gugukcuk
New member
- Katılım
- 18 Kas 2006
- Mesajlar
- 821
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Malatya Kürecike kurulan füze savunma sisteminin NATOnun bir parçası olarak konuşlandırıldığı belirtilmesine rağmen ABDnin henüz NATOya devretmediği ortaya çıktı. Amerikalı yetkililere göre; radarın onay mercii Türkiye, operasyon ve bakımını ise ABD yürütüyor. Mayıs sonrasında havada hareket eden en küçük bir unsuru bile fark edebilen 200 milyon dolarlık radarın NATO bünyesine katılabileceği söyleniyor.

Radarın güvenliğine dair de önemli soru işareti bulunuyor. Radar şu anda bir füze savunma sistemi ile korunmuyor. Dolayısıyla Kürecik'e hedef alan saldırılar karşısında savunmasız durumda.
Hürriyetten Tolga Tanış, füze Kalkanı projesi çerçevesinde Amerikalılar tarafından Malatya Kürecike konuşlandırılan radarın izini Washingtonda sürdü. Aralarında Pentagon yetkilileri ve "Füze Savunma Yanlısı Birlik" isimli sivil toplum örgütü Başkanı Riki Ellisonın da bulunduğu kaynakların anlattığından ortaya çıkan radar portresi şöyle:
STATÜ: Üst düzey bir Pentagon yetkilisi, onay mercii olarak radarın kumandasının Türkiyede olduğunu söyledi. Biz operasyon ve bakımı yürütüyoruz dedi. Ancak radar aslında NATOnun füze savunma sisteminin bir parçası olarak konulduğu halde NATO henüz operasyonda yok. Pentagon, Mayıstaki NATO Zirvesinde bu geçiş için bir plan açıklanmasını beklediklerini belirtti. Ancak tarih halen net değil.
NATO: Radardan alınan bilgiler doğrudan Ramstein (Almanya) ve Rotadaki (İspanya) Amerikan üsleriyle paylaşılıyor. NATOnun dahli ise Ramsteinda özel olarak dizayn edilen kumanda odasına NATO yetkililerinin girmesiyle başlayacak. Bunun dışında, NATOnun rolü, Kürecikteki operasyona herhangi bir etki etmeyecek.
MALİYET: Malatyaya konuşlu, hem denizciler hem de karacılar için tasarlanan X bandı TPY-2 radarın maliyeti 150-200 milyon dolar. Yıllık operasyon maliyeti de 40 milyon dolar. Ancak 30 kişilik bir Amerikan grubu tarafından yönetilmesi mümkün. 10u asker, diğerleri sivil. Tüm maliyetler ise ABDnin bütçesinden.
EMSAL: Bu radardan dünyada şu anda 4 adet var. Faal olanlar Türkiye dışında İsrail ve Japonyada. Bir de Hawaiide test halinde bir tane var. Radar, tehdit kapsamında fırlatılan füzeleri tespit ediyor. Ramstein ve Rotadaki merkezlerde de hem gemidekiler hem de karaya konuşlu bataryalar arasında düşman füzeyi önleyecek en uygun konumdaki füze bataryası belirleniyor. Sonra bilgiler seçilen bataryaya aktarılıyor.
TEKNİK:TPY-2 çok gelişmiş bir radar. Bir kamyon kasası büyüklüğünde. Taşınabilir. Havada hızlı hareket eden en ufak bir unsuru bile tespit edebiliyor. Komünikasyon dinlemesi gibi bir özelliği ise yok. Üretici Raytheon. Radar şu anda ABDnin Avrupa Ordusu EUCOM bünyesinde. Ama stratejik bir varlık olduğundan Strategic Commandin (STRATCOM) envanterinde. Daha önce Missile Defense Agencydeydi, onlar yeni devretti.
KİRA: Türkiye sınırları içinde radarın güvenliğinden Türkiye sorumlu. Bu açıdan Kürecikteki bölgenin kullanımı için ABDnin Türkiyeye yüklü bir ödeme yapmış olması gerek. Rusya ve İranı düşününce sadece bunun politik maliyeti için değil. Aynı zamanda o arazinin kullanımından ve güvenliğinden doğan maliyetler açısından.
RADAR ŞİMDİLİK SAVUNMASIZ
GÜVENLİK: Radarın güvenliğine dair en önemli soru işareti ise radar şu anda bir füze savunma sistemi ile korunmuyor. TPY-2 radar, üç tip füzeyi harekete geçirebiliyor. Bunlar SM-3, THAAD ve GMD füzeleri. Fakat Patriot füzeleri bu sisteme entegre değil. Oysa Türkiyenin füze savunması Patriotlar üzerine kurulu. Yani İran bu radarı hedef alırsa, şu anda radarı koruyan herhangi bir füze savunması yok.
PATRIOTLAR: ABDnin burada tek önerebileceği formül ise Türkiyeden radarı Patriotları ile korumasını istemek. Ama bu Patriotlar da Türkiyenin malı ve Türkiyenin kendi askeri üsleri gibi stratejik varlıkları dururken neden bu radarı koruyacağının cevabı yok. Riki Ellisona göre ise bunun yanıtı şu olabilir: Patriotlar için Türkiyenin ödeyeceği faturada (7.8 milyar dolar) yüklü bir indirim.
kaynak : NATO için dediler, ABD üssü oldu - 22 Mart 2012, 11:58

Radarın güvenliğine dair de önemli soru işareti bulunuyor. Radar şu anda bir füze savunma sistemi ile korunmuyor. Dolayısıyla Kürecik'e hedef alan saldırılar karşısında savunmasız durumda.
Hürriyetten Tolga Tanış, füze Kalkanı projesi çerçevesinde Amerikalılar tarafından Malatya Kürecike konuşlandırılan radarın izini Washingtonda sürdü. Aralarında Pentagon yetkilileri ve "Füze Savunma Yanlısı Birlik" isimli sivil toplum örgütü Başkanı Riki Ellisonın da bulunduğu kaynakların anlattığından ortaya çıkan radar portresi şöyle:
STATÜ: Üst düzey bir Pentagon yetkilisi, onay mercii olarak radarın kumandasının Türkiyede olduğunu söyledi. Biz operasyon ve bakımı yürütüyoruz dedi. Ancak radar aslında NATOnun füze savunma sisteminin bir parçası olarak konulduğu halde NATO henüz operasyonda yok. Pentagon, Mayıstaki NATO Zirvesinde bu geçiş için bir plan açıklanmasını beklediklerini belirtti. Ancak tarih halen net değil.
NATO: Radardan alınan bilgiler doğrudan Ramstein (Almanya) ve Rotadaki (İspanya) Amerikan üsleriyle paylaşılıyor. NATOnun dahli ise Ramsteinda özel olarak dizayn edilen kumanda odasına NATO yetkililerinin girmesiyle başlayacak. Bunun dışında, NATOnun rolü, Kürecikteki operasyona herhangi bir etki etmeyecek.
MALİYET: Malatyaya konuşlu, hem denizciler hem de karacılar için tasarlanan X bandı TPY-2 radarın maliyeti 150-200 milyon dolar. Yıllık operasyon maliyeti de 40 milyon dolar. Ancak 30 kişilik bir Amerikan grubu tarafından yönetilmesi mümkün. 10u asker, diğerleri sivil. Tüm maliyetler ise ABDnin bütçesinden.
EMSAL: Bu radardan dünyada şu anda 4 adet var. Faal olanlar Türkiye dışında İsrail ve Japonyada. Bir de Hawaiide test halinde bir tane var. Radar, tehdit kapsamında fırlatılan füzeleri tespit ediyor. Ramstein ve Rotadaki merkezlerde de hem gemidekiler hem de karaya konuşlu bataryalar arasında düşman füzeyi önleyecek en uygun konumdaki füze bataryası belirleniyor. Sonra bilgiler seçilen bataryaya aktarılıyor.
TEKNİK:TPY-2 çok gelişmiş bir radar. Bir kamyon kasası büyüklüğünde. Taşınabilir. Havada hızlı hareket eden en ufak bir unsuru bile tespit edebiliyor. Komünikasyon dinlemesi gibi bir özelliği ise yok. Üretici Raytheon. Radar şu anda ABDnin Avrupa Ordusu EUCOM bünyesinde. Ama stratejik bir varlık olduğundan Strategic Commandin (STRATCOM) envanterinde. Daha önce Missile Defense Agencydeydi, onlar yeni devretti.
KİRA: Türkiye sınırları içinde radarın güvenliğinden Türkiye sorumlu. Bu açıdan Kürecikteki bölgenin kullanımı için ABDnin Türkiyeye yüklü bir ödeme yapmış olması gerek. Rusya ve İranı düşününce sadece bunun politik maliyeti için değil. Aynı zamanda o arazinin kullanımından ve güvenliğinden doğan maliyetler açısından.
RADAR ŞİMDİLİK SAVUNMASIZ
GÜVENLİK: Radarın güvenliğine dair en önemli soru işareti ise radar şu anda bir füze savunma sistemi ile korunmuyor. TPY-2 radar, üç tip füzeyi harekete geçirebiliyor. Bunlar SM-3, THAAD ve GMD füzeleri. Fakat Patriot füzeleri bu sisteme entegre değil. Oysa Türkiyenin füze savunması Patriotlar üzerine kurulu. Yani İran bu radarı hedef alırsa, şu anda radarı koruyan herhangi bir füze savunması yok.
PATRIOTLAR: ABDnin burada tek önerebileceği formül ise Türkiyeden radarı Patriotları ile korumasını istemek. Ama bu Patriotlar da Türkiyenin malı ve Türkiyenin kendi askeri üsleri gibi stratejik varlıkları dururken neden bu radarı koruyacağının cevabı yok. Riki Ellisona göre ise bunun yanıtı şu olabilir: Patriotlar için Türkiyenin ödeyeceği faturada (7.8 milyar dolar) yüklü bir indirim.
kaynak : NATO için dediler, ABD üssü oldu - 22 Mart 2012, 11:58