alperenccc
Banned
- Katılım
- 23 Ara 2006
- Mesajlar
- 182
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
"Kara 12 Eylül ve Aziz Şehitlerimiz" konulu anma programı büyük bir katılım ile Çemberlitaş Fırat Kültür Merkezi`nde gerçekleşti. Liderimiz, BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu başta olmak üzere, Genel Başkanımız Serkan Tüzün, BBP Gen. Bşk. Yrd. Hakkı Öznur, BBP MKYK Üyeleri, BBP İlçe Başkanları ve Alperen Ocakları İlçe Temsilcileri eksiksiz olarak katılım sağladılar.
Merhum Ülkücü Şehid Dursun Önkuzu`nun cenazesinin gösterildiği sinevizyon ile başlayan program, Hüseyin Yurdakul tarafından seslendirilen Kur`an-i Kerim tilaveti ve sonrasındaki Türkçe Meali ile devam etti. Programın sunuculuğunu yapan Ahmet Yenilmez`in sahneye gelişi ile istiklal Marşı okundu. Sunum arasında seslendirdiği şiirler hoş dakikaların yaşanmasına sebep oldu.
İl Başkanımız Mustafa Kayatuzu`nun açılış konuşması yaptığı konuşma ve özellikle merhum Abdullah Çatlı`yı andığı bölüm katılımcılar tarafından ayakta alkışlandı. Ayrıca; Cezaevi`nde son dönemin günah keçisi ilan edilen Haluk Kırcı`nın programa Avukatı aracılığı ile gönderdiği mesaj sloganlar ile alkışlandı. İl Başkanımız Kayatuzu; tüm katılımcılara teşekkür ederken, geçmişten ders alındığını ancak geçmişin hesabını görmediklerine değinerek, bilinçli ve eğitimli bir gençlik için yeni projeler ürettiklerini ve hayata geçirmeye başladıklarını dile getirdi.
Usta Ses ve BBP MKYK Üyesi Hasan Sağındık`ın seslendirdiği; Yusuf Yüzlüler, Kurşun Kurşun Üstüne, Adamlar adlı eserler katılımcıların duygulu anlar yaşamasına sebep oldu. Sağındık konuşmasının sonunda " Ben ülkücüğü bir ideoloji olarak değerlendirmiyorum. Ülkücüler, bu toprakların çocuklarıdır ve ayrık otu değildirler bu topraklarda. Onun için kırılmış, küsmüşler ama dağa çıkmamışlardır, ayrık otları gibi. Ve Devlet Ülkücülerden özür dilemelidir" dedi.
İstanbul Alperen Ocakları`nın Faaliyetlerinin yer aldığı Sinevizyon gösterimi ise yoğun tezahürat aldı. İkinci sinevizyonun ardından Genel Başkanımız Serkan Tüzün konuşmasını yapmak üzere davet edildi.
Serkan Tüzün konuşmasında, Hak dava savunmasının sadece Alperenlerin sıkınıtısı haline geldiğini, başkalarının bu tür sıkıntı edinmediklerine değindi. Gençliğin Uyuşturucu, kumar ve her türlü toplum ahlakından yoksun sorunlardan kurtarmak için her türlü çabayı gösterdiklerini ve geleceğin bu gençlere emanet olduğuna, 12 Eylül darbesinin kendilerine ışık olduğunu ve bu bilinçle hareket ettiklerini dile getirdi.
Serkan Tüzün`ün konuşmasının ardından " Ülkücü Şehidler " isimli sinevizyon gösterimi sloganlar ve tekbir sesleri ile katılımcılara sunuldu.
Son konuşmacı olarak Liderimiz, BBP Genel Başkanı, Yusufiyeli Muhsin Yazıcıoğlu kürsüye davet edildi. Yazıcıoğlu konuşmasında: "12 Eylül birden oldu, evimizi çevirdiler. Bizi aldılar şeklinde bir söz söyleyemem. Süreç hepimiz tarafından yakından takip ediliyordu. Bir gün Edirne, bir gün Kars`dan şehid haberleri geliyordu. Gelinen sonuç ise Ülkücülerin aleyhine oldu. Bizden şehid edilen olduğunda bir katil daha vuruldu şeklinde halka duyuruluyordu. Ancak, bir solcu öldüğünde `Bir aydın Öldü` şeklinde sunuluyordu. Yapanlar cezasını çektimi hayır. İşte bu zorlu yılların ardından yine sizler ile karanlık günlerde kaybettiğimiz Ülküdaşlarımızın, kardeşlerimizi anmak için bir aradayız. Ve bu dönemde birileri hem Meclis`te Anayasa`ya bağlılık yemini ediyor. Diğer taraftan `Ben birileri istediği için PKK`ya terör örgütü demem` diyor. İşte bu zevat kendi kafasına göre açıklamalar yapıyor. Ama şunu unutuyor. Birileri gelir o kafasını kopartır. Bunu anlamalılar" dedi.
Yazıcıoğlu yoğun alkış alan bu sözlerinin devamında: "Bir baskın seçim süreci yaşadık. Sonucu önceden tahmin edilecek bir sonuç. Ve ben halen bazılarına bazı şeyleri anlatamıyorum. Tek başımıza seçime girmiş olsa idik durum ne olacaktı? Bu hiç düşünüldü mü? Memur arkadaşım aday olmak için istifa ediyor. Hem seçilemiyor hem memurluğu gidiyor. Bu revamı? Seçimler öncesinde çok güzel bir imaj yakalamıştık. Ancak; seçim sürecinin birden karşımıza çıkması düşündüğüm hesaplara tam olarak uymadı. 2 kez denedik. Ve %10 barajı karşımıza çıktı. Bu kez birileri kesin ittifaklar bekledi. Ama ekliyorum, görüşmeler için biz kimsenin yanına gitmedik. Hep bizimle irtibata geçtiler. Olmadı. Bağımsız adaylar ile seçime girdik. En azından dik girdik. Birileri gibi yerlerde sürünmedik. Adamlığımızı satmadık" dedi.
Geçtiğimiz günlerde bir gazetede yer alan ve halen saldırı boyutunda devam eden haberler için ise: "Bir Gazete var. Misyonunu halen anlamış değilim. Birden 180 derece dönüş yapabiliyorlar. Fazla müdahale etmedik, edepli davrandık. Umarım yakında anlarlar. Biz müdahale etmedikçe kafalarına göre yazıp biçiyorlar. Bunun bir gün karşılarına çıkacağını hiç hesap etmiyorlarmı? Basın işi Ahlak, ilke ve dürüstlük işidir" şeklinde sözlerini 1 kıtalık kendi şiiri ile bitirerek yoğun tezahürat ve alkışlar içinde bitirdi.
İstanbul Alperen Ocakları
Merhum Ülkücü Şehid Dursun Önkuzu`nun cenazesinin gösterildiği sinevizyon ile başlayan program, Hüseyin Yurdakul tarafından seslendirilen Kur`an-i Kerim tilaveti ve sonrasındaki Türkçe Meali ile devam etti. Programın sunuculuğunu yapan Ahmet Yenilmez`in sahneye gelişi ile istiklal Marşı okundu. Sunum arasında seslendirdiği şiirler hoş dakikaların yaşanmasına sebep oldu.
İl Başkanımız Mustafa Kayatuzu`nun açılış konuşması yaptığı konuşma ve özellikle merhum Abdullah Çatlı`yı andığı bölüm katılımcılar tarafından ayakta alkışlandı. Ayrıca; Cezaevi`nde son dönemin günah keçisi ilan edilen Haluk Kırcı`nın programa Avukatı aracılığı ile gönderdiği mesaj sloganlar ile alkışlandı. İl Başkanımız Kayatuzu; tüm katılımcılara teşekkür ederken, geçmişten ders alındığını ancak geçmişin hesabını görmediklerine değinerek, bilinçli ve eğitimli bir gençlik için yeni projeler ürettiklerini ve hayata geçirmeye başladıklarını dile getirdi.
Usta Ses ve BBP MKYK Üyesi Hasan Sağındık`ın seslendirdiği; Yusuf Yüzlüler, Kurşun Kurşun Üstüne, Adamlar adlı eserler katılımcıların duygulu anlar yaşamasına sebep oldu. Sağındık konuşmasının sonunda " Ben ülkücüğü bir ideoloji olarak değerlendirmiyorum. Ülkücüler, bu toprakların çocuklarıdır ve ayrık otu değildirler bu topraklarda. Onun için kırılmış, küsmüşler ama dağa çıkmamışlardır, ayrık otları gibi. Ve Devlet Ülkücülerden özür dilemelidir" dedi.
İstanbul Alperen Ocakları`nın Faaliyetlerinin yer aldığı Sinevizyon gösterimi ise yoğun tezahürat aldı. İkinci sinevizyonun ardından Genel Başkanımız Serkan Tüzün konuşmasını yapmak üzere davet edildi.
Serkan Tüzün konuşmasında, Hak dava savunmasının sadece Alperenlerin sıkınıtısı haline geldiğini, başkalarının bu tür sıkıntı edinmediklerine değindi. Gençliğin Uyuşturucu, kumar ve her türlü toplum ahlakından yoksun sorunlardan kurtarmak için her türlü çabayı gösterdiklerini ve geleceğin bu gençlere emanet olduğuna, 12 Eylül darbesinin kendilerine ışık olduğunu ve bu bilinçle hareket ettiklerini dile getirdi.
Serkan Tüzün`ün konuşmasının ardından " Ülkücü Şehidler " isimli sinevizyon gösterimi sloganlar ve tekbir sesleri ile katılımcılara sunuldu.
Son konuşmacı olarak Liderimiz, BBP Genel Başkanı, Yusufiyeli Muhsin Yazıcıoğlu kürsüye davet edildi. Yazıcıoğlu konuşmasında: "12 Eylül birden oldu, evimizi çevirdiler. Bizi aldılar şeklinde bir söz söyleyemem. Süreç hepimiz tarafından yakından takip ediliyordu. Bir gün Edirne, bir gün Kars`dan şehid haberleri geliyordu. Gelinen sonuç ise Ülkücülerin aleyhine oldu. Bizden şehid edilen olduğunda bir katil daha vuruldu şeklinde halka duyuruluyordu. Ancak, bir solcu öldüğünde `Bir aydın Öldü` şeklinde sunuluyordu. Yapanlar cezasını çektimi hayır. İşte bu zorlu yılların ardından yine sizler ile karanlık günlerde kaybettiğimiz Ülküdaşlarımızın, kardeşlerimizi anmak için bir aradayız. Ve bu dönemde birileri hem Meclis`te Anayasa`ya bağlılık yemini ediyor. Diğer taraftan `Ben birileri istediği için PKK`ya terör örgütü demem` diyor. İşte bu zevat kendi kafasına göre açıklamalar yapıyor. Ama şunu unutuyor. Birileri gelir o kafasını kopartır. Bunu anlamalılar" dedi.
Yazıcıoğlu yoğun alkış alan bu sözlerinin devamında: "Bir baskın seçim süreci yaşadık. Sonucu önceden tahmin edilecek bir sonuç. Ve ben halen bazılarına bazı şeyleri anlatamıyorum. Tek başımıza seçime girmiş olsa idik durum ne olacaktı? Bu hiç düşünüldü mü? Memur arkadaşım aday olmak için istifa ediyor. Hem seçilemiyor hem memurluğu gidiyor. Bu revamı? Seçimler öncesinde çok güzel bir imaj yakalamıştık. Ancak; seçim sürecinin birden karşımıza çıkması düşündüğüm hesaplara tam olarak uymadı. 2 kez denedik. Ve %10 barajı karşımıza çıktı. Bu kez birileri kesin ittifaklar bekledi. Ama ekliyorum, görüşmeler için biz kimsenin yanına gitmedik. Hep bizimle irtibata geçtiler. Olmadı. Bağımsız adaylar ile seçime girdik. En azından dik girdik. Birileri gibi yerlerde sürünmedik. Adamlığımızı satmadık" dedi.
Geçtiğimiz günlerde bir gazetede yer alan ve halen saldırı boyutunda devam eden haberler için ise: "Bir Gazete var. Misyonunu halen anlamış değilim. Birden 180 derece dönüş yapabiliyorlar. Fazla müdahale etmedik, edepli davrandık. Umarım yakında anlarlar. Biz müdahale etmedikçe kafalarına göre yazıp biçiyorlar. Bunun bir gün karşılarına çıkacağını hiç hesap etmiyorlarmı? Basın işi Ahlak, ilke ve dürüstlük işidir" şeklinde sözlerini 1 kıtalık kendi şiiri ile bitirerek yoğun tezahürat ve alkışlar içinde bitirdi.
İstanbul Alperen Ocakları