaktadır.
Sanallaştırma birçok konuda firmalara faydalar sağlamaktadır. Özellikle günümüzün rekabet ortamında bilgiye hızlıca ulaşmak, daha verimli olmak ön plana çıkmaktadır. Rekabette avantajı artırmak için firmaların veri sürekliliğini sağlarken aynı zamanda giderlerini de düşürmesi beklenmektedir. Bu konuda sanallaştırma, firmalara birçok katma değer sağlamaktadır. Microsoft sanallaştırmayı daha geniş perspektifte görmektedir. Sanallaştırmayı; uygulama sanallaştırma, sunucu sanallaştırma, masa üstü sanallaştırma ve oturum sanallaştırma olarak 4 ana başlıkta toplayabiliriz. Tamamlayıcı olarak ise tüm bu ortamların yönetimini önemli görüyoruz. Bu teknolojiler sayesinde firmalar, donanım sayısını asgariye düşürerek, mevcut donanımları daha verimli kullanmakta, böylece hem yerden kazanmakta hem de güç anlamında tasarruf etmektedirler. Ayrıca kritik uygulamaları aynı makine üzerinde barındırarak BT konusunda giderlerini ciddi boyutlarda azaltabilmektedirler. Ek olarak sanallaştırmanın getirdiği özellikler sayesinde olası bir felaket durumunda verilerini ve uygulamalarını kolayca kurtarabilmekte, hızlı bir şekilde tekrar kullanıma açabilmektedirler. Bu da hızın önemli olduğu KOBI dünyasında vazgeçilmez bir özellik haline gelmektedir. Böylece ortamlar sadeleşerek yönetimi kolaylaşırken firma içi kaynakların daha verimli kullanılması sağlanmaktadır.
Microsoft�un Temel Alt Yapı Optimizasyonu (CoreIO-Infrastructure Optimization) vizyonu firmaların BT yatırımlarının katma değerini kısa sürede almasını ve BT�nin masraf merkezi olarak görülmek yerine stratejik bir değer olarak firmanın karar mekanizmasının bir parçası haline getirilmesini öngörmektedir. Yani öncelikle BT altyapısını sağlamlaştırıp sistemleri otomatik yönetebilir hale getirerek, basit ortamlardan dinamik ortamlara doğru ilerleyerek, hem giderlerin azaltılması hem de verilen hizmetin kalitesinin artırılması hedeflenmelidir. Dinamik sistemler ile firmalar müşteri isteklerine ve ortamdaki değişikliklere daha hızlı cevap verebilir hale gelmektedirler. Firmaların sürekliliği ve rekabet ortamında yaşayabilmeleri için bu yeteneklere sahip olmaları gerekmektedir. Sanallaştırma bu bağlamda ortamların karmaşıklığını azaltarak ortamların yönetimini kolaylaştırmakta ve verimliliği artırmaktadır.
Sanallaştırma konusunda Softgrid teknolojisi ile uygulama sanallaştırmayı , Hyper-V teknolojisi ile sunucu sanallaştırmayı, Virtual PC ile masa üstü sanallaştırma ve Terminal Services ile oturum sanallaştırmayı firmalarımız için mümkün kılmaktayız. Örneğin Softgrid ile bazı uygulamalarınızı sanallaştırarak masaüstüne kurulmasına gerek kalmadan, ihtiyaç anında son kullanıcılara sunabilirsiniz. Böylece firmalar uygulamada bir değişiklik olması veya yeni bir versiyonun/uygulamanın kullanıma alınması gerektiğinde bunu hızlıca gerçekleştirebilmektedirler.
Terminal Services sayesinde masa üstünün grafik özelliklerinden bağımsız olarak, hem verilerin hem de uygulamaların merkezi kullanıma açılması sağlanmaktadır. Özellikle dağıtık yapıda olan firmalar uygulama ve verilerini merkezi bir noktadan yönetebilirler. Masaüstü sanallaştırma sayesinde işletim sistemiyle uyumlu olmayan uygulamaları işletim sisteminden bağımsız olarak kurabilme, test etme ve kullanabilme imkanı doğmaktadır. Sunucu sanallaştırma teknolojisi Hyper-V ile firmaların iş yüklerini konsolide ederek kaynaklarını daha verimli kullanmaları ve felaket anında verilerin kurtarılarak tekrar kullanılabilir hale getirilmeleri sağlanmaktadır.
Son olarak System Center ailesinden Virtual Machine Manager(VMM) ile hem sanal hem fiziksel ortamların yönetimi sağlanmaktadır. Böylece firmaların veri merkezleri alışılmış bir ara yüz ile tek konsoldan kontrol edilebilmektedir. Eylül�de çıkacak versiyonu ile Hyper-V ve VMWare�i de destekleyecek olan VM konsolu üzerinden P2V (fiziksel �Sanal) ve V2V (Sanal-Sanal) dönüşümü kolayca yapılabilmektedir.