otlupeynir
Çǿκ کε√díκ طę ∂طí

yaşım alabildiğine otuz
gözlerim alabildiğine dalgın
bir cehennem yangınından kaçırılacak öncelikler gibi
dar ağacına aşklarını kazıyan sevgililerden kıskanıyorum ölümü
kendini doğuran binlerce günden uyanıyorum bu şehre
yüzünden düşen onlarca benden başlıyordu sorular
oysa temelinden çalınmıştı aşk
çareyi cevaplarda arayan varoşlar gibi
çarpıyordu cümleler sağa sola
intikam duygusu nefrete boğulan renkler gibi
başıma üşüşüyor bulutlar
en sevdiklerimden başlıyor ıslatmaya
çiçekler, peygamber kuşları...
gözlerinin hatırına maviye çalıyor gece
gökyüzüne hilal çizen çocuk oluyor
adı meçhul sokak lambası
geçmişini affeden binlerce günahtan sıyrılıp
tövbemi saklıyorum her zamanki yerinde.
ölmeyi bahane eden intihar gibi
takıyorum ilmeği boynuma
acemi cellatlardan kurtarıyorum aşkı
ve biten bir günün sabahında
yaşım alabildiğine otuz
gözlerim alabildiğine aşık.
alıntı