Namaz İnsanı Kılar !

CHI€F

Kalpsiz
Katılım
9 Ocak 2006
Mesajlar
5,924
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
118
Konum
fizan
Namaz İnsanı Kılar​


Zaman; puslu bir nehir gibi akıyor içinden. Kıyılarını bilmiyorsun. Nerede başladığını bilmiyorsun. Nerede bittiğini bilmiyorsun. Hangi yöne aktığını bilmiyorsun nehrin. Sadece akıyor, sadece akıyor. Çağıltısını duyuyorsun sadece. Yatağına kırgın gibi; bazen taşıyor, bazen duruluyor, bazen çekiliyor. Kimse kenarında kalmıyor bu nehrin; seni de içine çekiyor, sevdiklerini göğsüne alıyor, sevdalarını sürükleyip uzak denizlere döküyor.

İçine kıvrılıyor gibi zaman. Göğsüne sokulup aşklarına dokunuyor, acılarını dokuyor. Aklında hesapları yarım bırakıyor, kalbinde yaralar açıyor, tenini dağlıyor. Hüsran içinde hüsran büyütüyor. Hayâl köprülerinin altından geçiyor. Taştan hatıralarını okşuyor. Kıvrım kıvrım içinden akıyor. Sana dokunuyor zaman. Seninle tükeniyor.

İçinde kıvranıyor zaman. Seninle tükeniyor. Yağmur sularına hasret kumlar gibi kuruyor, eriyor. Bozuk saatlere aldanıyor. Şarkı sözlerine dolanıyor. Hülyâların göğsüne kanıyor. Yalancı şafaklarla oyalanıyor. Akşamları göllerde dinleniyor. Öğle vakitleri koşturuyor. Şehirlerin telaşında eriyor. Anlamsız duvarlara gölge olup sokuluyor. Düşen yaprakla sırdaş olup dertleniyor. İçinde ağlıyor zaman. İçinde kıvranıyor.

İşte sabah. Lâl dudaklı bir sevgili zaman. Alnından öpüyor her şafak. Gözlerini açtığın yerde buluyorsun kendini. İşte bir kez daha varsın. Var edilmişsin. Uykunun çatlaklarından sızıyor gibi nehir. Elinden tutuyor; taze bir güne yolcu ediyor seni Sevgili. Kendini unuttuğun yerde yeniden hatırlanıyorsun. Kendini unutturduğun demde yeniden insan oluyorsun. Uyanıyorsun. Uyanıyorsun. Göz kapaklarını açmaktan fazlasını yapıyorsun.

Anla ki sen kendine ait değilsin. Bir göz kapağının ardında yitebilirsin. Gecenin koynunda sevdiklerinden kopabilirsin. Zaman nehri ayırabilir teni tenden, canı bedenden. Pek zayıfsın. Pek kolay inciniyorsun. Seni yaralayan ne çok şey var. Kanadı kırık kuşlar önce senin kanadını kırıyor. Hüznün için bin bir bahane var. Uçurumlar önce seni yutuyor; hep dağların ardına savruluyorsun. Kerem seni arıyor, aslı sana özeniyor. Leylâ çölde seni arıyor; Mecnûn sana ağlıyor. Zaman seni senden alıyor. Sürekli uçurumlar açıyor göğsüne. Yangınlar sunuyor göğsüne. Dağlar dağlardan uzaklaşıyor. Kalplerden kalplere çöller büyüyor.

Elin bir şeye yetişmiyor; parmaklarının arasından dökülüyor an. Ömrün sevdalarına yetmiyor; batan şeyleri sevmiyorsun, sevemiyorsun. Sabrın kıl kadar; günü akşam edemiyor, akşamı sabaha yetiştirmiyor.

Vakit sabah. Gün seni bekliyor. Yüklerin ağırlaşacak. Belin bükülecek. Dünya seni çağırıyor. Ömrün azalacak. Zaman tenini yoklayacak. Ruhun sıkılacak. Şimdi, şu halde, elini eline veren, güneşi sana gönderen, yağmurları alnına değdiren sonsuz kudret sahibine hâlini arz etmeyecek misin? Şimdi şu halde, en ince dertlerini bilen, belli belirsiz fısıltılarını işiten, içinin de içini bilen sonsuz rahmet sahibinin huzuruna varıp içini dökmeyecek misin?

Bak seni bekliyor sevgilin. Yangınını ona sunsan, bütün yangınlar söner, ayrılıklara yol bulunur. Gözlerini ona aç, bir de onunla yan. Alnına serinliğini dokundur. Yaralarını onun yanında kanat. Onunla ağla. Ağla ki göz yaşlarına tek tanık olsun. Sevdalarını onun başucuna topla. Aşklarını çoğalt alnında. Ağla.

Kanayan kalbinden sızılar vursun yüzüne. Ellerin sevgilinin yüzüne koşsun. Dağ dağa kavuşsun. Çöller çöllerde kurusun. Yüzler yüzlere baksın. Sular sularda boğulsun. Yüzün sevdiğinin yüzünde kalsın. Ağla. Ağla ki zaman sana kalsın. Zaman içinde kıvrım kıvrım yol olsun. Sonsuzluğa uzansın. Ağla..

Sevgiline koş. Gecenin örtüsü dağılsın. Şafağın saçları çözülsün. Gönlünü rüzgâr alsın. Bütün küsmeler küsüşsün, yalnız kalsın. Kavga kavgaya tutuşsun; kalbinden vurulsun. Hüzün hüzne bölünsün; azalsın, sıfırlansın. Ağla. Ağla ki gurbet gurbeti gurbete göndersin. Ağla ki gözünün yaşı ırmağa karışsın.

İşte sabah. Zamanın nehri göğsüne sokuluyor. Anlamını sende arıyor. Yüzünü yüzünün ayinesinde seyrediyor. Alnına Rabbin ışıklar dokunduruyor. İşte seccaden. Alnını öpmeye geliyor. Secdeler seni uçurumlardan uçuruyor, Sevgili’nin diyarına taşıyor.

Lâl dudaklı bir sevgili yolunu gözlüyor. Zaman seni sensiz kılıyor. Namaz seni sen kılıyor. Namaz insanı insan kılıyor. “Namaz insanı kılıyor.”
 
Çok güzelmiş yaa çok beğendim...Eline emeğine sağlık...Allah razı olsun...
 
Allah c.c. razı olsun kardesim...farklı fakat etkıleyıcı bır anlatımı olmus Namazın...gonullerde bir uyanısa ve ibadet suurunun olusmasına vesıle olur ınsallah...

Cibril (a.s) sahabilerden Dıhye (r.a)'in şeklinde Hz. Peygamber (s.a.s) in huzuruna gelmiş ve ona "ihsan nedir?' sorusunu sormuştur. Peygamber (s.a.s) ihsanı şöyle tanımlamıştır: "Allah'ı görüyormuş gibi ibadet etmendir, sen onu (gözle) görmesen de o seni görüyormuşçasına kulluk etmendir"

(Buhârî, Tefsiru sûre (31); İman, 37; Müslim, İman, 57; Ebu Davud, Sünne, 16; Tirmizi, İman, 4; İbn Mace, Mukaddime, 9).

Hadisteki "Allah'ı görüyormuş" ifadesi Allah'ın bizatihi görülmesinin maksat olmadığını, Allah'ın sıfatlarını idrak ederek kulluk etmenin istenildiğini anlatmaktadır" .

İşte bu anlamda yapılan ibadetler ve konumuz olan namaz "İNSANI İNSAN KILAR"..yaratılısının tek gayesi olan

"insanları ve cinleri ancak bana kulluk etsinler diye yarattım" YASİN-60

ayeti kerimesinde ifade edilen kulluk bilincine ulastırır... İslam dininin diregi olarak nitelendirilen en onemli ibadettir namaz...ve namaz Allah'ın huzurunda bas egmek icin şeytanın ve şeytanlaşmış insanların hile ve oyunlarına ve aldatmalarına, heva ve hevesin şeytani arzularına bir baskaldırıdır...
 
Büyük hadiscilerden Imam buhari,cok muttaki,ibadetlerine düskün bir alimdi.Namazdaki husuu ve ihlasi cok fazlaydi.

Birgün husu ile namaz kiliyor,etrafinda olup bitenleri hic duymuyordu.

Namaza kendisini öyle vermistiki,arilar kendisini tam on yedi defa soktugu halde namazini bozmadi.

Cünkü onlarin soktugunu hic hissetmiyordu.
Ne zamanki,namazi bitmis,sagina soluna selam vermisti ki acilari hissetmeye basladi.

Eli yüzü sismis,arilarin soktugu yerler sizlamaya baslamisti.

Iste o zaman kendisini arilarin soktugunu fark etti...

(S.demirtas)
Hâtem-i Zâhid (k.s.)hazretleri Âsım İbn-i Yûsuf hazretlerinin yanına geldiğinde Âsım (kuddise sırruh) ona sordu:

-Ey Hâtem namaz kılmayı güzel becerebiliyor musun?

O da 'Evet'deyince, Âsım (k.s.):

-Peki, nasıl kılıyorsun? diye sordu. Hâtem-i Zâhid hazretleri başladı anlatmaya:

-Namaz vakti yaklaştığında abdestimi sünnet üzere tazeliyorum ve namaz kılacağım yere dikiliyorum. Tâ ki her uzvum yerleşiyor.

Sonra Kâbe'yi iki kaşımın arasında, Makâm-ı İbrahimi göğsümün hizasında, Allah Teâlâ'yı mekândan münezzeh (pâk ve uzak) olduğu halde başımda hâzır ve kalbimdeki her şeyi bilir halde görüyorum.

Sanki ayağım sırat köprüsünün üzerinde; cennet sağımda, cehennem solumda, ölüm meleğini de arkamda hissediyorum ve kılacağım namazın son namazım olduğunu düşünüyorum.

Sonra ihsan ile (Mevlâ'yı görür gibi) iftitah tekbirini tekbirini alıyorum, tefekkürle okuyorum, tevâzû ile rükûa eğiliyorum, tazarrû ile secdeye kapanıyorum.

Sonra tamamıyla oturuyor, ümitle teşehhütte bulunuyor ve sünnet üzere selâm veriyorum.

Sonra da o namazı ihlâsa teslim ediyor, korkuyla ümit arasında kalkıyorum ve bu hâl üzere sabra devam ediyorum.

Bunu duyan Âsam hazretleri:

-Ey Hâtem!Senin namazın böylemi? diye sordu. O da:

- Evet otuz senedir böyle namaz kılıyorum! deyince Âsım hazretleri ağlayarak şunları söyledi:

-Ben daha bu zamana kadar hiç böyle bir namaz kılamadım
Namaz kilmaktan usanmazdi:

Peygemberimizin (sav)hanimlarindan Hz.zeynep validemiz,ibadetlerine cok düskündü.Saatlerce nafile namaz kilar yine uslanmazdi.

Bir gün Hz.Peygamber (sav)mescide girince,iki sütun arasina cekilmis bir ip gördü.

Bu ip neyin nesidir,diye sahabelere sordu.

Hz.Zayneb in ipidir.Gece ayakta namaz kilmaktan yorulunca ona asilarak devam eder,cevabini verdiler.

Bunun üzerine Hz.Peygamber (sav);

Hayir böyle olmaz.Onu hemen cözün.Sizden biriniz zinde oldugu sürece namazini ayakta kilsin,yoruluncada oturarak devam etsin,buyurdu.
Rabbim namazı hakkıyla ikame edenlerden eylesin bizleri inşaallah...
Rabbim günahlarımızı affeylesin...
'amin'
 
Allah razı olsun kardeşim...Çok güzel bii yazı..Baştan bii daha okuyorum hemen..;)
 
Geri
Üst