"Nasıl olsa geçer!" denilen ağrılar hayat boyu sürebiliyor
Nöropatik ağrı, tıp dünyasının da çok bilmediği bir ağrı türü. Sinir sisteminin tahrip olmasıyla ortaya çıkıyor ve dikkate alınmadığında kronikleşebiliyor. İlaç firması Pfizer, yaptığı uluslararası araştırmanın sonuçlarını Londra'da açıkladı. Doktorlar, ağrılarda erken teşhisin çok önemli olduğunu söyledi.

Yanma, elektrik çarpması, karıncalanma, bıçak saplanması gibi bir ağrınız varsa hiç vakit geçirmeden doktora gidin. Çünkü dünya üzerinde her bin kişiden 15'i bu ağrıyı önemsemeyip, "Nasıl olsa geçer" diyerek kronik hastalığa mahkum oluyor. Nöropatik ağrı olarak isimlendirilen bu sıradışı ağrı, insanları ömür boyu esir alıyor. Diğer ağrı çeşitlerinden farklı olan ve doktorların bile henüz tam olarak tanımadığı nöropatik ağrı, özellikle vücudun bir yerinin yaralanması, zedelenmesi veya ezilmesi sonucu sinir sistemlerinin tahrip olmasıyla başlıyor. Bu ağrıya şeker hastalığı, kanser, zona, inme ve HIV virüsü de sebep olabiliyor. Ağrı kesici ilaçlarla geçmeyen bu ağrı çeşidi, insanları yürüyemez, çalışamaz, uyuyamaz ve elbiselerin teni yakması nedeniyle giyinemez hale getirebiliyor. Hiçbir zaman tam olarak geçmeyen bu ağrı çeşidiyle mücadele etmenin en iyi yolu, zamanında doktora giderek erken tedaviye başlamak. 17 yıldır bu ağrıyla yaşayan İngiliz Ian Semmons, "Özellikle sol bacağım o kadar hassas ki 9 yaşındaki oğlum, bir dokunuşuyla beni yere devirebiliyor." diyor.
Tıp dünyası da yeterince bilmiyor
Tıp dünyasında fazla tanınmayan nöropatik ağrı, ilaç firması Pfizer'in yaptığı uluslararası bir çalışmayla dünya basınına tanıtıldı. Nöropatik Ağrı Örgütü (NPN)'nün Pfizer'in desteğiyle 7 ayrı ülkede yaptığı araştırmanın sonuçları Londra'da düzenlenen basın toplantısıyla açıklandı. Sonuçlara göre, nöropatik ağrıya erken ve doğru tanı koymak çok önemli. Şiddetli ve kronik bir ağrı olan nöropatik ağrı, insanları depresyona sokup tamamen hayattan soğutabiliyor.
Sonuçları açıklayan heyetin başkanı Danimarka Aarhus Üniversitesi'nden Prof. Dr. Troels Jensen, "Bu ağrı hiçbir zaman tamamen geçmez. Fakat ilaçlarla yüzde 30 oranında azaltılması bile hastalar için önemli bir rahatlama sağlıyor." dedi. Barcelona'dan Dr. Jordi Serra, doğru teşhis geciktiği için insanların gereksiz olarak acı çektiğini belirtti. İngiltere Leeds Üniversitesi'nden Dr. Michael Bennett, bu ağrıda kritik sürecin 3 ay olduğunu belirterek, "3 aydan sonra kritik süreç başlar. Eğer bu sürede geçmemişse kronik bir ağrı olabilir. Onun için burada erken teşhis çok önemli. Bu belirtiler başlayınca hemen doktora başvurulmalı." tavsiyesinde bulundu. Dr. Bennett, bu ağrıya yakalananlarda iştahsızlık, depresyon, uyku bozukluğu gibi günlük yaşamı olumsuz etkileyen sonuçların da yaşandığını kaydetti. "Bu son derece garip, tuhaf bir ağrıdır." diyen Dr. Bennett, tarifinin ve teşhisinin zorluğu nedeniyle hasta-doktor ilişkisinin çok önemli olduğuna vurgu yaptı. Almanya'dan Prof. Dr. Ralf Baron, ilaç kullanılmasına rağmen çok şiddetli bir ağrının devam ettiğini anlattı.
Hayatınız ağrıyla geçebilir
Toplantıya Nöropatik Ağrı Örgütü Yönetim Kurulu üyesi ve İngiltere Ağrı Hareketi Başkanı Ian Semmons da katıldı. 17 yıldır nöropatik ağrı tedavisi gören ve bastonla yürüyen Semmons, bir hırsızlığı önlemek amacıyla girdiği arbedede sırtının zedelendiğini ve bu ağrının başladığını anlattı. Önceleri ağrıyı önemsemeyen Semmons, iyileştikçe ağrının geçeceğini düşünmüş. Fakat 3 yıl boyunca geçmeyince doktora gitmeye karar vermiş. Doktorun, "Maalesef bu kronik bir ağrı ve ömrünüzün geri kalanını bununla geçirmeye hazır olmalısınız." sözleriyle yıkılmış. İş hayatının olumsuz etkilendiğini dile getiren Semmons, hastalıkla ilgili yaşadıklarını şöyle anlattı: Her sabah karım ayaklarımı okşuyor. Özellikle sol ayağım çok hassas. 9 yaşındaki oğlumun ufacık bir dokunuşuyla yere yıkılıyorum ve o, 'kocaman adamı nasıl deviriyorum?' diye şaşırıyor. Hiçbir şekilde ağrının işareti yok. Ne zaman ağrı olacağı belli değil. Üstelik somut değil; ama çok şiddetli bir ağrı.
Araştırma İngiltere, Almanya, İtalya, Kore, Meksika, İspanya ve Finlandiya'da 700 hasta ve 700 hekim üzerinde yapıldı. Ağrısı olan bütün hastalarla birlikte, özellikle diyabet, herpes (zona), kanser ya da HIV virüsüne yakalananların, hekimleriyle konuşmaları tavsiye ediliyor.