
Ben seni tek bir ben ile sevmemiştim ki, şimdi benden tek bir gidişine sessiz kalmamı bekliyorsun. Kadın gibi sevmiştim mesela seni, zerafetine düşkün. Çocuk gibi, isteklerine âşık. Sonra bir de yabancı gibi sevmiştim, anlaşılmayan. Biraz da dalıp dalıp kaybolduğum kuyularda şizofren gibi de.
Haksızsın. İçimdeki yangına bir ses ararken de sevildin. Koynumdaki çocuğu meydanlarında koştururken de kayıtsız. Umutluyken de, umutsuzken de. Yorgun ve yaralıyken de. En çok da olumlu ve olumsuz eklerle birlikte. En gereksiz konuları bile ciddiye alırken de sevildin mesela. Tablada yığın yığın soru işaretleri arasındayken de. Ortak takvimde aynı ayı göstermezken de. Aşkların neden bittiğini çocuksu bir telaşla anlamazken de.
Kadındım ama kanı deli, delikanlı gibide sevmiştim. Anladığını hayata renk ve tat olarak karıştıran yemek düşkünü bir kadın gibi de. Evine ekmek parası yetiştirmeye çalışan elleri nasır olmuş kadın gibi de. Çocuklarına şemsiye olmuş şefkat abidesi kadın gibi de.
Eski tek bir ben ile değil, yeni, yenilenen ben’lerle hep sevilmiştin. Şimdi bana, içimdeki ben’lere tek bir gidişini anlatmamı bekliyorsun. Ben seni tek bir ben ile sevmemişken, hangi ben’e gidişini anlatayım?