Orman Kadastrosuna Itiraz Davası

fells2

Banned
Katılım
3 Şub 2008
Mesajlar
8,906
Reaction score
0
Puanları
36
Konum
Turkey
T.C. YARGITAY
20.Hukuk Dairesi

Esas: 2005/3392
Karar: 2005/8788
Karar Tarihi: 06.06.2005

ÖZET: Mahkemece, orman sınırı içinde iken makiye ayırma komisyonlarınca, makiye ayrılan sahalarda özel yasalar gereğince oluşturulan tapulara değer verilmesi gerekli ise de, dayanılan tapunun bu nitelikte olmadığı; ayrıca, dava 10 yıllık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz niteliğinde olup, bu çalışmanın 22.07.1985 tarihinde ilan edildiği, dolayısıyla 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçirildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.


(6831 S. K. m. 11) (20. HD. 01/04/2002 2002/1940 E. 2002/2932 K.)

Dava: Taraflar arasındaki orman kadastrosuna itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

Karar: Yörede 1966 yılında yapılan kadastro sırasında Kaytazdere Köyü 1510 parsel sayılı 805.800 m2 yüz ölçümündeki taşınmaz, birden çok tapu kaydı uygulanarak tarla ve çalılık niteliğiyle Hazine adına tesbit edilmiştir. Gerçek kişilerin açtıkları, dava sonucu Tapulama Mahkemesinin 1970/21 - 1972/221 sayılı ilamı ile birçok parsele ifraz edilerek ayrı ayrı parsel numaraları ile gerçek kişi adına, bu arada, çekişmeli 1974 sayılı parselde çalılık niteliği ile davacının miras bırakanı Niyazi Hatipoğlu adına tescil edilmiştir. Davacı vekili, 11.09.2003 tarihli dava dilekçesi ile taşınmazın bulunduğu alanın 1949 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastro sınırları içerisinde ise de, 1951 yılında makiye ayrıldığını ve 1966 yılında yapılan kadastroda Hazine adına tesbit edilmiş ise de, açılan dava sonucu tapulama mahkemesi kararıyla gerçek kişiler adına tesbit ve tescil edildiğini, daha sonra 1744 ve 2896 Sayılı Yasalara göre yapılan orman kadastrosunda yeniden orman kadastrosu sınırları içerisine alındığını, bu işlemin hatalı ve makiye ayırma işleminin geçerli olduğu iddiasıyla orman kadastrosunun iptalini istemiştir. Mahkemece davanın süre aşımından reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, tapu kaydına dayalı olarak 10 yıllık süre içerisinde açılan orman kadastrosunun iptaline ilişkindir.

Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 3116 Sayılı Yasaya göre 1949 yılında yapılıp 25.02.1950 tarihinde ilan edilerek kesinleşen ve dava konusu parseli de içine alan orman kadastrosu, 1744 Sayılı Yasaya göre 24.09.1982 tarihinde ilanı yapılıp dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması ile 2886 Sayılı Yasa hükümlerine göre 22.07.1985 tarihinde ilanı yapılan orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması, yine 3302 Sayılı Yasaya göre 19.08.1996 tarihinde ilan edilip kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.

Yörede 23-26/08/1953 tarihinde 5653 Sayılı Yasaya göre maki tefrik işlemleri yapılmış, çekişmeli taşınmaz ve çevresi III nolu poligonla makiye ayrılmış, 1966 yılı arazi kadastrosunda çekişmeli parselin mahkeme kararı ile ifraz edildiği, 805,800 m2 yüz ölçümlü 1510 sayılı parsel Hazine adına tespit edilmişse de, gerçek kişilerin açtıkları dava sonucu tapulama mahkemesince ifraz edilerek gerçek kişiler adına tescil edilmiştir. Makiye ayrılan bu alanlar, 2896 Sayılı Yasaya göre yapılan orman kadastrosunda yeniden orman sınırları içerisine alınmış ve bu işlem 22.07.1985 tarihinde ilan edilerek kesinleşmiştir. 3302 Sayılı Yasaya göre yapılan orman kadastrosunda ise, sınırlarda bir değişiklik yapılmamıştır.

Mahkemece, orman sınırı içinde iken makiye ayırma komisyonlarınca, makiye ayrılan sahalarda özel yasalar gereğince oluşturulan tapulara değer verilmesi gerekli ise de, dayanılan tapunun bu nitelikte olmadığı; ayrıca, dava 10 yıllık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz niteliğinde olup, 2896 Sayılı Yasaya göre yapılan bu çalışmanın 22.07.1985 tarihinde ilan edildiği, dolayısıyla 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçirildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

Sonuç: İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve davacının dayandığı tapu kaydı, 22.03.1996 gün 1993/5-1 sayılı Y.İ.B.B.G.K. kararında öngörülen nitelikte özel yasa hükümlerine göre oluşturulan tapu olmadığı, tapuya dayalı olarak 10 yıllık hak düşürücü süre içinde orman kadastrosunun iptali konusunda dava açma olanağı sağlayan 6831 Sayılı Yasanın 11. maddesini değiştiren 3373 Sayılı Yasanın 28.05.1987 tarihinde yürürlüğe girdiği, sözü edilen yasanın geriye yürüyeceği konusunda her hangi bir hüküm bulunmadığından, 2896 Sayılı Yasanın yürürlüğü döneminde yapılıp 22.07.1985 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosunun iptal edilme olanağının bulunmadığı, Karamürsel Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.06.2000 gün 1999/62-304 sayılı kararının temyiz incelemesi ile ilgili olarak verilen ve Y.K.D.'nin Ocak 2003 sayısında yayınlanan Dairenin 01.04.2002 gün ve 2002/1940-2932 sayılı kararında açıklandığı gibi <Karamürsel ilçesinde görev yapan makiye ayırma komisyonunun 3116 Sayılı Yasanın 5653 Sayılı Yasa ile değiştirilen 1/e maddesi uyarınca çıkartılan yönetmelik hükümlerine uygun olarak kurulmadığı için bu ilçede makiye ayırma işlemine değer verilemeyeceği> diğer taraftan, 20 Mayıs 1984 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ve somut olayda uygulanması gereken Orman Kadastro Yönetmeliğinin 51/2. maddesi hükmüne göre makiye ayrılan yerlerin yapılacak orman kadastrosu sınırları içine alma olanağı konusunda hüküm bulunduğu, somut olaya hangi yönden bakılırsa bakılsın orman kadastrosunun geçerli olduğu dahi anlaşılmasına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 06.06.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.
 
Geri
Üst