Neden İngilizce Konuşamıyoruz

ozzyglenn

New member
Katılım
4 Eki 2007
Mesajlar
1
Reaction score
0
Puanları
0
Konuş

Hiç düşündünüz mü Türkiye'deki turistik yerlerde boyacılık yapan veya mendil satan çocuklar nasıl oluyor da anadilleri gibi İngilizce konuşabiliyorlar? Oysa bizim zamanımızda ilköğretimin ikinci kademesinden (eskiden ortaokuldu tabi) lisenin son sınıfına kadar en az 6 yıl İngilizce dersi okutulurdu. Bir öğrencinin görüşü ; “Üniversiteye başladığımda "speaking" (Konuşma Becerileri) dersinden kalmıştım! Şimdi ise İngilizce dersi ilköğretim 4. sınıfta verilmeye başlanıyor, lise 4 yıla çıktı; dolayısıyla toplam 9 yıl İngilizce dersi veriliyor ama İngilizce bilen yok ortada! Bir yerlerde bir yanlışlık olmalı!”Dil bir iletişim aracı olduğuna göre, yabancı dil dersleri de bu amaca yönelik verilmelidir, yanılıyor muyum? Bir öğrencinin Gramer defterinin kalın olması, onun İngilizce olarak iyi iletişim kurabildiği anlamına gelmez.

Şunu demek istiyorum ki, bir insan İngilizce'de ne kadar zaman kalıbı, ne kadar Gramer yapısı varsa su gibi biliyor olabilir, ama bunları yerinde kullanamayacaksa ne işe yarar bunlar? Başa dönelim, İngilizce konuşabilen şu minik satıcılar vardı ya, bir kez bile Gramer dersi almadıklarına eminim. Ama "mucizevi" bir şekilde şakır şakır konuşabilip anlaşabiliyorlar. Nasıl mı oluyor? İşte şöyle: Noam Chomsky adlı dilbilimci'ye göre, her insanın doğuştan sahip olduğu ve beyinde yer alan bir "dil edinim cihazı" (LAD - Language Acquisition Device) sayesinde, bebekler çevresinde konuşulan dili rahatlıkla "ediniyorlar" (öğrenmiyorlar: edinmek ve öğrenmek farklı şeyler). Dolayısıyla, ikinci dil de anadil gibi sunulduğunda (turistik bölgelerdeki gibi), yabancı dil öğrenemememiz için hiçbir sebep yok. Bu durumda, her öğrenci turistik yerlere gidip mendil mi satsın? Yoksa herkes yurt dışına mı gitsin de dil öğrensin? Tabiki bunlar her koşulda mümkün değil. Ama madem onları yabancı dilin konuşulduğu ortama sokamıyoruz, o ortamı onlara getirebiliriz. Bunun için İngilizce öğretmenlerine büyük görevler düşüyor: İngilizce öğretmenleri İngilizce dersinde İngilizce konuşmalı. Öğrencilerin bilişsel seviyeleri ne olursa olsun, derste sürekli İngilizce bir şeyler duyduğunda mutlaka bir şeyler kapacaktır. öğretmen sınıf içerisindeki yönergeleri İngilizce olarak yaparsa, öğrencilere hissettirmeden onları bu işin içine katarsa, o öğrenciler gerçekten çok şanslı demektir. Tabiiki gramer dersi Türkçe olarak verilebilir. Yani aslında tümevarım, tümdengelim, soru-cevap, ne kadar yöntem varsa yerine göre hepsini kullanarak gramer öğretilebilir; ama öğrencilerin anlaması için gramerin Türkçe olarak verilmesinde çok da sakınca yok. Yeter ki öğretmen gramer dışında sürekli İngilizce konuşsun.Bir de, bir çok kişinin temel problemi olan kelime bilgisini unutmamak gerek. "En iyi ezberleme yöntemi nedir?" sorusu en sık sorulanlar arasında.

En iyi ezberleme yöntemi kişiye göre değişir ama araştırmalar göstermiştir ki, en verimsiz teknik "listeleme" tekniğidir (sözcükleri ve Türkçe karşılıklarını alt alta yazıp ezberlemek). Bir çok kişiye göre de en kolay ve kalıcı yöntem şudur: Bir bağlam içinde sözcükler karşımıza çıktıkça aklımızda kalır; daha kalıcı olması ise, sözcüklerin rastgele aralıklarla farklı bağlamlarda karşımıza ikiden fazla kez çıkması şeklinde gerçekleşir. Ama maalesef öğretmenler genelde -kendilerine göre- en kolay yolu seçip her sözcüğü 5'er kez, bilemediniz 10'ar kez yazdırmaktadır. Oysaki bu sadece sözcüklerin doğru yazılmasıyla ilgilidir (ve öğrenci sözcüğü tahtadan deftere geçirirken bir harf hatası yaparsa, aynı hatayı 10 kez yapacaktır ve sözcüğün yazılışını yanlış öğrenmiş olacaktır). Mesela Lise 1. sınıftaki hiçbir öğrenci doğru düzgün cümle kuramıyordu! (İlköğretimde 3 yıl İngilizce gördükleri halde).

Beni bu bloğu yazmaya iten sebep de budur işte. Yazının başında da dediğim gibi, yıllarca İngilizce dersi alıyoruz ama kendimizi bir türlü ifade edemiyoruz. Çünkü pratik yapmıyoruz! önemli olan Present Perfect Tense'nin S+have/has+V3 +O olduğunu bilmek değil, nerede ve nasıl kullanılacağını bilmek. Biz anadilimizde bir şeyler söylerken "Hmmm, şimdi önce bir özne lazım, Ben. Bir zarf tümleciyle cümleyi bir süsleyelim bakalım: bu sabah. Hıh, tamam oldu. Bir nesneye ihtiyacım var, belirtili mi olsun belirtisiz mi? Ama bu yükleme bağlı yahu, bakalım yüklem geçişli bir fiil mi olacak ki. Amaan kafam karıştı, konuşmayayım en iyisi..." şeklinde düşünüyor muyuz? Hayır. O halde, ikinci dili konuşurken de düşünmemeliyiz; çünkü iletişim kendiliğinden gelişen bir şeydir (spontane diyorlar ya, ondan). Lütfen İngilizce öğretmenleri derslerde mümkün olduğunca İngilizce konuşsun. öğrencide en azından kulak aşinalığı oluşur, sonradan öğrenci farkında bile olmadan öğretmenden aldıklarını kullanmaya başlar (Bana öyle olmuştu). Ne kadar pratik yapılırsa, dili "edinme" de "öğrenme" de o kadar kolay olur.
xxxxxxxxxx
PhD. Glenn CAVULDAR
 
zorla güzellik olmaz okullarda sonuçta not olduğu için notun zoruyla çalışıyorsun yani günlük çalışıyorsun oysa orada boyacıklık yapan biri vs. öğrenmek zorunda değil ama sürekli duyduklarını hafızasında tutarak ingilizceyi öğreniyor kimse onu zorlamıyor isterse hiç öğrenmez bence bundan dolayı okullarda fazla kişi ingilizce konuşamıyor
 
sen cok haklısın ama bunu gel de bana anlat bu dedikleriin hepsini chomsky nin kendsini defalarca farklı kaynaklardan bol bol dinledik okuduk.mesel milli eğitim camiasına girince.Orada herşey farklı.sen ingilizceyi şakır şakır konuştur öğrencilere ama bunu kağıt üzerine aksettiremezsen vay haline kimse seni dinlemez başarına saygı duymaz hatta tam tersini yani kotu bi öğretmen oldugunu düşünür.bir ingilizce öretmeni olarak böyle bi kanı edindim edindirildim.evrakların tam mı? iyi bi hocasın..inan bana derse girişte yoklama yapmayı bırak deftere o günkü ders kısmına imza atmak bile beni dersten soğutuyo.konsantrasyonumu biçiyo.ama gel de bunu anlat.Bu dediklerime rağmen sakın ki sana hak vermediğimi düşünme sonuna kadar haklısın ama gel gör ki..olduramıyoruz arkadaş.
 
haklı olduğun noktalar var kardes ama ben ünv 2. sınıftayım 1 yıl lisede 1 yıl universitede toplam 2 yıl hazırlık gordum.(universite hazırlığını kendim istedim birşeyler ogreneyim egitimin ingilizce diyerek geçiş sınavında neredeyse boş kağıt verdim yaptıklarımıda zaten opiti piti diye sayıp işaretledim.)neyse 2 yıldır bolumde aktif ingilizce egitim goruyorum ve kıbrıstayım onlarca yabancı arkadasım var okul dısında dısarıda da konusuyorum yani ingilizceyi ama belli bir noktadan sonra almıyor kafa bir yere kadar ogreniyorsun sonra ustune bişey koyamıyorsun .bunun sebebide bence amaç dil geliştirmek değilde bolum dersleriyle ugraşmaktır.tek koltukta 2 karpuz tasınmaz ya dil ogreneceksin yada bolumunle ilgileneceksin.ben boyle dusunnuyorum
saygılar
 
yaw herkes ingilizce öğrenecek diye bişey yok zaten herkes ingilizceye ye yatkın deildir. yapılan en büyük hata bu bazıları kolayca arapça öğreni bazıları bilmem neyce bazıları hiç birini genelleme yapmak en büyük hat
 
Ben Seviom Valla :) Buda Ayrıcalık Heralde :D ... İşime Yarıo İngilizce Özellikle Pc de..
 
Pc de gerçekten işe yarıyo ama her zaman değil genelde teknik terimler farklı anlamda kullanılıyor.
 
hayatı boyunca türkçe dilbilgisi dersi almamış bir türk köylüsü, " ben eve gidiyorum" diyebiliyor. Şimdiki zaman eki -yor u kullandığının farkında değildir. Demek ki bir dili konuşabilmek için gramere ihtiyaç yoktur. Eminim bizim okullarda öğretilen english gramer konuları var ya birçok ingiliz tarafından bilinmiyordur :)
 
Valla dediklerinizde haklısınız, listeleme yöntemi kesinlikle doğru değil, bir şey öğrenilse bile kısa süreli hafızamızda kalıp daha sonra unutuluyor. En iyi öğrenme yöntemlerinden birisi resimle kelime arasında ilişki kurmak. Ben şu anda Fransa'da fransızca öğrenmeye çalışıyorum, zor oluyor ama sürekli Fransızlarla ilişki kurmak zorunda kaldığımız için grameri bir kenara itip konuşmaya çalışıyorum (kimi zaman saçmalasam da). Bir şekilde kendimizi ifade etmeye çalışınca zamanla artık kendiliğinden düzeliyor dilimiz (sürekli insanlar tarafından uyarılıp doğrusu söyletilince). Tek tavsiyem şu, konuşun, saçmalayın ama çekinmeyin konuşmaya.
 
Ee tabi, bi' dili adam akıllı konuşmak pratikten geçiyor. Okulda öğrendiğin ingilizce kendini ifade etmende %50 bile yardımcı olmaz.
 
ya bide saçma bi düşünce var ''dili öğrenmek istiyosan konuşulan yere gideceksin'' die.öğrenen nası öğreniyo?benim babam o kadar zengin deil ki beni amerikaya ingilizce öğrenmeye göndersin.kendi kendime bi şekilde yapmaya çalışıyorum.daylight 70 cdlik sete başladım bugün ama sadece gramer öğretiyo.kendim de hikayeler okuyarak öğrenmeye çalışacağım artık.neyse selametle
 
pratik yapmadan konuşmak mümkün değildir
gramer öğrenmek ile konuşma becerisi kazanmak farklı şeylerdir
türkçe konuşursunuz ama türkçe sınavından 1 alabilirsiniz
ingilizceden 100 tam not almanıza rağmen konuşamayabilirsiniz
gramer bilgi verir
konuşma ise beceridir ve tüm beceriler gibi sadece partikle kazanılır
altın dil ingilizce konuşma seti size bu konuda daha iyi fikir verecektir
 
bizim lise hazırlıkta hoca derdi ki " ingilizce nankör dildir.bakmadın mı unutursun" temeli aldıktan sonra iş pratik yapmakta...
 
zorunlu olmasaydı(sınavdan geçme zorunlulugu) her öğrenci öğrenirdi :)
 
bu eğitim sistemi ile konuşmak zaten mucize olurdu
 
dusunuyorumki inglizce konusmak (inglizler gibi konusmak) anca onlarin icinde yasiyarak ogrenilir,mesela ben cok seviyorum inglizceyi ve cok sukur..uzattim qaliba
aman bi yerden duydum yakinda inglizceyi degil cinceyi ogrenicez(zorunda degiliz tabi,ama kim bilir)
 
İngilizceyi dünyada herkez konuşuyo zaten yeni arkadaşlarla tanışmak isteyenler okul için veya kariyerin için ögrenilebilir bence herkezin ögrenmesi lazım ingilizceyi
 
Geri
Üst